TEFSİR- 3. Kur'an’ın Bütünlüğü Üzerine


Kur'an’ın Bütünlüğü Üzerine başlıklı kitabı mütalaanızın sonuçlarını bölümlere göre ve maddeler halinde yazınız.

63 yorum:

  1. Kur'an-ı Kerim,her ne kadar sureler halinde sınıflandırılmış olsa da, mana bakımından birbirini tamamlamaktadır.''Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine'' kitabında bahsedilen,ayetleri yanlış anlama olayı, Kur'an'ı okurken sadece okunan kısımla sınırlandırılmasından dolayıdır.. Kısacası,okurken,akla gelen ilk manaya göre hareket edilmemeli, Kur'an'ın bütünlük üzere olduğunu hatırlayıp, ona göre eylemlere dikkat edilmelidir. Harfsiz kelime, kelimesiz ayet, ayetsiz sure,suresiz bütünlük olamaz... Ve baktığımızda Kur'an bu bütünlükleri içerisinde, mucizeli bir nizam halinde, barındırmaktadır.. Bir ayette açıklanmadığı düşünülen bir kelime,aynı surede başka bir ayette ya da başka bir suredeki ayette açıklanmaktadır.. Kur'an,içerisinde anlaşılmayacak ya da tutarsız hiçbir şey barındırmaz.. Kur'an yüce Yaratıcının kusursuz eseridir.. 10070184

    YanıtlaSil
  2. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur’an’ın bütünlüğü derken, herhangi bir konunun veya herhangi bir ayetin ilgili olduğu diğer ayetler göz önünde bulundurularak araştırma yöntemi kastedilmektedir. Kur’an’ın tertibi alışılmışın dışında bir yapıya sahiptir. Bilindiği gibi Kur’an, bölümleri, bölümlerin altında başlıkları olan bir kitap değildir.Bu yüzden diğer kitaplardan yapı ve içerik bakımından farklılık arz eder. Kur’an tefsirinin kaynakları arasında ilk sırayı hiç şüphesiz ki yine Kur’an’ın kendisi alır. Bir ayet açıklanırken o ayetle ilgili çok sayıda ayetin bir araya getirilip incelenmesi gerekir.Kur’an bütünlük arz eden ,çelişki ve tutarsızlıktan uzak insicamlı bir yapıya sahiptir.Bu bütünlük arz eden yapıyı; ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi ve Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesi içinde ele alınıp incelersek en sağlıklı ve sağlam sonuçlara ulaşmamız mümkün olacaktır.
    ŞEYMA SARI/10070208/İLAHIYAT-1/B

    YanıtlaSil
  3. KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Bu kitapta Kur'an'ın bir bütünlük içerisinde tahlil edildiğinde daha iyi anlaşılabileceği vurgulanmaktadır.Kur'an'ın ilk müfessiri Kur'an olduğuna göre onu anlamaya yine Kur'an ile başlamamız gerekir.Bir ayette kavrayamadığımız bir kelimeyi, bir manayı başka bir ayet sayesinde çok rahat bir şekilde anlayabiliriz.Ancak bu aynı kelimelerin geçtiği ayetleri bir araya toplamakla mümkün olacak bir iş değildir.Böyle kelime odaklı inceleme hatalara sebep olabilir.Kur'an'ı bir bütün olarak baştan sona tekrar tekrar gözden geçirmeli ve bunu yaparken de subjektiflikten kaçınmalıyız.Çünkü Peygamber Efendimiz bir hadisinde kendi görüşüyle tefsir yapanın isabet etse de hata ettiğini söylemiştir.Zaten önyargısız olarak incelendiğinde Kur'an'ın kendine has bir fikir örgüsü olduğu açıkça görülecektir.Kur'an kendini tefsir ederken mutlakını kayıtlar, umumunu tahsis eder, müphemini ve garip kelimelerini açıklar.
    Okurken hoşuma giden ve çağımız insanının da Kur'an'ı anlamaya çalışırken hiç akıllarından çıkarmamaları gerektiğini düşündüğüm husus şudur: Kur'an bir takım olgulara uyan ve uydurulabilen bir kitap değil, kendisine uyulması Allah tarafından istenilen ilahi bir kitaptır.
    Merve KILIÇ
    10070170 1/B

    YanıtlaSil
  4. Kur'anı tefsir ederken kendi bünyesi içinde tefsir etmeliyiz öncelikle.zaten kur'anın ilk müfessirleride böyle yapmıştır.kur'nın kendisiyle tefsiri zounludur bunu kur'an kendisi açıklıyor.ama kur'anı kur'an tefsi ederken ne yaptığımızı,kendisiyle tefsir denilince ne anlaşıldığını da bilmeliyiz.kur'anı kendisi ile tefsir ederken metodumuz kur'anın kendi metodu olmalıdır.işte metodu uygularken önceden bildiğimizle davranmamalıyız ve kendi görüşlerimizi kur'ana onaylatmamalıyız.tefsir ederken kur'anın harlerinin,kelimelerinin,cümlelerinin bir görevi olduğunu ve bunların birbirini tamamladığını,açıkladığını unutmamamlıyız eğer bunları aksadırsak kur'anı tefsir edemeyiz ve kur'nın bize seslenişini duyamayız,anlayamayız.kur'an zaten açık ve anlaşılır bir kitap olduğundan onun ne demek istediğiğni anlarız başka şeylere ihtiyacımızda yoktur onu anlamada.kur'anı dikkatli okumalıyız,bunu yapmazsak ayetler arasında tenakuz olduğunu anlar ve hataya düşeriz.
    Kur'anın kur'anla tefsiri denilince ayetler arasındaki bağlar,ayetlerin,sürelerin birbiriyle ilişkilerini anlarız ve tefsirde de bunları dikkate almalıyız.kur'anı bütünlüğü içinde tefsir ederken bunu önleyen bazı nadenler vardır:önyargılı olma yani önceden edindiğimiz bilgilerle ona yaklaşma gibi,kur'anın kendisinin dışına çıkma,bütünlüğünden uzaklaşma.kısaca şunu demek istiyorum kur'anı tefsire başlarken onu bir puzzle gibi düşünmeliyiz nasıl ki bu oyunu tamamlamak için bütün parçaları gerekiyorsa onlardan biri olmadan oyun bitmiyor,sonuçlanmıyorsa kur'anı da böyle düşünmeliyiz ve onun harfini,ayetini,süresini bir bütünlük içinde ele almaıyız bunu yapmazsak oyun tamamlanmaz.MEHMET GÖKÜLÜ 1/B 10070120

    YanıtlaSil
  5. Kuranın en iyi tefsiri yine kendisidir. O öyle bir kitaptır ki, kıyamete kadar insanlar değişir, kitap değişmez. Çünkü her döneme, her insana hitap eder. Onda hiçbir çelişki yoktur aksine tam bir bütünlük içindedir. Bizim aklımızın tam olarak algılayamayacağı şeyleri bizim dünyamıza, anlam küremize indirerek, benzetmeler yaparak anlatmıştır. Kuran hayatımızda her zaman odak noktası olmalıdır. Onu ön yargıdan uzak, bütüncül, ayrıntıya takılmadan okuyup anlamaya çalışmalıyız. Kuranı açıklamak iki ayeti yan yana getirerek değil kuranın tüm ayetlerini göz önüne alınarak olur. Kuran mükemmel bir kitaptır. İçindeki tüm söz sanatları, edebiyat, dil en usta biçimdedir. Bir ayet birçok anlama gelebilir. Bazen ismi mevsuller kullanılır, bazen vecizler kullanılır, gereksiz tekrarlardan kaçınılmıştır. Tefsir ederken tüm bunlar göz önüne alınır. Kuranın kuranla tefsirinde zorlanılan bölümlerinde hadislerden ve sünnetlerden yardım alınır. Çünkü kuranı en iyi tefsir eden müfessir hz. Muhammeddir. FATIMA ZEHRA GÖNÜLDENK 10070122

    YanıtlaSil
  6. Allah(cc),Kur'an-ı Kerim'i,insanları en doğruya ve en iyiye ulaştırsın,onları aydınlatsın,dünyaya gönderilme gayelerini idrak etsinler,bilsinler ve düşünsünler diye bir lütuf olarak indirmiştir.O halde insanoğlunun onu en iyi şekilde anlamaya ihtiyacı vardır.Burada devreye Hz.Muhammed(sav) başta olmak üzere müfessirler girmiştir.
    Kur'an,kendisini tefsir eden müfessirlerin başında gelir.O kimi yerde müphem hususları açıklar,kimi yerde,kendisinden bir çok ihtimal çıkarılabilecek bir ayetteki hükmün ihtimalini bire indirir,kimi yerde de anlaşılması güç garib kelimelerini bir başka yerinde açıklığa kavuşturur.Bu saydığım hususların örnekleri, Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine adlı kitapta verilmiştir.
    Kur'an bütün ayetleriyle bir bütündür ve bir mana örgüsüne sahiptir.Ayetleri, birbirini tamamlar niteliktedir.Bundan dolayı onu anlamaya çalışırken,değerlendirmeler sadece o ayet çevresinde değil,Kur'an'ın bütünlüğü çevresinde yapılmalıdır.Aksi takdirde,yanlış anlaşılmalar meydana gelebilir.Yazar bu konuda,tefsirlerin ayet ayet baştan sona yapılmasındansa,konularına göre yapılmasının daha isabetli olacağını düşünmektedir.
    Hüsna KAYNAR
    10070160 1/B

    YanıtlaSil
  7. Kuran yüce Allahın kelamıdır.Kuranı kerimi anlamak diğer kitapları anlamak kadar kolay değildir.Her ayet diğer ayetle bağlantılıdır,bütün ayetler bir bütünlük içindedirler.Bir ayette anlaşılmayan bir kelime diğer ayette açıklanmaktadır.Buda Kuranı kerimin kendi kendini tefsir ettigini bize gösterir.Tabi diğer kaynaklarında kuranın tefsirinde değeri gözardı edilemez.Peygamberimizin sünneti,sahabelerin görüşleri gibi önemli kaynaklarda Kuranın tefsiri açısından önemlidir.Kuranı kerimi önyargılardan ve daha önce bildiğimiz dogru yada yanlış düşüncelerden uzak bir şekilde okumak Kuranı doğru anlamayı kolaylaştırır.ALLAH O YÜCE KELAMI EN DOĞRU ŞEKİLDE ANLAMAYI VE YAŞAMAYI NASİP ETSİN...

    YanıtlaSil
  8. KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Yüce Allah'ın kelamı olan Kur'an bir bütün olarak eşi benzeri olmayan, anlaşılır, çelişkiden uzak ilahi kitaptır.Bütün olmak yani hayatın her alanındaki konuları içinde barındırmak.Kur'an'ın bütünlüğünü ayet çerçeveside, siyak-sibak çerçevesinde ve yine kendi bütünlüğünde açıklanmaıdır.Kelimelerin lügat manalarından çok ayetdeki konumlarına göre, siyak-sibak ayetlere göre kısacası yine kendinde mana vermek gerekir.Kur'an yorumlanırken alimlerden yararlanılmalı ancak Kur'an'ı düşünce sistemi içinde yorumlanmalıdır.Bazıları da büyük bir hataya düşürek Kur'an'ın desteğini almak için delil bulmaya yönelmişlerdir.Yine tekrar edersek Kur'an bir bütün olarak değerlendirilmelidir.Bir de Kur'an'ı ne kadar çok okursak her okuyuşumuzda o kadar derinleşiriz.Bu da Kur'an'ın kusursuz üslübu ve ilahi kitap oluşundandır.
    Esma KOÇ 10070175 İLAHİYAT 1\B

    YanıtlaSil
  9. KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Her bir ayeti,suresi hatta kelimesi adeta birbirine kenetlenmiş hidayet rehberi.Kur'an'ın kendi içinde bir bütün olduğu aşikardır. Zaten halife olan insan da Kur'an'ın belli bir ayetinden, suresinden değil tümünden sorumludur.O çelişkisiz,mu'cizi kelamın bir cümlesini okuyan halife başka eşsiz bir cümlede onun açıklanmasını görebilir. Çünkü bu Kitab'ın tefsirinde ilk akla gelen yine kendisidir.Bazen peşpeşe gelen iki ayetin birbirinden ayrı olması düşünülemez, bu iki ayet birbirlerine kenetlenip bir bütün oluşturmuştur çünkü insan merakla beklediği bir kelimenin açıklamasını yine onun kendi derinliklerinde bulabilir.Karanlık bir sokaktaki gibi anlam karmaşası içine düştüğümüzde onun başka bir pasajıyla adeta güneşe kavuşuruz.Çünkü o bütün sokaklarıyla ahenk içinde olan bir mekanı andırmaktadır.Ve o mekan kimsenin söndüremeyeceği bir nurla aydınlanmaktadır.
    Merve Sultan KARAKAYA
    10070146 1/B

    YanıtlaSil
  10. HATİCE BÜŞRA KÖRGÜT 1/B (10070185)
    Kur’an’ın Bütünlüğü Üzerine
    **Kur’an Allah’ın insanın hayatını anlamlandırması, hem bu dünyada hem de ahirette insanın mutlu olması için gönderdiği, insan tarafından anlaşılıp hayata geçirilebilmek için kendi kendinin tefsirini yapan, konularını bir bütünlük içinde arz eden, açık, anlaşılır,çelişkiden uzak ilahi bir kitaptır.Bu ilahi kitabın tefsirde birinci kaynak yine kendisidir.Ve Kur’an’ın Kur’an ile tefsirinin ilk ürünleri Peygamber döneminde görülmektedir.
    **Kur’an insanın hayatını anlamlandıran bir rehber olarak inanç esasları,ahlaki prensipler, şer’i hükümler,insanın örnek alacağı veya ibret alıp ders çıkaracağı kıssalar gibi insanın iki dünyada da saadetini sağlayacak çok geniş ve gerekli bir muhtevaya sahiptir.Bu geniş içerikteki konuların birbiriyle bağlantısından dolayı Kuran’ı ayrı başlıklar altında ele almak adeta imkansızdır.
    **Kur’an’ın parçaları yerine göre birbirini tamamalamaktadır.Kur’an kendi kapalı ifadesine kendi açıklık getirmekte,muhtasarını kendi tafsilatlandırmakta,mutlakını yine kendi bütünlüğü içinde kendi kayıtlamaktadır.Kur’an bütünlük içinde tefsir edilebilmek için öncelikle ayet çerçevesinde ele alınmalı daha sonra bu ayetin siyak sibakına bakılmalı ve Kur’an’ın tamamını,bütün muhtevasını göz önünde tutarak Allah’ın söz konusu ayetteki gerçek muradının ne olduğu üzerinde düşünülmelidir.
    **Kur’an’ın bir bütünlük içinde incelenmesi ve araştırılmasına engel olan, bu işi zorlaştıran faktörlerin çoğu insan kaynaklıdır.İnsanların kendi fikri sistemleri içinde, objektiflikten uzak bir şekilde Kur’an’a yaklaşmaları onları kendi görüşüne hizmet edecek şekilde ayetleri parçalayarak, Kur’an’ın bütünlüğünden ayırarak ele almaya sevk etmiş, bu da ayetlerin istismar edilmesine yol açmıştır.Ayrıca klasik tefsirde Mushaf sırasına göre ayetlerin tefsir edilmesi de Kuranın bir bütün olarak incelenmesini zorlaştırmıştır.Bu yüzden günümüzde konulu tefsir denilen yeni alternatif bir tefsir türü ortaya çıkmıştır.
    **Kur’an’ın kendini tefsir etmede kendisinin kaynak olmasının yanında Allah tarafından Kur’an’ı tebliğ etmek kadar teybin etmekle de görevlendirilen Peygamber’in sünneti ve nüzül ortamını bizzat yaşamalarından dolayı sahabenin içtihadı,tarihi bilgileri de tefsirde birer kaynaktır. Kur’an’ın kendisinden başka hiçbir kaynağa ihtiyaç duymadığını iddia eden Ehlu’l Kur’an’ın bu görüşünün bir aslı yoktur.Hatta sünnetin ve sahabe görüşlerinin yanında bütün insanlığın ürettiği bilgi birikimi de Kur’an’ın tefsirinde bir kaynaktır.

    YanıtlaSil
  11. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  12. fatma güraslan (10070131)
    Kur’an bir bütündür. Ayetlerin ayrı ayrı anlamlandırılmasıyla beraber asıl anlam O’nun bir bütün olarak anlaşılmasındadır. Çünkü ayetler birbirinden beğımsız değildir. Yine ayetler arasında bazen varmış gibi görünse veya birileri böyle iddialarda bulunsa da aslında hiçbir çelişki yoktur, olamaz da. Çünkü çelişkinin, hatanın olmayacağı tek kitap Allah’ın kitabı yani Kur’an-ı Kerim’dir. Çelişkiymiş gibi görünen ayetler aslında birbirinin açıklayıcısı durumundadır. Ayetlerin birbirinden bağımsız olarak açıklanması böyle bir düşüncenin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Zira ayetler siyak-sibak çerçevesinde, nüzul sebeplerine de dikkat edilerek bir bütün halinde açıklandığı zaman böyle bir şeyin olmayacağı açık seçik ortaya çıkacaktır. Ancak bu kanı Kur’an’ı anlamaya çalışırken yapılan hatalardan kaynaklanmaktadır.
    Kur’an-ı Kerim’i tefsir eden kaynaklardan birisi de yine Kur’an’ın kendisidir. Kur’an mübhem, garib, veciz ifadelerini açıklıyor, bazen sebeb-i nüzulleri anlatıyor ve anlaşılması güç hususları da açıklıyor. Yine Kur’an tefsirinde sünnetin yeri de çok önemlidir. Öyle ki namaz, oruç, zekat, hacc gibi farizaların ayrıntılı bir şekilde açıklanması sünnetle olmuştur. Bunun gibi sünnetle tefsir edilen birçok husus mevcuttur. Kur’an tefsirinin bir diğer kaynağı da sahabe görüşleri ve tarihi tarihi bilgilerdir. Nitekim peygamberin vefatından sonra sahabiler hüküm verirken Kur’an-ı Kerim’de ve sünnette bulamadıkları durumlar hakkında kendi içtihadlarına başvurmuşlardır…..

    YanıtlaSil
  13. KUR'AN-IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur'an tefsirinin kaynakları arasında ilk sırayı hiç şüphesiz yine Kur'an-ın Kur'an'la tefsiri alır.Kur'an her bir bölümü kendi manzumesi içinde diğer bölümlerle de ilişkisini sürdürerek mükemmel çalışan bir bütün oluşturur.Kur'an çelişkiden ve tutarsızlıktan uzak fikri insicamı sağlam bir kitap olarak karşımıza çıkar.Girift bir mana örgüsüne sahip olan Kur'an-ın kendisini tefsir etmesi onun kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılması demektir.Kur'an-ın kendi bütünlüğü içinde anlaşılması özellikle üç çerçevede gerçekleşmektedir.Bunlar : Ayet çerçevesi, Siyak-Sibak çerçevesi, Kur'an-ın bütünlüğü çerçevesi.Kur'an iletmek istediği mesajları muayyen başlıklar altında sunmayıp Kur'an-ın her yerine serpiştirilmiştir.Kur'an-ın, Kur'an'la anlaşılması dinamik bir olgudur.Çünkü o Allah'ın kelamıdır.Herhangi bir zaman dilimi ile ve mekanla kayıtlı değildir.Kıyamete kadar bu dinamizmini devam ettirecektir.Kur'an, Kur'an-ın Kur'an'la tefsirini gözardı ettiklerinde mutlaka hataya düşecekleri çok önemli bir tefsir kaynağıdır.
    10070149 1/B

    YanıtlaSil
  14. Konu kuranın kuranla tefsiri olunca yine en güzel açıklama kurandan gelecektir muhakkak..“Biz Kitabı sana, herşeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik” (Nahl Suresi, 89)herşeyden önce kuranın iletisinin(mesajının)ne olduğunu anlayıp alışımızı onun istediği doğrultuda genişletmemiz gerekir ki verilen mesajı anlamada maxsimum seviyeye ulaşabilelim.kuran gönderiliş amacı itibari ile muhakkak yol gösterici olarak VARLIĞIN EBEDİ SAHİBİ TARAFINDAN alışı kısıtlı fakat kuranın gösterdiği doğrultuda ilerlediğinde genişletilebileceği anlam ufkuyla insana en mahremi olarak gönderilmiştir.şüphe yok ki değeri yüksek olan şey zamanın çoğunun kendi için ayrılmasını değeri verenden taleb eder.kısacası talep edilen değer ne kadar yüksek olursa talib olunan sorumluluk da o kadar çok olacaktır.talep edilen değer en mahrem olunca talib olunan değer ise özel ilgi olur.heleki bu kitabın müellefi fıtratının varlığının sebebi olan HAK TEALA ise müellef SONSUZ KUDRET SAHİBİ OLAN kitabına talip olan da ONUN SONSUZLUĞUNDAN bir damlaya gerçek manada talip olmalıdır ki hakikatın kapıları sonuna kadar kendisine açılsın..ilk şartı talip olmak olarak düşündüğümüzde ikinci şart ise kitabın özüne(cevherine)kulak vermek olacaktır bunlar tam anlamıyla düşünce dünyamızda hak ettikleri yeri bulduktan sonra sıra KİTABIN BİZE GÖSTERDİĞİ YOLDA EMİN ADIMLARLA İLERLEMEK OLACAKTIR ..peki KURANI en doğru şekilde anlamak nasıl mümkün olur??herşeyden önce YÜCE KİTABI bir bütün olarak ele almalı çünkü KURAN da iletilmek istenen mesaj muayyen başlıklar altında sunulmayıp kendi bünyesi içinde her yere serpiştirilmiş durumda bulunmaktadır bu yüzdendir ki ilk şart onu bütünlüğü içerisinde anlamaya çalışmak olmalıdır.Peki kuranı bütünlüğü içinde anlamak nasıl mümkün olur ? kuranın kendi bütünlüğü içinde anlaşılması özellikle 3 çerçevede gerçekleşir 1.ayet çerçevesinde 2.siyak-sibak çerçevesinde 3.kuranın bütünlüğü çerçevesinde.. Bu 3 madde gereğince incelenğinde görülecektir ki KURAN BİR BÜTÜNDÜR sureleri birbirinden ayrıldığında kelimelerin manasına takılıp genel mesajı anlamaktan aciz kalındığında adeta yaşaması güçleşen siyam ikizleri gibi Kuranı Keriminde asıl mesajı anlaşılması zor olan ve dolasıyla yaşaması(yaşanması-amel edilmesi)zor olan karmaşık bir yapı haline gelir.KURANIN kendi bünyesinde anlaşılabilecek yapıda olması onun hiçbir zaman bir açıklayıcıya ihtiyacı olmayacağı anlamında değildir.KURANIN tefsir edilirken nuzül sebeplerine sünnete vb. gibi bir takım şeylere ihtiyaç duyması onun nakıs bir yapıda olduğunun göstergesi değil aksine insanı düşünmeye araştırmaya pasif halden aktif hale sevk eden ve yine onun BİR HİKMET KİTABI OLARAK öze uygun davranmayı öğütleyen mesajlarından biridir..BÜŞRA KÜÇÜK 1-B

    YanıtlaSil
  15. Kuranın tefsiri,anlaşılmasında ilk ve vazgeçilmez kaynak yine kendisidir.Çünkü bize kendisini bir açıklayıcı bir uyarıcı olarak tanıtır.Zaten H.z peygamber de bunu yapan ilk müfessirdir.Kuranda şüphesiz bir tezatlık ,çelişki yoktur.O hale bize düşen kuranı en doğru ve en sağlıklı bir biçimde nasıl anlayabiliriz problemini çözmektir.Bunu yaparken bazı şeylere dikkat etmeli bazı şeylerden de kesinlikle kaçınmalı.
    Kuranda zikredilen bir kelime ya da ayete anlam verirken içinde bulunduğu ayet,sure ve konunun muhteviyatına kesinlikle uygun olmasına hassasiyet gösterilmelidir.Bu hususa dikkat edilmeyişi zaten geçmişte ki birçok ayrılık,fitne,ihtilaf ve zıtlıkların ortaya çıkışına sebep olmuştur.Bu hususlara dikkat etmeden,siyak-sibak konusunu göz ardı ederek kurana anlam vermeye çalışanlar kendi görüş ve emellerini kurana onaylatmaya çalışanlardır.
    Kuran belli bir gaye ve hedefi olan bir kitaptır.Doğal olarak bu gaye ve hedeflerine uygun malum olan bir de zihniyeti vardır.İşte kuranı kerim bu zihniyete ters düşecek her hangi bir anlam ve fikri kesinlikle kabul etmez.Bu zihniyet kuranın bütününe yayılmış bir sistem içerisinde görülür.İşte kuranı bu iç içe geçmiş zihniyet ve sistemden bağımsız anlamaya çalışmak son derece yanlış bir yoldur.Bu yüzden kuranın anlamsal bütünlüğüne riayet etmek büyük önem arzeder. Osman GÜL 1/B 10070123

    YanıtlaSil
  16. Kur'an'ın bir bütünlük arzettiğini Kur'an'ı teşkil eden parçaların birbiriyle olan içiçeliğinden,birbirini açıklayan ve tamamlayan ayetlerden bariz bir şekilde müşahade ederiz..Bu müşahade sonrasında Kur'an'ın açık bir lisanının olduğunu ve kat'i bir surette tenakuzdan uzak,kendi içerisinde tutarlı,ihtilafları çözümleyici,BELLİ BİR ÇAĞDA MUAYYEN İNSANLARA HİTABIN AKSİNE EVRENSEL BİR ÜSLUPLA BÜTÜN İNSANLIĞA İLAHİ MESAJLARI İLETEN EN SAĞLAM BİR KAYNAK VE EN SARSIZLMAZ BİR DAYANAK OLARAK BULURUZ..
    Bu sabit dayanak noktasını insan kendi elleriyle önyargılı bir yaklaşım sergileyerek ve Kur'an'ı anlama ,kavrama yönünde kullandığı yanlış metod sebebiyle sıhhatli sonuçlara varamamasındaki en kuvvetli duvarı örmüş olacaktır...
    Bu bütünlüğü sıhhatli bir şekilde idrak edebilmemiz için öncelikle Kur'an'ı ayet çerçevesinde,siyak-sibak'ı da göz önünde bulundurarak Kur'an'ın bütünlüğü çerçevesinde ele alıp incelememiz gerekecektir ...

    AYŞEGÜL KAYMAZ 1/B 10070158

    YanıtlaSil
  17. KURAN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Hayatımızı anlamlandıran kitap Kuran’a bir tefsir kaynağı olarak baktığımızda onun kendi içinde tam anlamıyla bir bütünlük içerdiğini görürüz.Çünkü Kuran insan hayatını bütünüyle kucaklayan,iki dünyada da saadetin yollarını gösteren,kendisini muhatap olarak görenlerin önünü aydınlatan vahiy kaynaklı bir hidayet rehberidir.Böyle ilahi bir kitabınsa muhakkak ki açık ve anlaşılır oluşu,çelişkiden uzak oluşu bizler için bir lütuftur.Bu nedenle ayet çerçevesi,siyak-sibak,Kuran’ın bütünlüğü anlam arayışımıza yön verirken bizim Kuranı anlamamızda esbab-ı nuzulleri bilmemiz,Arap dili nahvini kavrayabilmemiz oldukça önemlidir.Çünkü bu kitaptan anlıyoruz ki ilk tefsirin örneklerini veren Hz.Peygamber ve o dönemin ilk şahitleri olan sahabiler Kuran’ın bütün olarak anlaşılmasında bize en çok kaynaklık edecek onlardır.Kuran-ı Kerimin kendi kendini tefsir eden bir kitap oluşu,Hz. Peygamberin sünneti,Kuran’ın tefsirdeki önemi ve sahabinin bilgisi kaynakları oluşturur.Fakat bunun yanında bizlerinde Arap diline hakim olma,bugünün ilmi ve fikri kaynaklarını bilme,Kuran tefsirinin kaynaklığı açısından çok önemlidir.Kuran kıyamete kadar gelecek nesillere aynı dinamizimle özünden ve bütünlüğünden hiç bir şey kaybetmeden hitap eder.Çünkü Allah kelamı olması onun varlığının tüm yönlerini kuşatmasını ifade eder.İlim alanındaki tüm buluşlar aslında Kuran’ın sadece çok eskiye hitap ettiğini göstermez,önyargısız ve tarafsız olunduğunda Kuran delillerine ışık tuttuğunu gösterir.
    Allah’u Teala’nın ilmi sonsuzdur ve Kuran kıyamet sonuna kadar Onun koruması altındadır.Bence tefsir ilmine ilgi duysun duymasın Kuran’ı Kerim hayatının değer noktasına koyan herkesin okuması gereken bir kitaptır.Aynur KOÇOĞLU 10070178 1-B

    YanıtlaSil
  18. KURAN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kuran’ın bazı özellikleri:
    1)Kuran bir bütündür
    2)Kuran açık ve anlaşılır bir kitaptır
    3)Kuran çelişkiden uzaktır
    Kuran’ın bir bütün oluşu : Bazı durumlarda herhangi bir ayetin bir bölümü bir yandan o ayetin hedeflediği mana ile yakından ilgili iken öte yandan başka ayetlerle irtibatlandırıldığında tâli derecede tamamen farklı bir hedef gözetilebilmektedir. Mesela Maide Sûresi 41. Ayet özelde Yahudilerle genelde ise ehl-i kitapla ilgili Kuran’ın diğer bölümlerine bağlıdır.
    Kuran’ın parçaları yerine göre birbirlerini tamamlayan,yerine göre birbirlerini açıklayan nitelikleriyle ayrılmaz bir bütün oluştururlar.
    Kuran’ın açık ve anlaşılır oluşu: “Biz Kuran’ı öğüt almak için kolaylaştırdık”(Kamer 52). Kuran’ın açık ve anlaşılır olduğunu ayetlerde görüyoruz ve okuduğumuzda anlayıp ona göre davranabiliyoruz.
    Kuran’ın çelişkiden uzak bir kitap oluşu: İlahi kitap olmasından dolayı kendisine has ifade özellikleri taşır hususi yapıya sahiptir onun için tenakuz olduğunu düşünenler olabilir. Bazen bildirilen meselenin çeşitli safhaları bulunabilir,insanın yaratılışının çeşitli evrelerini anlatan ayetlerde olduğu gibi. Bazı durumlarda hakiki veya mecazi mana söz konusu olabilir veya herhangi bir işin iki ayrı yönü bulunabilir. Bazı durumlarda ayetleri; hem konu hem de zaman mekan itibariyle farklı çerçevelerde ele alınması gerekebilir.
    Aslında Kuran’ın değişik yorumlanması zıtlığı, çelişkiyi değil zenginliği gösterir.
    Kuran kıyamete kadar değişmeden fakat değişik yorumlara açık olarak hakimiyetini sürdürecektir.
    Kuran’ın Kuran’la Tefsirinden Neyi Anlıyoruz?
    Kurandaki konuların muhataplarının zihinlerine yerleştirmeye çalıştığı kavramların terkîbî bir yaklaşımda Kuranî bir bütünlük içeresinde incelenmesi anlıyoruz.
    Kuran en küçük parçasından en büyük parçasına kadar fikri bir uyumluluğa ve bütünlüğe sahipir.
    Kuran üslubu icabı, kendisini açıklarken okuyucularını hazırcı bir yaklaşıma götürmez. Üzerinde derin derin düşünmelerini ister.
    Kuran’ı Kendi Bütünlüğü İçinde Anlamaya Engel Faktörler
    Metodik olarak Kuran, teoriyle pratiği birbirinden ayırmaz. Kuran’ın çeşitli konuları, kendisine has üslupla sunduğu bir vakıadır. Yani inancın aynı zamanda hayata aksetmesini istiyor.
    Yunan felsefesinden tercüme edilen eserlerin de İslam fikir hayatına girmesiyle Aristo metafiziğinin ve onun felsefî metodunun etkisinde kalan İslam filozofları ve kelamcıları önceleri Kuran’ın dışında tartışılıp olgunlaşan Kuran dışı problemleri edindikleri yeni aklî ve mantıkî metodlarla Kuranî bir platforma çekme gayretine girmiştir.
    Kuran’ı her şeye müdahil bir niteliğe büründürmek ona olan saygının göstergesidir. Teferruatta boğulunca bütüne ulaşmak imkansızlaşır.
    Kuran’ın Kendisini Tefsir Ediş Biçimi
    Kuran bazı mutlak ifadelerini değişik yerlerde bir sebebe bağlayarak kayıtlar. İstisna yoluyla açıklaması, bir şeyin sebebini zikretmekle açıklama, genel anlamlı kelimeden kastolunan şeyin belirlenmesi, ismu mevsullerle kastolunan şeylerin açıklanması, ismu işaretlerin gösterdikleri şeylerin açıklanması, zamirlerin açıklanması, bir şeyin ve bir şahsın gerçek adının zikredilmesi, zaman ve mekanla ilgili belirsizliğin giderilmesi, ifadedeki ihtimallerin bire indirgenmesi , kısa ve veciz ifadelerin geniş açıklanması şeklindedir.
    Kuran Kendisini Açıklamaya Yeterli Midir?
    Kuran tefsir kaynaklarından sadece birisidir.
    Kuran’ı açıklamak için sünnet, sahabe görüşleri, tarihi şartlar ve Arapça bilinmelidir.
    BÜŞRA KILIÇ 1/B 10070168

    YanıtlaSil
  19. İnsanlar yaratılış icabı çevresinde olup bitenden etkilenir. Yaşadığı çevre, ailesi, arkadaşları, aldığı eğitim hayat görüşünü şekillendirir. Buna bağlı olarak bir zihniyet oluşur ve bu zihniyetle Kur’an’ı yorumlar. Ancak yorumlayanlar işlerine gelen bölümlere sımsıkı sarılıp diğer bölümleri göz ardı etmesi doğru değildir.
    Kur’an’ı Kur’an ilimlerini göz önünde bulundurarak inceleyen alimler belirli noktalarda sıkışıp kalmıştır ve önceki tefsircilerin görüşleri bir sonraki tefsircileri de etkilemiştir.Bu etkileme onların Kur’an’ın bütünlüğünü anlamalarına engel olmuştur.
    Kur’an’ı anlamada her kelimeyi ayrı ayrı anlamanın yanı sıra gerekli durumlarda bütünden çıkarılan anlam da kafi gelmektedir.
    Kur’an’ı akla yatmayan zorlamalarla tefsir etmeye çalışmak insanları yanıltır.
    Kur’an’da çok rastlanan konulardan biri de genel anlamlı kelimelerin hususi bir niteliğe bürünmesidir. Bu, Kur’an’ın ifade tarzının bir sonucudur. Kur’an hiçbir zaman kolaycılığa sevk etmez, okuyucunun kabiliyet ve kavrayış sınırlarını zorlayarak kendisini anlamasını ister.
    Kur’an ayetlerde kullandığı ism-i mevsul, ism-i işaret ve zamirlerin daha sonraki ayetlerde açıklamalarını vererek kendi kendini tefsir eder.
    Kur’an dilinin Arapça olması nedeniyle Arapların dil zevkine hitap etmekte ve Arapların dil hususiyetini dikkate almaktadır. Yeri geldikçe hakikat ve mecaza başvurulmuştur.
    Kur’an, sünnet ve sahabelerin bilinen açıklamaları, birer tafsir kaynağıdır. Sağlıklı tefsirler yapmak için bunlara başvurmak gerekir. Hz.Muhammed’in yaptığı, bütünlüğün kavranmasında kendilerine yardımcı olacak açıklamalarından faydalanır.
    Kur’an indiği dönemde yaşamış, olaylar üzerine inen ayetleri bizzat yaşamış, hele hele ilimle uğraşan sahabilerin tefsirdeki rolü büyüktür. Kur’an’ın belirli bölümlerinin daha anlaşılır olmasına vesile olmuşlardır.
    Özetle Kur’an’ın anlaşılması yine Kur’an’la olur.
    EMİNE TİFTİKÇİ 1/B 10070244

    YanıtlaSil
  20. kuran tefsirinin kaynakları arasında hiç şüphesiz kuranın kendisi vardır.Kuran yine kendisi ile tefsir edilir.hz. peygamber en'am suresi'nin 82. ayetindeki ظلم kelimesini lokman suresi'nin 13. ayetindeki شرك kelimesiyle açıklamıştır.
    Kuran-ı Kerim'in bazı özellikleri vardır.bunlar kuran'ın bir bütün oluşu,çelişkiden uzak oluşu,açık ve anlaşılır bir kitap oluşudur.medeni ayetlerde kapalı olan hususlar mekki ayetlerde açıklanmaktadır.bu da kuranın bir bütün oluşunu gösterir. kamer suresinde dört defa tekrarlanan "biz kuranı öğüt için kolaylaştırdık." ifadesi de, kuranın anlaşılabilir bir nitelik taşıdığını göstermektedir.kuranı düşünmüyorlar mı?eğer o,allahtan başkası tarafından indirilmiş olsaydı onda birçok bulurlardı(nisa 82)bu da çelişki ve yanlışın olmadığına delalettir.
    kuran kurana birinci kaynaktır. ikinci kaynak ise sünnettir. örnek verecek olursak kuranda beş vakit namaz farz kılınmıştır fakat nasıl kılınacağı belirtilmemiştir.bu hususta hz peygambere uymamız gerekmektedir.böylece sünnet ayetin açıklayıcılığını yapmaktadır. Reyyan Taşkaya 10070229/ilahiyat 1b

    YanıtlaSil
  21. KUR’AN ‘IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur’an kendi ifadesiyle insanlığa hayat veren, onları aydınlatan, her şeyi açıklayan, en doğruya ve en iyiye ulaştıran, hakikatin kendisi ve rahmet kaynağı olan bir kitaptır. Bu nedenle insanların üzerinde düşünmesi, tefekkür etmesi, öğrenilmesi gerekmektedir. Kuran ‘ın nüzulünden günümüze kadar bu amaçla birçok metot ve ilim usulleri geliştirilmiştir.
    Bu metotlardan birçoğunun dinamiğini yitirmesi, günümüzde Kuran’ın daha iyi anlaşılması görevini yerine getirememektedir. Örneğin; Kuran’ın başlı başına bir toplum meydana getirme özelliği ve sistemi varken, kimileri kendi insani salahiyetleriyle sorunlara çözüm bulabilecekleri yerde kurbana yönelmişler ve kur anın anlaşılmasını güçleştirmişlerdir. Diğer yönden ise kuran’ın baştan sona tertip ile tefsir edilmesi yöntemiyle konuyla alakalı olan ayetler tam olarak sunulamadığından kurbanın anlaşılmasına engel olabilmişlerdir.
    Sonuç olarak Kur’an’ın anlaşılması ve yaşanılabilmesi için onu en iyi metotla insanlara sunulması gerekmekte ve Kuran’ın kur’anla tefsir edilmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu yöntemle ayetlerin çerçevesi, siyak-sibak bütünlüğü ve kur’anın bir bütün olması gibi etmenler göz önüne alınarak kur’anın baştan sona titizlikle incelenerek, konu konu, ayet ayet ve bütünsel bir bakış açısıyla ele alınacağından bu yöntem kur’anın dinamikliğini her zamana ve mekâna taşınabilmesi için en uygun olanıdır.(allahu âlem)
    10070194/B OSMAN MERCAN

    YanıtlaSil
  22. KUR’AN ‘IN BÜTÜNLÜĞÜ
    Kur’an kendi ifadesiyle beşere can veren, beşeri aydınlatan beşer için gerekli olan bilgilerin kara bir kutu gibi içinde barındıran en hakikate ve mükemmele ulaştıran, ilahi bir mektuptur. Fakat bu ilahi mektubu insanlar tam anlamaya anlamak için tarihten beri bir takım formüller uygulayarak bu kara kutuyu çözmeye çalışmışlardır. Nihayetinde de çözmeye çalışan şahıslar çevrelerinden, tarihinden, kültüründen, kendi yapılarından esinlenmişlerdir. Bu çözmeye yönelik metotlar da insanların kur’anı anlamasına engel olunabilmiştir. kur’anı kendi bütünlüğü yerine kur’anı ayet açıklamaya çalışmışlar, kendilerinden sonra gelen müfessirler de bu gelenekselci yapıyı takip etmişler ve bu takip etmede müfessirler dar bir zihni yapıdan kurtulamamışlardır. Ayrıca kur’anın siyak-sibakına, lügat yapısının inceliklerine fazla titizlik gösterilememiş ve kur’anın anlaşılması, Evrensel yapısına, mesajına, dinamikliğine engel olmuş ve fikir yapısında, düşünce de dumura uğramasına sebebiyet vermiştir.
    Kur’anı tefsir ederken izlenilmesi gereken metot söyle olması lazımdır. Kur’anın kur’anla tefsir edilmesi ayetlerin siyak-sibak bütünlüğü konuyla alakalı bütün ayetlerin tonlanması için bir araştır ve derinlemesine tetkik yapılması gerekmektedir. Bu yöntem uygulandığında kur’anın dinamikliğini her çağa ve mekâna taşıması için en uygun yöntem olduğu kanaatindeyim.

    HAZIRLAYAN: SERHAT MECİT
    NO: 10070193

    YanıtlaSil
  23. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur’an’ın ayet, siyak-sibak ve kendi bütünlüğü içinde anlamak ve incelemek onun tefsirsini kolaylaştırır. Kur’an’ı incelerken ona önyargılı bakmak ve metodsuzca hareket etmek Hiçbir zaman Kur’an’ anlamamıza yardımcı olmaz ve bizi doğru bir anlayış içerisine sürüklemez. Ayrıca Kur’an’ı anlamak şu hususlara dikkat etmekle mümkün olabilir; kesin hüküm bildiren ayetlerin tek başına tefsir edilmemesi bir sebebinin yahut başka bir ayetle ilişkisinin incelenmesi, Müphem (kapalı) hususlara dikkat edilmesi, anlaşılması zor olan garib kelimelerin siyak-sibak çerçevesinde ele alınması, mecazi ifadelerin gerçek manalarının araştırılması gibi … v.s
    Ayrıca Kur’an’ın indiği dönemdeki soysa-kültürel yapı, örf-adetler , Arap dili , kelimelerin kullanıldıkları mana ortamındaki kazandıkları anlam ve en önemlisi sünneti incelemek Kur’an’ın tefsiri için en önemli kaynaklardır. Kur’an’ın en güzel tefsiri bu faktörlerden bağımsız olmayan tefsir hareketidir.

    Meltem TANDOĞAN 10070222 1/B

    YanıtlaSil
  24. . KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE E Kendi kendini tefsir eden kur’an’ı kerim’i insanın tam manasıyla anlayabilmesi için ona bütüncül bir yaklaşımla yaklaşmalıdır.Bu ise ayet çerçevesinde, siyak –sibak çerçevesinde ve kur’an’ın bütünlüğü çerçevesinde gerçekleşmektedir. Bunların dışında kur’an’ı kerim’e ön yargıyla veya yanlış bir metod takip edilerek yaklaşıldığı taktirde kur’an’ı kerim’in asıl verdiği mesaj anlaşılmaz.Yukarıda kur’an’ı kerim’in kendi kendini açıkladığını söyledim. Kendi kendini açıklaması şu şekildedir.Kur’an mutlak ifadeleri kayıtlıyarak, umumu tahsis ederek, müphematları ve garip kelimeleri açıklayarak, ifadedeki ihtimalleri teke indirerek kendi kendini tefsir ediyor. Kimi insanlar kendi görüşlerini kur’an’a göre değil de , kur’an’ı kendi görüşlerine göre anlamlandırmaktadırlar. Bu gibi insanların yapmış oldukları hatalara düşmemek için kur’an’a bütüncül bir yaklaşımla yaklaşmalıyız ki kur’an’ın asıl vermek istediklerini alabilelim.Şunu da unutmamak gerekir ki kur’an’ı kerim’i anlamada sünnete,sahabe görüşlerine ve tarihi bilgilere de başvurulmalıdır. M.SALİH IŞIKGÖR 1/B 10070134

    YanıtlaSil
  25. Kur’an’ın Bütünlüğü Üzerine
    Kuran’ın kendi kendisini tefsir etmesi demek, Kur’an’ın kendi bütünlüğü içerisinde ayetleri değerlendirmek demektir. Çünkü, Kur’an ayetlerinin kendi içinde bir iç bütünlüğü vardır. Kur’an ayetleri açık seçik, anlaşılır, çelişkiden uzak, bütüncül özelliklere sahiptir. Kur’an tefsir edilirken, siyak-sibak’a, ayetlerin içerdiği anlamlara, Kuran’ın bütünlüğüne dikkat edilmelidir. Fakat Kur’an’ın bütünlüğünü görmeyi engelleyen bazı faktörler vardır. Önyargılar, subjektif yaklaşımlar, mezhep mutaassıbı yaklaşımlar, metodik hatalar bu faktörlerdendir. Geleneksel tefsir kitaplarında alimler, sebeb-i nüzule, garibu’l Kuran’A öyle çok yoğunlaşmışlardır ki, bütünlüğü kaçırmışlardır. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri belli başlı şekillerde olmuştur. Örn;mutlak ifadelerin kayıtlanması, izahı güç ayetlerin başka ayetlerle izahı, mübhem unsurların, garip kelimelerin, kısa ve mecazi ifadelerin Kur’an’ın iç bütünlüğü içinde yer bulması gibi.. Geleneksel tefsir kaynakları, Kur’an’ın Kur’an ile tefsiri, Kur’an’ın sünnetle ve peygamberimizin tefsiriyle açıklanması, bazı konularda ( örn; sebeb-i nüzul) sahabe kavline başvurulması ve tarihi bilgilerin değerlendirilmesi şeklindeydi. Bu hususta insanlığın bilgi birikimini, bilim ve fikir tarihini de ihmal etmemek, Kur’an’ı bütüncül bir yaklaşımla anlama ve açıklamada yol gösterici olacaktır.
    Beyza Betül GÖKTAŞ
    10070119 1/B

    YanıtlaSil
  26. KURAN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE

    Kuran ayetlerini açıklarken Kuran ayetlerini bir bütünün parçası olarak görerek, siyak-sibak çerçevesinde, ayetleri baz alarak anlatılmak isteneni iyi kavramak gerekir. Bu bütünlüğü görmeyi engelleyen bazı faktörler vardır , subjektif yaklaşmak, Kur'an'ı kendi dünya görüşüne göre yorumlamak gibi.. Ayetler, Kuran'ın içinde birbirini tefsir eder, açıklar niteliktedir ve aralarında tenakuz yoktur, açık anlaşılır bir biçimdedir. Kur'an'ı anlamada ve bu bütüncül bakış açısını elde edebilmekte sünnetin ve peygamberin tefsirinin de yadsınamaz bir yeri vardır. Çünkü bilindiği üzere Peygamberimiz Kuran'ın ilk müfessiridir. Onun Kuran'la ilgili açıklamaları da bize Kuran'a bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşanilmek hususunda yol gösterici niteliktedir .
    Talip SERT
    10070217 1/B

    YanıtlaSil
  27. KUR'ANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur'anı Kerim kendi kendisini tefsir edebilme özelliğine sahiptir. Bu bakımdan Kuranı Kerım uzerıne çeşitli çalışmalar yapılmıştır.Ancak çoğu alim Kuranı Kerimin bu özelliğini unutarak kendi görüş ve düşüncelerine Kuranı Kerimi alet etmiş ve ileriki yıllarda Kuran hakkında insanların yanlış düşünmelerine sebep olmuşlardır.Oysa tek yapmaları gereken Kuranı bölünmez bir bütün olarak ele almak ve bundan hareketle Kuranın siyak ve sibak özelliğini göz önünde bulundurarak ayetleri tek tek almak değil birbiriyle olan iletişimini ortaya çıkarmaktır. Zaten Kuran kendi içinde tefsir olabilmekte bir ayette geçen müphemleri ve garib kelimeleri başka ayetlerle açıklamaktadır ayrıca Kuran tefsirinden kasıt ayetlerin zahiri özellikleriyle değil Muradullahın anlaşılmasıdır. ZİRA Hz.Ömer de bir ayette geçen bir kelimeyi anlamamış ancak ayetten genel olarak çıkarılması gereken şeyleri anlamış ve bu kelime üzerinde durmamıştır .Özetle bizlerde Kuranı Kerimi tek tek ayet olarak değil bütün olarak ele almalı ve ona göre bir değerlendirme yapmalıyız .Çünkü Kuranın insanı insan yapar ve hayatına anlam katar.Bizde bu anlamın peşine düşüp,bu özellikler çerçevesinde hayatımızı inşa etmeliyiz. MERVE KESİMAL 10070165

    YanıtlaSil
  28. Kur’anı’ı kendi bütünlüğü içinde anlamamak, Kur’an’ı anlamama gibi bir sonuca götürür. Dolayısıyla Kur’an’ı , Kur’an’ı göz ardı ederek tefsir etmek de Kur’an’ ı tefsir etmek değildir. Kur’anın yapısı gereği kesin sınırlarla konulara ayrılması ve başlıklar altında toplanması adeta imkansızdır. Çünkü Kur’an’ı teşkil eden parçalar yerine göre birbirini tamamlayan, yerine göre birbirlerini açıklayan nitelikleriyle ayrılmaz bir bütündür. Mesela bazı durumlarda Medeni ayetlerde kapalı ve muhtasar olan kısımlar Mekki ayetlerde açıklanmaktadır. Kur’an ilahi bir kitap olduğu için kendisine has ifade özellikleri taşır ve bu konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmayanlar ise ayetler arasında çelişki olduğu zannına kapılırlar. Kur’an’ı anlamaya çalışırken sıhhatli sonuçlara ulaşamamızın sebebi Kur’an’ı yorumlayanın, kendilerinin veya görüşlerini benimsedikleri alimlerin fikirlerini esas alarak değil, Kur’an’ı, Kur’an’ın düşünce sistemi içinde değerlendirememizdir. Kur’an’ı ayet, siyak-sibak ve bütünlüğü çerçevesinde ele almamız gerekir. Aksi takdirde Kur’an’ın bize vermek istediği mesajı tam olarak algılayamaz ya da yanlış anlayarak farklı sonuçlar elde edebiliriz.

    YanıtlaSil
  29. KURAN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Yüce Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim hiçbir kitapla mukayese edilemez, mükemmelliyette mucizevi bir kitaptır. O’nda kesinlikle bir kusur, bir çelişki veya bir tutarsızlık yoktur.
    Yapısı bakımından Kur’an-ı Kerim bir fihriste sahip değildir veya konu başlıklarına ayrılmamıştır. Kur’an-ı Kerim bir bütündür ve tutarlılığın kaybetmeden kendi içinde anlaşılabilir, kendi kendini tefsir eder. Bu yüzden O’nu anlamaya çalışırken ayetlerin veya surelerin yalnızca bir kısmını ele alarak değerlendirmek uygun değildir ve Kur’an ı anlamada doğru bir sonuç da vermez.
    Kur’an-ı Kerim de bir yerde üstü kapalı değinilen husus başka bir surede veya ayette açık bir şekilde bulunur. Böylece olaylar mucizevi bir şekilde birbiriyle bağlantılıdır.
    Kur’an’ın Kur’an la tefsiri her zaman geçerli bir tefsir yolu olarak canlılığını sürdürecektir. Çünkü O İlahi bir kelamdır ve İlahi bilgiye dayalı olan ifadeler bütün zamanları kuşatıcıdır.
    Merve TAPAN 10070227 1-B

    YanıtlaSil
  30. KUR'AN; çelişkiden uzak insicamı mükemmel bir ilahi kitaptır.Kur'anı kendi bütünlüğü içinde anlamamak,Kur'anı anlamama gibi bir sonuç doğurur.

    KUR'AN'ın parçaları yerine göre birbirini tamamlayan, yerine göre birbirini açıklayan nitelikleriyle ayrılmaz bir bütündür.

    Kur'an da ilk bakışta çelişkili görünen ifadelere rastlanabilir, fakat onu Kur'anın bütünlüğü içinde ele aldığımızda hiçte sanıldığı gibi olmadığı anlaşılır.

    Kur'an; bütün insanlığa, hem dünyada hem ahirette mutlu olabilmenin yollarını göstermek için indirilmiştir..

    GÖKÇE KÜÇÜK 10070189

    YanıtlaSil
  31. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur’an diğer kitaplardan tamamen faklı yapıdadır. Bazı konular müstakil olarak ele alınmış görünümü verselerde, Kur’an’ın diğer bölümleri ile bağlantılıdır. Kur’an‘ın tamamı bir bütünlük içerisindedir. Çelişkiden uzak, fıkri olarak uyumu sağlam bir kitaptır.
    Kur’an kendi kendisini tefsir eder. Bu onun kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılması demektir. Kur’an ‘ın kendi bütünlüğü içinde anlaşılması özellikle üç çerçevede gerçekleşmektedir. Ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi ve Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesidir. Kur’an’ı bu üç çerçevede ele alıp incelersek sağlıklı sonuçlara ulaşırız.
    Kur’an’ın Kur’an’la anlaşılması dinamik bir olgudur. Çünkü o Allah’ın kelamıdır. Herhangi bir zaman dilimiyle sınırlı değildir. Kıyamete kadar bu dinamizmini devam ettirecektir. Kur’an’ın kendi kendini tefsiri her zaman geçerli bir tefsir yolu olarak canlılığını sürdürecektir. Kur’an kendisini gittikçe artan bir enginlikle açıklamaya devam eden ve onu anlamaya çalışanların göz ardı ettiklerinde mutlaka hataya düşecekleri çok önemli bir tefsir kaynağıdır...
    Müberra TAŞKAN 10070228 1-B

    YanıtlaSil
  32. Kur'an harfleri,ayetleri,sureleri,iniş sebepleri,ayetlerin sıralanışı, mekkisi medenisi ile bir bütün olup bu sistemli birleşimi keşfettiğimizde kuranın bütününü anlayacağımızı düşünüyorum.Ayrıca insanlara bir açıklama, bildiri olduğunu söyleyen nahl suresindede bu belirtilmiş ve Ku'ran eğer insanlar için yol gösterici açıklayıcı ise böyle bir kitabın yapısı itibariyle açık olması gerektiğine inanıyorum.

    YanıtlaSil
  33. 6666 parçalık puzzle düşünelim ve puzzle tamamlayabilmek için birbiriyle münasebet içinde bulunan parçalar birleştirilir ve bu silsile halinde devam eder. Böylece ortaya anlamlı bir resim çıkar.(Teşbihte hata olmasın) Kuranda böyledir. Her ayet bir birini siyak sibak çerçevesinde tamamlar zira anlaşılmaz, bütünlüğü bozulur.
    FATMA POLAT 1/B 10070204

    YanıtlaSil
  34. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    En’am suresinin 82.ayetindeki ‘zaleme’ kelimesini lukman suresinin 13.ayetiyle açıklayarak, ayetleri tek başlarına ele almayarak, kuranın bütünlüğü içinde açıklamıştır.Yani burada hz. peygamberin tefsirdeki metodunu öğrenmekteyiz. Bu bağlamda şunu belirtelim ,müfessirlerimizin kuranı kendi bütünlüğü içerisinde anlayamamalarının iki temel sebebi şudur:subjektiflikten kaynaklanan hata(önyargılı olmak) ve metoddan kaynaklanan hata. Peki kurani bütünlük incelemesi nasıl olmalıdır? Ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi ve kuranın bütünlüğü çerçevesinde olmalıdır. O halde kuranı kerim kendisini açıklamaya yeterli midir? Kuran tefsir kaynaklarından sadece birisidir. Bunun için sünnet, sahabe görüşleri ve tarihi bilgiler de gereklidir.
    AİŞENUR SARIKAYA/10070211

    YanıtlaSil
  35. KURAN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kuran'ın Kuran'la tefsiri başka bir ifadeyle Kuran'ın kendi bütünlüğü içinde anlaşılması gerçeği İslamın başlangıcından beri bilinen ve yeri geldikçe alimlerce önemi vurgulanan bir husustur.Kuran'da ilk bakışta çelişkili gibi görünen ifadelere rastlanılabilir fakat Kuran'ın kendi bütünlüğü içinde ele aldığımızda hiçte sanıldığı gibi olmadığı anlaşılır.
    10070127 1/B Ümmügülsüm Gümüş

    YanıtlaSil
  36. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur’an yirmi üç yılda müneccemen nazil olmuş ilahi bir kitaptır.Kur’an’da yer alan bazı ayetler sahabilerin soruları üzerine veya bir olay üzerine nazil olmuştur.Bazı ayetler Mekke’de bazıları ise Medine’de nazil olmuştur . Öyle ki Mekki bir surenin içinde Medeni bir ayet yer almaktadır.Böyle bir durum söz konusu iken Kur’an’ı incelediğimizde sanki o bir defada nazil olmuş gibi mükemmel bir insicama sahiptir.Bu da onun mu’cizevi yönlerinden birisidir.Kur’an’ın tefsir edilirken sadece ayet ayet değilde Kuranın bütünlüğü çerçevesinde tefsir edilmesi bu hususta önem arz etmektedir. Kur’anın tefsirdeki ilk kaynağı yine kendisidir.Kur anın Kuranla tefsir edilmesi yani onun bütünlüğüne, zihniyetine aykırı olmadan tefsir edilmesi konusunda şu hususlara dikkat edilmelidir:Ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi ve Kur an ın bütünlüğü çerçevesidir.Yani ilk önce ayet kendi içerisinde tesbit edilmeli ardından o ayetin öncesi ve sonrasındaki ayetlerle birlkte değerlendirilmelidir onlara aykırı olmayacak şekilde.Daha sonra Kur anın zihni/fikri yapısına ve bütünlüğüne aykırı olmamasına dikkat edilmelidir.Kur an ın kendisini tefsir etmesi şu şekilde gerçekleşir:*Mutlak ifadelerin kayıtlanması *Genel ifadelerin tahsis edilmesi*Mübhemlerin açıklanması,*Garib kelimelerin açıklanması, *İhtimallerin bire indirilmesi *Kısa ve veciz ifadelerin geniş açıklanması,*Mecazi ifadelerin tayin edilmesi,*İzahı güç hususların açıklanması şeklindedir. Ayrıca Kur an tefsirinde tek kaynak Kur an değildir.Sünnete , sahabe kavline(esbab-ı nüzul konusunda),tarih bilgisine yani nuzül ortamının bilgisine ihtiyaç vardır.Bununla birlikte insanların ürettikleri , keşfettikleri bilgiler de Kur an tefsirinin kaynağıdır.Kur an kıyamete kadar gelecek olan bütün nesillere hitap eder.Sadece belli bir çağa,belli bir kavme hitap eden bir kitap değildir.Kur an ın Kur an ile tefsiri dinamik bir yapıya sahip olması bakımından her zaman geçerliliğini sürdürecektir. Kur’an ise tazeliğini , gençliğini daima muhafaza edecektir.
    Hilal GÜLDÜRMEZ 10070125 1/B

    YanıtlaSil
  37. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kuran her asır yenilenen yöntemiyle kendisini tefsir eden onu anlamaya çalışanların da metodik yanlışlıklara düştüğü vahiy mahsulü bir kitap olmasının yanında birinci dereceden tefsir kaynağıdır. Kuranı Kerim de diğer ilmi eserlerde olduğu gibi konular muayyen başlıklar altında zikredilmemiştir. Bu açıdan baştan sona yapılan tefsileri Kuranın bütün olarak değerlendirilmesinde tam anlamıyla imkân sağlamamakta siyak-sibak çerçevesinde değerlendirilmesine imkân tanımamaktadır. Kuranı Kerim üslubu icabı bir ayette tam izah etmediği bir konuyu başka bir ayette veya surede izah eder, belirsizlikleri ortadan kaldırır. Hükümleri kayıt altına alır. Bu nedenle tefsir yapılırken, siyak-sibak ilişkisine, ayet çerçevesine ve Kuranın bütünlüğüne dikkat edilmeli, Kuran baştan sona defalarca dikkatlice gözden geçirilmelidir. Ancak bu şekilde birbiriyle çelişiyormuş gibi görünen meselelere izah getirilebilir. Kuranı bütünlüğü içerisinde değerlendirirken önyargılardan uzak kalmak, önemlidir. İnanılan doğruları Kurana onaylatmaya çalışmaktan ve zorlama yorumlardan uzak durmak gerekir. Kuranın kendi kendine yetebileceği başka hiçbir bilgiye sünnet, hadis dahi olsa ihtiyaç olmadığını savunmak hatadır. Çünkü Kuran mesela namaz kılmayı emreder ama nasıl kılınacağını Peygamber (SAV) sünneti açıklar. Hadis, sünnetten ziyade arap diline, cahiliye dönemi kültür bilgisine, tarihi vakıa ve kaynaklara ihtiyaç vardır. Bilmediğini anlamadığını sormak bizzat Kuranın insanlara verdiği öğütlerdendir.
    Kuran Allah’ın kelamıdır ve herhangi bir zaman dilimine kayıtlı değildir, her zaman ve mekana hitap eder. Kıyamete kadar da bu devam edecektir. NURDAN ORÇİN 10070201

    YanıtlaSil
  38. KUR’AN-I açıklamada başvurulan kaynakların başında KUR’AN gelmektedir.çünkü onda kapalı olarak verilen bilgiler onun başka bir suresinde veya ayetinde açıklanılmakta veya yönlendirikmektedir.KUR’AN-I tefsir eden kişilerin objektif olması çok önemlidir eğer objektif olunamaz ve tefsir eden kişi kendi değer yargılarına göre açıklarsa KUR’AN-IN evrenselliği ilkesini yok etmiş olur.KUR’AN aynı zamanda arap nesir edbiyatının ilk ve edebi şaheseri olup ,stil,üslup bakımından taklit edilemez bir mükemmeliyete sahiptir.peygamberimiz insanları onun güzel okunmasına yeşvik etmiştir.biz Müslümanlar için mukaddes bir kitap olan KUR’AN en güzel şekilde okunmayı ve anlaşılmayı hak etmektedir.bizler bu mukaddes kitabı bilmek ve öğretmekle mükellefiz.biz Müslümanlar bu mukaddes kitaba okurken de dinlerken de gereken saygıyı göstermeliyiz.SÜMEYRA KARABUĞAŞ 10070143 1-B

    YanıtlaSil
  39. KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Eşsiz yaratılan Kur'an içeriği ile de hiç bir kitaba benzememektedir.İçerik olarak bir uyum içerisindedir ve ayetler arasında hiç bir şekilde tutarsızlık mevcut değildir.Kuran'ı ilk başta kendisi ile anlamaya çalışırız çünkü ayetler birbirini tamamlayacak şekilde indirilmiştir.Kuran'ı Kuran ile tefsir etmek başta gelmelidir ancak bazı müfessirlerin yaptığı gibi ayetlerin sadece başından,ortasından ya da sonundan başlayıp diğer ayetleri göz ardı ederek tefsir edilmemelidir.Kuran bir bütündür ve bütün olarak ele alınmadır.Ayrıca bütün ön yargılardan uzak ve tarafsız bir şekilde tefsir edilmeli ve hiç bir şekilde çıkar gözetilmemelidir.Bazı ayetlerin tam olarak açıklanmadığı yerde devreye sünnet girmektedir.Kuran sünnet ile de bir bütündür ve her ikisi birbirini tamamlamaktadır.Sünneti inkar edemeyiz çünkü yüce ALLAH bize Kuran'ın canlı örneğini göndererek O'nu en iyi şekilde anlamamızı istemiştir.Yüce ALLAH Kuran'ı ve onun tamamlayıcısı olan sünneti en iyi şekilde anlamayı nasip etsin.
    YASEMİN KÖSE:10070186

    YanıtlaSil
  40. KUR'AN'I anlatmadan önce herhngi bir kitabı elimize aldığımızda bir bölümü okumasak o bir bölümden en ufak bir bilgimiz olmaz ve tam olarakta kitabı anlamayız ya da bir romanı incelemek istediğimizde elimizde olan ilk kaynak romanın kendisi ve o romanın hakkında yazılanlardır.işte Kur'an'da böyledir.(tabiki sadece iki kapak arasında oluşu diğer kitaplara benzer yoksa o diğerlerinden çok farklıdır en önemlisi beşer olan biri yazmamıştır).onu incelerken elimize alacağımız ilk kaynak kendisidir ama yinede insanlığın tarihini anlatan bir kitaptan ya da kur'an'da olmayan konuların bulunduğu sünnetten yaralanabiliriz.diğer bi konu ise kuranın bütünlüğüdür. kur'an'ın ayetlerinin arasında bir bütünlük vardır hiçbir ayet birbiriyle çelişmez.Kur'an'ın kendi kendini tefsir etmeside ayetler arasındaki bütünlükten kaynaklanmaktadır.Kur'an ezeli ilme dayali bir kitap olduğu için bütünlük arzeder.kısacası KUR'AN TEK SÖZDÜR diyebiliriz.Kur'an'ın bütünlük içinde olması anlaşılmasını kolaylaştırmıştır.Kur'anî kendi bütünlüğü içinde anlamamak kur'an'ı anlayamamak demektir.bu yüzden insanın anlamaktan aciz olduğu şeyide yaşaması mümkün değildir...ALLAH BİZİ KUR'AN'I ANLAYANLARDAN EYLESİN..TUĞBA KARTAL 100701531-B

    YanıtlaSil
  41. Kuranın bütünlüğü üzerine
    Kuranın tefsir kaynakları arasında şüphesiz kuranın kendisi vardır. Kuranın kendi bütünlüğü ele alınması gerekir. Yoksa kişiler arasında her ayet her sure tefsiri farklı farklı anlamlandırılabilir. Önemli olan kuranın bütün oluşunu açık ve anlaşılır oluşunu ve çelişkiden uzak bir kitap oluşunu unutmamak bunlara göre değerlendirme yapabilmektir.
    Kuran çelişkiden uzak fikri yönü sağlam bir kitap olarak karşımıza çıkar. Kuranın kendisini tefsir etmesi onun kendi bütünlüğü içinde anlaşılmasıdır. Kuran kendisini gittikçe artan bir enginlikle açıklamaya devam eden ve onu anlamaya çalışanların göz ardı ettiklerinde hataya düşecekleri en önemlitefsir kaynağıdır.
    10070206 DUDU SALDIRAN

    YanıtlaSil
  42. KURANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kuran tefsirinin kaynağı arasında yine kendisi vardır. Kuran kendi içinde tutarlıdır çelişmez. Kuran ayetlerin açıklanmadığı durumlarda yine kendini kuranın farklı bir bölümünde uzun uzun açıklar. Geçmiş dönemlerde mezhepler ve fırkalar kendi görüşlerini kuran ile doğrulamak için kurandan ayetleri kullanmışlardır. Tefsir yaparken düşülen en önemli hatalardan bir taneside ayetleri bir bütün olarak ele almak yerine anlamı bozup hüküm çıkarmak için ayetleri münferid kullanmaktır. Kuranı objektif olarak değerklendirmek gerekir. Kuranın bütün oluşu,açık ve anlaşılır oluşu,çelişkiden uzak bir kitap oluşu bunun kanıtıdır.Kuranı tefsir ederken onun indiği döneme,sosyo-kültürel durumuna ve arab dilinin o dönemdeki özelliklerini bilmek gerekir.Kuranda ayetler bazen kendi başına bir hüküm ifade ederken bazende öncesi ve sonrasındaki ayetlere bakmak gerekir. Cümlenin içinden herhangi bir ibareyi çıkardığımızda onda kastedilen manayı da öğrenememiş oluruz. Kuran kendini açıklamakta yeterli değildir. Tefsir kaynaklarından sadece biridir ve diğer tefsir kaynağıda sünnettir, Sahabe nüzul sebeplerini bildiği için hangi ayetin ne hükmü ifade ettiğini açıklamaktadırlar. Geçmiş müfessirler kuranın bütünlüğü ile tefsir etmemişlerdir. Kuran insanların her türlü ihtiyacının karşılığını alacağı ilahi bir kitaptır.

    YanıtlaSil
  43. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Sorun Allah’ın kelamı Kuran’ın tefsiri olunca çözümü yine Onda aramak gerekir. Çünkü ancak kendisiyle ilgili sorulara en mükemmel cevabı kusursuzluğunun benzeri olmayan Kur’an verir.
    Onu anlamaya çalışmada izlediğimiz yol bizi zarara uğratabilir. Bunun için bu yolda ilk önce kelimeleri ve terkipleri önce ayet ışığı altında, sonra siyak-sibak ilişkisi içerinde, son olarak da Kuran’ ın bütünlüğü çerçevesinde ele almak gerekir. Bunları yaparken de önyargıdan uzak olup, verilen mesajı doğru anlama bilincinde olmak gerekir. Aksi takdirde Peygamber Efendimiz(SAV)den beri süregelen tefsir anlayışının dışına çıkmış İslamın gereklerini anlatılan doğrultuda gerçekleştirememiş oluruz.
    Bu konuda bir başka sorunda Kuran da çelişkilerin var olduğu düşüncesidir. Oysa ki kesinlikle böyle bir şey yoktur. Aksine çelişkilere cevap bir kitaptır. Bunu böyle düşünenler ilahi mesaja odaklanmaktan ziyade, uydurdukları hükümlere dayanak aramaktır. Yani Kurana uymak yerine Kuranı kendilerine uydurmaya çalışmaktadırlar.
    Kuran çelişkilerden ve tutarsızlıktan soyutlanmış mucizevi bir ilahi mesajdır… Arife Betül SELMAN 10070216 B Şubesi

    YanıtlaSil
  44. Sümeyye KARAGÖZ 10070145 B Şubesi
    KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur’an’ın üslubu diğer kitaplara göre farklıdır.Üslubu gereği, kendisini açıklarken okuyucularını hazırcı bir yaklaşıma götürmez.Üzerinde derin derin düşünmelerini ister.Kur’an okumanın ibadetten oluşunun hikmetlerinden biri de bu olsa gerektir. Bu yüzden diğer kitaplardan yapı ve içerik bakımından farklılık arz eder. Kur’an tefsirinin kaynakları arasında ilk sırayı hiç şüphesiz ki yine Kur’an’ın kendisi alır. Bir ayet açıklanırken o ayetle ilgili çok sayıda ayetin bir araya getirilip incelenmesi gerekir.Kur’an bütünlük arz eden ,çelişki ve tutarsızlıktan uzak insicamlı bir yapıya sahiptir.Bu bütünlük arz eden yapıyı; ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi ve Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesi içinde ele alınıp incelersek en sağlıklı ve sağlam sonuçlara ulaşmamız mümkün olacaktır.

    YanıtlaSil
  45. Kur'an'ı kendi bütünlüğü içinde anlamamak, Kur'an'ı anlamamaya götürür.
    ^^^Kur'an bölümleri,ana ve yan başlıkları olan bir kitap değildir.Kur'an'da inanç esasları,şeri hükümler,nasihatler,emir ve yasaklar iç içe sıkıcı olmayan bir üslup ile anlatılmıştır.Ayetleri tek başına ele almak Kur'an'ın zihniyetine uygun olmayan sonuçlar doğurabilir.
    ^^^Kur'an kendi içinde açık ve anlaşılır bir kitaptır bu da demek oluyor ki Kur'an kendi kendini tefsir etmektedir.
    ^^^Kur'an çelişkiden uzak bir kitaptır.Nitekim Nisa Suresi 82. ayetten ''Kur'an'ı düşünmüyorlar mı?Eğer o Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı onda birçok çelişki bulurlardı.'' bunu anlıyoruz.
    Fakat Kur'an'ı farklı yorumlamak çelişkiden kaynaklanan bir şey değil Kur'an'ın muciz bir kelam oluşundandır.
    ^^^Kur'an'ın Kur'an ile tefsiri demek ifadelerinin Kut'an'daki ilgili pasajlar yardımıyla açıklanması demektir.öncelikle cümle ve ayet bazında anlatılanı tespit etmek gerekir ve ayeti siyak-sibak çerçevesinde değerlendirmek gerekir.Çok sayıda ayetin bir araya getirilip senteze gidilmesi gerekir.Ön yargılı olmak ve metod hatası Kur'an'ın bütnlük içinde anlaşılmasını engeller.
    ^^^Kur'an'ın kendisini tefsir ediş biçimine baktığımızda mübhem hususları açıkladığını,garib lafızların anlamlarını verdiğini,ihtimalli ifadelerde ihtimali bire indirdiğini görüyoruz.
    ^^^Kur'an'ın arapça olan metninin açıklanmasında arapçaya,tatbikatla ilgili konularda sünnete,nüzul sebepleri konusunda sahabenin izlenimlerine ihtiyaç vardır.
    Derya Kırdar hazırlıklı ilahiyat 1/B

    YanıtlaSil
  46. Kur'an-i Kur'an ile anlayıp, tefsir etmek Kur'an'in kendi bütünlüğü içerisnde anlaşilmasindan geçmektedir.
    Prof.Toshihiko:"Kur'an'da kelimeler yalin olarak değil, aralarinda ilişki ve bundan doğan bütünlükle anlaşilir. Mana daima sistem olarak değer kaziyor."
    Kurn da çelişki yoktur. Çelişkili olduğunu savunmak boşa kürek çekmektir.
    Kur'an-i Kur"an ile tefsir etmek:
    1.evresi:Kur'an-i anlamaya çalişmaktir.
    2.evresi:Siyah-Sibak çerçevesidir.
    Kur'an akilli insanlar içindir. Bundan dolayo okuyucusunu hazirbulmuşlukla birakmaz,düşnmeye sevkeder.
    Edebiyatla matematik nasil anlatilmiyorsa, Kur'an-i kendi dili haricinde bir dille yaklaşmak o kadar yanliştir.
    Kur'an-i kendi içinde açiklamak için arapça dili, Peygamber, Sahabe, nüzul ortamlari ve nakil yolu iyi bilinmesi gerekir.
    Kübra KANDEMİR 10070138 İlahiyat-1/B

    YanıtlaSil
  47. Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine
    Bütün şüphelerden ve çelişkilerden uzak olan kitabımız ne yazık ki bütünsel bir şekilde anlaşılamamış hakiki bir şekilde hayata aktarılamamıştır.Bu nedendir ki,dönem dönem Kur'an'ın verdiği mesaj açık olmasına rağmen gözden kaçırılmıştır.Özellikle indiği dönemin şartları gözden kaçırılmış yeni çıkan sorunlara karşı, verilen mesajın özü anlaşılamamış ve İslam toplumu ciddi sorunlarla karşılaşmıştır.Kur'an'ı yorumlarken kendi sistemi dışına çıkılarak Kur'an 'a ters bir şekilde yorumlanmış ve ayetlerin asıl ruhu gözden kaçırılmıştır.Yeni bir eser ortaya çıkaran müellif önceden gelen müelliflerin konuyla ilgili yaptığı açıklamaya genelde takılı kalmış farklı ihtimalleri gözden kaçırmıştır ve bu da Kur'an'ın geniş anlaşılmasının önüne geçmiştir.Kur'an'ı bir bütün olarak anlıyamadığımız takdirde onda çelişkiler olduğunu zannedip olayların akışını,gerçek mahiyetini idrak edemiyeceğiz.Kur'an'ın olaylara getirdiği çözümler ve çözümlerde kullandığı uslup,Hz.Peygamber'in ayetleri uygulayışı ve sahabenin nasıl anladığı bizim için birer örnek olup iyi tahkik edilmeli ve Kur'an'ı kendi sistemi içinde anlamaya gayret etmeliyiz.
    Mahmut Yusuf Mahitapoğlu/10070192-B Şubesi

    YanıtlaSil
  48. KURANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kuranın dipnotu,kaynakçası,alt başlığı,ana başlığı yoktur belki…?Ama vahiy kaynaklı mükemmel bir anlatım gücü vardır.Bazen bir çok kelime bir manaya gelirken bazen de bir kelime bir çok manaya gelebilir.Kuran müphem bir ayeti başka bir ayetle açıklar.Hem sorar hem sorunun cevabını verir.Bununla birlikte kuranı tam anlayabilmek için,bir bütün içerisinde değerlendirmek gerekir.

    NESİBE SARIGÜL 10070209 1-B

    YanıtlaSil
  49. KURANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kuranın kuranla tefsiri demek müfred lafızlarının terkiblerinin ve ifadelerinin kuran bütünlüğü içerisinde ilgili diğer ayetlerin yardımıyla açıklanmasını ve buna ilaveten Kurandaki konuların vermek istediği mesajları terkibi bir yaklaşımla Kurani bütünlük içerisinde incelenmesidir. Bu inceleme 3 şekilde yapılır. 1 Ayet çerçevesi 2 Siyak sibak çerçevesi 3 Kuranın bütünlüğü çerçevesi . Kuran öğrenilirken peşin hükümlerden soyutlanılmalıdır. Kuranın kuranla anlaşılması dinamik bir olgudur. Zamanla veya zeminle kayıtlı değildir. Onun ifadeleri varlık aleminde yeni karşılıklar ve medlullerle buluşacak dolayısıyla bütünlüğü içinde önceden keşfedilmeyen önemli noktalar ortaya çıkabilecektir .Kuranın kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılmasında iki sorun oluşmuştur . Birincisi, subjektif hatalar ikincisi akıl ve muhakeme ile ilgili hatalar. Genel olarak bakıldığında ise oluşan soruların cevapları yine Kuranın içerisinde bir yerde açıklığa kavuşturulmuştur.Zira Allah dinini tamamlamıştır ve Kuran kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılır. Yaşamaksa ancak bilmekle ve anlamakla gerçekleşir. Halime SARITÜRK 1-B 10070212

    YanıtlaSil
  50. Kitapta kur'an ın kuranla tefsirinden neyi anladığımızı ele almıştır ve kuran ı bütünlük içindeki bu incelemeyi üç kısma ayırmıştır.bunlar ayet kısmı siyak sibak kısmı ve kuranın bütünlüğü kısmıdır.kuranın ortaya koyduğu biçimde olabilmesi için sadece fihristlerden aynı kökten türeyen kelimeler bulunarak veya araştırılan konuyla ilgili olduğu varsayılan ayetler bir araya getirilerek üzerinde düşüncenin yoğunlaştırılmasının kesinlikle yeterli olmadığı belirtilmiştir. İşlenen ayetlerde kuranın bütünlüğü göz önüne alınmalıdır.kuranın bir kısmı bir kısmını tefsir eder.bir yerde umumi olan bir ifade başka erde tahsis edilir.bir yerde müphem olan ifade diğer yerde belirli olabilir.kuranı her türlü ön yargıdan uzak temiz duru dingin bir kalp ile okumalıyız ve her zaman bir bütün olarak incelemeliyiz ŞEYDA POLAT10070205

    YanıtlaSil
  51. KURAN IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kur-an diğer telif eserlerden farklıdır. Farklı bablar ve başlıkları olmaz. Bazen bir ayet birçok terkibi ,birçok açıklamayı ve durumu beraberinde getirir. Kur-an ı siyak,sibak,sebebi nuzül gibi özelliklerini bilip ona göre okumalıyız. Tüm bu bütünlük onun mucizliğini ve müthiş yapısını gösterir. Kur-an kendi bütünlüğü içinde değerlendirmek gerekir. Çünkü Kur-an kendi kendisini tefsir etmek gibi müthiş bir yapıya sahiptir.

    SÜMEYYE KORKMAZ 10070174 1-B

    YanıtlaSil
  52. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  53. Kur'an o kadar mükemmel bir kitaptır ki...her harfinde bir mana gizli. hocamızında derste dediği gibi Kur'anda ne varsa besmelede besmelede ne varsa b de b de ne varsa altındaki noktadadır. Kur'anı tamamen bir bütün olarak düşünmelliyiz.ki öyledir de. tek bir ayeti bile anlamamak çok şey anlamamış demektir. ayet siyak sibak çerçevesi konularında dikkatli olmalıyız. günümüzde tek bir ayetten yola çıkarak yorum yapmaya çalışan yeni acemi ilahiyatçı arkadaşlarımız ki özür diliyorum hem sizlerden hem ondan tek bir ayeti ele alarak bazı sonuçlara varıyorlar. halbuki altındaki ve üstündeki ayetlere baksa daha farklı anlamalar çıkaracak. ama bunu günümüzde kullanıyorlar afedersiniz ama kur'anı kullanıyorlar kendi düşüncelerini yansıttırmak için.bazı önyargılar kur'anı anlamaya engeldir. yani kısacası Kur'an'ın bütünlüğü üzerine adlı kitabı okumak insanın ufkunu açıyor... ki düşüneli İlahi kelamı okumak kim bilir ne ufuklar açar....

    SÜMEYYE KAVAS 10070154 1 B

    YanıtlaSil
  54. FATMA KOÇ
    10070176

    KURAN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    ‘Kuran’ı düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah’tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı, onda birçok çelişki bulurlardı (Nisa 82).’ Bu ayette görüldüğü üzere kendini tefsir eden bir kitapta çelişki olmaması gerekir. Olmuş olsaydı zaten kendi tefsiri olmuş olamazdı, müşriklerde onda çelişki aramış fakat bulamamışlardı. Yüce kitabımız Kuran’ı Kerim nüzulünden bu yana bozulmadan günümüze kadar korunabilmiş tek kitaptır. Ayetleri arasında çelişki olmayan, tutarlı, kendini yine kendi ayetleri ile açıklayan kitap… Kuran bir bütün, açık, anlaşılır bir kitaptır. Böyle kutsal bir kitap ancak kendi açıklaması ile en iyi şekilde anlaşılabilir. Örneğin Fatiha suresinde geçen ‘..kendilerine nimet verdiklerimiz’ ayetinden tam olarak neyi kasttetiğini anlamıyoruz.kuran bu ifadesini başka bir ayetle açıklıyor.bu örnek kuranin bütünlüğüne apaçik bir delil bence.onun bütünlüğü onun korunması açısından da önemli.kendisini açıklamamış olsaydı bazı kendini bilmezler onu tefsir ederken istediği şekilde tefsir edebilir,bunu kuranın aleyhine kullanabilirlerdi.bence kuranın bütünlüğü demek aynı zamanda onun korunması demek..

    YanıtlaSil
  55. Hacer KILINÇARSLAN 10070167 B ŞUBESİ
    KURANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kuran dinamiktir bütün zaman ve mekanlarda kendini tefsir edebilir. Müfessirler Kuran ı yine Kuran la, sünnet ve sahabe görüşleri yardımıyla tefsir ederler. Kuran’ın bütünlüğü , siyak sibak çerçevesi, tarafsız tefsir edilmesi bunların hepsi Kuran’ı doğru ve sağlıklı anlamamız içindir. Ve gördüğüm kadarıyla Kuran dan çıkarılan yanlış yorumların çoğu bütünlük ve siyak sibak çerçevesine dikkat edilmediğinden kaynaklanmıştır.
    Bütünlüğe dikkat edilmeyip ayetlerin taraflı bir şekilde yorumlanması, ortaya çıkan tefsirle Kuran ın başka bir ayetinin çelişmesi durumunda tutarsızlık ortaya çıkar. Birçok ateistin islam için öne sürdüğü görüş (haşa) ayetlerin tutarsız olduğudur. İşte bu tür hatalar bir takım insanların Kur an a dil uzatmalarına sebep olabilir.
    Bütünlük ilkesine uyulmayışı Kelemcıların, mezhep imamlarının kendi görüşlerine dayanak olarak Kuran ayetleri önünden sonundan kırparak kullanmaları veya uzmanlık alanlarını tefsirlerinde ön plana çıkarmaları insanın hizmet etmesi gereken Kuranı adeta insana hizmet eder duruma getirmiştir.
    Sonuç olarak Kuranın bütünlüğü göz ardı edildiğinde ilahi mesajın hedefi saptırılmış, indiriliş gayesi tam olarak ortaya çıkmamış olur.

    YanıtlaSil
  56. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    Kuran diğer eserlerden farklı bir yapıdadır.Onda konular, bölümler, ana başlıklar ve alt başlıklar altında incelenmez.Konular siyak-sibak çerçevesinde müstakil olarak ele alınmış görünümü verseler de kuranın diğer bölümleriyle ilişki içerisindedirler.Kuran her bir azası mükemmel çalışan bir bütündür.Kuran çelişkiden ve tutarsızlıktan uzak bir kitaptır.Karmaşık bir anlam örgüsüne sahip olan kuranın kendisini tefsir etmesi onun kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılması demektir.Kuranın kendi bütünlüğü içinde anlaşılması, özellikle üç çerçevede gerçekleşmektedir.Bunlar ayet çerçevesi ,siyak-sibak çerçevesi ve kuranın bütünlüğü çerçevesidir. Kuranın bu çerçevelerde anlaşılması işleminin zaman zaman ihmal edildiğini görmekteyiz.Bunun altında yatan sebeplere baktığımızda ya önyargılı yaklaşılmakta olduğunu veya metoda hata yapıldığını söyleyebiliriz. Bu sebeple kuranı öğrenirken kesinlikle peşin hükümlerden soyutlanılmalıdır.Metod hatası içinde şunları söyleyebiliriz:Kuran hayatı tümüyle kucaklar, insanlara kuran ve ahiret bahtiyarlığını temin için indirilmiştir.Kendi içinde bir sistemi vardır.Tabiatiyle nasıl her ilim ve fikrin kendi kavramları, kalıpları ve temel prensipleri varsa, kuranın da kendisine has kavramlarıyla ve temel prensipleriyle külli bir sistem oluşturduğunu hiçbir zaman göz ardı etmemek lazımdır.Kuran kendisini gittikçe artan
    bir enginlikle açıklamaya devam eden ve onu anlamaya çalışanların, göz ardı ettiklerinde mutlaka hataya düşecekleri çok önemli bir tefsir kaynağıdır.
    Rabia Koçak 1-B 10070177

    YanıtlaSil
  57. Bu kitaptan sadece Kur'an'ın Kur'an'la açıklanmasını anladım.Yani Kur'an kendisini zaten açıklamıştır ve bu durum içinde zikredilir."biz o Kur'anı apaçık bir dille indirdik" der.Kur'anı tefsir etmek isteyenin yine ilk başvuracağı kaynak Kur'an olacaktır.
    10070150 Recep Karataşoğlu

    YanıtlaSil
  58. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  59. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  60. KUR AN IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
    KUR AN Ayeti ayet ile
    Kur an ın bütünlüğü ile
    Siyak ve Sibak ile açıklanmalı
    Ayetler birbiri ile baglantılı olabilir biz bu bağı koparamayız.Hepsini bir bütün olarak ele almalıyız.
    ÖRN:şuara suresi 19. ayeti
    FİRAVUN MUSA YA NANKÖRLÜĞÜNDEN BAHSETMİŞ AMA DAHA ÖNCEKİ AYETLERDE ONU ÇOCUKKEN YETİŞTİRDİGİNDEN FILAN BAHSETMİŞ.,
    Ve kitap ile ayrı olarak bu başlık zikredildiğinde inen içki ayetleri geliyor aklıma.2. inen 1. nesh eder mi? Yoksa teyid mi eder?Bu ayetleri bir bütün olarak mı tek tek mi alırız?Cevabını ararken bu kitabı okudum ve hepsinin bir bütün olarak ele alınması hassasiyetini ögrendim en azından ilgili ayetlerin.Yoksa gerçekten cok farklı anlamlar cıkabılıyor....İLAHİYAT 1 B 10070156 YASEMİN DEMİR

    YanıtlaSil
  61. Kur'an'ın insanı insanı aydınlatma noktasında yegane kaynak oluşu,O'nun en güzel şekilde açıklanmasını gerekli kılmıştır.Bu nedenle nazil oldugundan bugune kadar daha ıyı anlaşılması içın tefsır falıyetlerıne gırısılmış bunun önderligini de yine Kur'an'ın bızzat kendısı ve Hz. Peygamber ustlenmıstır.Bunu mutakıben mufessırler devreye gırmış ve onu açıklamaya çalısmıslardır.Fakat bu yapılırken Kur'an'ın kendıne has uslubu ve bır butunluk ıçinde ele alınması konusunda hatalar yapılmış ve anlaşılmasında problemler çıkmıştır.Her kıtabın kendıne has uslubunun oldugu gıbı Kur'an'ın da kendıne has bır uslubu vardır. Kur'an'ın bu uslubunu ve zıhnıyetını anlayamamış kımseler onda çelişkılerın oldugunu ıddıa etmişlerdir.Fakat Kur'an kendını 'mübin' olarak vasıflandırarak onların bu ıddıalarını reddetmiştir.Bu ve bunun gıbı bırçok problemın Kur'an'ın bır butun olarak ele alınmamasından kaynaklanmakta oldugu belırtılmıstır.Ancak Kur'an'ın bır butun olarak ele alındıgında ve kendı anlam dunyasında anlasılmaya çalısıldıgında bu vb.problemlerın çozulecegı gorusu savunulmustur. Bilal KARABEY 10070142 1/B

    YanıtlaSil
  62. 11070117 esra gökdoğan
    kuranı kerim her bir azasıyla mükemmel çalışan bir bütün oluşturur
    kuranı kerim kendini tefsir eden en önemli ve ilk tefsir kaynağıdır
    kuranın hedefleri açısından konusu insan ana konusu ise tevhiddirkuranın bu ana vurgusunu ancak kuranı büün olarak yaklaştğım çerçevede anlayabilirim
    kuran sure ve ayetleriyle uyumlu bir bütünden oluşmaktadır bütün olarak algılamak çok önemlidir çünkü Allah insan ve evre hakkındaki kurani kavramların idrak edilmesi kurani cümlelerin i,fadelerin sure ve ayetlerin mana çerçevelerini ve kazandıkları yeni manaların kavranması hep kuranın bütünü içinde mümkün olacaktır

    YanıtlaSil
  63. 10070139 İLAHİYAT/B BAYRAM KANKAL
    Kuran kendi başına bir bütündür. kuran diğer telif edilen kitaplar gibi başlıklara ayrılmış bir kitap değildir. okumuş olduğumuz kitaplarda anlatılan konu belli bir düzen içinde anlatılır. fakat kuran insanın hayatını bütünü ile ele alan muhataplarına yol gösteren onlara dünya ve ahiret mutluluğunu bir bütün içinde anlatan ilahi bir kitaptır. kuran açık ve anlaşılır bir kitaptır. kuranın tefsiri yapılırken onun açık ve anlaşılır olduğu gözden kaçmamalıdır. kuran kendi kendini açıklar ve tefsir eder. kuran kendi kendini tefsir ediyorsa tefsir yapılırken başvurulacak ilk kaynaktır. kuran çelişkiden uzak bir kitptır. kuran hakkında yeterli bilgiye ve donanıma sahip olmayan birisi onun tutarsız olduğunu zannedebilir. fakat kuran müthiş bir insicama sahip semai bir kitaptır. kuranı kendi bütünlüğü içinde siyak sibak çerçevesinde yorumlamak ve anlamak gerekmektedir. bu şekilde kuranı tefsir edersek şüphesiz ki okurlara daha iyi ve daha doğru bilgi verebiliriz.

    YanıtlaSil