TEFSİR- 7. İsmail Hakkı Bursevi (1137/1725), Muhammed Abduh (1315/1905), Muhammed İzzet Derveze (1404/1984), Seyyid Kutub (1967), İbn Âşûr (1973)


Kur’an ve Hadis İlimleri 6. Ünite’den ve DİA’dan bu müstesna müfessir alimlerimizin hayatını mütalaa “Müfessir Kimdir?” sorusu çerçevesinde mütalaa ediniz.

Her biri için ayrı başlıklar altına mütalaanızın sonuçlarını yazınız.

137 yorum:

  1. İsmail Hakkı Bursevî h.160-1137 / m.1653-1725
    Bulgaristan’da doğmuştur. Bursa’da ikamet etmiştir. Küçükken elini öpüp duasını aldığı Osman Fazlı Efendi ilerde şeyhi olmuştur. Onun dışında İstanbul’da başka hocalardan da ders almıştır. Hat dersleri de almıştır. Birçok yerde vaaz verdi halifelik yaptı. Bursa’da verdiği vaazları toplayıp düzenledi ve tefsirini oluşturdu. Ruhu’l-beyan yaklaşık yirmi yılda tamamlandı. İki defa hacca gitti ve ilkinde eşkıya baskınına uğradı. Osmanlı döneminde Îşâri tefsir ekolünde yazılmış önemli eserlerdendir. Hem rivayet hem de dirayet kullanılmıştır. İslamın itikat esasları ile ters düşen tespitleri vardır. Örneğin nübüvvetin sona ermediğini veliler aracılığıyla devam ettiğini belirtir.

    Muhammed abduh h.1265-1315 / m.1849-1905
    Aslen Türkmen olup mısır’da doğmuştur. Derviş Hızır ile tanıştıktan sonra ilme olan ilgisi artmıştır. El-Ezher üniversitesinden mezun oldu ve orada hocalık yaptı. Ayrıca hakimlik görevleri de aldı. Başta el-Ezher üniversitesi olmak üzere Mısır’daki eğitim ve yargı kurumlarının yeniden yapılandırılması için faaliyetlerde bulundu. Hayatının sonuna kadar tefsir çalışmasında bulundu. Hocası Reşid Rıda’nın yarım kalan tefsirini tamamlama yolunda gitmiştir ve onun metodunu kullanmıştır. Ancak bazen kendisi ile hocası arasında çelişmeler olmuştur. Tefsirinin gayesi dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmaktır. Kendisi aşırı derecede hür akılcıdır ve bu bazen onun sahih hadisleri bile inkarına gitmiştir. İsrailiyyata yer vermemiş ve verenleri de tenkid etmiştir.

    Muhammed İzzet Derveze h. 1305-1404 / m.1888-1984
    Filistin’de doğdu. Maddi imkanı olmadığı için eğitimi yarım kaldı. Daha sonra İngilizlere karşı olan ayaklanmaya karşı mücadele ettiği için görevden alınmıştır. Bir süre Fransız askeri mahkeme kararınca tutuklu kaldı. Ancak bu sürede vazgeçmedi ve kuranı hıfzetti. Daha sonra da İngilizlerin baskısı oldu ve en sonunda dayanamayarak Türkiye’ye geldi. Kuran’ı nüzul sırasına göre tefsir etti. Tefsirinin ismi tefsiru’l-hadistir. Tefsirinde siyerden oldukça yararlanmıştır. İlmî tefsire karşı çıkmıştır. Muhammed Abduh’tan etkilenmiştir.

    Seyyid Kutub 1906-1967
    Dini ilimle ilgilenen bir ailede mısır’da doğmuştur. Dini ilimlere adımı sayılan bir makale yayınlamış ve Müslümanları, toplumun ıslahına çağırmıştır. Bir suikast girişimi nedenile o da bir müddet tutuklu kalmıştır. Mahmeme’ye göre 15 yıl hapis cezası verildi. Ancak bir müddet sonra da idam edildi. İçtimai-ilmi tefsir tarzı vardır. Edebiyat bilgisinden de yararlanmıştır. Kuranın kuranla tefsirine önem vermiştir. Hapiste kitap sıkıntısı çektiği için hadislerden pek yararlanamamıştır. Kuranı geçmişte olmuş bitmiş bir hadise olarak değil günümüze göre yorumlamıştır. Müteşabih ayetlerin yorumundan uzak durmuştur.

    İbnu Âşur 1879-1973
    Tunus’ta doğmuştur. En sevdiği hocaları dedeleridir. İbn Âşur mücadeleci bir şahsiyete sahipti ve ülkesinin bağımsızlığı için sonuna kadar mücadele etmiştir. Hayatını kuranın ve sünnetin anlaşılmasına adamıştır. Yaklaşık 40 eseri bize kalmıştır. İslam’daki emirlerin hikmeti üzerinde düşünmüştür. Hem klasik hem de çağdaş anlayışı içeren muazzam bir eserdir.

    YanıtlaSil
  2. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(1725)
    *Bulgaristan’da doğmuştur.
    *Küçük yaşta Arapça,sarf,nahiv aldı ve hatla meşgul oldu.
    *Tekke ve medrese eğitimi de aldı.
    *Tekke Şeyhi Osman Efendiye intisab etti.
    *Ve bunların yanı sıra Hafız Osman’dan hat dersleri aldı.
    *Şeyhi tarafından halife olarak Üsküp’e gönderildi.
    *Daha sonra Bursa’ya yerleşti,Ulu Camii’de vaaz verdi.
    *Ruhu’l-Beyan adlı tefsirini burada yazdı.
    *İşari tefsir ekolünde yazmıştır tefsirini.
    *Tefsiri vaaz ağırlıklıdır ve İsmail Hakkı Bursevi kendisi iyi bir mutasavvuf olduğu için de tefsirinde tasavvuftan da esintilerde vardır.
    *Tefsirde rivayet ve dirayeti birlikte kullanmıştır.
    *Ayeti ayetle,hadisle açıklamış,gerktiğinde gramere girmiştir.
    *Eserini tasavvufi menakıb ve şiirle süslemiştir.
    *Rivayet tefsirlerinden faydalanmış,aralarında tercihler yapmıştır. *Tefsirinde islamın itikadına ters düşen görüşleride vardır:
    -Vahyin peygambere,ilhamın velilere has olduğu,
    -Velilerin ilhamla aldığı bilgileri inkarın insanı cehenneme götürdüğü,
    -Tevhidin üç kademe olduğu,
    -Peygamberin bu dünyada Allah’ı kalp gözüyle gördüğü,
    -Nübüvvetin sona ermediği ve ümmetteki veliler aracılığıyla devam ettiğini,
    -Allah’ a ve peygamberin yanında velilere da inanılması gerektiğini söylediği gibi.
    HAZIRLIKLI İLAHİYAT/B MEMET GÖKÜLÜ 10070120

    YanıtlaSil
  3. MUHAMMED ABDUH(1905)
    *Mısır’ın bir köyünde doğmuştur.
    *Köyde okuma-yazmayı öğrendi.
    *İki yılda hafızlığını tamamladı.
    *Okumak için Tanta’ya gönderildi.
    *Ama okumak istemediğini söyleyip evlendi.
    *Bundan sonra da okumak istemesede Şeyh Dervişle görüşmesi hayatında dönüm noktası oldu.
    *Ve tahsilini tamamlamak için Kahire’ye gitti.
    *Ezher üniversitesinde öğrenime başladı.
    *Ezher de olmayan mantık,matematik gibi ders veren hocaları aradı.
    *Cemaleddin Efgani’den felsefe,kelam dersleri aldı.
    *Öğrenci iken ders vermeye başladı.
    *Bu derslerde Mutezileyi Eş’ariye tercih ettiği için üniversiteden orta derece ile mezun olabildi.
    *Daha sonra Ezher’de hocalık yaptı.
    *Gazete de hocalık yaptı.
    *Ve eğitimi denetleyen yüksek meclise tayin edildi.
    *İngilizlere karşı muhalefeti nedeniyle Beyrut’a sürüldü.
    *Afgani’nin daveti üzerine Paris’e gitti.
    *Tefsirinin ismi Tefsiru’l-Menar’dır.
    *Hocasının tefsiri tamamlamadan ölmesi üzerine eseri tamamlamaya çalıştı ancak kendisinin de ömrüde de tefsiri tamamlamaya yetmedi.
    *Tefsirinin gayesi insanların dünya ve ahret mutluluğunu sağlayabilmektir.
    *Klasik tefsirlerin Kur’an-ın hidayetini ihmal edip,sarf,nahiv vb. gibi konularla uğraştıklarınıa itham eder.
    *Peygamberimize büyünün tesir edip etmediği konusunda Mutezilenin yanında yer almış,konuyla ilgili hadisleri kabul etmemiştir.
    *Ayetleri günümüz olayları ile irtibat kurma taraftarıdır.
    *İsrailiyata yer vermemiş,verenleri tenkid etmiştir.
    *Cinleri mikropla izah etmeye çalışmış ve döneminde yeni ortaya çıkan Darvin teorisine sıcak bakabilmiştir.
    *Bunun sonucunda haklı olarak eleştirilmiştir.
    SEYYİD KUTUB(1967)
    *Mısır’da doğdu,küçük yaşta Kur’an-ı ezberledi.
    *Ezher’den mezun oldu.
    *Sosyoloji doktorası için Amerika’ya gitti.
    *Yayınladığı Kanun Dersleri makalesi ile İslami Düşünce Hareketine katıldığı kabul edilir.
    *Sosyal adaletin İslamda olduğnu beyan etti ve bunu her yerde dile getirdi.
    *Amerikan yaşam tarzını ve tanık olduğu ırkçılığı eleştirdi.
    *1954 yılında tutuklanmadan evvel İlhan-ı Müslim’in gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı.
    *1954 yılında tutuklandı.
    *Daha önce yazmaya başladığı tefsiri(FİLZİLALİ’L-KUR’AN)ni hapiste tamamladı.
    *Hapisten çıktıktan sonra siyasi düşünce ve görüşünü ifade eden Yoldaki İşaretleri yazdı.
    *Darbe girişimi nedeniyle tekrar tutuklandı.
    *Ve idam cezsına mahkum edildi.
    *Bu karar birçok ülkede tepkiyle karşılanmasına rağmen SEYYİS KUTUB idam edildi.
    *İçtima-i ve edebi tefsirlerin en çok ilgi çekenidir.
    *Gayesi Kur’an-dan yola çıkarak yeni ve ideal bir insan,hayat,toplum ve insanlık modeli meydana getirmekti.
    *Bir sürenin tefsirinde,sürenin nüzul sebebini,adını,ayet sayısını,Mekki veya Medeni olduğunu açıklardı.
    *Ayetleri bir bir ele alır,ayetler arasındaki bağa önem verirdi.
    *Kur’an-ın ifade özelliklerini dirayeti ile ortaya koymuştur.
    *Kur’an-ı Kur’an-la tefsir etmiş,hadise az vermiştir.
    *Mezheplerdeki ihtilafa da az yer verir.
    *Tevhid esasının tespiti ve kökleştirilmesi üzerinde durur.
    *Kur’an-ın fert,aile ve toplumla ilgili emir ve yasaklarının hikmet ve sırrını ortaya çıkarmaya çalışır.
    *Şer’i ilimleri,Batının felsefe ve anlayışını bilmesinden dolayı tefsirinde günümüz insanını etkileyebilecek respitler yapar.
    *Müteşabih ayetleri tefsir etmekten kaçınır.
    HAZIRLIKLI İLAHİYAT/B MEMET GÖKÜLÜ 10070120

    YanıtlaSil
  4. İBN AŞUR(1973)
    *Tunus’ta domuştur.
    *Aşur ailesine mensup olduğu için ‘’ibn aşur’’ ile anılmıştır.
    *İlk öğreniminden sonra zekası ve kabiliyeti sebebiyle Zeytune Camii’sinde özel bir programa tutuldu.
    *Mezun olduktan sonra Zeytune Üniversitesinde öğretim üyesi oldu.
    *Üniversitede arap dili ve edebiyatı,fıkıh usulü,hadis,tefsir dersleri okuttu.
    *Medresede öğrenciler yetiştirdi.
    *Üniversitede ıslahatçı düşünceleri ile yeni düzenlemelere yol açtı.
    *Maliki kadılığı ve müftülük yaptı.
    *İlk Malki ŞEYHÜLİSLAMIDIR.
    *Üniversitede rektörlük de yaptı.
    *Tefsir.hadis,fıkıh gibi kırka yakın eseri vardır.
    *Tefsiri ‘’et-Tahrir ve’t-Tenvir’’dir.
    *Mukaddimesinde tefsirle ilgili bilgiler vardır.
    *Kur’an-ı tertibine göre tefsir etmiş.
    *Ayeti ayetle,peygamberimizin tefsiri ve önceki görüşlerle tefsir etmiş.
    *Arap dili ve Belağından dolayı ayetin tefsirinde ayrıntılara girmiş,bu bilgisi tefsirine yansımıştır.
    *Ölçülü bir ilmi tefsirdir.
    *Kur’an-ın her asra hitap ettiğini kabul eder.
    *Bunda İMAM ŞATİBİ’yi eleştirir.
    *Klasik ve çağdaş anlayışın birleşiminden oluşan önemli bir eserdir.
    MUHAMMED İZZET DERVEZE(1984)
    *Filisti’nin Nablus şehrinde doğdu,İlk öğretimini burada yaptı.
    *Nablus’ta İslami vakıflar idaresinde müdürlük yaptı.
    *İmkansızlıktan dolayı eğitimine devam edemedi ve çalışmaya başladı.
    *Filistin İslami vakıflar genel müdürlüğüne de tayin edildi.
    *İngilizlere karşı harekette rol oynadığı için bu görevinden alındı.
    *Osmanlı devletindeki fikir hareketleri ile de yakından ilgilendi.
    *Meşrutiyetin ilanından sonra ittihat ve terakki cemiyetine üye oldu.
    *İngilizler aleyhine Yafa ‘da düzenlenen gösterilerde başından yaralandı.
    *Derveze bu faaliyetlerinden sonra tekrar uğradı ve Fransız mahkemesi tarafından tutukalandı.
    *Ve tutuklu kaldığı sürede Kur’an-ı ezberledi ve bazı eserlerini yazdı.
    *Fransızlardan sonra da İngilizler başına bele oldu ve bu baskılardan sonra da TÜRKİYE’ye kaçtı.
    *Ama kaçak olarak girdiği için Manisa’ya hapse gönderildi.
    *Burada bir eserini yazdı ve tefsirini yazmaya başladı.
    *İmkansızlıktan eğitimini ve yüksek öğrenimini tam yapamamış ama gençliğinden itibaren kendi çabası ve gayretiyle bu boşluğu telafi etmiş.
    *Hadis,tefsir,kelam,dil,edebiyat gibi çok sayıda kitap okumuştur.
    *Tefsiri ‘’et-tefsiru’l-hadis’’tir.
    *Tefsirde çok sayıda esrden istifade etmiştir.
    *Nüzul sırasına göre tefsir etmiştir.
    *Ayetleri gruplandırarak tefsir etmiş.
    *Tefsirde siyer bilgilerini kullanmış.
    *Kur’an-ı Kur’an-la anlamaya önem vermiş.
    *Kur’an prensiblerini amaçlar ve araçlar olarak gruplandırmış.
    *Kur’an-ı bir bütün olarak ele almış.
    *Eserinin tarzı sade ve kolay anlaşılırdır.
    *Nahiv ve kelamla ilgili konulara girmemiş.
    *İlmi tefsire karşı çıkmış.
    *Neshi bir ilke olarak kabul etmiş.
    *Cemaleddin Efgani ve Mahammed Abduh ile süren ekolden ve bu ekolün akla ağırlık veren üslubundan etkilenmiştir.

    YanıtlaSil
  5. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    • Bulgaristanda dünyaya geldi sarf, nahiv, mantık, beyân, fıkıh, kelâm, tefsîr ve hadîs dersleri aldı.
    •Okuduğu bütün eserleri kendi el yazısı ile yazdı.
    •Ömrünün son günlerini evine çekilerek, eser yazmakla geçirdi.
    •Hem rivayet hem de dirayet kullanılmıştır.
    •Birçok yerde vaaz verdi halifelik yaptı.
    •Ayeti ayetle,hadisle açıklamış,gerktiğinde gramere girmiş.
    •Eserini tasavvufi menakıb ve şiirle süslemiştir.

    MUHAMMED ABDUH
    •İslam düşüncesinin yeniden canlanmasında önemli katkılarda bulunmuştur
    •Küçük yaşta Kur'an-ı Kerim'i hıfzetti
    •Amcası geniş ufkuyla Abduh'un dini ilimlere karşı sevgi beslemesini sağladı.
    •Bir süre özel ders verdi sonra Darü'l-Ulum'a müderris olarak atandı
    •Mısır'da en yüksek dini makam olan müftülüğe atandı
    •Görev yaptığı süre boyunca bu makama büyük bir saygınlık kazandırdı
    •Abduh'a göre İslam'daki devlet yönetimi şer'i değil, toplumsal bir durum arz eder.
    •aşırı derecede hür akılcıdır
    •Bir surenin tefsirinde,sürenin nüzul sebebini,adını,ayet sayısını,Mekki veya Medeni olduğunu açıklardı.
    •Ayetler arasındaki bağa önem verirdi.
    •Kur’an-ı Kur’an-la tefsir etmiştir
    •Müteşabih ayetleri açıklamaktan kaçınmıştır

    Muhammed İzzet Derveze
    •Filistinde doğdu
    •Eğitimci, tarihçi ve siyasetçi olarak bilinir
    •Kur'an'ın tefsirine ilişkin pek çok çalışması var¬dır.
    •İngilizlere karşı olan ayaklanmaya karşı mücadele ettiği için görevden alındı
    •Kuran’ı nüzul sırasına göre tefsir etti.
    •Kur’an-ı Kur’an-la anlamaya önem vermiş. Ve bir bütün olarak ele almış.
    •Neshi bir ilke olarak kabul etmiş. İlmi tefsire karşı çıkmıştır
    Seyyid Kutub
    •Mısırda dünyaya geldi
    •el-Ezher de bitirdi
    •Genellikle geleneksel İslam'a karşı, sahih bir çizgiyi savundu.
    • Tasavvufta var olan hurafeleri eleştirdi
    •Kuranı güne uyarlayarak yorumladı
    •Müteşabih ayetlerin yorumundan uzak durdu
    •Mezheplerdeki ihtilafa da az yer vermiştr
    İBN AŞUR
    •Tunus'ta doğdu
    •Hayatını ilmî ve fikri faaliyetlerle geçirdi
    •Zekâsı ve üstün kabiliyeti ile dikkat çektiği için kendisine özel bir öğretim ve eğitim programı uygulandı
    •Üniversitede rektörlük de yaptı.Tefsir hadis fıkıh gibi pek çok ders verdi
    •Yaklaşık 40 eseri bize kalmıştır
    BÜŞRA KÜÇÜK 10070188 1-B

    YanıtlaSil
  6. Muhammed ABDUH(h.1265-1315/m.1849-1905)

    *Mısır'ın Buhayre'ye bağlı Mahalletunnasr köyünde dogdu.
    *Babası aslen Türkmen olup annesı ıhtımaldahilinde Hz. Ömer'in soyundan gelmektedir.
    *Ailesi çiftçilikle meşgul olmuştur.
    *Okuma-yazmayı köyünde ögrendikten sonra eğitim için Tanta'ya gönderildi.
    *Şeyh Derviş Hızır'la görüşmesi hayatının dönüm noktası olmuştur.
    *Üniversite eğitimini el-Ezher'de almıştır.
    *Ayrıca Cemaleddin Afgani'den, Riyâziye,Felsefe,Kelam dersleri aldı.
    *Kendisi aynı zamanda siyasetle de ilgilendiği için çeşitli sebeplerden dolayı birçok sürgüne gönderilmiştir.
    *Daha çok ıslahatçılığı ile binir.
    *Selef metoduna uygun bir yol takip etmiş ancak birçok konuda yaptığı yorumları ve akılcı yaklaşımları dikkate alındığında tam bir selefi şeklinde değerlendirilmek isabetli olmaz.
    *Eserini (Tefsiru'l-Menar)hocasının el-Ezher'deki tefsir derslerinden aldığı notlarla kaleme alan Muhammed Reşit Rıdâ'dır.
    *Hocası tefsiri tamamlayamadan vefat ettiği için tefsiri tamamlamak için M.Resit Rıdâ onun metodu üzerine tamamlamaya çalışmış ancak onun ömrüde buna yetmemiştir.
    *Eser bu haliyle 12 cilttir.
    *Abduh,önceki tefsirlerden yararlanmayı reddederek aklı selimle tefsir etmeye çalışmış alışılagelen düzenden uzak durmaya çalışmıştır.
    *Bu eserden başka;Tefsiru Sureti'l -Aşr,Tefsiru Cüz'i Amme, Tefsiru'l Fatiha,Risaletu't-Tevhıd(en meşhur eseri) gibi eserleri de neşretmiştir.


    İbn Âşûr(1879-1978)

    *Tunuslu,ilim ve fikir adama,müfessir,fakih,Arap Dili ve Edebiyatı âlimi .
    *Tunusta doğdu.Fas asıllıdır.
    *Yetişmesinde babası ve dedesinin ayrı bir yeri vardır.
    *İlk ögrenimini Muhammed Bû Attur'dan aldı.
    *Daha sonra Şeyh Salih eş-Şerif,Şeyh Salim Bû Hacib,Ömer b Ahmed,Muhammed b.Neccar gibi dah birçok alimden ders almıştır.
    *İbn Âşûr mücadeleci bir şahsiyete sahip olup,ilmi ehliyeti yanında düşünceleri ile de dikkat çekmiştir.
    *Kendisi Kur'an ve Sünnetin anlaşılması,müslümanların çeşitli meselelerinin çözümü ve ülkesinin bağımsızlığı ve kalkınması için çalışmıştır.
    *Tefsir,Hadis,Fıkıh,Fıkıh Usulu,Arap Dil ve Edebiyatına dair telif,şerh,haşiye türünden olmak üzere kırka yakın eser bırakmıştır.Bunlardan bazıları;et-Tahrir ve't-Tenvir,Makasıdu'ş-Şriati'l-İslamiyye,Divanu'n-Nabıga ez-Zübyanî...
    *Tefsiri (et-Tahrir ve't-Tenvir )30 cilt halindedir.Mukaddımesinde çeşitli tefsir meseleleri üzerinde durmuştur.
    *Eser hem klasık hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir eserdir.
    ***Bilal KARABEY 1-B /10070142***

    YanıtlaSil
  7. Seyyid Kutub(1906-1967)

    *Mısır'ın Asyut kasabasında dindar bir ailenin çocugu olarak dünyaya geldi.
    *İlköğrenimini köydeki medresede,orta ve lise tahsilini elEzher'de tamamladı.
    *Daha sonra Kahire üniversitesinin Daru'l-Ulûm Fkültesini bitirdi.
    *1941 de Sosyoloji doktorası yapmak üzere Amerika'ya gitti.
    *Döndükten sonra Konum Dersleri isimli makalesini yayımladı.
    *Bu makalesiyle onun bir dönüşüm içine girip İslami düşünce hareketine katıldığı kabul edilir
    *Dergilerde ve yazdıgı kitaplarda islami hareketi desteklemiş bundan dolayı birçok sürgün ve hapis hayatı yaşamıştır.
    *1965'te tekrar tutuklanmış ve 1966 da idam edilmiştir.
    *Müfessir daha önce başladıgı tefsirini (Fi Zilali'l-Kur'an)10 yıllık hapis sürecinde tamamlamıştır.
    *20 yy da yazılan ictimâî-edebî tefsirlerin en çok ilgi toplayan örneklerinden biridir.
    *Müfessirin eseri yazmasından gayesi,Kur'an'dan yola çıkarak yeni ve ideal bir insan,hayat, toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    *Müfessir eserinde sosyal meselelere geniş yer vermiştir.
    *Uydurma Hadis kullanma ihtimalini göz önünde bulundurmuş(hapiste kaynak sıkıntısı çektıgınden dolayı.) ve çok az hadis kullanmaya gayret etmiştir.
    *Bu eserden başka birçok eser telif etmiştir.
    *İslam ve Dünyaya Bakış,Yoldaki İşaretler,İşte Din Budur ve İstiklal İslamındır bunlardan birkaçı...


    Muhammed İzzet Derveze(h.1305-1404/m.1888-1984)

    *Filistin'in Nablus şehrinde dogdu.
    *İlk ve orta ögrenimini aynı şehirde yaptı.
    *Derveze çeşitli kurumlarda memurluk yapmış aynı zamanda Osmanlı Devletindeki fikir hareketleriyle de yakından ilgilenmiştir.
    *Siyasi sebeplerden dolayı Fransa tarafından tutuklandı .
    *Bu sırada Kur'an'ı hıfzetti ve bazı eserlerini yazdı.
    *Derveze yüksek ögrenim görmemiş kendi gayretiyle birçok eser okumuş ve kendini yetiştirmiştir.
    *Tefsir,Fıkıh,Kelam,Dil,Edebiyat,Şiir,Tarih,Sosyoloji,Felsefe alanında eserler okumuş ve bu sırada Kur'an' la da yakından ilgilenmiştir.
    *Tefsirini oluştururken 247 farklı eserden yararlanmıştır.
    *En önemli özelliği surelerin nüzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır.
    *Kur'an ilkelerini amaçlar(üsus)ve araçlar(vesile)olarak sınıflandırmıştır.
    *İlmî tefsire şiddetle karşı çıkmaktadır.
    *Cemaleddin Afgâni ile başlayıp Muhammed Abduh ile devam eden ekolden etkilenmiştir.

    ***Bilal KARABEY 1-B/10070142***

    YanıtlaSil
  8. İsmail Hakkı Bursevî (h.160-1137/m.1653-1725)

    *Bugün Bulgaristan sınırları içinde olan Aydos'ta dogdu.
    *Uzun süre Bursa'da yaşadığı için Bursevî denilmiştir.
    *İsmi İsmail, lakabı Hakkı'dır.
    *Yedi yaşında annesini kaybettikten sonra büyükannesinin yanında yetişmiştir.
    *Osman Fazıl Efendi'nin halifesi Ahmed Efendi'den Arapça dersi almıştır.
    *Bursevî genelde Osman Fazıl Efendi'nin halifelerinden ders almıştır.
    *Arapça,Farsça,Fıkıh,Kelam,Feraiz,Fıkıh usulu dersleri okuduğu derslerdendir.
    *Ayrıca Muhyiddin İbnu'l Arabi, Mevlânâ,Sadreddin Konevî,Üftade,Aziz Mahmud Hüdâyi'nin de Bursevi üzerinde etkisi vardır.
    *Kendisi Tefsir,Fıkıh,Kelam,Hadis,Tasvvuf gibi konularda 100 eser neşretmiştir.
    *Bunlardan birkaçı;Ruhu'l Beyan fi Tefsiri'l Kur'an,Ruhu'l Mesnevi(Şerhu'l Mesnevi),Tuhfe-i Haliliyye, Kitabü Hüccetil Baliğa...
    *Tefsiri(Ruhu'l Beyan fi Tefsiri'l Kur'an) Osmanlı döneminde ve işâri tefsir ekolünde yazılmış bir tefsirdir.
    *Tefsir yazılmadan önce haşka vaaz olarak sunulması sebebiyle mev'iza ağırlıklıdır.
    *Eserde hem rivayet hem dirayet yöntemi kullanılmış ve müellifin tasavvufi yorumlarıyla zenginleşmiştir.
    *Eserde ehli tasavvufun menakıbları ve şiirler kullanılmıştır.
    *Bursevi okuyup tetkık ettıgı rivayet tefsirlerinden faydalanmış ve onlardan tercihlerde bulunmuştur.

    YanıtlaSil
  9. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(1653-1725)

    1650'de bugün Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydos şehrinde doğmuştur.Vefatına kadar Bursa'da ikamet ettiği için Bursevi denmiştir.Arapça,sarf,nahiv,fıkıh,kelam,hat dersleri almıştır.1675'te önce Üsküp'e oradan Köprülü'ye oradan da Usturumca'ya halife olarak gönderildi.En son Bursa'ya gönderilen Bursevi Ulucamii'de vaaz etmeye başladı.Tefsiri,bu vaazlarda yaptığı tefsir,aralarda tasavvufi yorum ve şiirler ekleyerek arapça,yazıya döktüğü Ruhu-l Beyan'dır.Tefsirde rivayet ve dirayet tefsirleri birlikte kullanılmış,müfessirn tasavvufi yorumlarıyla da zenginleştirilmiştir.İslamın itikat ve inanç esaslarıyla çelişen görüşlere de yer vermiştir.

    MUHAMMED ABDUH(1849-1905)

    Mısır/Bahreyn'de doğdu.el-Ezher'de tahsilini yaptı ve buraya mezuniyetinden sonra öğretim görevlisi olarak atandı.Başka üniversitelerde de hocalık yapan müfessir hocasının ısrarıyla siyasete girdi ve siyasi makale ve konuşmalar yazdı.el-Ezher de verdiği derslerden aldığı tefsir notlarından talebesi M.Raşit Rıda eseri Tefsir'ul Kuran'il Hakimi tamamlamya çalıştı ise de hem müfessirin hem de talebesinin buna ömrü yetmedi.Taklide şiddetle karşı hür bir akılcılık taraftarıdır.Sahih hadisleri dahi inkar yoluna gidebilmiştir.Modern ilimlerin Kuran'daki temellerini araştırma yoluna gitmiştir.Ayet ve sureler arsındaki münasebete önem vermiş ve israiliyata sıcak bakmamıştır.

    İBNİ AŞUR(1879-1973)

    1879 Tunus doğumludur.Üniversitede öğretim üyeliği yanında 10 yıl Maliki kadılığında bulundu.1932’de ilk Maliki şeyhülislam olmuştur.Tefsiri, et-Tahrir ve-t Tenvir’dir.130 sf.’lık mukaddimesinde çeşitli tefsir meseleleri üzerinde durmuştur.Tefsirinde Kuranın normal sırasına riayet etmiş,ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuştur.Şer’i hükümlerin hikmet ve gayelerine ayrı bir eğilimi vardır.*Klasik ve çağdaş tefsir anlayışının bileşimi niteliğinde önemli bir eserdir.

    M.İZZET DERVEZE(1888-1984)

    1888 Filistin/Nablus doğumludur.Nablus’ta çeşitli memuriyet görevlerinde bulunmuş.Osmanlı Devleti içindeki fikir hareketleriyle ilgilenmiştir.Arap milliyetçi hareketlerinde aktif rol almıştır.Fransız askeri mahkemesince tutuklanınca hapiste Kuranı hıfzeder ve bazı eserlerini kaleme alır.Eseri Tefsirü-l Hadis’i nüzül sırasına göre kaleme almış,ayetleri konularına göre tasnif etmiştir.Siyer malumatına tefsirinde fazlaca yer verir.Kuran’ın bağlam ve bütünlüğüne önem vermiştir.İlmi tefsire şiddetle karşı çıkar,neshi prensip olarak kabul eder.

    SEYYİD KUTUP(1906-1967)

    1906’da Mısır/Asyut’ta dünyaya geldi.Orta ve lise’yi Kahire’de el-Ezher’de okudu.Darü-l Ulum Fakültesini de bitirerek buraya hoca olarak atandı.Yazdığı makalelerden İslami düşünce hareketine katıldığı anlaşılır.Amerika seyahati dönüşünde Müslüman Kardeşler teşkilatında fikir müntesibi olarak faaliyet gösterdi.İcmai ve edebi tefsirlerin önde gelenlerinden olan tefsiri ,Fi Zılali-l Kur’an’ı tamamladı.Tefsiri günümüzdeki vakıalarla irtibatlı bir şekilde anlama konusunda önemli tespitler içerir.Kuranın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymaya çalışır.Kuranı Kuranla tefsir eder hadis’ e pek az yer verir.*Kıssa ve tarihi olayları zamanla sınırlamaz,sosyal meselelere geniş yer verir.
    Osman GÜL İLAHİYAT 1/B 10070123

    YanıtlaSil
  11. MUHAMMED ABDUH(H.1265-1315/M.1849-1905)
    *.Mısır’ın Buhayre’ye bağlı bir köyünde doğdu.
    *.Şeyh Derviş Hızır’la görüşmesi ilim sevgisi açısından hayatında bir dönüm noktası teşkil etti.
    *Ezher medresesinde öğrenim görmüş.
    *.Mısır’a gelen Cemaleddin-i Efğani’den Felsefe, Kelam, Riyaziye dersleri almış.
    *.Paris’te Efğani’yle birlikte el-Urvetü’l-vüska dergisini çıkarttı.
    *.Taklide karşı olup hür bir akıl taraftarıdır.
    *.Muhammed Abduh din, akıl ve ilim arasındaki ilişkiye deyiniyor.
    *.M.Abduh tefsir kitapları hakkında şöyle diyor:Tefsir kitaplarında kur’an’ın ruhuna uymayan yorumların ve yanlış bilgilerin yer aldığını, vahyin mesajını gramer kuralları ve müfessirlerin görüşleri arasında kaybolduğunu bu yüzden kur’an’ın toplum hayatında uzaklaştırılıp ölülere ve hastalara okunan bir metin haline getirildiğini ,halbuki kur’an’ı kerim’in birinci önceliğinin insanların ilmi ve ahlaki sevyelerini yükseltip içtimai durumlarını düzeltmek olduğunu söylüyor.
    *.M.Abduh,bütün bir tefsir yerine günün ihtiyaçları doğrultusunda kısmi tefsirlere ihtiyaç olduğunu söylüyor.
    *.Tefsirinin asıl adı “Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim”dir.Fakat “Tefsiru’l-Menar”ismiyle meşhur olmuştur.
    *.Tefsiri M.Abduh’un öğrencisi Reşit rıza hocasının derslerinde aldığı notlarla yzmıştır.
    *.Bu tefsirin gayesi kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmaktır.
    *Bu çalışmasından başka amme cüzi tefsiri ile geniş bir Asır Süresi tefsiri vardır.
    *.Abduh ayetleri nazil olduğu dönemlerle sınırlamayıp günümüze de getirip günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır.
    *.Abduh çağdaş bir İslam düşüncesi kurabilmek için modern batı medeniyetiyle ilişkilerin önemli olduğunu düşünüyor, ancak B atı’ınn bilim ve Teknolojisinin alınmasını teşvik ederken, dine uymayan taraflarından uzak durulmasını istiyor.
    *.Bazı Eseleri: 1)Risaletü’t –Tevhid 2)Tefsiru’l- Menar 3)Tefsirul Cüzi Amme 4)Tefsirul Fatiha
    M.SALİH IŞIKGÖR 10070134 1/B İLAHİYAT

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İBNU AŞUR(1879-1973)
      *.Muhammed et-Tahir b. Muhammed b. Muhammed et-Tahir et-Tunusi, Tunus’ta doğdu.
      *.Aşur ailesine mensup olduğundan dedeleri gibi İbn Aşur lakabıyla anıldı.
      *.İlk ,orta ve yüksek öğrenimini Zeytune Camii’nde tamamladı.
      *.Zekası ve üstün kabiliyetinden dolayı eğitim hayatında ona özel bir progran uygulandı.
      *.Zeytune Üniversitesinde öğretim üyeliği yaptı.Bu üniversiteye 3 defa rektör olarak atandı.
      *.Üniversitede daha çok Arap Dili ve Edebiyat, Fıkıh Usulü, Hukuk Felsefesi, Hadis ve Tefsir okuttu. Bununla birlikte Maliki kadılığı görevini yürüttü ve Tunus baş müftüsü oldu.Daha sonra Malik’i şeyhulislamı oldu.
      *.Tunus’a gelen M.Abduh’un konferans ve sohbetlerine katıldı.
      *.İbn Aşur, mücadeleci bir şahsiyete sahip olup ilmi ehliyet yanında düşünceleri ile dikkat çekmiş, çalışmalarını Kur’an ve sünnetin analşılması ve Müslümanların çeşitli meslelerinin çözümü olarak görmüş.
      *.Tefsirinin adı el-Tahir ve’t-Tenvir’dir.30 cilttir.
      *.Kur’an’ı Kur’an’la tefsir etmiş ve tefsirde Kur’an’daki normal sırayı takip etmiştir.
      *.Peygamber tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden de istifade etmiştir.
      *.Arap dilindeki vukuyeti tefsirine yansımıştır.
      *.Tefsiri hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşmesinden meydana gelmiş önemli bir tefsirdir.
      *.Kur’an’ın her asra hitap ettiğini söylüyor.
      *.Tefsir,Hadis,Fıkıh Usulü, Arap Dili ve Edebiyatına dair telif, şerh , haşiye türünden 40’a yakın eser yazmıştır.
      *.Bazı Eserleri: 1)et-Tahrir ve’t-Tenvir 2)Keşfü’l Mugatta Fi’l –Meani ve’l- Elfazil Vakiati fil- Muvatta 3)Divanün Nabiga ez- Zübyani 4)Eleyse’s- Subhu Bi –Karib 5)Usulü’n – Nizami’l – İctima’i Fil- Muvatta
      M.SALİH IŞIKGÖR 10070134 1/B İLAHİYAT

      Sil
  12. İSMAİL HAKKI BURSEVİ (H.160-1137/M.1653_1725)
    *.Bulgaristan’ın sınırlarında bulunan Aydos’ta doğdu.
    *.Osman Fazlı Efendi’nin halifesi Ahmed Efendi’den Arapça,Sarf, Nahiv, dersleri aldı ve meşhur hattatHafız Osman’dan da dersler alarak hatla damuşgul oldu.
    *.Osman Fazlı’nın Edirne halifesi Abdülbaki Efendi’den Fıkıh,Kelam dersleri aldı.
    *.Şeyhi tarafından halife olarak Üsküp’e,Köprülü’ye ve Bur
    sa’ya gönderildi.
    *.Bursa Ulucami’de vaazlarında Fatiha’dan başlıyarak Kuranı tefsir etmeye başladı.
    *.Vaazlarında söylediklerine tasavvufi yorumlar ve şiirler ekleyip Arapça olarak yazıya döktü.Böylece zaman içinde (yaklaşık 20 yıl) meşhur tefsiri RUHU’L-BEYAN ortaya çıktı.
    *.Bu tefsir Osmanlı döneminde ve işari tefsir ekolünde yazılmış önemli tefsirlerden birisidir.
    *.Vaaz olarak sunulması sebebiyle Mev’iza ağırlıklıdır.Kendinden sonraki Mev’iza türü için önemli kaynaktır.
    **.Tefsirde hem rivayet hem de dirayet metodu birlikte kullanılmış ve tasavvufi yorumlarla süslenmiştir.
    *.Ayetleri ayet ve hadislerle açıklamış ve gramer tahliline girerek belagatla ilgili bilgilerede başvurmuş.
    *.Rivayet tefsirlerinden de istifade etmiş.
    *Etkilendiği Alimler:Şeyhi Osman Fazlı,Muhyiddin İbn’ül-Arabi,Mevlana Celaleddin’i Rumi,Sadreddin Konevi,Aziz Mahmud Hüdayi
    *Yetiştirdiği Halifeler:Vahdeti Osman Efendi,Oğlu Mehmed
    Babaeddih, Zati Süleyman Efendi,Hikmeti Mehmed Efendi,Şeyh Yahya Efendi
    *.100’den fazla eser yazmış.Bazı eserleri:1)Ruhul-Beyan 2)Şerhul-Muhammediyye 3)Tuhfe’i Recebiye 4)Risalei Gül 5)Şerhu Mukaddimeti’l Cezevi
    M.SALİH IŞIKGÖR 10070134 1/B İLAHİYAT

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SEYYİD KUTUB(1906-1967)
      *.Mısır’ın Asyut kasabasında doğdu.
      *Orta ve lise tahsilini Ezher’de tamamladı.
      *Mezun olduğu Kahire Üniversitesinde Arap Dili ve Edebiyatı Öğretim Görevlisi oldu.
      *Sosyoloji dokturası için Amerika’ya gitti.
      *İhvan-ı Müslimin teşkilatında bir fikir elemanı olarak çalıştı.
      *15 yıl ağır hapis cezası aldı.
      *Hapiste daha önce telifine başladığı “fi-zılali’l-kur’an’ı” tamamladı.
      *Nasır’a karşı darbe girişimiyle yakalandı ve 1966’da idam edildi.
      *Fi-zılali’l-kur’an isimli tefsirini yazmasının sebebi kur’an rehberliği altında yeni ve ideal bir insan,hayat,toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
      * Fi-zılali’l-kur’an’ın günümüz olaylarını kur’an’la ilişkilendirmede ve yorumlama konusunda önemli tespitleri var.
      **Fi-zılali’l-kur’an 20 yy’da yazılan ictimai tefsirlerin en çok rağbet görenlerdandir.
      *Seyyid Kutub ayetleri konu bütünlüğü göz önünde bulundurarak ele alıyor.
      *Kur’an’ın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuş.
      *Kur’an’ı kur’an’la tefsir etmiş.
      *Bu tefsirde Kur’an’ın fert ,aile ve toplum hayatıyla ilgili emir ve yasaklarının hikmetlerini ve sırlarını göz önüne sermeye çalışmış.
      *Seyyid Kutub hem şer’i ilimleri,hem de Batı’nın felsefe ve anlayışını bildiğinden tefsirinde günümüz insanlarını etkileyecek önemli tespitler yapmayı başarmıştır.
      *Eserleri: 1)Yoldaki işaretler 2) Fi-zılali’l-kur’an 3)İslam ve Dünyaya Bakış 4)İşte Din Budur ve İstikbal İslamdır 5)eAdaletu’l –İctimaiyye Fi’l-İslam(İslamda Sosyal Adalet)
      M.SALİH IŞIKGÖR 10070134 1/B İLAHİYAT

      Sil
  13. MUHAMMED İZZET DERVEZE(H.1305-1404/M.1888-1984)
    *Filistin’de doğdu.
    *Maddi imkansızlıklar nedeniyle öğrenimine devam edemeyince memur oldu.Değişik kademelerde memur,müdür ve müfettişlik gibi görevleri yaptı.
    *Hayatı iki dönemden müteşekkildir. Birinci dönem de arap milleyetçiliğinin oluşmasında ve Filistin direniş hareketinin şekillenmesinde önemli rol oynadı. İkinci dönem ise siyasi falyetlerine son vererek ilim çalışmalarıyla meşgul olmaya başladı.Bu dönemde 12 ciltlik tefsiri ile bazı eserler kaleme aldı.
    *Fransız hapishanesinde kaldığı bir yıllık süre zarfında kur’an’ı ezberledi ve bazı eserler yazdı.
    *Türkiye’ye kaçak yollarla girdi ve bu yüzden tutuklanarak Manisa Hapishanesine gönderildi.Burada kur’an’ı anlama ve yorumlama metodu ile ilgili olan “el Kur’anül-Mecid“ isimli eserini yazdı ve kur’an’ nüzul sırasına göre tefsir etmeyi planladı.
    *Tefsirinin adı el-Tefsiru’l –Hadis’tir.
    *Bu tefsirin en önemli özelliği,sürelerin nüzul sırasına göre tefsir edilmiş olmasıdır.
    *Ayetleri sırasıyla ele alıp tefsir teme yerine, aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak işlemiştir.
    *Kur’an’ı Kur’an’la tefsir etmiş.
    *Tefsirde siyer bilgilerini önemli bir veri olarak kullanmış.
    *Kur’an’a bir bütün olarak bakmış ve onun ana ilke ve prensiplerini tespit etmeye çalışmış.
    *Bu tefsiri yazmak için 247 farklı eserden istifade etmiş.
    *Tefsirini kolay anlaşılır bir dille yazmış.
    M.SALİH IŞIKGÖR 10070134 1/B İLAHİYAT

    YanıtlaSil
  14. İSMAİL HAKKI BURSEVİ ve Ruhu'l Beyan

    * 1060/1137 - 1653/1725 yılları arasında yaşamış, 30 seneden fazla Bursa'da oturduğu için Bursevi diye anılmıştır.
    * Ulu Cami'de vaazlarında yapmış olduğu sure tefsirleri eserinin oluşmasına zemin hazırlamıştır.
    * Kendisi de bir Şeyh olan İsmail Hakkı işari tefsir ekolünün en önemli eserlerinden birini yazmıştır.
    * Tefsirinde hem dirayet hem rivayet metodunu kullanmış, tefsirini tasavvufi yorumlarla zenginleştirmiştir.
    * Ayetler, ayetler ve hadislerle açıklanmıştır.
    * Tefsirinde gerektiğinde sarf,nahiv ve belagatla ilgili bilgilere başvurmuştur.
    * Tefsirinde İslamın itikad esasları ile ters düşen tespitleri de bulunmaktadır.(İlham,Keşfi Hadis,Tevhidin Kademeleri gibi)

    MUHAMMED ABDUH ve Tefsiru'l Menar

    * 1265/1315 - 1849/1905 yılları arasında yaşamış.
    * Babası okutmak istemiş ama ilim aşkı Şeyh Derviş Hızır'la görüşmesinden sonra oluşmuş.
    * el-Ezher Üniversite'sinde öğrenim görmüştür.
    * Ezher ve Beyrut'ta hocalık yapmıştır.
    * İngiliz sömürge yönetimine karşı faaliyette bulunmuştur.
    * Paris'e gitmiş ve Urvetü'l Vuska dergisini çıkartmış.
    * Öğrencisi Reşid Rıza ile birlikte el-Menar dergisini yayınlamıştır.
    * Tefsirine Ezher'deki derslerinde başlamış öğrencisi Reşid Rıza'nın notlarıyla oluşmuş vefatına kadar Nisa Suresi 126.Ayetine kadar gelinmiştir.
    * Tefsir, Reşid Rıza'nın aynı metod üzerine kendisi tamamlamaya çalışmış fakat onun da ömrü yetmemiş ve eser Yusuf Suresi 52.Ayetinde kalmıştır.
    * Tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanlara dünya ve ahiret mutluluğu sağlayacak doğru bir itikad ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtir.Bu sebeple klasik müfessirleri tenkit etmiştir.
    * Hür akılcılığı sebebiyle sahih hadisleri bile te'vil ve inkar yoluna gidebilmiştir.
    * Ayetlerle günümüz olayları arasında irtibat kurma taraftarıdır.
    * Sureler arası münasebete özel bir önem verir.
    * İsrailiyata yer vermemiş, verenleri tenkit etmiştir.

    MUHAMMET İZZET DERVEZE ve et-Tefsiru'l-Hadis

    * 1305/1404 - 1888/1984 yılları arasında yaşamış, maddi imkansızlıklar sebebiyle öğrenimine devam edemeyince çalışma hayatına başlamış.
    * Osmanlı Devleti'ndeki fikir hareketleriyle yakından ilgilendi.
    * Arap milliyetçiliği hareketlerinde aktif rol alarak Osmanlı idaresindeki Arap vilayetlerinde adem-i merkeziyetçi idareler kurulmasını isteyen çeşitli parti ve derneklerin kurulmasına öncülük etti.
    * Türkiye'de hapishane hayatı süresince Kur'an'ı anlama ve yorumlama metodu ile ilgili olarak Kur'anü-l-Mecid isimli eserini yazdı ve Kur'anı nüzul sırasına göre tefsir etmeyi planladı.
    * Tefsirinin en önemli özelliği surelerin nüzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır.
    * Ayetleri sırayla ele alıp tefsir etme yerine, aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak işlemektedir.
    * Tefsirinde siyer bilgilerini önemli bir veri olarak kullanmıştır.
    * Kur'an ilkelerini amaçlar ve araçlar olarak sınıflandırmıştır.
    * Kur'anın Kur'an ile anlaşılmasına önem vermiştir.
    * Eserini sade ve anlaşılır şekilde yazmıştır.
    * İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmıştır.
    * Neshi ise prensip olarak kabul etmektedir.

    Betül KARATAŞ 10070149 1/B

    YanıtlaSil
  15. SEYYİD KUTUB ve Fi-Zılali'l Kur'an

    * 1906/1967 yılları arasında yaşamış orta ve lise tahsilini el-Ezher'de bitirmiş.
    * İhvan-ı Müslimin Teşkilatının fikir elemanı olarak çalışmaya başladı.
    * Telifine başladığı tefsiri Fi-Zılali'l Kur'anı hapiste tamamladı.
    * Tefsiri 20.yüzyılda yazılan içtimai-edebi tefsirlerin en çok ilgi toplayan örneklerden birisidir.
    * Tefsirini yazmaktan gayesi Kur'anın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan,hayat,toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    * Her surenin girişinde o surenin iniş maksadı, adı, ayet sayısı, mekki ve medeni oluşu hakkında bilgi verir.
    * Kur'anı tek tek ele almak yerine konu bütünlüğünü ele alarak işler.
    * Kur'anın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.
    * Kur'anın Kur'anla tefsirine sık sık başvurmuştur, hadisle tefsirine ise çok az yer vermiştir.
    * Kur'anın fert, aile ve toplum hayatı ile ilgili emir ve yasaklarının hikmetlerini ve sırlarını gözler önüne serer.
    * Hem şer'i ilimleri hem de batının felsefe ve anlayışını bildiğinden tefsirinde günümüz insanını etkileyebilecek önemli tespitler yapmıştır.
    * İlmi tefsire karşı olmakla birlikte modern ilmin verilerinden faydalanmıştır.
    * Vahdet-i Vücud olmak üzere tasavvufi geleneği çeşitli yönlerinden eleştirmesi sebebi ile kendisi de eleştiriye uğramıştır.

    İBNU AŞUR ve et-Tahrir ve't-Tenvir

    * 1879/1973 yılları arasında yaşamış.
    * Islahçı fikirleri ile yeni düzenlemelerin yolunu açtı.
    * İlk maliki şeyhülislamı oldu.
    * Hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikri mücadelelerini sürdürdü.
    * Çalışmalarını Kur'an ve sünnetin anlaşılması ve müslümanların çeşitli meselelerinin çözümü ve ülkenin bağımsızlığı ve kalkınması için bir ömür boyu çalışmalarını sürdürdü.
    * Ayetleri normal sırasına göre alıp tefsir etmiştir.
    * Ayetlerin tefsirinde ayetlere başvurmuş gerektiğinde Hz.Peygamberin tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden de istifade etmiştir.
    * Eser hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir kaynaktır.

    Betül KARATAŞ 10070149 1/B

    YanıtlaSil
  16. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(h.160-1137/m. 1653-1725)
    *Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydos ta doğmuştur.
    *Bursa da otuz seneden fazla ikamet edip burada vefat ettiği için Bursevi nisbesiyle meşhur olmuştur.
    *Küçük yaşta Kuran okumayı öğrenen İsmail Hakkı Ahmed Efendi’den Arapça,Sarf,Nahiv dersleri almış ve hatla meşgul olmuştur.
    *İsmail hakkı şeyhinden manevi terbiyenin yanı sıra zahiri ilimlerle ilgili dersler aldı.
    *1675’te şeyhi tarafından Üsküp’e halife olarak gönderildi.
    *İsmail hakkı açık sözlü sözünü esirgemeyen bir alimdi. Bu özelliği bakımından şehrin ileri gelenleri İsmail Hakkı hakkında şikayette bulundular ve şeyhinin tavsiyesi üzere Köprülü ye geçti.
    *İsmail hakkı daha sonra Bursa’ya halife tayin edildi.İstanbula şeyhinin yanına gittiği zaman şeyhi ölümünün yaklaştığını anlayınca onu şeyh ilan etti.
    *Eserinin tam adı Ruhul Beyan fi Tefsiril Kuran ‘dır.
    *Osmanlı döneminde işari tefsir ekolünde yazılmış önemli tefsirlerdendir.
    *Tefsiri meviza ağırlıklıdır.
    *Hem rivayet hem dirayet metodu birlikte kullanılmıştır tefsirinde.
    *Ayetler yine ayetlerle ve hadisi şeriflerle açıklanmıştır.
    *İsmail Hakkının tefsirinde İslam’ın itikad esaslarıyla ters düşen tesbitlerde bulunmaktadır.


    MUHAMMED ABDUH(h. 1265-1315/m. 1849-1905)
    *Mısırda doğmuştur.
    *Şeyh Derviş Hızırla görüşmesi hayatının dönüm noktası olmuştur.İçindeki ilim aşkını bu zata borçlu olduğunu söyler.
    *Kahire ye eğitim öğretim görmek için gitti.Ezher üniversinde eğitim gördü.Aradığını orada bulamayınca kendini kitaplara verdi.
    *Cemaleddin Afganiden ders almaya başladı ve aradığını bu hocasında buldu.
    *Ezherden mezun oldu ve ertesi sene Ezhere hoca olarak atandı.
    *İngiliz sömürge yönetimine karşı faaliyetleri sebebiyle Beyrut a sürüldü.
    *Bazı kimselerin araya girmesi ve siyasete bulaşmama şartı ile affedilip Kahireye döndü.
    *Önce Kahire dışında sonra merkezde hakimlik görevi yaptı.
    *1899 da Mısır müftülüğüne tayin edildi.
    *İskenderiyede vefat etti
    *Tefsirinin asıl adı Tefsirul Kuranil Hakim’dir. Tefsirul Menar ismiylede meşhur olmuştur.
    *Eseri hocasının el-Ezher’deki tefsir derslerinde aldığı notlarla kaleme alan Muhammed Reşid Rıza’dır.
    *Abduh taklide şiddetle karşı olup hür bir akıl taraftarıdır.
    *Abduh ayetleri nazil olduğu dönemlesınırlandırmayıp günümüzede getirip,günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır.
    Ayet ve sureler arsındaki münasebete özel öenm vermiştir.
    *Tefsirinde israiliyyata yer vermemiş yer verenleri eleştirmiştir.

    ŞEYMA SARI -10070208-HAZIRLIKLI İLAHIYAT 1- B ŞUBESİ

    YanıtlaSil
  17. MUHAMMED İZZET DERVEZE(h.1305-1404/m.1888-1984)
    *Filistinin Nablus şehrinde doğdu.İlk ve orta öğrenimini aynı şehirde yaptı.
    *Maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitim öğretimine devam edemeyince on sekiz yaşında memuriyet hayatına başladı.
    *Suriye posta telgraf idaresinin değişik kademelerinde memur,müdür ve müfettiş olarak görev yaptı.
    *II. Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu.
    *1939 da Fransız askeri mahkemesince tutuklandı bu süre zarfında Kuranı Kerimi hıfzetti.
    *İngilizlerin baskında kalınca Türkiye ye kaçtı.
    *Türkiye de kaçak olduğundan tutuklandı burada el-Kuanül-Mecid isimli eserini yazdı.
    *Siyasi faaliyetlere son vererek kendini ilme adadı.
    *Tefsirinin adı et-Tefsirul-Hadis’tir.
    *Tefsirinin en önemli özelliği surelerin nüzul sırasına göre tefsie edilmiş olmasıdır.
    *Aynı konuyla ilgili olan ayetleri gruplandırarak işler.
    *Ayetlerin tefsirinde siyer bilgilerini önemli bir veri olarak kullanmıştır.
    *Kuranın yine Kuranla anlaşılmasına önem vermiştir.
    *Kuran ilkelerini amaçlar ve araçlar olarak sınıflandırmıştır.
    *Eserini sade anlaşılır bir uslupla yazmıştır.
    *İlmi tefsire şiddetle karşı çıkkmış,neshi kabul etmiştir.


    SEYYİD KUTUB(1906-1967)
    *Mısır’ın Asyut kasabasında dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
    *Küçük yaşlarda Kur’anı Kerim’i ezberledi.
    *Kahire ye giderek orta ve lise tahsilini el-Ezher de tamamladı.
    *Kahire ünivesitesini Darul Ulum Fakültesine girdi,mezun olduktan sonra Arap Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi olak tayin edildi.
    *Sosyoloji doktorası için Amerika’ya gitti.
    *Cemal Abdünnasır a düzenlenen suikast girişimi nedeniyle birçok Müslüman gibi o da tutuklandı.
    *On beş yıl ağır hapis cezası verildi.Hapiste Fi-Zilalil-Kuran isimli tefsirini tamamladı.
    *On yıl hapiste kaldıktan sonra affedildi ve hapisten çıktıktan sonra Yoldaki İşaretler isimli kitabı yazdı
    *1966 da hakkında idam kararı verildi ve idam edildi.
    *Tefsirinin adı Fi Zilalil Kuran ‘dır.
    *Müfessir her surenin girişinde o surenin iniş maksadı ,adı,ayet sayısı,Mekki veya Medeni oluşu hakkında bilgiler verir.
    *Ayetleri tek tek ele almak yerine konu bütünlüğünü nazarı itibara alarak guruplar halinde ele alarak inceler.
    *Kuranın Kuranla tefsirine sık sık başvurur.
    *İlmi tefsire karşı olmakla birlikte modern ilmin verilerinden yer yer faydalanmıştır.

    İBNU AŞUR(1879-1973)
    *Tunusta doğmuştur.
    *İbni Aşur lakabıyla anılmıştır.Yetişmesinde iki dedesininde büyük payı vardır.
    *Zekası ve üstün kabiliyeti sebebiyle Zeytune camiinde özel bir program uygulandı kendisine.
    *Mezun olduğu üniversitede öğretim görevlisi oldu.
    *Üniversitedeki görevi ve akademik faaliyetleri yanında Maliki kadılığı görevini yürüttü.
    *Sırasıyla müftü başmüftü vekili ve baş müftü oldu.
    *1932 de ilk Maliki Şeyhülislamı oldu.Daha sonra rektörlüğe atandı.
    *Tunus ta vefat etti.
    *Tefsirinin adı et-Tahrir vet-Tenvir’dir.
    *Ayetleri Kuranın normal sırasına göre tefsir etmiştir.


    ŞEYMA SARI -10070208-HAZIRLIKLI İLAHIYAT 1- B ŞUBESİ

    YanıtlaSil
  18. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    - 1653 yılında Bulgaristan Aydos’ta doğmuştur. Hakkı lakabıdır, Bursa’da uzun süre kaldığı için de Bursevi denmiştir.
    - Babası İstanbul’dayken Celveti şeyhi Osman Fazlı Efendi’ye intisab etmiş ve İsmail Hakkı Bursevi’yi de küçük yaşlarda ona götürüp elini öptürmüştür.
    - Müfessir Arapça, nahiv, sarf gibi ilimlerle meşgul olmuştur. Daha sonra gittiği Edirne’de fıkıh, kelam ve hat dersleri almıştır.
    - Kendisi de babası gibi Osman Fazlı Efendi’ye intisab etmiştir. Ve şeyhi tarafından halife olarak Üsküp’e gönderilmiştir. 1685’te de Bursa’ya halife olarak gitmiştir.
    - Tefsiri Bursa Ulu Camii’de halka vaaz olarak sunulduğu için tefsiri meviza ağırlıklıdır.
    - İsmail Hakkı, I. ve II. Avusturya seferine katılmış, askerlere de vaaz ve nasihatte bulunmuş.
    - İki kere hacca gitmiş ve İbn’ul Arabi’yi ziyaret maksadıyla da Şam’a gitmiştir.
    - Ruhu’l Beyan isimli tefsiri işari tefsir ekolünde yazılmıştır. Hem rivayet hem dirayet metodunu kullanmakla birlikte tasavvufi yorumlarla da tefsirini zenginleştirmiştir.
    - Eserinde menkıbeler, şiirler vardır, özellikle de Farsça şiirler.
    - Tenkid edilmiş bazı görüşleri vardır: Allah’ın rüyada görülmesinin mümkün olduğu, nübüvvetin sona ermeyip veli kullarla devam ettiği, sünnet kavramı içine şeyhlerin görüşlerini de katması gibi..
    - 1725’te Bursa’da vefat etmiş ve kendi yaptırdığı caminin kıble tarafına gömülmüştür.

    MUHAMMED ABDUH
    - 1849 yılında Mısır Buhayre’de doğmuştur. Annesinin Hz.Ömer’in soyundan geldiği söylenir.
    - Babası çiftçilikle uğraşmış ve oğlunun okumasını çok istemiştir. Köyde iki yıl hafızlık yaptıktan sonra Muhammed Abduh eğitimi için Tanta’ya gönderilmiş.
    - Okumak istemeyip evlenen Muhammed Abduh Şeyh Derviş Hızır ile tanışması sonucu içine ilim aşkı düşmüş.
    - Ezher Üniversitesi’nde öğrenim görmüş ancak orada okutulmayan mantık ve matematik gibi ilimleri kendisi kitaplardan okuyarak öğrenmiştir. Sosyal ve siyasal konularla da ilgilenmiş.
    - Mezun olduktan sonra Ezher’de hoca olmuştur. İlerleyen yıllarda Tunus ve Beyrut’a geçmiş orada da siyer ve tefsir dersleri okutmuştur. Bu arada Fransızca da öğrenip Fransa ve İsviçre’ye seyahatlerde bulunmuş.
    - Eserini adı Tefsiru’l Kur’ani’l Hakim’dir. Bunu öğrencisi Reşid Rıza hocasının tefsir derslerinde aldığı notlardan almış. Ancak Muhammed Abduh vefat etmesi sebebiyle yarım kalmış.
    - Abduh tefsirinde teknik bilgiler vermektense insanların hidayetine vesile olacak bilgiler vermeyi daha doğru görür. Ve sarf, nahiv bilgileriyle tefsirlerini dolduranları eleştirir.
    - İsrailiyyata yer vermemiş. Çok şaşırtıcı olarak Darvin teorisine sıcak bakmıştır.
    - 11 Temmuz 1905’te vefat etmiştir.
    Merve KILIÇ 1/B 10070170

    YanıtlaSil
  19. MUHAMMED İZZET DERVEZE
    - 1888’de Filistin’de doğmuştur.
    - Maddi imkansızlıklar yaşadığı için eğitim hayatına liseden sonra devam edememiş ve memuriyet hayatına başlamış.
    - Filistin’in İngilizler tarafından işgal edilmesi sebebiyle başlayan ayaklanmalarda aktif rol oynamıştır. Ancak bu sebeple görevinden alınmış Filistin’de oturması yasaklanmıştır.
    - II.Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki’ye üye olmuştur. Fransız mahkemesince tutuklandığı sürede Kur’an’ı hıfz etmiş.
    - Kendi çabalarıyla Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam ve birçok ilimlerle ilgili kitaplar okumuştur.
    - Eserinin adı et-Tefsiru’l Hadis’tir. Ayetleri sırayla tefsir etmek yerine konularına göre gruplandırarak tefsir etmeyi tercih etmiştir.
    - Tefsirde siyer bilgilerine yer vermiş, ilmi tefsire karşı çıkmıştır. Muhammed Abduh’un akla önem veren metodundan etkilenmiştir.

    SEYYİD KUTUB
    - 1906’da Mısır Asyut’ta doğmuştur.
    - Dindar bir ailesi vardır ve küçük yaşta Kur’an’ı ezberlemiştir. Kahire Üniversitesi’nde okumuştur. Mezun olduktan sonra da orada öğretim görevlisi olmuştur.
    - İki sefer Amerika’ya gitmiş, oradaki yaşam tarzını, ırkçılığı eleştirmiştir.
    - Mısır’a döndükten sonra İhvan-ı Müslimin için çalışmaya başlamıştır. Halkı İslam’a davet etmeye çalışmıştır.
    - Abdünnasır’a düzenlenen suikast sebebiyle tutuklanmış. Hapiste tefsiri Fi-Zilali’l-Kur’an’ı tamamlamış.
    - Serbest bırakıldıktan sonra ikinci kez tutuklanmış ve idam cezası almış.
    - Tefsiri ictimai-edebi türdedir. Ayetleri teker teker ele almaz konu bütünlüğü içinde anlatır. Edebiyat bilgisini tefsirinde kullanmış, ancak gramer tahlillerine çok fazla yer vermemiş.
    - Çoğu yerde Kur’an’ı Kur’an ile tefsir etmiş. Müteşabih ayetleri yorumdan kaçınmıştır.
    - 29 Ağustos 1966’da idam edilmiştir.

    İBN AŞUR
    - 1879’da Tunus’ta doğmuştur. Zeytune Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve çok zeki olduğu için kendisine özel program uygulanmış. Daha sonra burada öğretim üyesi olmuş.
    - Arap Dili, Fıkıh Usulü, Hukuk Felsefesi, Hadis ve Tefsir dersleri okutmuştur. Ayrıca medresede de hocalık yapmıştır.
    - Maliki kadılığı yapmış ve ilk Maliki Şeyhülislamı olmuştur.
    - Tefsirinin adı et-Tahrir ve’t-Tenvir’dir. Geniş bir mukaddimesi vardır.
    - Ayetleri ayetlerle tefsir etmiş Hz. Peygamber’in(s.a.v) görüşlerine de yer vermiştir.
    - İlmi bir tefsirdir. Dil, belagatve gramer inceliklerine de değinmiştir. Hem klasik hem de çağdaş anlayış vardır.
    - Müfessir 1973’te Tunus’ta vefat etmiştir.
    Merve KILIÇ 1/B 10070170

    YanıtlaSil
  20. İSMAİL HAKKI BURSEVİ

    1060/1062 ve 1725 yılları arasında yaşamıştır. Eserinin ismi ‘Ruhu’l Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an’dır. Tefsirini Bursa Ulu Camii kürsüsünde halka vaaz vermek amacıyla yazmış ve 20 yılda tamamlamıştır. Ayeti önce ayetle daha sonra da hadisle açıklamıştır. Hem rivayet hem de dirayet tefsirini kullanmıştır. Tefsirini şiirlerle süslemiş , gramer ve kelime tahlillerine yer vermiştir. İtikat esaslarına zıt düşen fikirleri tefsirinde fazlasıyla savunmuştur.


    MUHAMMED ABDUH

    Tam ismi Muhammed Abduh b. Hasan Hayrullah et-Turkmani el-Mısri’dir. 1265/1849 ve 1905 yılları arasında yaşamıştır. Tefsirinin ismi ‘Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim’dir. Lakin ‘Tefsiru’l Menar’ ismi ile şan kazanmıştır. Eser 12 cilttir. Tefsiri yazmasındaki amaç iki dünyadada mutluluğu sağlayacak yolu göstermektir. Akılcı bir yapıya sahiptir. Tefsir yaparken sadece Kur’an metnini ele almıştır. Hatta sahih hadisleri bile inkar etmiştir. İsrailiyatı reddetmiş , müphem konuları olduğu gibi bırakmanın doğru bir karar olduğunu savunmuştur. Ayetleri nüzul sırasına göre değil , günümüzle ilişkilendirip bu şekilde sıralamıştır.


    MUHAMMED İZZET DERVEZE

    Tam ismi Ebu Züheyr Muhammed İzzet b. Abdülhadi b. Derviş b . İbrahim b. Hasan Derveze’dir. 1888 ve 1984 yılları arasında yaşamıştır. Tefsirinin ismi ‘et-Tefsiru’l-Hadis’tir. Sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiştir. Ayetleri açıklamak için siyer bilgisi onun için önemli bir kaynak olmuştur. İlmi tefsire kesinlikle karşı çıkmış , Kur’an-ı yine Kur’an ile açıklamıştır.


    SEYYİD KUTUB

    1906 ve 1966 yılları arasında yaşamıştır. Tefsirinin ismi ‘Fi-Zılali’l-Kur’an’dır. 20.y.y. daki ictimai-edebi tefsirlerin en önemlilerindendir. Ayetleri gruplar şeklinde ele alıp incelemiştir. Kur’an-ı Kur’an ile açıklamıştır. Onun tefsiri dirayet tefsiridir. Sosyal meselelere yer vermiş , hem şer’i ilimleri , hem de Batı’nın felsefe anlayışını sentez etmiştir. Kur’an’ı Kerimi günümüzle ilişkilendirerek güncel bir tefsir yapmıştır.


    İBNU AŞUR

    Tam ismi Muhammed et-Tahir b. Muhammed b. Muhammed et-Tahir et-Tunisi’dir. 1879 yılında Tunus’ta doğmuş , yine 1973 yılında Tunus’ta vefat etmiştir. Tefsirinin ismi ‘et-Tahrir ve’t-Tenvir’dir. Eser 30 cilttir. Ayeti ayetle açıklamış , ayrıca Peygamber tefsiri ve selefin görüşünden faydalanmıştır. Şer-i hükümlerin hikmet ve gayelerine önem vermiştir. Ayetleri belegat açısından incelemiştir. Eser hem çağdaş , hem de klasik tefsir anlayışının izleri görülmektedir.

    MELTEM TANDOĞAN 10070222 1/B

    YanıtlaSil
  21. #İsmail Hakkı Bursevi(H.240-327/M.854-939)
    #Bugünkü Bulgaristan sınırı içerisinde olan Aydos’ta doğmuştur.
    #ismi İsmail lakabı Hakkı’dır.Otuz senden fazla Bursa’da ikamet ettiği için Bursevi nisbesiyle meşhur olmuştur.
    #Arapça, Sarf, Nahiv gibi dersler almıştır. Hat sanatıyla da meşgul olmuştur.
    #İsmail Hakkı Efendiye intisab etmiş ve şeyhinden manevi terbiye yanında zahiri ilimlerle ilgili dersler almıştır.
    #Edirne Halifesi Abdülbaki Efendi’nin isteği üzerine ilim tahsili için Edirne’ye gidip fıkıh, kelam gibi dersler almıştır.
    #Bursa Ulu Cami’de vaazlar verdiği sıralarda Kur’an’ ı Fatiha’dan başlayıp tefsir etmiştir.
    #Bir süre sonra Bursa’ya halife tayin edildi.
    #Şeyhinin sürgün edilmesiyle şeyhi tarafından kendi yerine şeyh tayin edildi.
    #Şam, Mısır, Kahire gibi çeşitli beldelere yolculuk etmiştir .
    Tefsiri
    #Eserin tam adı Ruhu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an’dır.
    #Osmanlı döneminde ve İşari tefsir ekolünde yazılmış önemli tefsirlerdendir.
    #Tefsirinde hem rivayet, hem de dirayet metodu vardır. Bunun yanında tefsirini tasavvufi yorumlarıyla zenginleştirmiştir.
    #Tefsirini ehli tasavvufun menakıbıyla ve şiirlerle de süslemiştir.
    #Tefsirinde İslam’ın itikat esasları ile ters düşen tesbitleri de bulunmaktadır. hatta bu hususta ileri gittiği birçok nokta vardır
    AYŞEGÜL KAYMAZ 10070158 1/B

    YanıtlaSil
  22. #Muhammed Abduh (h.1265-1315/m.1849-1905)
    #Muhammed Abduh b. Hasan Hayrullah et-Turkmani el-Mısri Mısır’ın Buhayre’ye bağlı Mahalletunnasr köyünde doğmuştur.
    #Köyünde okuma-yazma öğrendikten sonra iki yıl içerisinde hafız oldu.
    #İlim tahsili için Tanta’ya gitti. Buraya giderken tanıştığı Şeyh Derviş Hızır’la görüşmesi hayatını bir dönüm noktası oldu. Kendisi, İçindeki bütün ilim aşkını bu zata borçlu olduğunu söyler.
    #Kahire’de ilim tahsiline devam etti. El Ezher üniversitesinde öğrenim görmeye başladı.
    #Cemaladdin Efgani’den Raziye, Felsefe, Kelam, dersleri aldı. Onun yönlendirmesiyle sosyal ve siyasal konularla da ilgilenmeye başladı.
    #el Ezher’ de hocalık yaptı.
    #el-Vekaiu’l-Mısriyye Gazetesinde yazılar yazmaya başladı.
    #İngilizlerin Mısır ve Sudan’dan çıkmaları için çeşitli faaliyetlerde bulundu.
    #Girmiş olduğu siyasi olaylardan sonra siyasetten uzak durmaya çalıştı ve idarecilere yumuşak davranışlar içine girdi.
    Tefsiri
    #tefsirinin adı, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim’dir. Tefsiri Tefsiru’l-Menar ismi ile meşhur olmuştur.
    #tefsirin gayesinin ,insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtir.
    #Abduh, taklide karşı olup hür bir akıl taraftarıdır. Diğer tefsirlerin etkisinde kalmamak için onlara bakmamış ve kur’an metinlerini esas alarak anladıklarını aktarmaya çalışmıştır.
    #Abduh, hür akılcılığı ile sahih hadisleri bile te’vil ve inkar yoluna girebilmiştir.
    #Eserinde israiliyete yer vermez , verenleri de pek hoş karşılamaz.
    #Tefsirinde, ayet ve sureler arasındaki alakaya özellikle dikkat eder.
    #Kur’an’ın mübhem bıraktığı yerler hakkında yorum yapılmasını yanlış görmesine rağmen bu hataya kendiside düşmüştür.
    AYŞEGÜL KAYMAZ 10070158

    YanıtlaSil
  23. #Muhammed İzzet Derveze (h. 1305-1404/m.1888-1984)
    #Ebu Zübeyr Muhammed İzzet b. Abdülhadi b. İbrahim b. Hasan Filistin’in Nablus şehrinde doğmuştur.
    #Maddi imkansızlıklardan dolayı öğrenimine devam edemeyip memur,müdür ve müfettişlik gibi görevlerde bulunmak durumunda kaldı.
    #Bu resmi görevlerin yanı sıra Osmanlı Devletindeki fikir hareketleriyle ilgilendi.posta vetelgraf idaresinde çalışırken ittihatçıların neşriyatlarını takip ederek onların etkisinde kalıp ittihat ve terakki cemiyetine üye olmuştur.
    #Arap milliyetçiliği hareketerinde aktif rol oynadı ve çeşitli partilerin kurulmasın a öncülük etti.
    #Dımeşk’teki Filistin direniş hareketlerinin idari ve mali sorumlusu olarak çalıştı. Bu faaliyetleri sonucu Fransız askeri mahkemesince tutuklandı.
    # Fransız askeri yönetiminin çökmesi ile hapishaneden kurtuldu bu kez de Suriye’yi işgal eden İngilizlerin baskısı altında kaldı.bu baskılara dayanamyayıp Türkiye ‘ye kaçtı burada ise kaçak olduğundan dolayı tutuklandı.
    #Tefsir, fıkıh, kelam, dil, edebiyat, şiir, tarih, felsefe alanlarında bir çok eser okumuştur.
    Tefsiri
    #Tefsirinin adı et-Tefsiru’l-Hadis’tir.
    #Sureler nüzul sırasına göre tefsir edilmiştir.
    #Siyer bilgisi önemli bir veri olarak kullanılmıştır.
    #Kur’an’ın Kur’anla anlaşılmasına önem verilmiştir.
    #Eser sade bir üslup ve kolay anlaşılır bir biçimde yazılmıştır.
    #İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmıştır.
    AYŞEGÜL KAYMAZ 10070158 1/B

    YanıtlaSil
  24. #Seyyid Kutub (1906-1967)
    #Mısır’ın Asyut kasabasında dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
    #Orta ve lise tahsilini el-Ezher’de bitirdikten sonra Kahire Üniversitesinde Daru’l-Ulum fakültesine girdi mezun olduktan hemen sonra burada Arap Dili ve Edebiyatı görevlisi olarak tayin edildi.
    #Konum Dersleri isimli makalesini yayımlamasıyla birlikte onun bir dönüşüm içine girip islam düşünce hareketlerine katıldığı kabul edilir.
    # Nasır’a karşı darbe girişimiyle yakalandı
    # On beş yıl ağır hapis cezası verildi.Hapiste Fi-Zilalil-Kuran isimli tefsirini tamamladı.On yıl hapiste kaldıktan sonra affedildi ve hapisten çıktıktan sonra Yoldaki İşaretler isimli kitabı yazdı
    # ve 1966’da idam edildi

    TEFSİRİ
    #Fi-Zılali’l-Kur’an isimli tefsiri yazılan içtimai-edebi tefsirlerin en çok ilgi toplayanlarından birisidir.
    #tefsirini kaleme almasındaki gaye, Kur’anın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan,hayat,toplum oluşturmaktır.
    #Kutup, ayetleri teker teker değil bir bütünlük nazara alarak gruplar halinde ele almıştır.
    #Edebiyatçı olan Seyyid Kutup, sahip oldupu edebi imi iyi bir şekilde kullanarak Kur’an’ın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.
    #Kur’an’ı Kur’anla tefsire sık sık başvurmuştur.
    #Fıkhi ve kelamı konularda mezhepler arasındaki ihtilaflara çok az yer verir.
    #İslam İnanç ve düşüncesinin ve bilhassa da tevhid esasının tesbiti ve kökleştirilmesi üzerinde durur.
    #Hem şer’i ilimleri, hem de Batı’nın felsefe ve anlayışını bildiğinden günümüz insanını etkileyebilecek önemli tesbitler yapmayı başarmıştır.
    #İlmi tefsire karşı olmakla beraber modern ilimden faydalanmıştır.
    AYŞEGÜL KAYMAZ 10070158 1/B

    YanıtlaSil
  25. #İbnu Aşur (1879-1973)
    #Muhammed et-Tahir b. Muhammed b. Muhammed et-Tahir et-Tunisi, Tunus’ta doğmuştur.
    #Aşur ailesine mensup olduğundan ‘’ibni Aşur’’lakabı ile anılır.
    #Zeytune Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve çok zeki olduğu için kendisine özel program uygulanmış. Daha sonra burada öğretim üyesi olmuş.
    #Sırasıyla müftü başmüftü vekili ve baş müftü oldu.
    #İlk maliki şeyhülislamı oldu.
    #Tefsirinin adı el-Tahir ve’t-Tenvir’dir
    #Tefsirinde Kuranın normal sırasına riayet etmiş,ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuştur
    # Kur’an-ın her asra hitap ettiğini kabul eder
    #Eser hem klasık hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir eserdir
    AYŞEGÜL KAYMAZ 10070158 1/B

    YanıtlaSil
  26. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    h. 160 yılında Bulgaristan Aydos’ta doğmuştur.7 Yaşında annesini kabetmiştir.lakabı Hakkı'dır. Bursa’da uzun süre kaldığı için de Bursevi denmiştir.
    Babası İstanbul’dayken Celveti şeyhi Osman Fazlı Efendi’ye intisab etmiş ve İsmail Hakkı Bursevi’yi de küçük yaşlarda ona götürüp elini öptürmüştür.sarf nahiv arapça gibi ilimlerle meşgul olmuştur. Daha sonra Edirne' ye gitmiştir kelam hat ve fıkıh dersleri almıştır.Kendisi de babası gibi Osman Fazlı Efendi’ye intisab etmiştir.Halife olarak Üsküp’e gönderilmiştir. 1685’te de Bursa’ya halife olmuştur.Tefsiri Bursa Ulu Camii’de halka vaaz olarak sunulduğu için tefsiri meviza ağırlıklıdır.İsmail Hakkı, I. ve II. Avusturya seferine katılmıştır.2 kere hacca gitmiştir. İbn’ul Arabi’yi ziyaret maksadıyla da Şam’a gitmiştir.h.1137'de Bursa’da vefat etmiş ve kendi yaptırdığı caminin kıblesine defnedilmiştir.

    Tefsir özellikleri
    Eserinin adı Ruhu’l Beyandır.Tefsiri işari tefsir ekolünde yazılmıştır. Hem rivayet hem dirayet tefsirini kullanmıştır.Tasavvufi yorumlarla da tefsirini zenginleştirmiştir.
    Eserinde Farsça şiirler vardır menkıbelere de yer vermiştir. Allah’ın rüyada görülmesinin mümkün olduğu, nübüvvetin sona ermeyip veli kullarla devam ettiği, sünnet kavramı içine şeyhlerin görüşlerini de katması gibi konularda eleştirilmiştir.
    SÜMEYYE KAVAS 10070154 1/B İLAHİYAT

    YanıtlaSil
  27. MUHAMMED ABDUH
    H.1265'te Mısır'da doğdu.Aslen Türkmen'dir.Çiftçilikle uğraşan babası ısrarla oğlunun okumasını istiyordu.Köyünde okuma yazma öğrendi ve 2 sene de hafızlığı bitirdi.Tanta da medrese eğitimine başladı.Ama eğitimini beğenmediğini söyleyip olumak istemediğini söyleyip köyüne döndü ve evlendi.Fakat yine babasını ısrarı ile tanta'ya geri döndü..... Derviş Hızır ile tanıştıktan sonra ilme olan ilgisi arttı. El-Ezher üniversitesinden mezun oldu ve orada hocalık yaptı. Ayrıca hakimlik de yaptı. Başta el-Ezher üniversitesi olmak üzere Mısır’daki eğitim ve yargı kurumlarının yeniden yapılandırılması için faaliyetlerde bulundu. Yaşamının sonuna kadar tefsirle uğraştı.H. 1315 DE vefat etti.

    Tefsiri:
    Hocası Reşid Rıza’nın yarım kalan tefsirini tamamlamaya çalışmıştır ve onun metodunu kullanmıştır. Ancak bazen kendisi ile hocası arasında çelişkiler yaşamıştır. Tefsirinin gayesi dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış metodu sunmaktır. Kendisi aşırı derecede hür akılcıdır. İsrailiyyata yer vermemiş ve verenleri de eleştirmiştir.

    SÜMEYYE KAVAS 10070154 1/B İLAHİYAT

    YanıtlaSil
  28. MUHAMMED İZZET DERVEZE
    H. 1305 de Filistin'de doğmuştur.İlk ve orta ögrenimini aynı şehirde yaptı.Derveze çeşitli kurumlarda memurluk yapmıştır.Osmanlı Devletindeki fikir hareketleriyle de yakından ilgilenmiştir.Siyasi sebeplerden dolayı Fransa tarafından tutuklanmıştır.Bu arada hafız oldu.Ve bazı eserlerini yazdı.Derveze yüksek öğrenim görmemiş kendi gayretiyle bir çok eser okumuş ve kendini yetiştirmiştir.Edebiyat,Şiir,Tarih,Sosyoloji,Tefsir,Fıkıh,Kelam,Dil,Felsefe alanında eserler okumuş ve bu sırada Kur'an' la da yakından ilgilenmiştir.Tefsirini oluştururken 247 farklı eserden yararlanmıştır.h.1404 de vefat etmiştir.
    Tefsir özellikleri:
    Sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiş olması onun en önemli özelliğidir.Cemaleddin Afgâni ile başlayıp Muhammed Abduh ile devam eden ekolden etkilenmiştir.Kur'an ilkelerini üsus ve vesile olarak sınıflandırmıştır.İlmî tefsire şiddetle karşı çıkmıştır.

    SÜMEYYE KAVAS 10070154 1/B İLAHİYAT

    YanıtlaSil
  29. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    *H.160 da Bulgaristan da doğmuştur.Bursa da bulunmuştur. Küçük yaşta Kuran okumayı öğrenmiş, farklı hocalardan Arapça, sarf, nahiv,fıkıh,kelam dersleri almış bunun yanında zahiri ilim dersleri de almıştır. Bir dönem halifelik yapmıştır. Bursa da verdiği vaazlar zaman içinde yazıya dökülerek tefsirini oluşturdu.
    * Osmanlı döneminde yazılmış önemli eserlerdendir. Tefsiri hem rivayet hem dirayet metodu üzeredir. Eserde tasavvufi yorumlara ve farsça şiirlere de yer verilmiştir. Bursevi tefsirinde itikat esaslarına ters düşen tespitlerde bulunmuştur.
    MUHAMMED ABDUH
    *Mısırın bir köyünde h.1265 yılında doğmuştur. Muhammed Abduh babasından ders alan alimlerden olmamasıyla beraber babasının oğlunu okutma isteği üzerine ilim tahsiline başlamıştır. Babası kadar isteği olmayan Abduh un içine ilim aşkının düşmesi Şeyh Derviş Hızırla görüşmesi ile olmuştur. Öğrenim gördüğü el-ezherden mezun olup orada hoca olarak kalmıştır. Burada sosyal ve siyasal konularlada ilgilenmiştir. H. 1315 yılında vefat etmiştir.
    *Tefsiri tfsir dersinde aldığı notlar olarak başlamıştır. Ancak hocasının vefat etmesi üzerine yine hocasının metoduyla tefsire devam etmiş ancak onun ömrü de yeterli olmamış ve tefsir Yusuf Suresinin 52. Ayetinde kalmıştır. Tefsirinin amacını insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olarak belirtir. Abduh taklide karşı hür bir akıl taraftarıdır. Tefsirinde ayet ve surelerin ilişkisine önem vermiş , israiliyyata yer vermemiştir.
    MUHAMMED İZZET DERVEZE
    *H.1305 de Filistin de doğmuştur. Maddi imkansızlıklar yüzünden orta öğretimden sonra eğitimine ara verip memuriyet yapmak zorunda kalmıştır. Filistin de yaşanan bazı olaylar sebebiyle orada kalması yasaklanınca memurluk hayatı da sona ermiş oldu. Daha sonra başı çektiği siyasi olaylar neticesinde tutuklandı ve bu onun Kuranı ezberlemesini ve bazı eserlerini yazmasını sağladı. Düzenli bir eğitim hayatı olamayan Derveze kendi çabalarıyla tefsir, hadis, fıkıh , kelam, dil, edebiyat,şiir, tarih ,sosyoloji ve felsefe alanında pek çok eser okumuştur.
    *Dervezenin tefsirinin özelliği surelerin nüzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır. Kuranın Kuranla anlaşılmasına önem vermiştir. Eserini sade bir üslupla yazmıştır. İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmıştır.
    SEYYİD KUTUP
    Öğrenimine Kahire de devam etmiş mezun olduğu fakülteye aynı yıl arap dili ve edebiyatı öğretim görevlisi olmuştur. Yayınladığı bir makale ile İslami düşünce hareketine katılmıştır. Bundan sonra edebiyattan uzaklaşıp insanları yazılarıyla islama davet etti. Birkaç kez tutuklanmasından sonra 1966 da idam edildi.
    *Tefsirini yazmadaki amacı Kuranın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan hayat toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır. Kutup her surenin girişinde o surenin iniş maksadı adı ayet sayısı mekki ve medeni oluşu konusunda bilgi verir. Ayetleri teker teker değil konu bütünlüğü ile grup halinde ele alır. Edebiyatından faydalanarak Kuranın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.
    İBNU AŞUR
    *1879 da Tunus da doğmuştur. Zeki ve çalışkan biri olması sebebiyle bir çok ilimle meşgul olmuştur. Üniversitede hocalık yapmıştır. Bunun yanında kadılık yapmış ve şeyhülislam olmuştur.
    * Tefsirinde ayetleri Kurandaki sıralarına göre almıştır. Ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuştur.Tefsirinde belagat konularına, lugivi ve gramer inceliklerine de girmiştir. ARİFE BETÜL SELMAN 10070216

    YanıtlaSil
  30. SEYYİD KUTUB
    1906 da Mısır'ın Asyut kasabasında doğdu.Orta ve lise tahsilini el-Ezher’de yaptı.Mezun olduğu Kahire Üniversitesi'nde Arap Dili ve Edebiyatı Öğretim Görevliliği yaptı.Sosyoloji doktorası için Amerika’ya gitti.İhvan-ı Müslimin teşkilatında bir fikir elemanı olarak çalıştı.15 yıl ağır hapis cezası yattı.Hapiste daha önce telifine başladığı Fi-zılali’l-Kur’an’ı tamamladı.Nasır’a karşı darbe girişimiyle yakalandı ve 1966’da idam edildi.
    TEFSİRİ:
    Fi-zılali’l-Kur’an isimli tefsirini yazmasına sebeb kur’an rehberliği altında yeni ve ideal bir insan,hayat,toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.Tefsirinin günümüz olaylarını Kur’an’la ilişkilendirme ve yorumlama konusunda önemli tespitleri var.Tefsirini 20.yüzyılda yazılan ictimai tefsirlerin arasında en çok rağbet görenlerindendir.Seyyid Kutub ayetleri konu bütünlüğünü göz önünde bulundurarak ele almıştır.Kur’an’ın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.Kur’an’ı Kur’an’la tefsir etmitir.Bu tefsirde Kur’an’ın fert ,aile ve toplum hayatıyla ilgili emir ve yasaklarının hikmetlerini ve sırlarını göz önüde tutmaya çalışmıştır.Seyyid Kutub hem şer’i ilimleri,hem de Batı’nın felsefe ve anlayışını bildiğinden tefsirinde günümüz insanlarını etkileyecek önemli tespitler yapmayı başarmıştır.
    SÜMEYYE KAVAS 10070154 1/B İLAHİYAT

    YanıtlaSil
  31. İBN AŞUR
    Doğumu 1879 vefatı 1973.Tunusta doğmuştur.Fas asıllıdır.İlk öğrenimini tamamladıktan sonra 1892 de orta ve yüksek öğrenim kurumu olan Zeytune Camiine girdi. Üstün zekası ile diğerlerinden farklı bir eğitim gördü.Pek çok hocadan ders aldı.1899 da buradan mezun oldu.aradan 4 yıl geçtikten sonra üniversitesine öğretim görevlisi olarak geldi.daha sonraları kadılık yapmış ve şeyhülislam olmuştur.
    Tefsir özellikleri:
    Tefsirinin adı et- Tahrir ve't Tenvirdir.30 cilt halinde yayınlanmıştır.eserinin 130 sayfalık bir mukaddimesi vardır.Ayetleri Kur'andaki normal sırasına göre alıp tefsir etmiştir.Ayetleri yine ayetlerle tefsir etmiştir.
    SÜMEYYE KAVAS 10070154 1/B İLAHİYAT

    YanıtlaSil
  32. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    Bugün Bulgaristan’da bulunan Aydos’ta doğmuş Bursa’da vefat etmiştir.
    Küçük yaşta Kur’an okumayı öğrenmiş Ahmet Efendi’den Arapça dersleri almıştır.On yaşlarındayken Edirne’ye gitmiş ve orada yedi yıl kalarak fıkıh, kelam gibi dersler almıştır.Bu dersler yanında bir de hatla meşgul olmuştur. Daha sonra İstanbul’a giderek Osman Fazlı Efendi’den dersler almı ve Hattat Hafız Osman’dan hat dersi alarak bu sanatını geliştirmiştir.
    Çeşitli yerlarde çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Bursa’ya yerleşti ve Ulucamii’de vaazlar vermeye başladı. Bu vaazlar sırasında Fatiha’dan başlayarak Kur’an’ı tefsir etti ve böylece tefsir kitabı ortaya çıkmış oldu.
    Tefsirde hem rivayet hem de dirayet metodu kullanılmış ve mev’iza ağırlıklıdır.Tasavvufi yorumlarla zenginleştirilmiştir. Ayetler önce ayet ve hadislerle açıklanmış, manayı açmak için gramer ve belagat bilgilerine başvurulmuştur. Tefsir menakıb ve şirlerle de süslenmiştir. İçinde İslam itikat esaslarına ters düşen tespitler de mevcuttur. (örnek: Nübüvvet sona ermiş olmayıp ümmet içindeki veliler aracılığı ile devam etmektedir.)

    MUHAMMED ABDUH
    Mısır’ın Buhayre’ye bağlı bir köyünde doğdu. Babası aslen Türkmen, annesinin soyunun Hz. Ömer’den geldiği tahmin edilmektedir. Babasının isteği ve ısrarıyla köyünde okuma yazma öğrendi ve hafızlık yaptı. Daha sonra Tanta’ya gitti. Ancak geri geldi okumak istemediğini söyleyip evlendi. Daha sonra babasının ısrarıyla tekrar Tanta’ya gitti ve yolda hayatının dönüm noktası olan Şeyh Derviş Hızır’la görüşmesi gerçekleşmiştir.
    Mısır eEzher’de okudu.Sonra çeşitli üniversitelerde ders verdi, önemli görevlerde bulundu.
    Mısır müftüsü olarak atandı ve görev süresince ıslah çalışmalarını sürdürdü.
    Tefsirinin amacı insanların dünya ve ahret mutluluğudur. Bu yüzden klasik müfessirlerin tefsirlerde sarf, nahiv ve belagatten yararlanmalarını tenkit etmiştir. Başka tefsirlerden yararlanmamış, tefsir yaparken sadece Kur’an metnini önünde bulundurmuş ve kendi anladığını anlatmaya çalışmıştır.
    Tefsirinde ayet ve sureler arasındaki ilişkiye önem vermiştir. Ayetleri günümüz olaylarıyla ilişkilendirmeye çalışmıştır. İsrailiyattan kaçınmış ve israiliyyata yer verenleri eleştirmiştir.

    MUHAMMED İZZET DERVEZE
    Filistin’in Nablus şehrinde doğdu.İlk ve orta eğitimini burada tamamladı, maddi imkansızlıktan dolayı eğitimine devam edemedi ve memur olarak çeşitli görevlerde bulundu.
    Bazı siyasi olaylara karışması sebebiyle Fransız askeri mahkemesince tutuklandı ve tutukluluk süresinde Kur’an’ı ezberledi ve bazı eserlerini yazdı.
    Siyasi olaylar nedeniyle birçok sıkıntı yaşadıktan sonra bu faaliyetlerine son vererek ilmi çalışmalarına başladı.Tefsirini ve diğer bazı eserlerini yazdı.
    Maddi sebeplerden dolayı okuyamamış ancak gençliğinde kendi çabalarıyla tefsir, hadis, fıkıh, kelam,dil,edebiyat, şiir, tarih, sosyoloji, felsefe alanlarında pek çok eserler okumuştur.
    Sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiş ancak ayetleri sırasıyla ele almak yerine aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak tefsir etmiştir. Tefsirinde siyer bilgisinden yararlanmıştır. Kur’an’ı bir bütün olarak ele almıştır. Sade bir üslupla ve kolay anlaşılır şekilde yazmıştır.
    (FATMA GÜRASLAN 10070131 1/B)

    YanıtlaSil
  33. SEYYİD KUTUP
    Mısır’ın Aysut kasabasında doğdu. Küçük yaşlarda Kur’an’ı hıfzetti. Kahire’ye giderek orta, lise ve üniversite eğitimini el-Ezher’de tamamladı ve mezun olduktan sonra el-Ezher’e öğretim görevlisi olarak tayin edildi.
    Amerika’da doktorasını yaparak Mısır’a döndü ve bu arada birçok faaliyete katıldı, makale ve eserler yayınladı.Ancak bir suikast girişimi nedeniyle üye olduğu birçok Müslüman Kardeşler üyesi gibi o da tutuklandı ve 15 yıl hapis cezası aldı.
    10 yıl hapiste kalarak tefsirini burada tamamladı. Birilerinin araya girmesiyle affedildi ve tahliye edildi. Ancak siyasi görüşleri sebebiyle tekrar tutuklandı ve idam edildi.
    Tefsirini ideal insan, hayat ve toplum oluşturmak amacıyla yazmış ve Kur’an’ın bu konuyla ilgili emir ve yasaklarının hikmetini göstermeye çalışmıştır.
    Surelerin girişinde sureyle ilgili kısa bilgi vermiş ve bazen içeriğini özetlemiştir. Ayetleri konuya göre gruplandırmış öyle tefsir etmiştir. Tefsirinde hadisten pek yararlanmamıştır.Dirayetle tefsir yapmıştır. Kur’an’ı Kur’an’la tefsire başvurmuştur.
    İBNU AŞUR
    Fas asıllı bir ailenin çocuğu olup Tunus’ta doğdu. Yetişmesinde iki dedesinin de büyük rolü vardır. İlköğrenimini tamamladıktan sonra Zeytune Camii’ne girdi ve üstün zekasından dolayı burada özel bir eğitim alarak pek çok hocadan dersler aldı. Üniversitede hocalık yaptı, pek çok öğrenci yetiştirdi. Sonra müftülüğe atandı ve Tunus baş müftüsü oldu. Daha sonra Maliki Şeyhülislamı oldu aynı zamanda Zeytune üniversitesi rektörlüğüne üç defa atandı.
    İbnu Aşur, çalışmalarını Kur’an ve Sünnet’in anlaşılması ve Müslümanların meselelerinin çözümü için sürdürmüş ve arkasında birçok eser bırakmıştır.
    Ayetleri Kur’an’daki sırasına göre tefsir etmiştir. Ayeti ayetle tefsir etmiş bazen Peygamber tefsiri ve alimlerin görüşlerine başvurmuştur. Tefsirinde belagat konularına ve gramer inceliklerine girmiştir. Kur’an’ın ilk muhataplarına hitap atiğini ama aynı zamanda evrensel olduğunu ve o çağın kültür ve geleneklerini aşarak bizleri de muhatap aldığını söylemiştir.
    (FATMA GÜRASLAN 10070131 1/B)

    YanıtlaSil
  34. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  35. İbnu Aşur(1879-1973)
    Muhammed et-Tahir et Tunisi,Tunus'ta 1879'da doğmuştur.Lakaplarını aldığı 2 dedesinin onun yetişmesinde çok emeği vardırp.Zekası ve üstün kabiliyeti onu daha küçük yaşlarda farklılaştırmıştır.Girdiği okullarda özel programlara tabi tutulmuştur.Genç yaşta akademik hayata atılmış ve bu süreçte de yine ilim talep etmeye devam etmiştir.Sadece tefsirle yetinmemiş kendisini pek çok alanda yetiştirmiştir.Arap dili,fıkıh Usulü,Hukuk Felsefesi,Hadis gibi alanlarda dersler verdi.Öğretmenlik vasfının yanı sıra devlet kadrolarında da yer almıştır.Tüm bu görevleri sırasında ıslahatçı bir tutum sergilemiştir.Maliki Mezhebine mensup olan İbn Aşur bu mezhebin Şehülislamı olmuştur ve bir ilke imza atmıştır.Müslümanlar için ve memleketi Tunus için bir ömür boyunca çalışmalarını sürdürmüş ve bu çok sevdiği memlketinde 1973'te vefat etmiştir.et-Tahrir ve't Tenvir adlı tefsirinde onun zengin ilim birikimlerini görmek mümkündür.Gerek dil gerek fıkıh olsun tefsirinde bu ilimlerden yararlanmamız mümkündür.Zaten Şehülislamlık yapmış bir alimin şer-i hükümleri gözardı etmesi düşünülemez.

    MERVE SULTAN KARAKAYA 10070146 1/B

    YanıtlaSil
  36. SEYYİD KUTUB(1906-1967)

    1906 yılında Mısır'da doğan alimimiz küçük yaşta hafız olma şerefine ermiştir.Daha sonra Kahire Üniversitesinde eğitim görmüştür.Makalelerinde ve eserlerinde onun siyasi ve dünya görüşüne rastlarız.Mesela Konum Dersleri isimli makalesinde toplumun ıslahının gerekliliğini savunur.Amerikada da bulunan müfessirimiz Amerikan yaşam tarzını ve ırkçılığı eleştirmiştir.Edebi yönünden sıyrılarak ihvan-ı müslim teşkilatında dini-siyasi çalışmalarda bulunmuştur.Bu süreçte tutuklanan Seyyid Kutub hapise girmiş ve Fi-Zilali'l-Kur'an'ı burada tamamlamıştır.Bi ara serbest bırakıldıktan sonra tekrar hapse giren Seyyid Kutub 29 Ağustos 1966'da idam edilmiştir.Müfessir edebi yönünü tefsirinde ortaya çok güzel bir şekilde koymuştur.Hapis sürecinde eserinin yarısını kaleme aldığı için hadislerden pek yararlanamamıştır.Amerikada da yaşamış olması sebebiyle Batı'nın Felsefe anlayışını kavramış ve Şer-i ilimlerle birleştirip günümüz insanını etkileyebilmiştir.

    MERVE SULTAN KARAKAYA 10070146 1/B

    YanıtlaSil
  37. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  38. Muhammed İzzet Derveze

    21 Haziran 1888'de Filistin'de doğmuştur.İlk ve orta öğreniminden sonra maddi imkansızlıklar sebebiyle öğrenimine devam edemeyince 18 yaşında eğitim hayatına son verip çalışma hayatına atılmıştır.Resmi görevlerinin yanı sıra fikir hareketleriyle yakından ilgilenmiştir.İngilizlere karşı başlayan Filistin Ayaklanması'nda aktif rol aldığı gerekçesiyle Filistin'den uzxaklaştırılmıştır.Bundan sonra da hiç memurluk yapmamıştır.Siyasi olayların içerisinde bulunmasından dolayı çeşitli sıkıntılara maruz kalmış fakat diğer bir yandan da bu olaylar vesilesiyle Kur'an'ı Kerim'i ezberleyip,Tefsir,hadis,fıkıh,dil,şiir,tarih,felsefe,hadis,kelam alanında pek çok eserler ortaya koymuştur.Kısacası hayatının ilk dönemini ülkesine ve siyasi düşüncesine adamış ikinci döneminde ise ilmi çalışmalara ağırlık vermiştir.Tefsirinin en önemli özelliği surelerin nuzül sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır.

    MERVE SULTAN KARAKAYA 10070146 1/B

    YanıtlaSil
  39. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  40. Muhammed Abduh

    1849 yılında Mısırda Mahalletunnasr Köyünde doğdu.Soyunun annesi tarafından Hz. Ömer'e dayandığı söylenir.Babası çiftçi olan Abduh onun da isteği doğrultusunda eğitim için Tanta'ya gitmiştir.Daha öncesinde de 2 yıl gibi bir süre içerisinde hafızlık yapmıştır.Başlarda okuma taraftarı olmayan Abduh'un Şeyh Derviş Hızır ile tanışması onun için dönüm noktası olmuştur.Eser de öğrenim görmüş fakat buradaki klasik anlayışın aksine modern bir tarz benimsemiştir.Tefsiru'l Kur'ani'l Hakim'i yazış amacını insanlara hidayet kaynağı olması olarak belirlemiştir.Ayetleri modern dünyayla bağdaştırmış bu doğrultuda batının bilim ve teknolojisinin alınmasını teşvik etmiştir.Hür akılcılığı sebebiyle sahih hadislere karşı çıkabilmiştir.İsrailiyyata sıcak bakmamıştır.Hem hocası hemde öğrenciside Abduh gibi tanınmış kimselerdir.Hocası Cemaleddin Afgani öğrencisi Reşit Rıza'dır

    YanıtlaSil
  41. İsmail Hakkı Bursevi

    1653 yılında Bulgaristan sınırlarında buluna Aydos'ta doğmuştur.Bursa'da 30 seneden fazla yaşayıp burada vefat ettiği için Bursevi olarak adlandırılmıştır.Babası gibi Osman Fazlı Efendiye intisab ederek tasavvufa adım atmıştır.Meşhur tasavvufi tefsiri Ruhu'l-Beyan Bursa Ulu Camide yaptığı vaazlar sonucu ortaya çıkmıştır.Bu sebeple mev'iza ağırlıklıdır ve bu türün kendisinden sonra gelen örneklerine de kaynaklık etmiştir.Tefsirinde rivayet ve dirayet metodunu birlikte kullanmıştır.Belagatla ilgili bilgilere başvurmuştur.Osmanlı Dönemi'nin önemli işari tefsirlerinden birisidir.Yüzden fazla eser yazmıştır.Tasavvufla iç içe olması sebebiyle İbnul Arabiyi ziyaret amacıyla Şam'a gitmiştir.Nübüvvetin sona ermeyip veli kullarla devam ettiğini söylemesi ve şeyhlerin görüşlerinide sünnete dair etmesi gibi bir takım sebeplerden dolayı eleştirilmiştir.1725'te Bursa'da vefat etmiştir.

    MERVE SULTAN KARAKAYA 10070146 1/B

    YanıtlaSil
  42. İsmail Hakkı Bursevi (m.1653-1725)
    • 1060 yılında bugün Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydos’ta doğmuştur.
    • Babsı Mustafa Efendi, Zakirzade ‘nin halifesi Celveti şeyhlerinden Atpazari Osman Fazlı Efendi diye şöhret bulan Şumunlu Osman Efendi’ye intisab etmiştir.
    • Küçük yaşlarda da İsmail ‘i götürüp ileride şeyhi olacak bu zatın elini öptürmüştür.
    • Çeşitli hocalardan Arapça , sarf,nahiv, fıkıh ,kelam dersleri aldı ve hatla meşgul oldu.
    • Muhtelif yerlerde irşad faaliyetlerinde bulundu ve pek çok şehre seyahat etti.
    • Ömründe iki kez hacca gitmiş ilk haccında gidiş-dönüş olarak orada 17 ay kalmıştır.
    • TEFSİRİ: Ruhu’l-Beyan fi Tefsiru’l-Kur’an dır.
    • Osmanlı döneminde ve İşari tefsir ekolünde yazılmış önmeli tefsirlerdendir.
    • Tefsiri yazılmadan önce Bursa Ulu Camii kürsüsünden vaaz olarak sunulduğu içinmev’iza ağırlıklı olup bu açıdan daha sonra mev’iza türü için önemli bir kaynak oluşturmuştur.
    • Dirayet ve rivayet metodunu birlikte kullanmış ve tefsirini kendi tasavvufi yorumlarıyla da zenginleştirmiştir.
    • Metodu: Önce ayetlerle ve hadislerle ayetleri açıklamıştır. Manayı açmak için gramer ve kelime tahlillerine girişmiş ve gerektiğinde belağatla ilgili bilgiler vermiştir.
    • Tasavvuf menkıbeleri ve şiirlerle de tefsirini süslemiştir.
    • İsmail Hakkı ‘nın tefsirinde İslam akaidine aykırı tespitler bulunmaktadır.
    HİLAL GÜLDÜRMEZ 10070125 İLAHİYAT 1/B

    YanıtlaSil
  43. Muhammed Abduh ( m.1849-1905)
    • Mısırlı İslam düşünürüve yenilik hareketinin öncülerindandir.
    • 1265 (1849) yılında Mısır’ın Buhayre’ye başlı Mahalletünnasr köyünde doğdu.
    • Ailesi Tanta civarına yerleşmiş Türkmen göçmenlerindendir.
    • Çiftçilikle uğraşan babası onu ısrarla okumaya teşvik etmiştir.
    • İlim tahsili yolunda gel-gitler yaşayan Abduh ‘un Şeyh Derviş Hızır ile görüşmesi onun ilim sevgisini kazanmasında bir dönüm noktası olmuştur.
    • Ezher’de öğrenim görürken orada okutulmayan mantık ve matematik gib derslere ilgi duymuş ve onları ders verecek hocaları aramıştır.
    • Daha sonra onun hayatında çok önemli bir yeri olan Cemaleddin-i Efgani ile tanışmış ve ondan 1871 yılı itibarıyla riyaziye,felsefe ve kelam derslerini almıştır.
    • Ezher’den mezun olduktan sonra ertesi yıl oraya hoca olarak tayin edildi.
    • Muhammed Abduh , tefsir kitaplarında; Kur’an’ın ruhuna uymayan yorumların ve yanlış bilgilerin yer aldığını ,vahyin mesajının gramer kuralları ve müfessirlerin görüşleri arasında kaybolduğunu söylemştir.
    • Bu yüzden Kur’an’ın toplum hayatından uzaklaştırılıp ölülere ve hastalara okunan bir metin haline getirildiğini, halbuki Kur’an-ı Kerim ‘in birinci önceliğinin insanların ilmi ve ahlaki seviyelerini yükseltip içtimai durumlarını düzeltmek olduğunu belirtir.
    • TEFSİRİ: Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim dir. Tefsiru’l Menar ismi ile de meşhurdur.
    • Talebesi olan Muhammed Reşid Rıza onun tefsir derslerinde aldığı notlarla bu tefsir kaleme alınmıştır.Hocasının Nisa suresinin 196.ayetini tefsir ettikten sonra vefat etmesi üzerine kendisi eseri tamamlamaya çalışmış ancak onun da ömrü yetmemiştir.
    • Abduh, ayetleri nazil olduğu dönemle sınırlandırmamış,günümüze getirip günümüz olayları ile de irtibat kurma gibi bir düşünceye sahip olmuştur.
    • Tefsirinde ayet ve sureler arasındaki münasebete özel bir önem vermiştir.
    • Diğer Eserleri: * Risaletü’t-Tevhid , *el-İslam ve’n-Nasraniyye ma’al-ilm ve’l-medeniyye , *Ta’likat ‘ala Beşa’iri’n - Naşiriyye
    HİLAL GÜLDÜRMEZ 10070125 İLAHİYAT 1/B

    YanıtlaSil
  44. Muhammed İzzet Derveze (m. 1888-1984)
    • Filistin direniş hareketi içinde aktif rol alan Arap fikir ve siyaset adamı,aynı zamanda müfessir ve tarihçidir.
    • 21 Haziran 1888’de Filistin’in Nalbus şehrinde doğdu.
    • Maddi imkansızlıklar yüzünden ilk ve rta öğreniminden sonra eğitimini devam ettiremedi ve memuriyete başladı.
    • Suriye’de 1906-1918 yılları arasında değişik kademelerde çalıştı.
    • 1936 yılında İngilizler’e karşı başlayan Filistin ayaklanmasında aktif rol oynadığı gerekçesiyle görevinden uzaklaştırıldı ve Filistin’de ikamet etmesi yasaklandı.Kendisi de bununla beraber memuriyeti bırakmıştır.
    • 5 Haziran 1939’da Dımaşk’ta Fransız askeri mahkemesince Filistin direniş hareketlerini yönlendirdiği ve propaganda yaptığı gerekçesiyle tutuklandı.
    • 3 Kasım 1940 tarihine kadar süren tutukluluk süresince Kur’an’ı ezberledi ve bazı eserlerini burada kaleme aldı.
    • Suriye’de Fransız askeri yönetiminin çökmesi üzerine serbest kaldı ancak Suriye’yi işgal eden İngilizlerin baskısına dayanamayarak 1940 yılında Türkiye’ye kaçtı.
    • Ülkeye izinsiz girdiği için tutuklanarak Manisa Hapishanesi’ne gönderildi.Derveze başta on iki ciltlik tefsiri olmak üzere eserlerinin bir kısmını burada yazdı.1945’te Suriye’ye döndü.1948 yılında da siyasi faaliyetleri bıraktı.
    • Muhammed İzzet ,eserleriyle ve makaleleriyle arap milliyetçiliğinin oluşmasında ve Filistin direniş hareketinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır.
    • TEFSİRİ: Tefsiru’l-Hadis tir.
    • En önemli özelliği,surelerin nüzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır.
    • Aynı konuyla ilgili olan ayetleri gruplandırarak işlemiştir.
    • Tefsirinde siyer bilgilerini önemli bir kaynak olarak kullanmıştır.
    • Cemaleddin Efgani ile başlayıp Muhammed Abduh ile devam eden ekolden ve bu ekolün akla ağırlık veren metodundan etkilenmiştir.
    • Diğer Eserleri: * Havle’l hareketi’l-Arabiyyeti’l-hadise ,* Muhtasaru Tarihi’l-Arab ve’l-İslam , *Siretü’r-Resul
    HİLAL GÜLDÜRMEZ 10070125 İLAHİYAT 1/B

    YanıtlaSil
  45. Seyyid Kutub (1906-1966)
    • Mısırlı düşünür ve aksiyon adamıdır.
    • 1906 yılında Mısır’ın Aysut kasabasında dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
    • İlk öğrenimini köydeki medresede, orta ve lise tahsilini el-Ezher’de yapmış,daha sonra Kahire Üniversitesi Daru’l-Ulum Fakültesine girmiştir.
    • Öğrencilik yılları sırasında Abbas Mahmud el-Akkad ile tanıştı ve görüşlerinden etkilendi. Edebiyatla ilgilendiği için daha sonra aralarındaki bu yakınlık edebiyat dünyasında hızla yükselmesinede etkili oldu.
    • Üniversite öğrenci hareketlerine katıldı.
    • 1948 ‘de Amerika’ya eğitim araştırmaları yapmakla görevlendirilen bir heyetle birlikte gitti. Orada Batı hayat tarzını yakından tanıma imkanı buldu.
    • Düşüncelerinin değişeceği bekelntisiyle gönderildiği Amerika’dan Ağustos 1950’de Batı sisteminin en keskin kaşıtlarından biri olarak döndü.
    • Çeşitli siyasi sebeplerle tutuklana Seyyid Kutub 15 yıl hapse mahkum edilmiştir. Bu süre içerisinde Fi Zilali’l-Kur’an adlı tefsiri üzerinde çalışmaya devam etmiştir.
    • Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan Seyyid Kutub’un dini düşüncesinin yanı sıra edebiyat,edebiyat eleştirisi,eğitim,siyaset,gazetecilik ve yayıncılık alanlarında pek çok çalışması bulunmaktadır.
    • TEFSİRİ: Fi Zılali’l-Kur’an dır.
    • 20.yy’da yazılan içtimai-edebi tefsirin en çok ilgi toplayan örneklerindendir.
    • Tefsirdeki Gayesi; Kur’an’ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan,hayat , toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    • Müfesir her surenin girişinde o surenin iniş maksadı,ayet sayısı,Mekki-Medeni oluşu hakkında bilgiler verir. Varsa o konudaki ihtilafları belirtir.
    • Kutub,ayetleri konu bütünlüğünü nazara alarak gruplar halinde ele alır.
    • Kur’an’ın Kur’an’la tefsirine sık sık başvururken hadisle tefsine çok az yer vermiştir.
    • Diğer Eserleri: *es-Selamü’l-alemi ve’l-İslam, * Me’alim fi’t-tarik , *Eşvak , *el-Medinetü’l-Meşhure
    HİLAL GÜLDÜRMEZ 10070125 İLAHİYAT 1/B

    YanıtlaSil
  46. İbn Aşur (1879-1973)
    • Tunuslu ilim ve fikir adamı, müfessir,fakih,Arap dili ve edebiyatı alimidir.
    • 1879’da Tunus’ta doğmuştur.
    • Yetişmesinde iki dedesinin de büyük payı vardır.
    • Zeki ve üztün kabiliyetli olmasından dolayı pek çok hocadan ders almıştır.
    • Zeytune Üniversitesi ‘nde çeşitli kademelerde göre almıştır.
    • 1932’de ilk Maliki Şeyhülislamı olmuştur.
    • Tefsir ,hadis,fıkıh,fıkıh usulü,Arap dili ve edebiyatı alanlarında eserler vermiştir.
    • Mücadeleci bir kişiliğe sahip olan İbn Aşur,Tunus’un bağımsızlığa kavuşması ve kalkınması yönünde önenmli gayretler göstermiştir.
    • İbn Aşur ilim,fikir,hareket ve mücadele adamı ;mücahid ve müceddid bir alim olmanın yanı sıra tevazu,sabır,metanet,himmet,zühd ve takva gibi ahlaki güzellikleri de nefsinde taşıyan bir şahsiyete sahipti.
    • TEFSİRİ: et-Tahrir ve’t-Tenvir dir.
    • 130 sayfalık mukaddimesinde çeşitli tefsir meselelerine temas edilmiştir.
    • Ayetler Kur’an’daki normal sıraya göre alınıp tefsir edilmiştir.
    • Metodu: Ayetler tefsir edilirken yine ayetlere başvurulmuş, gerektiğinde Hz.Peygamber’in tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden de istifade edilmiştir.
    • Ayetlerin tefsirinde ince belağat konularına,lüğavi ve gramer inceliklerine de girilmiştir.
    • Eser,hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir tefsirdir.
    • Diğer Eserleri:*Usulü’n-nizami’l-ictima’i fi’l-İslam , * Makasıdü’ş-şeriati’l-İslamiyye , *Usulü’l-inşa’ ve’l-hitabe
    HİLAL GÜLDÜRMEZ 10070125 İLAHİYAT 1/B

    YanıtlaSil
  47. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    Bugün Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydos’ta doğmuştur. Küçük yaşta Kur’an öğrenmiş Arapça, fıkıh, kelam gibi derslerden eğitim almıştır. Halifelik yapmış ve iki kere hacca gitmiştir. Bursa’da hayatını kaybetmiştir.
    Eserinin tam adı Ruhu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an’dır. Osmanlı döneminde ve işari tefsir ekolünde yazılmış önemli tefsirlerden biridir. Tefsirde hem rivayet hem dirayet metodu bir arada kullanılmış ve müellifin tasavvufi yorumlarıyla zenginleştirilmiştir. Eserde farsça şiirlerde sık sık rastlanmaktadır. İsmail Hakkı’nın tefsirinde İslam’ın itikat esasları ile ters düşen tespitleri de bulunmaktadır.

    YanıtlaSil
  48. MUHAMMED ABDUH(H.1265-1315)
    Mısır’ın Buhayre’ye bağlı Mahalletinnasr köyünde doğdu. Ezher Üniversitesinde öğrenim gördü ve okul bitince orada hocalık yaptı. Hayatının sonuna kadar müftülük görevi sırasında bütün mesaisini ıslah çalışmalarına ayırdı. İskenderiye de hayatını kaybetti.
    Tefsirinin asıl adı, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim’dir. Tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların ahiret ve dünya mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı olduğunu söyler. Abduh taklide şiddetle karşı olup hür bir akıl taraftarıdır. Hür akılcılığı ile sahih hadisleri bile inkar yoluna gidebilmiştir. Ayrıca ayetleri nazil olduğu dönemle sınırlandırmayıp günümüze de getirip günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır. Tefsirinde ayet ve sureler arsında ki münasebete özel bir önem verir, bazen bu ilgiden dikkat çekici bilgilere ulaşır. Tefsirinde israiliyata yer vermemiş, yer verenler tenkit edilmiştir.

    YanıtlaSil
  49. SEYYİD KUTUB (1906-1967)
    Mısır’ın Asyut kasabasında dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşta hafız oldu. Hapiste tefsirin tamamladı ve idam edilerek vefat etti.
    Fi-Zilali-Kur’an isimli tefsiri 20.yy yazılan içtimai-edebi tefsirlerinin en çok ilgi toplayan eserlerindendir. Yazarın tefsiri yazmakta ki gayesi, Kur’an’ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan, hayat, toplum ve insanlık modeli ortaya çıkarmaktır. Ayetleri tek tek almak yerine konu bütünlüğü nazarı itibara alarak guruplar halinde ele alıp işler. Eserde Kur’an’ın Kur’an ile tefsirine sık sık başvurulur. Hadisle tefsirine ise çok az yer verilmiştir. Başta belli başlı tefsirler olmak üzere çağdaş müfessirlerin ve yerli yabancı pek çok yazarın eserlerinden yararlanmıştır.
    İBNU AŞUR(1879-1973)
    Tunus’ta doğdu. Üniversitede hocalık yaptı. İlk maliki şeyhülislamı oldu. Uzun hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikri mücadelelerini aralıksız sürdüren Aşur Tunus’ta vefat etti.
    Tefsirin adı et-Tahrir ve’t-Tenvir’dir. Ayetleri Kur’an’daki normal sırasına göre alıp tefsir etmiştir. Ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuştur, gerekirse Hz. Peygamberin tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden de istifade etmiştir. Ölçülü bir ilmi tefsir taraftarı olan yazar, Kur’an’ın ilk muhataplarının o devirde yaşayanlar olduğunu kabul etmekle birlikte birlikte onun her asra hitap ettiğini, dolayısıyla onun ilk muhataplarının kültür ve anlayış seviyelerini aşan bilgilerde verdiği de kabul eder.

    YanıtlaSil
  50. İsmail Hakkı Bursevi (h.160-1137/m.1653-1725)
    İsmail Hakkı Bulgaristanda bulunan Aydos'ta doğmuştur.Lakabı Hakkıdır.Bursada otuz seneden fazla ikamet ettiği için Bursevi nisbesiyle meşhur olmuştur.Küçük yaşta Kuran okumayı öğrenen İsmail Hakkı Ahmet Efendiden Arapça,Sarf,Nahiv dersleri almış ve hatla meşgul olmuştur.İsmail Hakkı şeyhi Osman Fazlı Efendiden manevi terbiyenin yanında zahiri ilimlerle ilgili derslerde almıştır.Bursaya gelerek şeyhinin tavsiyesine uyup Ulu camide vaaz vermeye başlamıştır.Bursada kendi imkanlarıyla bir cami yaptırıp hayatının sonuna kadar vaaz-irşad ve kitap telifine devam etmiştir ve 72 yaşındada vefat etmiştir.Eserinin tam adı,Ruhul-Beyan fi Tefsiril-Kurandır.kısaca Ruhul-Beyan ismiyle anılır.Tefsir yazılmadan önce Bursa Ulu cami kürsüsünden halka vaaz edildiği için meviza agırlıklıdır.Tefsirde hem rivayet hem dirayet metodu birlikte kullanılarak tasavvufi yorumlarlada zenginleştirilmiştir.İsmail Hakkı eserini şiirlerle süslemiştir ve farsça şiirlere de rastlanılmıştır.Tefsir edeceği ayetleri önce ayetlerle ve hadislerle açıklar manayı açmak için gramer ve kelime tahlillerine yer vermiştir gerektiğindede belegatla ilgili bilgilere başvurmuştur.İsmail Hakkının tefsirinde islamın itikat esaslarına ters düşen tesbitleride vardır.Allahın rüyada görülmesi gibi.
    Muhammed Abduh (h.1265-1315/m.1849-1905)
    Mısırın Buhayreye bağlı Mahalletunnasr köyünde doğmuştur.Köyünde okuma yazma öğrenip iki senede hafızlığını bitirdikten sonra okuması için Tantaya gönderilmiştir ancak oradaki eğitim kendisini tatmin etmediği için köyüne geri dönmüş ve evlenmiştir.Babasının yakınlarından Şeyh Derviş Hızırla görüşmesi sonucu ondan duydukları ile Muhammed Abduhun içine bir ilim aşkı düşmüştür.Tekrardan Tantaya giderek okumaya devam etmiştir.Tahsiline Kahirede devam ederek Ezher Üniversitesinde öğrenim görmüş ve Ezher üniversitesinde hoca olmuştur.Hastalanarak 1905te vefat etmiştir.Tefsirinin asıl adı Tefsirul-Kuranil-Hakimdir.Abduh tefsirinin amacının kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtmiştir.Abduh taklide karşı olup hür bir akıl taraftarıdır.Abduh bu hür akılcılığı ile sahih hadisleri bile tevil ve inkar yoluna gidebilmiştir.Abduh ayetleri nazil olduğu dönemle sınırlandırmayıp günümüzede getirip günümüz olayları ile irtibat kurma taraftarıdır.Tefsirinde israiliyyata yer vermemiştir.
    Sevde Pamukçu ilahiyat 10070202 1/B

    YanıtlaSil
  51. Muhammed İzzet Derveze (h.1305-1404/m.1888-1984)
    Filistinin Nablus şehrinde doğmuştur.Maddi imkansızlıklar sebebi ile öğrenimine devam edemeyince 18 yaşında memuriyet hayatına başlamıştır.Derveze arap milliyetçiliği hareketlerinde aktif rol alarak çeşitli parti ve derneklerin kurulmasına öncülük etmiştir.Dımaşktaki Filistin direniş hareketinin idari ve mali sorumlusu olarak çalışmıştır.Derveze bu faaliyetleri sebebiyle tutuklanmıştır.Bu sürede Kuranı Kerimi hıfz etmiş ve bazı eserlerini yazmıştır.Derveze Şamda vefat etmiştir.Tefsirinin adı,et Tefsirul-Hadistir.Derveze bu eserini telif ederken 247 farklı eserden istifade etmiştir.Tefsirinin en önemli özelliği,surelerin nüzul sıralarına tefsir edilmiş olmasıdır.Ayetleri sırayla ele alıp tefsir etme yerine aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak işlemektedir.Kuranın yine Kuranla anlaşılmasına önem vermiştir.Kurana bir bütün olarak bakmış ve onun ana ilke ve prensiplerini tesbit etmeye çalışmıştır.Eserini sade bir üslup anlaşılır bir şekilde yazmıştır.İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmıştır.
    Sevde Pamukçu ilahiyat 10070202 1/B

    YanıtlaSil
  52. Seyyid Kutub (1906-1967)
    Mısırın Asyut kasabasında,dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.Küçük yaşta Kuranı Kerimi ezberlemiştir.Orta ve lise tahsilini Ezherde bitirdikten sonra Kahire Üniversitesinin Darul-Ulum Fakültesine girmiştir.İki buçuk yıl kadar Amerikada kalmış ve oranın yaşam tarzı,toplumunu,tanık olduğu ırkçılığı eleştirmiştir.Seyyid Kutub 10 yıl hapiste kalmış ve tefsirini orada tamamlamıştır.Seyyid Kutub 22 Ağustos 1966da idam edilmiştir.Tefsirinin ismi Fi-Zilali-Kurandır.Tefsiri yazmadaki amacı Kuranın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan,hayat,toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.Seyyid Kutub her surenin girişinde o surenin iniş maksadı,adı,ayet sayısı,mekki veya medeni oluşu hakkında bilgiler vermiştir.Kutub ayetleri teker teker ele almak yerine konu bütünlüğüne önem vermiştir.Sureler ve ayetler arasında tenasüp ve irtibata yeri geldikçe temas etmiştir.Bir edebiyatçı olarak Seyyid Kutub sahih olduğu edebiyat bilgisini çok iyi değerlendirmiş ve Kuranın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.Kuranın Kuranla tefsirine başvurmuştur.Hadisle tefsirine ise çok az yer vermiştir.Mütaşabih ayetleri,özellikle Allahın zat ve sıfatları ile ilgili olanları tevil etmekten kaçınmıştır.Belli başlı klasik tefsirlerden,çağdaş müfessirlerden ve diğer yerli yabancı pek çok yazarın eserlerinden bolca yararlanmıştır.
    Sevde Pamukçu ilahiyat 10070202 1/B

    YanıtlaSil
  53. İSMAİL HAKKI BURSEVİ

    *1060-1652de Bulgaristan'da doğmuştur.
    *Erken yaşta annesini kaybettiği için onunla büyük annesi ilgilenmiştir.
    *Uzun yıllar Bursa'da yaşayıp orada vefat ettiği için ona Bursevi nisbesi yakıştırılmıştır.
    *Tasavvufi çevrelerle irtibatının olduğu anlaşılan babası Mustafa Efendi Şumnulu Osman Efendi'ye intisab etmiş ve oğlu İsmail Hakkı'yı da bu şeyhin yanına götürmüştür.Nitekim Şumnulu Osman Efendi ileride Bursevi'nin şeyhi olmuştur.
    *Küçük yaşta Kur'an okumayı öğrenen İsmail Hakkı bir çok hocadan Arapça,Sarf,Nahiv,Kelam,Fıkıh gibi çeşitli dersler aldı.
    *1675 yılnda şeyhi tarafından Üsküp'e gönderildi.Burada çeşitli irşad faaliyetlerinde bulunurken pek çok camide vaaz verdi ve isteyene hocalık yaptı.
    *1685'te Bursaya gönderildi burada Ulucami' vaaz vermeye başladı.Tefsiri Ruhu'l Beyanı da oluşturmaya burada başladı ve 20 yılda tamamladı.
    *Tefsiri hem rivayet hem dirayet özelliği taşımaktadır.
    *Tefsirinde tasavvufi izler görülmektedir.Tefsirini kürsüde verdiği vaazlardan oluşturduğu için mev'iza ağırlıklıdır.
    *Tefsirinde sık sık şiirlere rastlanmaktadır.Tefsirinde dilsel açıklamalara ve kelime tahlillerinede yer verir.
    *1691 yılında şeyhi kendisinin öleceğini anlayınca yerine İsmail Hakkı'yı tayin etti.
    *Hayatının geri kalanını da irşad faaliyetleriyle geçiren Bursevi,1725'te vefat etti.

    MUHAMMED ABDUH

    *1265-1849 yılında Mısır'da doğdu.Aslen Türkmendir.
    *Babası çiftçiydi ve oğlunun okumasını çok istiyordu bu yüzden onu köyünde hafız olduktan sonra Tanta'ya ilim tahsili için gönderdi.Fakat Abduh oradan memnun kalmadı ve köyüne geri döndü,okumak istemediğini söyledi.
    *Şeyh Derviş Hızır'la tanıştıktan sonra içinde bir ilim aşkı doğdu.
    *Şeyhininde desteğiyle ilim tahsiline devam eden Abduh,kendi gayretleriyle Matematik ve Mantık ilimlerini öğrendi.Cemalleddin Afgani adlı hocasından Riyaziye,Felsefe,Kelam dersleri aldı.
    *Sosyal ve siyasal konularala ilgilendi ve bunlarla ilgili dersler verdi,konuşmalar yaptı.
    *el-Ezher'den mezun olduktan sonra oraya hoca olarak atandı.Farklı eğitim kurumlarında da ders verdi ve değişik görevleri üstlendi.
    *İngiliz sömürgesine karşı faaliyetlerde bulunduğu için Beyrut'a sürüldü sonra tekrar siyasete bulaşmamak kaydıyla Kahireye dönme izni aldı.Kahire'de çalışmalarına devam etti ve çeşitli hakimlik görevleri aldı.
    *1895'te el-Ezher İdare Meclisi üyeliğine tayin edildikten sonra çalışmaları beğenildiği için Mısır Müftülüğü görevini aldı.
    *Tefsir eseri Tefsiru'l Menar,öğrencisi Reşid Rıza'nın kendisinden aldığı tefsir notlarıdır.Abduh bu tefsir derslerinde Nisa suresi 126. ayeti tefsir edemeden vefat edince tefsirin geri kalan kısmını Reşid Rıza tamamlamıştır.Fakat o da tefsiri tamamlayamadan ölmüştür.
    *Abduh'un bu tefsirden başka tefsir çalışmalrı da mevcuttur.
    *Abduh'un tefsirden gayesi,kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmaktır.
    *Klasik müfessirlerin tarzını eleştirir.
    *Abduh taklide karşıdır.Bu yüzden tefsirini yaparken hür aklını kullandığını ve Kur'an'ın temel metnini dikkate aldığını belirtmiştir.
    *Muhammed Abduh modern ilimlerin Kur'an'daki temellerini araştırma taraftarıdır.
    *İsrailiyyata yer vermemiş verenleri eleştirmiştir.Tefsirinde ayet ve sureler arasında münasebete önem vermiştir.
    *Darvin teorisine sıcak baktığı için birçok haklı tenkide maruz kalmıştır.
    *1905'te İskenderiye'de vefat etmiştir.

    HÜSNA KAYNAR 10070160 B

    YanıtlaSil
  54. MUHAMMED İZZET DERVEZE

    *1888'de Filistin'de doğdu.İlk ve orta öğretimini burada yaptı.
    *Eğitimini maddi yetersizliklerden dolayı devam ettiremeyince memuriyet hayatına atıldı.
    *Bir süre sonra İngiliz sömürgesine karşı çıktığı için Filistindeki ikamet hakkını kaybetti.
    *Osmanlıdaki fikir hareketlerinden de etkilendi ve İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu.Arap milliyetçiliğinde aktif rol aldı.
    *Direniş faaliyetlerine devamından dolayı takibe alındı ve tutuklandı.Tutuklu olduğu süre zarfında hafız oldu ve eserlerini kaleme aldı.
    *Tahsil hayatı parlak olmamasına rağmen eserlerini kendi çabalarıyla oluşturdu.
    *1984'te Şam'da vefat etti.
    *Tefsirinin adı et-Tefsiru'l-Hadis'tir.
    *En önemli özelliği sureleri nüzul sırasıyla tefsir etmiştir.Ayetleri sırasıyla tefsir etmek yerine aynı konuyla ilgili farklı ayetleri birlikte ele almıştır.
    *Kur'an'ın Kur'anla anlaşılması gerektiğini düşünmüştür.
    *Siyer bilgilerinden yararlanmıştır.Eserini sade bir üslupla yazmıştır.Nahiv ve Kelamla ilgili derin mevzulara girmemiştir.
    *İlmi tefsire karşı çıkmıştır.

    SEYYİD KUTUB

    *1906'da Mısır'da doğdu.
    *Dindar bir ailenin çocuğu olan Kutub ilk öğrenimini kendi köyünde,orta ve lise tahsilini el-Ezher'de tamamladıktan sonra Kahire Üniversitesine girdi.Burayı bitirdikten sonra aynı yere öğretim görevlisi olarak atandı.
    *Sosyoloji doktarası yapmak için Amerikaya gitti.
    *1951'de edebiyattan sıyrılıp Müslüman Kardeşler teşkilatına üye oldu.Bu teşkilatın gazetesinde çeşitli çalışmalar yaptı.
    *1954'te üyesi olduğu teşkilattan pek çok kimse gibi o da tutuklandı ve hapiste daha önce başlamış olduğu tefsiri Fi-Zilali'l-Kur'an'ı tamamladı.
    *10 yıl sonra affedildi fakat sonra tekrar tutuklandı ve 1966'da idam edildi.
    *Tefsiri 20.yy'da yazılmış içtimai-edebi tefsirlerden en çok ilgi toplayanıdır.Gayesi,Kur'an'ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan,hayat,tolum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    *Tefsirinde ayetleri konu bütünlüğüne dikkat ederek toplu bir şekilde ele almaktadır.
    *Edebi yönü kuvvetli olduğundan Kur'an'ın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.
    *Kur'an'ın Kur'anla tefsirine önem vermiştir.
    *Tefsirinde hadislere az yer vermiştir.
    *Sosyal meselelere geniş yer verir.
    * Fıkhi ve Kelami ihtilaflara çok az yer verir.
    *İlmi tefsire karşı olmasına rağmen modern ilimlerden bazen yararlanmıştır.
    *Tasavvufi geleneği çeşitli yönlerden eleştirmiştir.

    İBNU AŞUR

    *1879'ta Tunus'ta doğdu.Fas asıllıdır.
    *Yetişmesinde dedelerinin büyük payı vardır.İlk öğrenimini tamamladıktan sonra orta ve yüksek öğrenim kurumu olan Zeytune Camii'ne girdi.Üstün zekalı olduğu için kendisine özel bir program uygulandı.
    *Buradan mezun olduktan sonra aynı yere öğretim görevlisi olarak atandı.Burada daha çok Arap Dili ve Edebiyatı,Fıkıh Usulü,Hukuk Felsefesi,Hadis ve Tefsir derslerini okuttu.
    *Aynı zamanda Maliki Kadılığı görevinide yürüttü.Sonra Tunus Baş Müftüsü oldu.Daha sonra ise Maliki Şeyhulislamı ve Zeytune Üniversitesi Rektörü oldu.
    *1973'te Tunus'ta vefat etti.
    *Tefsirinin adı et-Tahrir ve'-Tenvir 'dir ve 30 cilttir.
    *Tefsir meselelerinin olduğu 130 sayfalık bir mukaddimesi vardır.
    *Ayetleri sırasıyla tefsir etmiştir.Arap dilinde başarılı olduğu için Kur'an'ın belağatini güzel tahlil etmiştir.Lugavi ve gramerle ilgili açıklamalar yapmıştır.
    *İlmi tefsiri ölçülü olması kaydıyla destekler.
    *Eseri hem klasik hem deçağdaş anlayışın birleşiminden meydana gelmiştir.

    HÜSNA KAYNAR 10070160 B

    YanıtlaSil
  55. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  56. İbn Aşur (1879-1973)
    Tunusta doğmuştur.Yetişmesinde dedelerinin büyük payı vardır.İlk öğrenimini tamaladıktan sonra orta ve yüksek öğrenim olan Zeytune camiine girmiştir.Üstün zekası ve kabiliyetinden dolayı pek çok hocadan ders almış ve 1899da buradan mezun olmuştur.4 yıl sonra Zeytıne Üniversitesine öğretim üyesi olarak tanmıştır.Bir taraftanda önde gelen alimlerden dersler almaya devam etmiştir.Bu akademik görevinin yanında on yıl Maliki kadılığı görevini de yürütmüştür.Daha sonra Tunus baş müftüsü olmuştur.Bu ilmi çalışmaları ve fikir mücadelelerini ralıksız sürdürmüş ve Tunusta vefat etmiştir.İbn Aşur mücadeleci şahsiyet olup çalışmalarını Kuran ve sünnetin anlaşılması,müslümanların meselelerine çözüm bulmaya çalışmıştır.Tefsirinin adı,et-Tahrir vet-Tenvirdir.İbn Aşur 130 sayfalık mukaddimesinde çeşitli tefsir meseleleri üzerinde durmuştur.Ayetleri Kurandaki normal sırasına göre alıp tefsir etmiştir.Ayetlerin tefsirin yine ayetlere başvurmuş gerektiğinde de peygamberin tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden faydalanmıştır.Ayetleri tefsir ederken belagat konularına,lügavi ve gramer inceliklerine girmiştir.Kuranın her asra hitap ettiğini kabul etmiştir.Eser hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş nemli bir tefsirdir.
    Sevde Pamukçu ilahiyat 10070202 1/B

    YanıtlaSil
  57. BAYRAM KANKAL İLAHİYAT 1/B 10070139

    İBNu AŞUR(1879-1973)
    *1879 yılında Tunus da dogdu.
    *Yetişmesinde iki dedesininde rolü büyüktür.
    *İlk öğrenimini bitirdikten sonra 1892de orta ve yüksek ögrenim kurummu olan Zeytune camiine girdi.
    *Zekası ve üstün kabiliyeti sebebiyle özel program uygulandı.
    *Pek çok hocadan ders alarak 1899da buradan mezun oldu.
    *4 yıl aradan sonra 2.derece ögretim üyesi olarak zeytune camiine girdi.1 yıl aradan sonra çalışmasını tamamlayarak tam ögretim üyesi oldu.
    *Bundan sonra hocalardan ders alarak icazetler aldı.
    *Üniversitede daha çok arap dili ve edbiyatı,fıkıh usulu,hukuk feksefesi,hadis ve tefsir dersleri okuttu.
    *Sadıkıyye medresesinde 16 yıl hocalık yaptı.
    *Oglu Muhammed b. Fadıl ve cezayirli Abdulhamid b.Badis gibi pek çok ögrenci yetiştirdi.
    *İbnu aşur hocalıgının yanında 1913ten itibaren 10 yıl maliki kadılıgı yaptı
    *1924te Meclisi Şeri Maliki müftüsü,Başmüftü vekili,3 yıl sonra Tunus Başmüftüsü oldu.
    *1932te ilk maliki şeyhülislamı oldu.
    *Aynı zamanda Zeytune Ünv.rektörlüğüne 3 defa atandı.Son atanışında bu görevi 1910'a kadar sürdürdü.
    *Uzun hayatı boyunca ilim çalışmalarını ve fikri mücadelelerini sürdürdü.1973te Tunusta vefat etmiştir.
    *Tefsir,hadis,fıkıh,fıkıh usulü,arap dili ve edebiyatına dair telif,şerh ve haşiye ttüründe 40a yakın eser bırakmıştır.

    SEYYİD KUTUB(1906-1967)
    *1906yılında Mısırın asyut kasabasında dindar bir ailenin çocugu olarak dünyaya geldi.
    *Küçük yaşta kuranı ezberledi.
    *1920de Kahireye giderek lise tahsilini el-ezherde yaptı.
    *1933 yılında mezun oldugu Kahire üniversitesine aynı yıl arap dili ve edebiyatı ögretim görevlisi olarak başladı.
    *1941 yılında sosyoloji doktorasını yapmak üzere amerikaya gitti.
    *1948in sonlarında islamda sosyal adlet adlı eserini yayımladı.
    **1949 yılında tekrar amerikaya gitti.
    *1951 yılında Mısıra dönerek edebiyattan tamamen ayrıldı,Müslüman Kardeşler teşkilatına dahil.
    *İhvan-ı müslimin gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı ve burada yazdıgı yazılarla birçok kitap oluşturdu.
    *1954te Cemal Abdunnasıra düzenlenen suikast sonucu tutuklandı.10 yıl hapiste kaldı.
    *1965te tekrar tutuklandı.Hakkında idam kararı verildi.İdam kararı tepkiyle karşılansada 29 Agustos 1966da idam edildi.

    YanıtlaSil
  58. BAYRAM KANKAL İLAHİYAT 1/B 10070139

    İSMAİL HAKKI BURSEVİ(H.160-1137/M.1653-1725)
    *160/1653'te Bulgaristan'ın Aydos şehrinde dogmuştur.
    *Bursada otuz sene kalıp burada vefat ettigi için bursevi rütbesiyle meşhur olmuştur.
    *Küçük yaşta kur'an öğrenmiştir.Osman Fazlı efendinin halifesi Ahmet Efendi'den nahiv,sarf dersleri almıştır.
    *Daha sonra edirne'de 7 yıl boyunca fıkıh,kelam dersleri aldı.
    *1675'te halife olarak Uskup'e gönderildi.
    *1685'te halife olarak Bursa'ya gönderildi.BBursa'ya yerleştikten sonra Ulucamii'de şeyhini tavsiyesiyle vaaz vermeye başladı.
    *Vaaza devam ederken fatihadan başlayarak k.kerimi tefsir etmeye başladı.
    *Tefsirini 20 yılda tamamladı.
    *İsmail Hahhı tefsir dışında eserlerde yazmıştır.
    *Vaaz için çeşitli yerlere giderek irşadını sürdürmüştür.

    MUHAMMED ABDUH(H.1265-1315/M.1849-1905)
    *1265/1849'da Mısırın Buhayre'ye baglı köyünde dogdu.
    *Aslen türkmen olan babadan ve kesin olmamakla birlikte hz.Ömer'in neslimden gelen bir annenin çocugudur.
    *2 senede hafızlıgını bitirdikten sonra 1862'de okuması için tanta'ya gönderilmiştir.
    *Babasının akrabası Şeyh Derviş Hızır'la görüşmesi hayatının dönüm notası olmuştur.
    *O hatıralarında ilim aşkını bu zaata borçlu oldugunu söyler.
    *1866'da ezher üniv. öğrenim ggörmeye başlamıştır.
    *Osıralarda Mısır'a gelen Cemaleddin Efgani'den matematik, felsefe ve kelam dersleri almıştır.
    *Onun yönlendirmesiyle sosyal ve siyasal konularala da ilgilenmeye başladı.Daha ögrenci iken mütezileyi eşariyyeye tercih ettigi için mezuniyeti tehlikeye girdi.
    *1878 yılında Ezher Ünv. hoca olarak tayin edildi.
    *İngiliz sömürgelerine karşı faaliyetleri nedeniyle 3 yıllıgına Beyrut'da sürgün edildi.
    *Hayatıının sonuna kadar devam eden müftülük görevini tamamen ıslah çalışmalarına ayırdı.

    MUHAMMED İZZET DERVEZE(H.1305-1404/M.1888-1984)
    *21 Haziran 1888'de Filstinin Nablus şehrinde dogdu.
    *1916-1918 Suriye posta teşkilatında degişik kademelerde görev aldı.
    *1928 yılında nablusta islami vakıflar idaresinde müdürlük yaptı.
    *2.meşrutiyetten sonra ittihat ve terakki cemiyetine katıldı.
    *Arap milliyetçiliginde rol oynadı.
    *1937-1939ıllları arasında dımaşk'teki Filistin direniş hareketlerinin idari ve mali sorumlusu olarak çalıştı.
    *5 Haziran 1939'da fransız askeri mahkemesince tutuklanndı.
    *3 Kasım 1940a kadar tutuklu kaldı bu sırada kura'nı ezberledi.
    *1948 yılından itibaren tamamen ilim çalışmalarıyla meşgul oldu.
    *Bu dönemde 12 ciltlik tefsiri olmak üzere diger eserlerini de kaleme aldı.
    *Tefsiri ilk kez 1961-1963 yılları arasında Şam'da basıldı.
    *25 Temmuz 1984de Şamda vefat etti.
    *Gençliğinden itibaren egittim ve ögretimini bol bol okuyarak telafi etmiştir.
    *Tefsir,hadis,fıkıh,şiir,tarih,kelam,dil,edbiyat sosyoloji ve felsefe alanında pek çok eser okumuştur.

    YanıtlaSil
  59. Hatice Büşra Körgüt 1/B (10070185)
    İsmail Hakkı Bursevi
    *Bugün Bulgaristan sınırları içinde yer alan Aydos’ta 1652’de doğmuştur.
    *Annesini küçük yaşta kaybetmiştir.
    *Otuz seneden fazla Bursa’da ikamet ettiği ve yine burada vefat ettiği için Bursevi nisbetiyle meşhur olmuştur.
    *Babası Mustafa Efendi tasavvufi çevrelerle irtibatı olan bir kimsedir.Daha küçüklüğünden itibaren tasavvufi bir çevrede bulunan İsmail Hakkı büyüdüğünde de aynı babası gibi babasının şeyhi olan Atpazari Osman Fazlı Efendi’ye intisap etmiştir.
    *İsmail Hakkı küçük yaşta Osman Fazlı Efendinin halifelerinden Arapça,sarf,nahiv,hat,fıkıh, kelam gibi dersleri almış daha sonra bizzat şeyhinden manevi terbiyenin yanında zahiri ilimleri de öğrenmiştir.
    *Meşhur hattat Hafız Osaman’dan dersler alarak sanatını geliştirmiştir.
    *Çeşitli şehirlerde irşad faaliyetlrinde bulunmuştur.
    *Daha sonra Bursa’ya yerleşmiş ve şeyhinin tavsiyesine uyarak Ulucami’de vaazlar vermiştir.
    *Bu vaazlarda Fatiha’dan başlayarak Kur’an’ı tefsir etmeye başlamıştır.
    *Daha sonra vaazda söylediklerine tasavvufi yorumlarla şiirler ekleyerek Arapça olarak kaleme dökmüştür.Böylece meşhur tefsiri Ruhu’l-Beyan fi Tefsiru’l Kur’an meydana gelmiştir.
    *Ruhu’l-Beyan 20 yılda 1705’te tamamlanmıştır.
    *İşari tefsir ekolünde yazılmış önemli tefsirlerden biridir.
    *İçerik olarak mev’iza ağırlıklıdır.Buyüzden sonraki dönemlerdeki mev’iza türü için de önemli bir kaynak olmuştur.
    *Tefsirinde hem dirayet hem de rivayet metodunu kullanmıştır.
    *Tasavvufi yorumlarla tefsirini zenginleştirmiştir.
    *Kendinden önceki rivayet tefsirlerinden de istifade etmiştir.
    *Şeyhinin vefatından sonra onun yerine geçen İsmail Hakkı’nın tefsirinde İslami esaslara ters düşen birçok görüşleri bulunmaktadır.
    *Sünnete velilerin de görüş ve davranışlarını dahil etmesi,isnatsız olsalar bile keşif ehlinin hadislerini doğrudan doğruya Peygamberden alma gerekçesiyle sahih görmesi,Allah’ın kalp gözüyle bu dünyada görülebileceği ,Nübüvvetin veliler aracılığı ile devam etmesi,meleklerle irtibat halinde olan velilerin gaybı bilebileceği gibi birçok sapkın düşünceye sahiptir.
    *Ruhu’l-Beyan dışında da birçok eser telif eden İsmail Hakkı Bursevi 1725’te 72 yaşındayken vefat etmiştir.

    YanıtlaSil
  60. Hatice Büşra Körgüt 1/B (10070185)
    Muhammed Abduh
    *Mısır’ın Buhayre’ye bağlı Mahelletunnasr köyünde doğdu.
    *Babası aslen Türkmen idi.Annesi de Hz.Ömer’in soyundandı.
    *Babası çiftçiydi ve oğlunun okumasını çok arzuluyordu.
    *Babasının teşviki ile ilk önce köyünde okuma yazma öğrenip iki sene sonunda hafız olan Abduh daha sonra Tanta’ya giderek burada medrese eğitimine başladı.
    *Medrese eğitimi onu tatmin etmedi ve okumak istemediğini söyleyerek köyüne döndü ve evlendi.
    *Daha sonra yine babasının ısrarları üzerine Tanata’ya gitmek üzere yola çıktı.Yolda Şeyh Derviş Hızır’la görüştü.Onun yaptığı konuşmadan ve öğütlerinden çok etkilendi ve ilim yapmaya karar verdi.
    *Tanta’da bir süre okuduktan sonra Kahire’de Ezher Ünivesitesi’nde öğrenim görmeye başladı.
    *Ezher’de okutulmayan ilgi duyduğu matematik ve mantık ilimlerini tahsil edebilmek için bir rayışa girdi.Önceleri kendi kitaplardan bu ilimleri öğrenmeye çalıştı.Daha sonra hocası Cemaleddin Efgani ile tanıştı ve ondan felsefe,kelam,riyaziye ilimlerini almaya başladı.Aynı zamanda hocasının teşvikleri ile sosyal ve siyasi konulara da yöneldi.
    *Siyasete karışarak Tevfik Paşa yönetimini destekledi.Ancak daha sonra desteklediği Tevfik paşa tarafından köyünde kalmaya mecbur tutuldu.
    *Kahire’ye gitti ve burada el-Vekaiu’l Mısriyye gazetesinde yazılar yazdı.Mahkeme kararlarını ve eğitim faaliyetlerini denetledi.
    *İngiliz yönetimine karşı faaliyetlerinden dolayı Beyrut’a sürüldü.
    *Hocası Efgani’nin daveti üzerine Paris’e gitti.Burada da el-Urvetu’l-Vüska dergisini çıkarttı.Dergisi kapattırılınca siyasetten elini eteğini çekti.
    *Fransızcasını ilerletti.
    *Öğrancisi Reşid Rıza ile el-Menar dergisini çıkarttı.
    *Tefsiru’l-Kur’ani’l Hakim adlı tefsiri kitap olarak yayımlanmadan önce el-Menar dergisinde bölümler halinde yayınlandığı için Tefsiru’l Menar ismi ile şöhret bulmuştur.
    *Eseri Reşid Rıza hocasının derslerinde tuttuğu notlarla kaleme almıştır.
    *Tefsir Yusuf suresinin 52. ayetine kadar gelebilmiş, Reşid Rıza’nın vefatından dolayı yarım kalmıştır.
    *Abduh Kur’an’ın rehberlik yönünü öne çıkaran bir yöntemi benimsemiş,tefsirin gayesinin insanlara kuru bilgi vermek olmadığını bilakis insanların hem bu dünya hem de ahiret yaşamlarında mutluluğu yakalayabilmeleri için yol göstermek oluğunu savunmuştur.
    *Klasik dönem müfessirlerini tefsiri nahiv belağat gibi ilimlerle doldurmakla suçlamıştır.
    *Taklide karşı çıkarak hür aklı savunmuştur.
    *Kur’an ve ilim arasında uzlaştırma çabalarına büyük önem vermiş bazı ayetleri zamanının bilimsel verilerine göre yorumlamaya çalışmıştır.Cinlerin mikropların bir cinsi olabileceğini ,Ebrehe ordusunu helak eden kuşların hastalık taşıyan sinekler olarak anlaşılabileceğini söylemesi gibi.
    *Yine Abduh ilme olan bu bakış açısı ile Darvin teorisine de sıcak bakabilmiştir.Bu yaklaşımı öğrencisi reşid Rıza trafından da pek kabul görmemiştir.
    *Abduh batının ilminden faydalanma ama kültürünü almama düşüncesiyle Osmanlı Türkiyesi’ndeki Mehmet Akif, Ziya Gökalp gibi düşünürleri etkilemiştir.Hatta Abdullah Cevdet Celal Nuri gibi Batıcı kesimler bile onun bu düşüncesinden etkilenmiştir.
    *Muhammed Abduh 1905 yılında İskenderiye’de vefat etmiştir.

    YanıtlaSil
  61. Hatice Büşra Körgüt 1/B (10070185)
    Muhammed İzzet Derveze
    *21 Haziran 1988’de Filistin’in Nablus şehrinde doğdu.
    *İlk ve orta öğrenimini yine bu şehirde yapmıştır.
    *Maddi imkansızlıklar nedeniyle öğrenimine devam edememiş,memuriyet hayatına başlamıştır.Suriye, Filistin gibi çeşitli ülkelerde önemli memuriyet görevlerinde bulunmuştur.
    *1936 yılında İngilizlere karşı başlayan Filistin ayaklanmasında aktif rol aldığı gerekçesiyle Filistin İslami Vakıflar Genel Müdürlüğü görevinden alınmıştır.Hatta Filistin’de oturması da yasaklanmış ve bu olaylardan sonra bir daha memurluk yapmamıştır.
    *1906’dan itibaren Osmanlı devletindeki fikir hareketlerini yakından takip etmiş,İttihatçıların etkisinde kalarak II.Meşrutiyetin ilanından sonra bu cemiyete üye olmuştur.
    *Osmanlıya karşı Arap milliyetçiliğinde etkin rol oynamıştır.
    *Filistin direniş hareketlerinin öncüsü olmasından dolayı sıkı bir takibata uğramış, 1939’da Fransız askeri mahkemesince de tutuklanmıştır.
    *Buradaki hapiste kaldığı sürede Kur’an’ı ezberlemiş bazı eserlerini yine bu süreçte kaleme almıştır.
    *Fransız askeri yönetiminin çökmesi üzerine hapisten kurtulmuş ancak Suriye’yi işgal eden İngilizlerin baskısından kurtulamamış ve kaçak olarak Türkiye’ye gelmiştir.Yalnız Türkiye’ye girişi kaçak olduğu için bu sefer de yakalanarak Manisa Hapishanesi’ne gönderilmiştir.
    *Manisa Hapishanesi’nde Kur’an’ı anlama ve yorumlama metodu ile ilgili olan el-Kur’an’ül-Mecid isimli eserini yazmıştır.
    *1945’te Suriye’ye dönmüş siyasetle uğraşmayı bir kenara bırakarak ilim yapmakla meşgul olmuştur.
    *Derveze maddi imkansızlıklardan dolayı okuldaki öğrenimini yarı da bıraksa da çok kitap okuyarak kendini geliştirmiş,ömrü boyunca kendi kendinin eğitimini ve öğrenmeyi asla bırakmamıştır.
    *Tefsir,hadis,fıkıh,kelam,dil,edebiyat,şiir,tarih, sosyoloji,felsefe alanlarında kendini geliştirmiştir.
    *247 farklı eserden istifade ederek on iki ciltlik et-Tefsiru’l Hadîs adlı eserini yazmıştır.
    *Bu eseriyle Kur’an’ı baştan sona surelerin nüzul sırasına göre tefsir etmiştir.
    *Ayetleri konuyla ilgili olarak gruplandırarak işlemiştir.
    *Kur’an’ı bir bütün olarak ele almış, Kur’an’ın Kur’an ile anlaşılmasına önem vermiştir.
    *Kur’an ilkelerini amaçlar ve araçlar olarak sınıflandırmıştır.
    *Nahivle kelamla ilgili derin konulara girmemiştir.
    *İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmış Cemaleddin Efgani ile başlayıp Muhammed Abduh’la devam eden Kur’an’ın rehberlik yönünü öne çıkaran ekolden ve bu ekolün akla ağırlık veren metodundan etkilenmiştir.
    *Derveze’nin elli civarında eseri yayımlanmıştır.
    *el-Kur’an ve’l-mülhidun adlı eseri Kur’an Cevap Veriyor adıyla Abdullah Baykal tarafından,Asrü’n-nebi ve Bi’etühü Kable’l-bi’se adlı eseri ile Siretü’r-resul adlı iki eseri de Mehmet Yolcu tarafından Kur’an’a Göre Hz.Muhammed’in Hayatı adıyla terceme edilmiştir.
    *1984’te Şam’da vefat etmiştir.

    YanıtlaSil
  62. Hatice Büşra Körgüt 1/B (10070185)
    Seyyid Kutub
    *Mısır’ın Asyut kasabasında 1906’da dünyaya geldi.
    *İlköğranimini köyündeki medresede yaptı.
    *Küçük yaşta Kur’an’ı ezberledi.
    *Orta ve lise tahsilini Kahire’deki el-Ezher’de yaptı.
    *Kahire Üniversitesi’nin Daru’l-Ulum Fakültesi’ni bitirdi ve aynı yıl buraya Arap Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi olarak tayin edildi.
    *Doktorasını Amerika’da yaptı.
    *Amerikan medeniyetini eleştirmiştir.
    *Amerika’dan Mısır’a döndüğünde Konum Dersleri isimli makalesini yayımladı.
    *Toplumun ıslahını,Müslümanların bu yönde çalışmasının Kur’an’ın emri olduğunu savunduğu ve Mısır’ın kendi dönemindeki toplumsal yapısını ele aldığı Konum Dersleri makalesi ile onun İslami düşünce hareketine katıldığı kabul edilir.
    *1951 yılından itibaren edebiyattan tamamen sıyrılarak İhvan-ı Müslimin teşkilatı’nın bir fikir elemanı olarak çalışmaya başlamıştır.
    *İhvan-ı Müslimin adlı gazetede yazdığı yazıları bir araya getirerek birçok kitap oluşturmuştur.İslam ve Dünya’ya bakış,İşte Din Budur ve İstikbal İslamındır adlı kitapları bu şekilde oluşturduğu kitaplardan bazılarıdır.
    *1954’te Cemal Abdunnasır’a suikast girişiminden dolayı tutuklandı ve on beş yıl hapis cezası aldı.
    *Daha önce yazmaya başladığı Fi-Zılali’l Kur’an’ı hapiste tamamaladı.
    *Seyyid Kutub bu tefsirinde Kuran’ın Kur’an ile tefsiri yöntemine sık sık başvurmuştur. Ancak hadisçi yönünün olmadığı,hapishanede hadis kaynaklarına ulaşma da sıkıntı çektiği için eserinde hadisle tefsire az yer vermiştir.
    *Tefsiri içtimai-edebi tefsirin en güzel örneklerinden biridir.
    *Tefsirini yazarken Kur’an’ın ideal insan ve toplum modelini oluşturmak amacını gütmüştür.
    *Edebiyatçı olan Seyyid Kutup Kur’an’ın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.
    *Ayetleri konu bütünlüğüne göre ele almıştır.
    *Sosyalizm,komünizm,kapitalizm gibi sistemleri eleştirmiştir.
    *Seyyid Kutub eleştirilerinde çok sert bir dil kullanmıştır.
    *Tefsirinde sosyal meselelere geniş yer vermiştir.
    *İlmi tefsire karşı olmakla birlikte zaman zaman tefsirinde modern ilimlerden de istifade etmiştir.
    *Eserini birçok klasik,modern ve yabancı tefsirlerden faydalanarak hazırlamıştır.
    *Siyasi görüşlerinin en son halini Yoldaki İşaretler adlı eseriyle aktarmıştır.
    *Nasır’a karşı darbe girişiminde bulunduğu için 1966’da idam edilmiştir.
    *Kendisinden sonraki birçok önemli ismi görüşleri ile etkilemiştir.İran devriminin teorisyenlerinden olan Ali Şeraiti de ondan etkilenenler arasında yer alır.
    *Seyyid Kutub genç yaşta yazı hayatına başlamıştır.Müfessir oluşunun yanında edebi bir şahsiyet de olan Seyid Kutup eleştiri,roman biyografi alanlarında da eser vermiştir.
    *Eşvak:Otobiyografik romanıdır.
    *eş-Şatı’ü’l-Mechul:Öğrencilik yıllarındaki şiirlerinden oluşan eseridir.
    *el-Medinetü’l-meshure:Masal akımından etkilenerek yazdığı eseridir.
    *Çocuklar için yaptığı ortak çalışmaları da vardır.
    *Birçok eseri Türkçe’ye çevrilmiştir.

    YanıtlaSil
  63. Hatice Büşra Körgüt 1/B (10070185)
    İbnu Aşur
    *Tunus’ta 1879’da doğmuştur.
    *Fas asıllıdır.
    *Tunus’a yerleşen Aşur ailesine mensup olduğundan dedeleri gibi ibni Aşur lakabı ile anılmıştır.
    *İlk öğrenimini orta ve yüksek öğrenim kurumu olan Zeytune Camii’nde yapmıştır.
    *1903’te mezun olduğu Zeytune üniversitesine ikinci dereceden öğretim üyesi olmuştur.
    *Oğlu Muhammed b. Fadıl ve Cezayirli Abdülhamid b.Badis gibi pek çok öğrenci yetiştirmiştir.
    *Üniversitedeki öğretim görevlisi olmasının yanında kadılık da yapmıştır.
    *1932’de ilk Maliki şeyhülislamı olmuştur.
    *Çeşitli ilmi kurul üyeliklerinde bulunmuştur.
    *İlmi şahsiyetinin yanında mücadeleci kişiliği ile de ön plana çıkan İbnu Aşur 1973’te Tunus’ta vefat etmiştir.
    *Tefsirinin adı et-Tahrir ve’t-Tenvirdir.
    *Tefsiri 30 cilttir.
    *Eserinin çeşitli tefsir meseleleri üzerinde durduğu 130 sayfalık bir mukaddimesi vardır.
    *Ayetleri Mushaf sırasına göre tefsir etmiştir.
    *Ayeti yine ayetle tefsir yöntemine başvurmuştur.Gerektiğinde Hz.Peygamber’in tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden istifade etmiştir.
    *Tefsirinde belağat konularına yer vemiş,lügavi ve gramer inceliklerine de girmiştir.
    *Kur’an’ın her asra hitap ettiğini savunur ve bu konuda İmam Şatıbi’yi eleştirir.
    *Eseri hem klasik hem de çağdaş anlayışların bir araya gelmesinden meydana gelmiştir.
    *Tefsir,hadis,fıkıh,fıkıh usulü,Arab dil ve edebiyatına dair telif,şerh,haşiye türünde kırka yakın eser bırakmıştır.Bunlardan yaklaşık yirmi kadarı yayımlanmamıştır.
    *İmam Malik’in Muvatta’sına bir şerh yazmıştır.
    *Makasidü’ş-şeri´ati’l-İslamiyye:İslam hukukunda hükümlerin ana gayeleri konusunu tahlil ettiği eseridir.

    YanıtlaSil
  64. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  65. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(1653-1725)
    Bulgaristan'da dünyaya gelmiştir. 7 yaşında annesini kaybetmiştir. küçük yaşta kur'an okumayı öğrenmiş, arapça, sarf, nahiv dersleri almıştır.Tekke ve medrese eğitimi de almıştır.Tekke Şeyhi Osman Efendiye intisab etti.Ve bunların yanı sıra Hafız Osman’dan hat dersleri aldı.Şeyhi tarafından halife olarak Üsküp’e gönderildi.Daha sonra Bursa’ya yerleşti,Ulu Camii’de vaaz verdi.Ruhu’l-Beyan adlı tefsirini burada yazdı.tefsirinde dirayet ve rivayet bir aradadır.*İşari tefsir ekolünde yazmıştır tefsirini.Tefsiri vaaz ağırlıklıdır ve İsmail Hakkı Bursevi kendisi iyi bir mutasavvuf olduğu için de tefsirinde tasavvuftan da esintilerde vardır.Tefsirde rivayet ve dirayeti birlikte kullanmıştır.Ayeti ayetle,hadisle açıklamıştır.


    MUHAMMED ABDUH(1849-1905)

    Mısır'da dünyaya gelmiştir.Türkmen bir baba ve Hz. Ömer neslinden geldiği rivayet bir edilen annenin çocuğudur. babasının ısrarıyla okumaya yöneltilmiştir. Hafızlığını bitirdikten sonra Tanya'ya gönderildi. Fakat okumak istemediğini söyleyip evlendi. Babasının ısrarıyla tekrar Tanya'ya gönderildi. Orada karşılaştığıD Derviş Hızır sayesinde ilmi aşkı arttı. Ezher üniversitesine başladı. Başarılı bir öğrenci olmasına karşın Mutezile'yi Eş-ariyye'ye tercih etmesi sebebyle okulu orta dereceyle bitirdi. Daha sonra ezher'de hocalık yaptı. Gazetede yazılar yazdı. 1899 yılında mısır müftülüğüne tayin edildi.

    Tefsirin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine dünya ve ahiret mutluluğu gayesi taşımasını savundu.
    Tefsirinde israiliyyata yer vermemiştir.Mühkem ayetler hakkında fikir yürütmenin gereksiz olduğunu savunmuştur.


    MUHAMMET İZZET DERVEZE(1888-1984)

    Filistin'de dünyayay gelmiştir.Maddi imkansızlıklar yüzünden öğrenimine devam edemeyince değişik kademelerde memur, müdür ve müfettiş gibi görevlerde bulundu.

    5 haziran 1939'da fransız askeri mahkemesi tarafından tutuklandı. 3 kasım 1940'a kadar tutuklu kaldı. Bu sırada hafız oldu. 1948 yılı itibariyle siyasi faaliyetlere son verip ilimle uğraştı tefsir, hadis, fıkıh, kelam gibi dallarda pek çok eser verdi.

    Tefsirinin en önemli özelliği surelerin nuzul sırasına göre tefsir edilmesidir. Kur'ana bütün olarak bakmıştır.


    SEYYİD KUTUP(196-1967)

    Mısır'da dünyaya gelmiştir. Dindar bir aileye sahip olan kutup küçük yaşta hafız olmuştur.
    1941'de sosyoloji doktorosu için Amerika'ya gitmiştir. 1951'de Mısır'a dönen Kutup Müslüman Kardeşler adlı teşkilata mensup oldu. 1954'te Cemal Abdünnasır'a düzenlenen suikast girişimi nedeniyle birçok Müslüman Kardeşler üyesi gibi o da tutuklandı.Hapiste Fi-zilali'l kur'an adlı eserini tamamladı.

    O dönemin ictimai-edebi tefsirlerin en çok ilgi gören örneklerindendir. Konu bütünlüğünü esas almıştır. Kur'anın kur'anla tefsirine sıklıkla başvurur. Sosyal meselelere geniş yer verir. Mezhepler arası ihtilaflara az yer verir.

    Klasik tefsirler, çağdaşı müfessirler, ve diğer yerli yabancı yazarların eserlerinde fazlasıyla istifade etmiştir.


    GÖKÇE KÜÇÜK 10070189 B

    YanıtlaSil
  66. MUHAMMED İZZET DERVEZE(1888-1984)
    Filistin’in Nablus şehrinde doğdu. Dini eğitimi bizzat alamamasına rağmen kendi çabaları ile birçok alanda eser okumuştur. Bunun yanında Kur’an ile de oldukça ilgilenmiştir.
    Tefsirinin adı et-Tefsiru’l-Hadis’tir. Müfessir bu eserini telif ederken 247 farklı eserden yararlanmıştır. Tefsirin en önemli özelliği surelerin nüzul sırasına göre tefsir edilmiş olmasıdır. Ayetleri sıralarına göre ele almak yerine aynı konu ile ilgili olanları gruplandırarak incelemiştir. Kur’an ilkeleri amaçlar ve araçlar olarak sınıflandırılmıştır. İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmış neshi ise prensip olarak kabul etmiştir.
    Yasemin köse no:10070186

    YanıtlaSil
  67. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    İsmail Hakkı Bursevi h.1060 yılında doğmuş ve h.1137 yılında vefat etmiştir. Yıllar boyu iyi bir eğitim almuş ve doğru söylemekten çekinmemiştir,şehrin ileri gelenlerinin yanlışlıklarını açıkça dile getirirdi.1685 yılında Bursa’ya halife olarak gönderildi. İsmail Hakkı,Bursa’ya yerleştikten sonra şeyhinin tavsiyesine uyarak Ulucami’de vaaz vermeye başladı. Kısa bir süre sonra bu vaazlarında Kur’an’ı tefsir etmeye başladı. Tefsirinin adı Ruhu’l-Beyan’dır. Osmanlı döneminde ve İşari tefsir ekolünde yazılmış önemli tefsirlerdendir. Mev’iza ağırlıklıdır. Tefsirinde hem rivayet hem dirayet metodu birlikte kullanılmış ve müellifin tasavvufi yorumlarıyla zenginleşmiştir. Ayetler yine öncelikle ayetlerle ve hadis-i şeriflerle açıklanmıştır. Bursevi tevhidin üç kademesi olduğunu,bunlardan üçümcüsünün”benden başka ilah yoktur”diyebilmek olduğunu iddia eder. Çünkü bunu diyebilen kişi baktığı her yerde Allah’ı görebilen kendi varlığını,Allah’ın varlığı içinde eritmiş olan kişidir.
    MUHAMED ABDUH
    Muhammed Abduh h.1265 yılında doğmuş h.1315 yılında vefat etmiştir. Hz. Ömer neslinden gelen bir annenin çocuğudur. Babasının yakınlarından Şeyh Derviş Hızır ile görüşmesi hayatının bir dönüm noktası oldu. Hayatının sonuna kadar müftülük yapmıştır. Tefsirinin adı Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim’dir. Abduh 1899 yılında başladığı tefsir derslerine 1905 senesinde ölünceye kadar devam etmiştir. Abduh,tefsirin gayesinin kuru teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtir. Bu sebeple klasik müfessirleri Kur’an’daki hidayet ve irşadı ihmal edip sarf,nahiv,belagat vb. fıkhı ihtilaflarla uğraşmakla itham eder. Abduh,taklide şiddetle karşı olup hür akıl taraftarıdır. Abduh, ayetleri nazil olduğu dönemde sınırlandırmayıp günümüze de getirip günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır. Tefsirinde,israiliyata yer vermemi,yer verenler tenkit edilmiştir.


    BÜŞRA KILIÇ 10070168

    YanıtlaSil
  68. İBNU AŞUR(1879-1973)
    Tunus'ta dünyaya gelmiştir.İlk öğrenimini tamamladıktan sonra 1892'de bir orta ve yüksek öğrenim kurumu olan Zeytune Camii'ne girdi. Zekası ve üstün kabiliyeti sayesinde kendisine burada özel bir program uygulandı.

    Uzun hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikri mücadelelerini sürdüren aşur,1973!te tunus'ta vefat etti.

    Eserinin 130 sayfalık mukaddimesinde çşitli tefsir meseleleri üzerinde durmuştur.
    Şer'i hükümlerin hikmet ve gayesine ayrı bir önem veren yazar, bu konuda müstakil bir eser vermiştir.

    GÖKÇE KÜÇÜK 10070189 B

    YanıtlaSil
  69. 7.İsmail Hakkı Bursevi(h.1060-1137/m.1653-1725)

    İsmail Hakkı, 1060/1652’de bugün Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydos’ta doğmuştur.Yedi yaşında iken annesi vefat etmiş,kendisiyle büyükannesi ilgilenmiştir.Bursa’da otuz seneden fazla ikamet edip burada vefat ettiği için Bursevi nisbesiyle meşhur olmuştur.Şeyh Mustafa Uşşaki’nin kızı ile evlenmiştir.
    Babası Mustafa bin Bayram bin Hüdaende,İstanbul’un Aksaray mahallesinde sakim iken büyük yangında evi yanıp kül olduktan sonra oğlu İsmail Hakkı’nın doğumunda bir yıl evvel Aydos’a yerleşmiştir. İstanbul’da iken tasavvufi çevrelerle irtibatı olduğu anlaşılan Mustafa Efendi burada o zaman devlet erkanından pek çoğunun da bağlı bulunduğu Zakirzade’nin halifesi,Celveti şeyhlerinden Atpazari Osman Fazlı Efendi diye şöhret bulan Şumnulu Osman Efendi’ye intisab etmiştir.İsmail Hakkı’nın ileride şeyhi olacak olan bu zata babası küçük yaşlarda İsmail’i götürüp duasını almıştır.
    Küçük yaşata Kur’an okumayı öğrenen İsmail Hakkı,Osman Fazlı Efendi’nin Halifesi Ahmed Efendi’den Arapça, Sarf,Nahiv dersleri aldı ve hatla meşgul oldu.
    Tefsirinde hem rivayet,hem de dirayet metodu birlikte kullanılmış ve müellifin tasavvufi yorumlarıyla zenginleştirilmiştir.Ayetler yine öncelikle ayetlerle ve hadis-i şeriflerle açıklanmıştır. Bu arada manayı açmak için gramer ve kelime tahlillerine de girmiş,gerektiğinde belagatla ilgili bilgilere de başvurmuştur.1725’te 72 yaşında iken vefat etti.

    8.Muhammed Abduh (h.1265-1315/m.1849-1905)
    1265/1849’da Mısır’ın Buhayre’ye bağlı Mahalletunnasr köyünde doğdu.Aslen Türkmen olan bir baba ve kesin olmamakla beraber Hz.Ömer neslinden gelen bir annenin çocuğudur.Çiftçilikle meşgul olan babası ısrarla onun okumasını istiyordu.
    Köyünde okuma-yazma öğrenip iki senede hafızlığını da bitirdikten sonra 1862’de okuması için Tanta’ya gönderildi.Burada medrese eğitimine başladı.Ancak buradaki eğitim kendisini tatmin etmediği için köyüne döndü.Daha sonra El Ezher Üniversitesi’nde öğrenim görmeye başladı.Ayrıca yaz aylarında köyüne gidip gelirken Şeyh Derviş ile irtibat halinde oldu.Onun teşviki ile el-Ezher’de okutulmayan Mantık ve Matematik gibi dersleri veren hocalar aradı.Aradığını bulamayınca bu ilimleri kitaplardan kendisi öğrenmeye başladı.O sırada Mısır’a gelen Cemaleddin Efgani’den 1871 yılından itibaren Riyaziye,Felsefe, Kelam dersleri aldı.Eğitimi bitince el-Ezher’e hoca olarak tayin edildi.
    Abduh,tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış proğramı sunmak olduğunu belirtmiştir.
    İskenderiye’de 11 Temmuz 1905’te vefat etti.

    9.Muhammed İzzet Derveze (h.1305-1404/m.1888-1984)
    21 Haziran 1888’de Filistin’in Nablus şehrinde doğdu.İlk ve orta öğrenimini aynı şehirde yaptı.Maddi imkansızlıklar sebebi ile öğrenimine devam edemeyince onsekiz yaşında memuriyet hayatına başladı.1906-1918 yılları arasında Suriye Posta telgraf idaresinin değişik kademelerinde memur,müdür ve müfettiş olarak çeşitli görevlerde bulundu.II.Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu.
    Derveze içinde bulunduğu şartlar itibariyle lise hayatından sonra dini sahada yüksek öğrenim görme imkanını elde edememiş fakat gençliğinden itibaren kendi çaba ve gayretiyle eğitim ve öğretimini bol bol okuyarak telafi etmiştir.Tefsir,Hadis,Fıkıh,Kelam,Dil,Edebiyat,Şiir,Tarih,Sosyoloji,Felsefe alanında pek çok eser okumuştur.O,bu arada Kur’an’la yakından ilgilenmiş ve bu konuda pek çok eser okumuştur.Hayatının ilk döneminde Arap milliyetçiliğinin oluşmasında ve Filistin direniş hareketinin şekillenmesinde önemli rol oynayan Derveze ikinci dönemde ilmi çalışmalara ağırlık vererek pek çok eser kaleme almıştır.
    Tefsirinin en önemli özelliği surelerin nüzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır.
    10070143 SÜMEYRA KARABUĞAŞ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 1-B

    YanıtlaSil
  70. 10.Seyyid Kutub(1906-1967)
    1906 yılında Mısır’ın Asyut
    kasabasında, dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
    İlköğretimini köydeki medresede alan Kutub,küçük yaşlarda Kur’an’ı ezberledi.1920’de Kahire’ye giderek orta ve lise tahsilini el-Ezher’de bitirdikten sonra Kahire Üniversitesi’nin Daru’l-Ulum Fakültesine girdi.1933 yılında mezun olduğu fakülteye aynı yıl Arap Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi olarak tayin edildi.
    Tefsir yazmaktan gayesinin,Kur’an’ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan,hayat,toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    Seyyid Kutub 29 Ağustos 1966’da idam edilmiştir.

    11.İbnu Aşur(1879-1973)
    Tunus’ta 1879’da doğmuştur.Fas asıllı olup daha önce gidip yerleştikleri Endülüs’ten göç ederek tekrar eski memleketlerine ,daha sonra da bir kolu Tunus’a yerleşen Aşur ailesine mensup olduğundan dedeleri gibi ‘ İbni Aşur’lakabı ile anılmıştır.
    Yetişmesinde iki dedesinin de büyük payı vardır.İlk öğretimini tamamladıktan sonra 1892’de bir orta ve yüksek öğrenim kurumu olan Zeytune Camii’ne girdi.Zekası ve üstün kabiliyeti sebebi ile kendisine burada özel bir program uygundı.Pek çok hocadan dersler aldı.Bu arada oğlu Muhammed b.Fadıl ve Cezayirli Abdülhamid b.Badis gibi pek çok öğrenci yetiştirdi.
    İbn Aşur, mücadeleci bir şahsiyete sahip olup ilmi ehliyeti yanında düşünceleri ile de dikkat çekmiş,çalışmalarını Kur’an ve Sünnetin anlaşılması ve Müslümanların çeşitli meselelerinin çözümü ve ülkesinin bağımsızlığı ve kalkınması için bir ömür boyunca sürdürmüş ve arkasında,Tefsir,Hadis,Fıkıh,Fıkıh Usulü,Arap Dili ve Edebiyatına dair telif,şerh,haşiye türünde 40’a yakın eser bırakmıştır.
    Uzun hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikri mücadelerini aralıksız sürdüren İbn Aşur 1973’te Tunus’ta vefat etti.
    10070143 SÜMEYRA KARABUĞAŞ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 1-B

    YanıtlaSil
  71. MUHAMMED ABDUH
    1265/1849’da Mısır’da doğan Abduh 1315/1905 yılında vefat etmiştir. Babasının ısrarı ile Tanta’ya okumaya giden Abduh’un yol üzerinde babasının yakınlarından Şeyh Derviş Hızır’la görüşmesi hayatının dönüm noktası olmuş, ondan duydukları ile içine bir ilim aşkı düşmüştür. Tanta’da bir süre daha okumaya devam eden Abduh tahsiline Kahire’de devam etmek üzere oraya gitmiş, El-Ezher üniversitesinde öğrenim görmeye başlamıştır. Ertesi yıl mezun olduğu El-Ezher’e hoca olmuştur. Daha sonraları Kahire dışında sonrada merkezde hâkimlik görevleri almış, başlıca Ezher olmak üzere Mısır’daki eğitim ve yargı kurumlarının yeniden yapılandırılması için faaliyetlerde bulunmuş, 1899’da Mısır müftülüğüne tayin edilmiştir. Hava değişimi için gittiği İskenderiye’de vefat etmiştir. en önemli tefsiri Tefsiru’l-Kur’ani’l- Hakîm’dir. Abduh’un belirttiğine göre tefsirinin gayesi kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak, doğru bir itikad ve sağlam bir yaşayış programı sunmaktır. Abduh taklide şiddetle karşı olup, hür bir akıl taraftarıdır. Hatta dersini vermeden önce tefsirlerin tesirinde kalmamak için bilhassa onlara bakmamış ve metinden kendi anladıkların anlatmaya çalışmıştır. Ayetleri nazil olduğu dönemle sınırlandırmayıp, günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır. Ayrıca tefsirinde israiliyata yer vermemiş yer verenleri de tenkid etmiştir.
    AİŞENUR SARIKAYA 1-B
    10070211

    YanıtlaSil
  72. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    İsmi, İsmail, lakabı ise Hakkı’dır. Bursa’da 30 seneden fazla ikamet edip burada vefat ettiği için Bursevî nisbesiyle meşhur olmuştur. Vefat tarihi 1137/1725’tir. Osman Fazlı Efendi’ye intisap etmiş ondan, manevi terbiyenin yanın sıra zahiri ilimlerle ilgili derlerde almıştır. 1675’te şeyhi tarafından halife olarak Üsküp’e gönderilmiş, daha sonra Bursa’ya yerleşmiş orada şeyhin tavsiyesine uyarak ulu camide vaaz vermeye başladı. Bu arada vaazda söylediklerine tasavvufi yorumlar ve şiirler ekleyip, Arapça olarak yazıya dökmüş, böylece zaman içinde meşhur tefsiri Rûhu’l-Beyan ortaya çıkmıştır. Eserin tam adı Rûhu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an’dır. Tefsirde hem rivayet hem de dirayet metodu birlikte kullanılmış ve müellifin tasavvufi yorumlarıyla zenginleştirilmiştir. Ayetler yine öncelikle ayetlerle ve hadislerle açıklanmıştır. Bu arada manayı açmak için gramer ve kelime tahlillerine de girmiş, gerektiğinde belagatla ilgili bilgilere de başvurmuştur. Tefsirinde islamın itikad esasları ile ters düşen tespitleri de bulunmaktadır.
    AİŞENUR SARIKAYA 1/B
    10070211

    YanıtlaSil
  73. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  74. MUHAMMED İZZET DERVEZE
    Derveze, maddi imkânsızlık sebebiyle öğrenimine devam edemeyince 18 yaşında memuriyet hayatına başladı. 1936 yılında İngilizlere karşı başlayan Filistin ayaklanmasında aktif rol aldığı gerekçesiyle bu görevinden alındı. Bundan sonra da hiç memurluk yapmadı. Suriye’yi işgal eden İngilizlerin baskısı yüzünden Türkiye’ye kaçtı ve kaçak olduğu için Manisa hapishanesine gönderildi. Burada kur’an’ı anlama ve yorumlama metoduyla ilgili olan el-Kur’anü’l-Mecid isimli eserini yazdı. Derveze, içinde bulunduğu şartlar itibariyle lise hayatından sonra dini sahada yüksek öğrenim görme imkanı elde edememiş fakat gençliğinden itibaren kendi çaba ve gayretiyle eğitim ve öğretimini bol bol okuyarak telafi etmiştir. Bu arada diğer ilimlerin yanında kur’an’la da yakından ilgilenmiş ve bu konuda pek çok eser ve tefsir okumuştur. 1984’de Şam’da vefat etti. Tefsirin adı Tefsiru’l-Hadis’tir. Tefsirin en önemli özelliği, surelerin nüzul sırasına göre tefsir edilmiş olmasıdır. Ayetleri sırayla ele alıp tefsir etmek yerine aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak işlemektedir. Kur’an’ın kur’an’la anlaşılmasına önem vermiş, kur’an’a bir bütün olarak bakmış ve onun ana ilke ve prensiplerini tespit etmeye çalışmıştır. Eserini sade ve kolay anlaşılır bir üslupla yazmıştır.
    AİŞENUR SARIKAYA 1-B
    10070211

    YanıtlaSil
  75. SEYYİD KUTUB
    1906 yılında Mısır’ın Asyut kasabasında, dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1933’te el-Ezher’den mezun olan Kutub aynı yıl Ezher’e Arap dili ve edebiyatı öğretim görevlisi olarak tayin edildi. 1948’in sonlarında el-Adaletü’l-İctimaiyye fi’l-İslam isimli eserini yayınladı. Kutub bu kitabında insanlığın arzu ettiği gerçek sosyal adaletin islamda olduğunu ve hakiki adaletin kur’an’ın gölgesinden başka hiçbir yerde olmadığını açık açık anlatarak hayatın her alanında olduğu gibi edebiyatın dahi İslami ölçülerden kaynaklanması gerektiğini vurguladı. 1951’de Mısır’a dönen Kutub edebiyattan tamamen sıyrılarak İhvan-ı Müslimin(Müslüman kardeşler) teşkilatının bir fikir elemanı olarak çalışmaya koyuldu. 1954’te Cemel Abdunnasır’a düzenlenen suikast sebebiyle birçok Müslüman kardeşler üyesi gibi oda tutuklandı ve 15 yıl hapis cezası verildi. Hapiste daha önce telifine başladığı tefsiri fi-Zilali’l-Kur’an eserini tamamladı. 29 ağustos 1966’da idam edildi. Tefsirini yazmaktaki gayesi kur’an’ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan, hayat, toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır. Tefsiri, kur’an’ı günümüzde yaşananlarla irtibatlı bir şekilde anlama ve yorumlama konusunda önemli tespitleri ihtiva etmektedir. Ayetleri teker teker ele almak yerine konu bütünlüğünü nazar-ı itibara alarak gruplar halinde işler. Gerek sureler ve gerek ayetler arasında tenasüp ve irtibata yeri geldikçe temas eder. Kur’an’ın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koyar ve kur’an’ın kur’an’la tefsirine sık sık başvurur. Sosyal meselelere de geniş yer ayırmıştır.
    AİŞENUR SARIKAYA 1-B
    10070211

    YanıtlaSil
  76. İBN AŞUR
    Tunus’ta 1879’da doğmuştur. 1892’de bir orta ve yüksek öğrenim kurumu olan Zeytûne camiine girdi. Zekası ve üstün kabiliyeti sayesinde kendisine burada özel bir program uygulandı. Mezun olduktan 4 yıl sonra Zeytune üniversitesine ikinci derece öğretim üyesi olarak atandı. Daha çok Arap dili ve edebiyatı, fıkıh usulü, hukuk felsefesi, hadis ve tefsir dersleri okuttu. 1932’de ilk maliki şeyhül İslam oldu. 1973’te Tunus’da vefat etti. İbn Aşur mücadeleci bir şahsiyete sahip olup, ilmi ehliyeti yanında düşünceleri ile de dikkat çekmiş, çalışmalarını kur’an ve sünnetin anlaşılması ve Müslümanların çeşitli meselelerinin çözümü ve ülkesini bağımsızlığı ve kalkınması için bir ömür boyunca sürdürmüş. En önemli tefsiri et- Tahrir ve’t-Tenvir’dir. Ayetleri sırasıyla tefsir etmiş. Ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuş. Kur’an’ın ilk muhataplarının o devirde yaşayanlar olduğu kabul etmekle birlikte onun her asra hitap ettiğini, dolayısıyla onun ilk muhataplarının kültür ve anlayış seviyelerin aşan bilgiler verdiğini de kabul eder. Eser hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir tefsirdir.
    AİŞENUR SARIKAYA 1-B
    10070211

    YanıtlaSil
  77. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(h.1060-1137)
    İsmi İsmail,lakabı Hakkı'dır.Bursa'da ikamet edip vefat ettiği için Bursevi denilmiştir.Çeşitli alimlerden fıkıh,kelam,hat dersleri aldı.Babasının şeyhi olan Şumnulu Osman Efendiye kendisi de intisab etmiştir.Çeşitli yerlerde halifelik yaptı,vaaz verdi.1685'te şeyhinin tavsiyesi üzerine Bursa'ya giderek Ulucamii'de vaaz vermeye başladı.Vaazlarına tasavvufi yorumlar ve şiirler de katarak söylediklerini arapça olarak yazıya döktü ve böylece tefsiri Ruhu'l-Beyan ortaya çıktı.Tefsirde hem rivayet hem dirayet yöntemi kullanılmış,ehli tasavvufun menkıbeleriyle süslenmiştir.İslamın bazı itikad esasları ile ters düşen tesbitleri de vardır.

    MUHAMMED ABDUH(h.1265-1315)
    Mısır'da doğdu.Babasının isteğiyle okul hayatına başladı fakat okumak istemediğini söyleyip evlendi.Sonra Şeyh Derviş Hızır ile görüştü ve içine ilim aşkı düştü.Eğitimine devam etti.El-Ezher'de öğrenim gördü ve hocalık yaptı.
    Tefsiri Tefsiru'l-Menar adı ile meşhur olmuştur.Eseri kaleme alan öğrencisi Reşid Rıza'dır.Abduh,tefsirin gayesinin kuru bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahirette mutlu olmaları için doğru bir itikad anlayışı sunmak olduğunu belirtir.Klasik müfessirleri Kur'an'daki hidayet ve irşadı ihmal edip sarf,nahiv,fıkhi ihtilaflarla uğraşmakla suçlar.Ayetleri günümüze getirip olaylar ile irtibat kurar.İsrailiyyata yer vermemiş,verenleri eleştirmiştir.Hür bir akıl taraftarı olduğu için bazen sahih hadisleri bile inkar edebilmiştir.

    MUHAMMED İZZET DERVEZE(h.1305-1404)
    Filistin'de doğdu, ilk ve orta öğrenimini burada yaptı.Maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimine devam edemedi.Memurluğa başladı.İnglizler ve Fransızlarla mücadele ettiği için belli aralıklarla tutuklanmıştır.İçinde bulunduğu şartlar yüzünden dini eğitim görememiş fakat kendi çabasıyla dini kitapları okuyarak tefsir,hadis,fıkıh,kelam gibi ilimlerde bilgi sahibi olmuştur.
    Tefsirin adı et-Tefsiru'l-Hadis tir.Eseri yazarken 247 eserden yararlanmıştır.En önemli özelliği surelerin nüzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır.Derveze, Muhammed Abduh'un ekolünden etkilenmiş ve akla ağırlık vermiştir.
    Derya Kırdar ilahiyat 1/B 10070173

    YanıtlaSil
  78. SEYYİD KUTUB(1906-1967)
    Mısır'da doğdu.Dindar bir ailenin çocuğuydu.Kahire Üniversitesi'ni bitirip burada Arap Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi olarak çalıştı.Amerika'ya gitti ancak burada gördüğü ırkçılığı eleştirdi ve geri döndü.Edebiyattan tamamen sıyrılarak Müslüman Kardeşler teşkilatına katıldı ve halkı İslam'a davet etti.Bu nedenle on beş yıl hapis cezası verildi ve hapiste tefsiri fi-Zılali'l-Kur'an'ı tamamladı.Yazarın gayesi,Kur'an'dan yola çıkarak ideal bir insan ,hayat ve toplum modeli oluşturmaktır.Ayetleri teker teker ele almak yerine konu bütünlüğünü dikkate alır.Sahip olduğu edebiyat bilgisini çok iyi değerlendirmiştir.Sosyal meselelere geniş yer verir ve zaman zaman komünizm,sosyalizm gibi görüşleri çürüten açıklamalar yapar.

    İBNU AŞUR(1879-1973)
    Tunus'ta doğdu.Yetişmesinde dedelerinin büyük katkısı olmuştur.Zeytune Üniversitesini bitirdi.Üniversite ve medresede hocalık yaptı.Devletin çeşitli kademelerinde görev aldı.Şeyhülislamlık yaptı.
    Tefsirinin adı et-Tahrir ve't-Tenvir dir.Müellifin Arap dilindeki bilgisi tefsirine de yansımıştır.Ölçülü bir ilmi tefsir taraftarı olan yazar,Kur'an'ın ilk muhataplarının o devirde yaşayanlar olduğunu kabul etmekle birlikte onun her asra hitap ettiğini, ilk muhataplarını aşan bilgiler de olduğunu kabul eder.Eser hem klasik hem çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir tefsirdir.
    Derya Kırdar ilahiyat 1/B 10070173

    YanıtlaSil
  79. İSMAİL HAKKI (M.1653-1725)
    *Bugün Bulgaristan sınırları içinde olan Aydos'ta doğdu.
    *Bursevî genelde Osman Fazıl Efendi'nin halifelerinden ders almıştır.
    *Ahmet efendiden Arapça, sarf, nahiv ders aldı ve hatla meşgul oldu.
    *Ulu camide vaaz vermiştir.
    *Fatiha’dan itibaren Kuran’ı tefsir etmeye başladı.vaazda söylediklerine tasavvufi yorumlar ve şiirler ekleyip Arapça olarak yazıya döktü. Böylece zaman içinde meşhur tefsiri ruhul beyan ortaya çıktı.
    *Tefsirini 20 yılda tamamladı.
    *Eseri ruhul beyan fi tefsiri kur’an’dir.
    *Osmanlı döneminde işari tefsir ekolün de yazılmış önemli tefsirlerden biridir.
    *tefsirinde hem dirayet hem de rivayet metodunu kullanmıştır.
    *ayeti ayetle ve hadislerle açıklamıştır.
    MUHAMMED ABDUH (1265-1315/1849-1905)
    *Mısır ‘ın mahelletunnasır köyünde doğdu.
    *Aslen Türkmen olan bir baba ve kesin olmamakla beraber Hz. Ömer ‘in eslinden gelen bir annenin çocuğudur.
    *babası çiftçilikle meşgul olmuştur.
    *ilköğrenimine köyünde hafız olarak başlamıştır.
    *şeyh derviş hızırla görüşmesi hayatının bir dönüm noktası oldu.
    *kahrede tahsiline devam etmiştir. El ezher ‘de öğrenim görmüştür.
    *Cemalendin Afgani’den riyaziye, felsefe, kelam gibi dersler aldı.
    *Kahirede darul ulûm’da tarih ve darul uslil hidviyede Arap dili dersleri verdi.
    *İngiliz sömürge yönetimine karşı faaliyetleri nedeniyle 3 yıl Beyrut’a sürüldü.
    *Mısır müftülüğü yapmıştır.
    *tefsirinin adı; tefsirül kur’nil hakim’dir.
    *klasik müfessirleri kur’an daki hidayet ve irşadı ihmal edip sarf, nahiv, belagat ve benzeri fıkhi ihtilaflarla uğraşmakla itham eder.
    *taklide şiddetle karşıdır.
    *tefsirinde ayet ve sureler arsında münasebete önem verir.
    *israiliyata yer vermemiştir.
    *abduh modern ilimlerin kur’an daki temellerini araştırma eğiliminde olmuştur.
    10070194 1/B

    YanıtlaSil
  80. MUHAMMED ABDUH (1265-1315/1849-1905)
    *Mısır ‘ın mahelletunnasır köyünde doğdu.
    *Aslen Türkmen olan bir baba ve kesin olmamakla beraber Hz. Ömer ‘in eslinden gelen bir annenin çocuğudur.
    *babası çiftçilikle meşgul olmuştur.
    *ilköğrenimine köyünde hafız olarak başlamıştır.
    *şeyh derviş hızırla görüşmesi hayatının bir dönüm noktası oldu.
    *kahrede tahsiline devam etmiştir. El ezher ‘de öğrenim görmüştür.
    *Cemalendin Afgani’den riyaziye, felsefe, kelam gibi dersler aldı.
    *Kahirede darul ulûm’da tarih ve darul uslil hidviyede Arap dili dersleri verdi.
    *İngiliz sömürge yönetimine karşı faaliyetleri nedeniyle 3 yıl Beyrut’a sürüldü.
    *Mısır müftülüğü yapmıştır.
    *tefsirinin adı; tefsirül kur’nil hakim’dir.
    *klasik müfessirleri kur’an daki hidayet ve irşadı ihmal edip sarf, nahiv, belagat ve benzeri fıkhi ihtilaflarla uğraşmakla itham eder.
    *taklide şiddetle karşıdır.
    *tefsirinde ayet ve sureler arsında münasebete önem verir.
    *israiliyata yer vermemiştir.
    *abduh modern ilimlerin kur’an daki temellerini araştırma eğiliminde olmuştur.
    İZZET DERVESİ (1305-1404/1888-1984)
    *Filistin’in nablus şehrinde doğdu.
    *Osmanlı devletindeki fikir hareketleriyle yakından ilgilendi.
    *İngilizlere karşı başlayan Filistin ayaklanmasında aktif rol aldı.
    *ittihat ve terakki cemiyetine üye oldu.
    *Derveze, Arap milliyetçiliği hareketlerini destekleyerek ademi merkeziyetçi bir düşüncenin içine girmiştir.
    *kur’anı anlama ve yorumlama metoduyla ilgili Kur’an-ül mecit adlı eserini yazdı.
    *sebebi nüzul sırasına göre tefsir etmeyi planlamıştır.
    *,Şam ‘da vefat etmiştir.
    *felsefe, tefsir, hadis, fıkıh kelam, dil edebiyat, şiir, tarih, sosyoloji alanında pek çok eser okumuştur.
    *tefsirinin adı et-tersirul-hadis’tir.
    *tefsirinin en önemli özelliği sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiştir.
    *kur’anın yine kur’anla anlaşılmasına önem vermiştir.
    *ilmi tefsire karşı çıkmıştır.
    *cemaleddin afgani ve Muhammed abduh’tan etkilenmiştir.

    YanıtlaSil
  81. İsmail Hakkı Bursevi
    1653 yılında Aydos’ta doğmuştur. Çeşitli alimlerden dersler almıştır.Eserinin adı Ruhu’l Beyan’dır. Tefsirini yazmadan önce Bursa Ulu Camii cemaatine vaaz şeklinde sunduğu için meviza ağırlıklıdır.Hem rivayet hem dirayet metodunu birlikte kullanmıştır. Tefsiri tasavvufi yorumlarla zenginleştirmiştir. Ayetleri önce ayetlerle, sonra hadislerle açıklamış,gramer ve kelime tahlillerine yer vermiştir.

    Muhammed Abduh
    1849 yılında Mısır’da doğdu.Tefsirinin adı Tefsirul Kurani’l Hakim’dir. Fakat Tefsiru’l Menar ismiyle meşhur olmuştur. Tefsiri yazmaktan amacı;insanlara kuru bilgiler vermek yerine onların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmaktadır. Muhammed Abduh,akıl taraftarıdır.Sahih hadisleri bile tenkid edebilmiştir. Ona göre, ayetler nazil olduğu dönemle sınırlandırılmamalı, ayetlerin günümüzle irtibatı sağlanmalıdır.

    Muhammed İzzet Derveze
    1888 yılında Filistin’de doğmuştur. Tefsirinin adı Tefsiru’l Hadis’tir. Tefsirinin en önemli özelliği ayetlerin nüzul sırasına göre tertip edilmiş olmasıdır. Ayetleri açıklarken siyer bilgisine önem vermiştir. Ayetin ayetle tefsirine önem vermiştir. Eserini sade bir üslup ve kolay anlaşılır bir şekilde yazmıştır.Muhammed Abduh’tan ve akıla verdiği önemden etkilenmiştir.

    Seyyid Kutup
    1906 yılında Mısır’da doğmuştur. İhvan-ı Müslimin teşkilatında çalışmıştır. Tefsirinin adı fi Zilali’l Kuran’dır. Tefsirinin amacı, Kuran’dan yola çıkarak günümüz insanının, yaşananları Kuran’la ilişkili bir şekilde anlayıp yorumlamasını sağlamaktır. Kuran’ın Kuran’la tefsirine oldukça önem vermiştir.Tefsirde sosyal meselelere yer vermiştir.

    İbn Aşur
    Tefsiri Kur’an ve sünnetin analşılması ve Müslümanların çeşitli meslelerinin çözümü olarak görmüştür . Üniversitedeki görevi ve akademik faaliyetleri yanında Maliki kadılığı görevini yürüttü. Tefsirinin adı et-Tahrir vet-Tenvir’dir. Ayetleri belegat açısından incelemiştir. Eser hem çağdaş , hem de klasik tefsir anlayışının izlerini taşımaktadır.

    YanıtlaSil
  82. SEYYİD KUTUP (1906-1967)
    *Mısır’ın asyut kasabasında doğdu.
    *ilk öğretimini köyde medresede aldı.
    *daha sonfa kahire üniversitesinin darul-ulum fakültesine girdi. Mezun olduktan arap dili ve edebiyatı görevlisi olarak tayin edildi.
    *1940’de sosyolojisi yapmak üzere amarikaya gitti.
    *1946 da konum dersleri isimli makalesini yayımladı bu makala ile onun İslami düşünce hareketine katıldıgı kabul edilir.
    *148 sin sonlarında islamda sosyal adelet eserini yayımladı.kutup bu yayımda insanda gerçek sosyal adeletin oldugunu ve hakiki adeletinkurann gölgesinden başka bir yerde olmadıgın sölemiştir.
    *1954 de cemal abdul nasıra düzenlenen suikast nedeniyle tutuklandı.ve kendisine on beş yıl hapis cezası verildi.
    *hapis de daha önce başladıgı fizila kuranı tamamladı.
    *on yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakılan kutup yolda ki işaretler kitabını yazınca tekrar geri tutuklandı.
    *fizazil kuran tefsiri 20 y.y
    20.y.y’da yazılan icmai edebi tefsirin en çok ilgi toplanyanlardan birisidir.
    *yazarın tefzirinin gayesi kurandan yol çıkara yeni ve ideal bir insan hayat toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    *tefsiri kuranı kerimi günümüzde yaşananlarla irtibatlı birşekilde anlama ve yorumlama konsunda önemli tespilri ihtiva etmektedir.
    *müfessir her surenin girişinde o surenin iniş maksadı adı ayet sayısı mekki veya medeni oluşu hakkında bilgiler verir.
    *konuylailgili ihtilafları belirtir.
    *kutup ayetleri teker teker ela almak yerine konu bütünlügünü nazari bir şekilde alarak grürüplar halinde işler.
    *sureler ve ayerler arası irtibata tema eder.
    *kuranın ifade özelliklerini dirayetle ortoya koymuştut, gramer tahlilerniner termilonojik açısından çok az yer vermiştir.
    *eserde kuranın kuranla tefsirini yapmıştır.

    İBNİ AŞUR(1879-1973)
    *Tusnus da dogmuştur.
    *ilk ögrenimini tamamladıkdan sonra 1982 debir orta ve yüksek kurum olan zeytuni camine girdi.
    *zeytune üniversitesinde hocalık yapmaya başlamıştır.
    *üniversede arap dili ve edebiyatı fıkıh felsefesi, hadis ve tefsir dersleri okuttu.
    *Tunus baş müftülüğü yapmıştır.
    *tefsirinin adı et-tahrir vet- tenvir’dir. Otuz cilt olarak yayımlanmıştır.
    *ayetleri normal kurandaki sırasına göre tefsir etmiştir.
    *ayetlerin tefsirinde yine ayetler baş vurmuştur.
    *müellifin arap dil ve belgatındaki mahereti tefsirinede yansımış ve ayetlerin tefsirindeke ince belagat konularını dil ve gramer özelliklerine girmiştir.
    *şer-i hükümlerin hikmet ve gayelerine önem vermiştir.

    OSMAN MERCAN 10070194 1/B

    YanıtlaSil
  83. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  84. İSMAİL HAKKI (M.1653-1725)
    *Bugün Bulgaristan sınırları içinde olan Aydos'ta doğdu.
    *Bursevî genelde Osman Fazıl Efendi'nin halifelerinden ders almıştır.
    *Ahmet efendiden Arapça, sarf, nahiv ders aldı ve hatla meşgul oldu.
    *Ulu camide vaaz vermiştir.
    *Fatiha’dan itibaren Kuran’ı tefsir etmeye başladı.vaazda söylediklerine tasavvufi yorumlar ve şiirler ekleyip Arapça olarak yazıya döktü. Böylece zaman içinde meşhur tefsiri ruhul beyan ortaya çıktı.
    *Tefsirini 20 yılda tamamladı.
    *Eseri ruhul beyan fi tefsiri kur’an’dir.
    *Osmanlı döneminde işari tefsir ekolün de yazılmış önemli tefsirlerden biridir.
    *tefsirinde hem dirayet hem de rivayet metodunu kullanmıştır.
    *ayeti ayetle ve hadislerle açıklamıştır.
    MUHAMMED ABDUH (1265-1315/1849-1905)
    *Mısır ‘ın mahelletunnasır köyünde doğdu.
    *Aslen Türkmen olan bir baba ve kesin olmamakla beraber Hz. Ömer ‘in eslinden gelen bir annenin çocuğudur.
    *babası çiftçilikle meşgul olmuştur.
    *ilköğrenimine köyünde hafız olarak başlamıştır.
    *şeyh derviş hızırla görüşmesi hayatının bir dönüm noktası oldu.
    *kahrede tahsiline devam etmiştir. El ezher ‘de öğrenim görmüştür.
    *Cemalendin Afgani’den riyaziye, felsefe, kelam gibi dersler aldı.
    *Kahirede darul ulûm’da tarih ve darul uslil hidviyede Arap dili dersleri verdi.
    *İngiliz sömürge yönetimine karşı faaliyetleri nedeniyle 3 yıl Beyrut’a sürüldü.
    *Mısır müftülüğü yapmıştır.
    *tefsirinin adı; tefsirül kur’nil hakim’dir.
    *klasik müfessirleri kur’an daki hidayet ve irşadı ihmal edip sarf, nahiv, belagat ve benzeri fıkhi ihtilaflarla uğraşmakla itham eder.
    *taklide şiddetle karşıdır.
    *tefsirinde ayet ve sureler arsında münasebete önem verir.
    *israiliyata yer vermemiştir.
    *abduh modern ilimlerin kur’an daki temellerini araştırma eğiliminde olmuştur
    10070193 1/B

    YanıtlaSil
  85. İZZET DERVESİ (1305-1404/1888-1984)
    *Filistin’in nablus şehrinde doğdu.
    *Osmanlı devletindeki fikir hareketleriyle yakından ilgilendi.
    *İngilizlere karşı başlayan Filistin ayaklanmasında aktif rol aldı.
    *ittihat ve terakki cemiyetine üye oldu.
    *Derveze, Arap milliyetçiliği hareketlerini destekleyerek ademi merkeziyetçi bir düşüncenin içine girmiştir.
    *kur’anı anlama ve yorumlama metoduyla ilgili Kur’an-ül mecit adlı eserini yazdı.
    *sebebi nüzul sırasına göre tefsir etmeyi planlamıştır.
    *,Şam ‘da vefat etmiştir.
    *felsefe, tefsir, hadis, fıkıh kelam, dil edebiyat, şiir, tarih, sosyoloji alanında pek çok eser okumuştur.
    *tefsirinin adı et-tersirul-hadis’tir.
    *tefsirinin en önemli özelliği sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiştir.
    *kur’anın yine kur’anla anlaşılmasına önem vermiştir.
    *ilmi tefsire karşı çıkmıştır.
    *cemaleddin afgani ve Muhammed abduh’tan etkilenmiştir.

    SEHAT MECİT 10070193 1/B

    YanıtlaSil
  86. SEYYİD KUTUP (1906-1967)
    *Mısır’ın asyut kasabasında doğdu.
    *ilk öğretimini köyde medresede aldı.
    *daha sonfa kahire üniversitesinin darul-ulum fakültesine girdi. Mezun olduktan arap dili ve edebiyatı görevlisi olarak tayin edildi.
    *1940’de sosyolojisi yapmak üzere amarikaya gitti.
    *1946 da konum dersleri isimli makalesini yayımladı bu makala ile onun İslami düşünce hareketine katıldıgı kabul edilir.
    *148 sin sonlarında islamda sosyal adelet eserini yayımladı.kutup bu yayımda insanda gerçek sosyal adeletin oldugunu ve hakiki adeletinkurann gölgesinden başka bir yerde olmadıgın sölemiştir.
    *1954 de cemal abdul nasıra düzenlenen suikast nedeniyle tutuklandı.ve kendisine on beş yıl hapis cezası verildi.
    *hapis de daha önce başladıgı fizila kuranı tamamladı.
    *on yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakılan kutup yolda ki işaretler kitabını yazınca tekrar geri tutuklandı.
    *fizazil kuran tefsiri 20 y.y
    20.y.y’da yazılan icmai edebi tefsirin en çok ilgi toplanyanlardan birisidir.
    *yazarın tefzirinin gayesi kurandan yol çıkara yeni ve ideal bir insan hayat toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    *tefsiri kuranı kerimi günümüzde yaşananlarla irtibatlı birşekilde anlama ve yorumlama konsunda önemli tespilri ihtiva etmektedir.
    *müfessir her surenin girişinde o surenin iniş maksadı adı ayet sayısı mekki veya medeni oluşu hakkında bilgiler verir.
    *konuylailgili ihtilafları belirtir.
    *kutup ayetleri teker teker ela almak yerine konu bütünlügünü nazari bir şekilde alarak grürüplar halinde işler.
    *sureler ve ayerler arası irtibata tema eder.
    *kuranın ifade özelliklerini dirayetle ortoya koymuştut, gramer tahlilerniner termilonojik açısından çok az yer vermiştir.
    *eserde kuranın kuranla tefsirini yapmıştır.

    İBNİ AŞUR(1879-1973)
    *Tusnus da dogmuştur.
    *ilk ögrenimini tamamladıkdan sonra 1982 debir orta ve yüksek kurum olan zeytuni camine girdi.
    *zeytune üniversitesinde hocalık yapmaya başlamıştır.
    *üniversede arap dili ve edebiyatı fıkıh felsefesi, hadis ve tefsir dersleri okuttu.
    *Tunus baş müftülüğü yapmıştır.
    *tefsirinin adı et-tahrir vet- tenvir’dir. Otuz cilt olarak yayımlanmıştır.
    *ayetleri normal kurandaki sırasına göre tefsir etmiştir.
    *ayetlerin tefsirinde yine ayetler baş vurmuştur.
    *müellifin arap dil ve belgatındaki mahereti tefsirinede yansımış ve ayetlerin tefsirindeke ince belagat konularını dil ve gramer özelliklerine girmiştir.
    *şer-i hükümlerin hikmet ve gayelerine önem vermiştir.
    NOT: SELAMUN ALEYKÜM HOCAM MEFESSİRLERİ OSMAN MERCAN ARKADAŞLA AYNI YERDE KALDIĞIMIZ İÇİN BİRLİKTE YAPTIK.
    SERHAT MECİT
    10070193 1/B

    YanıtlaSil
  87. FATMA KOÇ 10070176 1-B
    İSMAİL HAKKI BURSEVİ
     1060’da Bulgaristan’ın Aydos beldesinde doğan İsmail Hakkı 1132’de Bursa’da vefat etmiştir.
     Osmanlı dönemi âlimlerindendir ve tasavvuf tefsirinin en önemlilerindendir.
     Tefsirini Bursa’da Ulu Camide yaptığı vaazlarında yapmaya başlamış. Önce Fatiha’dan başlayıp devam etmiştir.
     Tasavvufçu olduğu için eserinde daha çok tasavvufu menkıbeler, şiirler ve işarı yorumlar mevcuttur.
     “Ruhu’l-Beyan”adlı eserinin tam adı “Ruhu’l Beyan Fi Tefsiri’l-Kuran”dır.
     Tefsirleri mev’iza ağırlıklıdır. Onun böyle olması kendinden sonra gelen mev’iza türüne iyi bir örnektir.
     Yine ayeti önce başka bir ayette, o olmazsa hadisle tefsir etmiştir.
     İsmail Hakkı’nın İslam’a ters düşen bazı yorumları da vardır. Eserinde örneğin, vahyin peygamberlere, ilhamın velilere mahsus olduğunu veli kulları kalbinin Allah’ın arşı olduğunu söylemiştir.
     Onun müfessirliği rivayeti de içine alan dirayet tefsir metodu çerçevesinde olmuştur.
    MUHAMMED ABDUH
     Hicri 1265-1315 tarihleri arasında yaşamıştır.
     Eserinin adı “Tefsiru’l-Kurani’l-Hakim”dir. Fakat “Tefsir’ul-Menar” ismiyle anılır.
     Abduh’un tefsir yapmadaki amacı Kur’an’ın insanı vermek istediği mesajı açıklamaya çalışmıştır. Yani şekilden çok, içeriği dikkate alan bir eserdir.
     Tefsir yaparken Celaleyn tefsiri hariç diğer kaynaklardan yararlanmayı uygun bulmamış. Çünkü taklidi tefsire karşı bir tutum sergilemiş.
     İsrailiyyata yer vermemiştir.
     Ayetleri sadece o dönemle sınırlandırmamış, günümüze de uyarlayarak açıklamıştır.
     Kuran’ın fesahatına önem vermiş, ayetlerin bütünlüğünü tefsirinde de belirtmiştir.
     O, sadece sarih ayetler hakkında tefsir yapmış, anlaşılamayan ayetler hakkında yorum yapmaktan kaçınmıştır.


    MUHAMMED İZZET DERVEZE
     Miladi 1888’de Filistin’de doğmuş, 1984’de vefat etmiştir.
     Tefsirinin adı “et-tefsiru’l-hadis”tir.
     M.Abduh’un izlediği yolun aksine, o eserini yazarken birçok kaynaktan yararlanmıştır. Öyle ki bunun sayısı 247’yi bulmuştur.
     Eserinin en önemli özelliği ayetlerin iniş sırasına göre tefsir edilmesidir.
     Diğer müfessirler gibi o da Kuran’ı önce Kuran’la tefsir etmeye çalışmıştır.
     O da M.Abduh gibi akla ağırlık veren metodu kullanmıştır.
     İlmi tefsire aşırı karşı çıkmıştır.
     Eseri kolay anlaşılır, sade dille yazılmıştır.

    YanıtlaSil
  88. FATMA KOÇ 10070176 1-B

    SEYYİD KUTUB
     1906-1967 yılları arasında yaşamıştır.
     “Fi Zılali’l-Kuran” adlı eserini haksız yere atıldığı hapishanede yazmıştır.
     Tefsirde ki amacı; ilmi tefsir yapmak değil örnek bir Müslüman oluşturabilmektir.
     Kur’an’ın insana hitap ettiğini bu yüzden emir ve yasaklarında ki hikmeti anlatmaya çalışmıştır.
     Dirayet tefsir metodunu kullanmıştır.
     Ayetleri tek tek değil de konu bütünlüğü üzerinden ele alarak açıklamıştır.
     Bu yüzden onun tefsiri içtimai ve edebiyatçı olması sebebiyle edebi bir eserdir.
     Seyiti kutub’ta Kur’an’ı Kur’an’la tefsir etmeye çalışmıştır. Fakat hadislere hangisinin sahih, hangisinin uydurma olduğunu derinlemesine araştırma imkanı olmadığı için pek fazla başvurmamıştır

    İBN AŞUR
     1879-1973 yılları arasında yaşamıştır.
     30 ciltlik tefsirinin adı “et-tahrir ve’t-tenvir” dir.
     Kuran’ı kuranla tefsir etmiştir.
     Ayetleri Kuran’daki sıraya göre tefsir etmiştir.
     Dil ve belagat yönünden de ayetleri ele alması onun eserini öne çıkarmıştır.
     Diğer müfessirlerin çoğu ilmi tefsirden kaçınırken, İbn Aşur ondan ölçülü bir şekilde faydalanmıştır
     Kuranın sadece nüzul olduğu ortam ve zamana bağlı olmadığını günümüze de hitap ettiğini eserinde açıklamıştır.

    YanıtlaSil
  89. MUHAMMED ABDUH
    Mısır da çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Okuma-yazmayı köyünde öğrendi, iki yıl içerisinde hafızlığını tamamlayıp Tahrana gitti. Burada ilme yönelmesini sağlayan Şeyh Derviş Hızır ile tanıştı ve onun vesilesiyle el-Ezher de eğitimine devam etti. Cemalettin Afgani ‘nin öğrencisi oldu ve ondan matematik, felsefe ve kelam dersleri aldı. Afgani’nin yönlendirmesiyle sosyal ve siyasi meselelerle ilgilendi. Muhammed Abduh Kur’anı tefsir ederken, Müslümanları bilinçlendirmeyi hedeflemiş, yorumlarıyla İslam âleminin güncel sorunlarını çözmeyi gaye edinmiştir
    İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    Bursa da dünyaya gelmiştir. Yedi yaşında annesi vefat edince kendisiyle büyükannesi ilgilendi. Küçük yaşta kuran okumayı öğrendi. Küçük yaşta elini öptüğü Osman Fazlı Efendinin halifesi Ahmed Efendi’den Arapça sarf nahiv dersleri aldı. Ruhanî terbiyesini şeyhinden aldı. Edirne de fıkıh kelam gibi çeşitli ilimlerle ilgili dersler aldı ve hatla meşgul oldu. Bursa ‘ya halife olarak tayin edilen İsmail Hakkı vaazlarında Kuranı tefsir etmeye başladı ve böylece meşhur tefsiri Ruhu’l Beyan ortaya çıktı. Tefsirde hem rivayet hem de dirayet metodu birlikte kullanılmış ve müellifin tasavvufi yorumlarını da içerir.
    SEYYİD KUTUP
    1906 yılında mısırda dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşta Kuranı ezberledi. el-Ezher de orta ve lise eğitimini tamamladı. Kahire üniversitesi Darul Ulum fakültesini bitirdi. Sosyoloji doktorasını Amerika’da yaptı. fi-Zilalil Kuran isimli tefsirinin amacı kuranın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan hayat ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    İBN AŞUR
    Fas asıllı olan ibn Aşur Tunus’ da dünyaya geldi. Yetişmesinde iki dedesinin de büyük payı vardır. Pek çok hocadan dersler aldı. Çeşitli görevlerde bulundu(öğretim üyeliği, hükümet temsilciliği, baş müftü, rektörlük…).Çalışmalarında Kuran ve sünnetin anlaşılması ve Müslümanların çeşitli meselelerin çözümü ve ülkenin bağımsızlığı ve kalkınması gibi mevzuları ele almıştır.
    MUHAMMED İZZET DERZEVE
    1888’de Flitsinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğretimini Namlus’da okudu. Maddi imkânsızlık nedeniyle on sekiz yaşında memuriyet hayatına başladı. Suriye posta teşkilatının farklı kademelerinde çeşitli görevlerde yer aldı. Dini sahada yüksek öğrenim görmedi. Kendi çabalarıyla tefsir kelam hadis… esrler okumuştur. Hayatının ilk dönemlerinde Arap milliyetçiliğinin oluşmasında ve Filistin hareketinde rol aldı. İkinci dönemde ise ilmi çalışmalara ağırlık vermiştir. el-Tefasirul hadis erenini telif etti. Muhammed Abduhtan etkilendi.
    FATMAPOLAT 10070204

    YanıtlaSil
  90. MUHAMMED ABDUH
    -1265 yılında Mahalletunnasr(Mısr)da doğmuştur.
    -Ailesi çiftçilikle uğraşıyordu.Babası oğlunun okumasını istediği için köyünde okuma-yazma öğrenip hafız olduktan sonra medrese eğitimi alması için Tonta'ya göndermiştir.
    -Tantana'daki eğitimin kendisini tatmin etmediğini veokumak istemediğini söyleyerek köyüne dönüp evlenmiştir.Fakat hayatının bir dönüm noktası olan Şeyh Derviş Hızır'la görüşmeside babasının tekrar Tantana'ya göndermesi etkili olmuştur.
    -Tantana'dan sonra Kahire'ye geçip El-Ezher Üniversitesinde eğitim görmüştür.Mezun olduktan sonra El-Ezhere hoca olarak tayin edildi.Burda Arap Dili ve Edebiyatı dersleri vermiştir.
    -İngiliz sömürge yönetimine karşı faaliyetleri sebebiyle Beyrut'a sürülmüştür.7 sene sonra Kahire'ye dönmüştür.
    -Kahire dışında sonrada merkezde hakimlik görevleri aldı.
    -Hayatının sonuna kadar müftülük görevi devam etmiştir.
    -1905'te İskenderiye'de vefat etmiştir.
    -Tefsiri Tefsîru'l-Kur'ân'l-Hakim'dir.
    İSMÂİL HAKKI BURSEVİ
    -1060'ta Aydos'ta (Bulgaristan)doğmuştur.
    -7 yaşında annesini kaybettiği için büyükannesi bakmıştır.
    -Babasının tasavvufi çevrelerde irtibatlı olduğu için küçük yaşta İsmail Hakkı'yı Zakirzade'nin halifesi olan Şumnulu Osman Efendi'nin elini öpmüştür.
    -Küçük yaşta Kur'an okumayı öğrenmiş,Ahmed Efendi'den Arapça,Sarf,Nahiv dersleri almış ve hatta mşgul olmuştur.
    -Halife olarak Üsküp'e ve birçok yere gönderilmiştir.
    -Hac dönüşü eşkıyaların baskınına uğrayıp kıymetli eşyasını ve kitaplarını yitirmiştir.
    -Bursa'ya kendi imkanlarıyla cami inşaa etmiştir.
    -Vaaz-irsad ve kitap telifiyle hayatını sürdürmüştür.
    -1725 yılında vefat etmiştir.
    -İşâri tefsir ekoluyle yazılmış olan en önemli tefsir eseri Rûhûl Beyân fi Tefsiri'l-Kur'an'dır.
    İBNU AŞUR
    -1879'da Tunus'ta doğmuştur.
    -Yetişmesinde iki dedesinin en büyük payı vardır.
    -İlk öğrenimini tamamladıktan sonra orta ne yüksek öğrenim kurumu olan Zeytune Camii'ne girdi.
    -Pekçok hocalardan ders almıştır.
    -Mezun olduğu Zeytune üniversitesine ikinci derecede öğrenim üyei olarak atanmıştır.
    -Üniversitesinin eğitim ve öğretiminden sorumlu heyette hükümet temsilciliği ile görevlendirildi.
    -Islahatçı fikirleri ile yeni düzenlemelerin yolunu açmıştır.
    -Arap alemindeki çeşitli ilmi kurul üyeliklerinde de bulunmuştur.
    -Hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikir mücadelelerini aralıksız sürdürmüştür.
    -İbnu Aşur lakabı ile anılmıştır.
    -Mücadeleci bir şahsiyete sahip olup ilmi ehliyeti yanında düşünceleri ile de dikkat çekmiştir.
    -Kur'an ve sünnetin anlaşılması için çalışmalarını sürdürmüştür.
    -Arkasında,Tefsir,Hadis,Arap Dil ve Edebiyatına dair telik,şerh,hâşiye türünde 40'a yakın eser bırakmıştır.
    -Ayetleri Kur'an'daki normal sırasına göre alıp tefsir ettiği eseri et-Tahrir ve't-Tenvir'dir.
    TUĞBA KARTAL 10070153 İLAHİYAT 1-B

    YanıtlaSil
  91. SEYYİD KUTUB
    -1906 yılında Asyut(Mısır)da doğmuştur.
    -Dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
    -Küçük yaşta Kur'an'ı ezberlemiştir.
    -İlk öğrenimini köydeki medresede okuyup lise tahsilini el-Ezher'de bitiren sonra Kahire Fakültesinin Daru'l-Umum Fakültesine gitmiştir.
    -1946'da Konum Dersleri adlı makalesini yayınlamıştır.
    -1948'de ise İslam'daSosyal Adalet isimli eserini yayınlamıştır.
    -Müslüman Kardeşler üyeliği zamanında tutuklanmış ve onbeş yıl ağır hapis cezası verilmiştir.
    -Hapisteyken Fi-zilali Kur'an adlı eserini tatamlamıştır.
    -10 yıl hapisten sonra Irak Devlet Başkanı'nın ricasıyla affedilmiştir.Nasırla karşı darbe girişimi yüzünden tekrar tutuklanmıştır.
    -Birçok ülke Nasır'ı Kutub'a verdiği idam cezasından döndürmeye çalışsalarda başarılı olamadılar ve Seyyid Kutub 26 Ağustos 1966'daidam edilmiştir.
    MUHAMMED İZZET DERVEZE
    -21 Haziran 1888'de Nablus(Filistin)da doğmuştur.
    -İlk ve orta öğrenimini bitirmiş fakat maddi imkansızlıktan dolayı öğrenim hayatını bırakıp memuriyet hayatına başlamıştır.
    -Çeşitli yerlerde çeşitli görevlere geldikten sonra Filistin ayaklanmasında aktif rol aldığı gerekçesiyle görevden alınmıştır.Bu yüzden de hiç memurluk yapmamıştır.
    -Memurluğu bıraktıktan sonra (1906'dan itibaren)Osmanlı Devletindeki fikir hareketleri ile yakından ilgilenmiştir.
    -II.Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu.
    -5 Haziran 1939'da Fransız askeri mahkemesince tutuklandı.Bu sürede de Kur'an'ı Kerim'i hıfzetmiştir ve bazı eserlerini yazmıştır.
    -Hapisten kurtulduktan sonra Türkiye'ye kaçmıştır.Kaçak olarak girdiği için Manisa Hapishanesine gönderilmiştir.Burda da Kur'an'ı anlama ve yorumlama metodu ile ilgili olan "el-Kur'anü'l-Mecid"isimli eserini yazmıştır.
    -Suriye'ye dönerek siyasi faaliyetlere son vererek son ilmi çalışmalarıyla meşgul olmuştur.
    -Tefsir,Hadis,Fıkıh,Kelam,Dil edebiyat,Şiir,Tarih,Sosyoloji Felsefe alanında pekçok eser okumuştur.
    -Kur'an'la yakından ilgilenmiş ve bu konuda pekçok eser ve tefsir okumuştur.
    -26 Temmuz 1984'te Şam'da vefat etmiştir.
    -Surelerin nuzul sıralarına göre tefsir ettiği eseri et-Tefsiru'l-Hadis'tir.
    TUĞBA KARTAL 10070153 İLAHİYAT B

    YanıtlaSil
  92. MUHAMMED İZZET DERVEZE
    Muhammed İzzet Derveze h.1305 yılında doğdu h.1404 yılında vefat etti. Derveze resmi görevlerde bbulunmuştur bunun yanı sıra 1906’dan itibaren Osmanlı Devletindeki fikir hareketleri ile de yakından ilgilendi. II. Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki cemiyetine üye oldu. Derveze, Arap Milliyetçiliği haraketlerinde aktif rol alarak Osmanlı idaresindeki Arap vilayetlerinde adem-i merkeziyetçi idareler kurulmasını isteyen çeşitli parti ve derneklerin kurulmasına öncülük etti. Derveze içindebulunduğu konum itibariyle lise hayatından sonra dini sahada yüksek öğretim görmemiş fakat gençliğinden itibaren kendi çaba ve gayretiyle eğitim ve öğretimini bol bol okuyarak telefi etmiştir. Tefsir,hadis,fıkıh,kelam,dil,edebiyat,şiir,tarih,sosyoloji,felsefe alanında pek çok eser okumuştur. Bu arada Kur’an’la yakından ilgilenmiştir. Tefsirinin adı et-Tefsiru’l-Hadis’tir. Tefsirinin en önemli özelliği surelerin nüzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır. Aynı konuyla ilgili ayetleri gruplandırarak işlemektedir. Kur’an’ın Kur’an’la anlaşılmasına önem vermiştir. Kur’an ilkelerini amaçlar ve araçlar olarak sınıflandırmıştır. Eserini sade bir üslupla anlaşılır yazmoştır.
    SEYYİD KUTUB
    Seyyid Kutub 1906 yılında doğdu ve 1967 yılında vefat etti. Kutub ,küçük yaşta Kur’an’ı ezberledi. 1941’de sosyoloji doktorası yapmak üzere Amerika’ya gönderildi. Konum Dersleri isimli makalesi onun bir dönüşüm içine girip İslami düşünce hareketine katıldığı kabul edilir. Bu makalesinde, toplumun ıslahının ve Müslümanların bu yönde çalışmasının Kur’an’ın emri olduğunu savunmuştur.1949 yılında ikince kez Amerikaya gitti ve iki buçuk yılkadar kaldı. Bu dönem boyunca tanık olduğu ırkçılığı eleştirdi. 1951’de Mısır’a dönen Kutub edebiyattan tamamen sıyrılarak İhvan-ı Müslimin teşkilatının bir fikir elemanı olarak çalıştı. Eserinin ismi fi-Zılali’l-Kur’an ‘dır. Müfessir her surenin girişinde o surenin iniş maksadı,adı,ayet sayısı,Mekki ve Medeni oluşu hakkında bilgiler verir. Varsa bu konudaki ihtilafları belirtir. Bazende kısa bir özetle surenin muhtevası hakkında bilgi verir. Gerek sureler arasında gerek ayetler arasında tenasüp ve irtibata yeri geldikçe temas eder. Esas itibariyle bir edebiyatçı olan Seyyid Kutub, sahip olduğu edebiyat bilgisi çok iyi değerlendirmiş ve Kur’an’ın ifade özelliklerini dirayetle orataya koymuştur. İnanç ve düşüncesinin ve bilhassa da tevhid esasının tesbiti ve kökleştirilmesi üzerinde durur.
    İBNU AŞUR
    İbnu Aşur 1879 yılında doğdu 1973 yılında vefat etti. İbn Aşur,1905’te üniversitenin eğitim ve öğretimden sorumlu heyette temsilciliği ile görevlendirildi. 1932’de İLK Maliki Şeyhülislamı oldu. Arap alemindeki çeşitli ilmi kurul üyeliklerinde de bulundu. Uzun hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikri mücadelelerini aralıksız sürdürmüştür. İbn Aşur,mücadeleci bir şahsiyete sahip olup ilmi ehliyeti yanında düşünceleri ile de dikkat çekmiş,çalışmalarını Kur’an ve Sünnetin anlaşılması ve müslümanların çeşitli meselelerinin çözümü ve ülkesinin bağımsızlığı ve kalkınması için bir ömür boyunca sürdürmüştür. Tefsirinin adı et-Tahrir ve’t-Tenvir’dir. Ayetleri Kur’an’daki normal sırasına göre alıp tefsir etmiştir. Ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuş,gerektiğinde Hz. Peygamberin tefsirinden ve seleften gelen gööörrrüşlerden de istifade etmiştir. Şer’i hükümlerin hikmet ve gayelerine ayrı bir önem vermiştir.
    BÜŞRA KILIÇ 10070168

    YanıtlaSil
  93. İSAMİL HAKKI BURSEVİ(1653-1725)
    Bulgaristanda doğmuştur.verdiği vaaazlarda fatihadan itibaren kuranı tefsir etmeye başladı.daha sonra onlarıtoparlayıp tefsir kitabı haline getirdi.tefsirinin adı ruhul beyan fi tefsiril kuran.tefsirde hem rivayet hem dirayet metodunu birlikte kullanmıştır.Ayetleri öncelikle ayetlerle ve hadisi şerfile açıklamıştır.islamın itikat esaslarına ters düşen tespitlerde bulunmuştur
    ŞEYDA POLAT 10070205

    YanıtlaSil
  94. İsmail Hakkı Bursevi(ö.1137)
    1652'de bugün Bulgaristan'da Aydos'ta dığmuştur.Annesinin vefaatinden sonra kendisiyle büyükannesi ilgilenmiştir.Bursa'da otuz senedir fazla ikamet ettiğinden kendisine Bursevi lakabı verilmiştir.Küçük yaşta Kur'an okumayı öğrenen Bursevi,Arapça sarf nahiv dersleri aldı ve hatla meşgul oldu.Edirne'ye gidip Fıkıh,Kelam gibi çeşitli ilimler tahsil etti.1672 yılında Osman Fazlı Efendi'ye intisab etti.Meşhur hattat Hafız Osman'dan hat dersi aldı.1675'te şeyhi tarafından Üsküp'e gönderildi.Dha sonra Bursa'ya dönene kadar birçok şehir gezid.Bursa'sa Ulu Camii'nde vaazlar verdi.Tefsirini 20 yılda 1705'te tamamladı.I. ve II.Avusturya seferlerine iştirak etti.Eserinin adı:Ruhu'l-Beyan fi Tefsiru'l-Kur'an dır.İşari tefsir ekolünde yazılmış önemli bir eserdir.Hem dirayet hem rivayet metodunu kullanır.Ayetleri yine öncelikle ayetler ve hadisler ile açıklamıştır.Eserinde sık sık Farsça şiirlere yer vermiştir.İsmail Hakkı'nın tefisirnde itikad esaslarıyla ters düşen görüşlerde bulunur.
    Muhammed Abduh(ö.1315)
    1265'de Mısır'da doğdu.Çiftçilik yapan Türkmen asıllı bir babası olan Abduh'un öğrenim görmesini ailesi çok istiyordu ve Abduh köye okuma-yazma öğrenip iki sene de hafızlığını bitirdikten sonra Tanta'ya geçti.Öğrenime bir ara verdikten sonra el-Ezher'de öğrenime başladı.O sırada özel olarak mantık ve matematik dersleri de aldı.O sıralarda Mısır'a gelen Cemaleddin Afgani'den Felsefe ve Kelam dersleri aldı.Ezher'de hocalık yaptı.el-Vekaiku'l-Mısrıyye gazetesinde yazıları çıkmaya başladı.İngiliz sömürge yönetimine karşı faaliyetlerinden dolayı üç yıl Beyrut'a sunuldu.Tekar Kahire'ye döndü.Mısr müftülüğüne tayin edildi.42 yıl yayın hayatı sürecek el-menar dergisinin öğrencisi Reşid Rıda'nın yönetiminde kurulmasına öncülük etti.Tefsirin adı Tefsiru'l-Kur'ani'l-Hakim.Kendisi kuru ve teknik bilgi vermek yerine ddünya ve ahiret mutluluğunu sağlıyacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmaya çalışılmıştır.Klasik müfessirleri sarf,nahiv,belagatla uğraşıp hidayet ve irşadı ihmal etmekle suçlamıştır.Başka tefsirlerden etkilenmemek için onlara başvurmamıştır ve metne bağlı kalmıştır.Hür akıl ile sahih hadisleri bile te'vil ve inkar yoluna gitmiştir.Tefsirinde ayet ve sureler arasında münasebete özel önem verir.Kur'an da müphem bırakılan yerler hakkında fikir üretmenin yanlış olduğunu söylese de kendi de aynı şeyleri yapmıştır.(Cinleri bir nevi mikrop olarak görmek gibi)
    M.Yusuf Mahitapoğlu/Hazsırlıklı İlahiyat 10070192 1-B

    YanıtlaSil
  95. İzzet Derveze(ö.1404)
    1888'de Filistin'in Nablus'ta doğdu.1936'da yılında İngilizlere karşı başlayan ayakalanmalara karşı aktif rol aldığından devlet memurluğundan edildi.Flistin'de oturması yasaklandı.II.Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu.Arap milliyetçiliği hareketlerinde önemli rol oynadı.1939'da Fransız mahkemesince tutuklandı.1940 yılında Türkiye'ye kaçtı.1945'te Suriye'ye kaçtı.1961-1963 yıllarında Şam'da oldu.Birçok alanda okuma yaparak eksiklerini tamamlamaya çalışmıştır.Tefsirin adı:Tefsiru'l-Hadis'tir.247 farklı eserden istifade etmiştir.
    Tefsirinin Özellikleri:Sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiştir.Ayetleri sırasıyla ele alma yerine aynı konuyla ilgili olan ayetleri almıştır.Ayetlerin tefsirinde siyer bilgilerine önem vermiştir.Kur'an'ın yine Kur'an ile anlaşılmasına önem vermiştir.Kur'an ilkelerini amaç ve araçlar olarak ayırır.Kur'an'a bir bütün olarak bakar.Eseri sade bir dille yazılmıştır.Nahiv ve Kelamla ilgili derin konulara girmemiştir.Neshi prensip olarak kabul etmiştir.Cemaleddin Afgani.Muhammed Abdh ekolündendir.
    Seyyid Kutub(ö.1966)
    1906 yılında Mısır'da doğdu.Küçük yaşta hafız oldu.Ezher'i bitirdikten sonra Kahire üniversitesinden okundu.1941'de sosyoloji doktorasını yapmak üzere ABD'ye gitti.1945'te geri döndü.1951'de edebiyattan tamamen sıyrılıp İhvan-i Müslimin'e katıldı.1954'te tutuklanana kadar İhavn-i Müslimin gazetesinin yazı işleri müdür olarak görev yaptı.1954'TE Cemal Abdinnasır'a düzenlenen suikast gereği birçok arkadaşıyla tutuklandı.Daha sonra serbest bırakıldı.Yoldaki İşaretler ile 19652te yeniden tutuklandı ve 1966'ta idam edildi.
    Tefsirini Özellikleri:20.yy'da yazılan içtimai-tefsirinin en dikkat toplayanlarındandır.(Fi Zilalil Kur'an)Müfessir her surenin girişinde o surenin iniş maksadını,adını,ayet sayısı Mekki ve Medeni oluşu hakkında bilgi verir.Dirayete önem verir.Gramer tahlillerine ve terminolojik açıklamalara yer verir.Kur'an'ın Kur'an ile tefsirine sık sık başvurur.Kıssa ve tarihi olayları o zaman içinde değil zaman üstü ve süreklilik ifade eder şekilde değerlendirmiştir.Fıkhi ve Kelami konularda mezhepsel ayrılıklarra çok az yer verir.Fert,aile,toplum konularına eğilir.Neshi iniş sürecinin tabii oldusu olarak görür.Vahdet-i vücudu ve tasavvufu eleştirir.
    M.Yusuf Mahitapoğlu-Hazırlıklı İlahiyat 1- B 10070192

    YanıtlaSil
  96. İSMAİL HAKKI BURSEVİ (h.160-1137/m.1653-1725)
    İsmail Hakkı, 1060/1653’de bugün Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydos’ta doğmuştur. Küçük yaşta Kur’an okumayı öğrenen İsmail Hakkı, Osman Fazlı Efendi’nin halifesi Ahmed Efendi’den Arapça, sarf, nahiv dersleri aldı ve hatla meşgul oldu.
    Doğruyu söylemekten çekinmeyen İsmail Hakkı, şehrin ileri gelenlerinin yanlışlarını açıkça dile getirdi. Bursa’ya yerleştikten sonra şeyhinin tavsiyesine uyarak Ulucami’de vaaz vermeye başladı. Kısa bir süre sonra bu vaazlarında Fatiha’dan itibaren Kur’an’ı tefsir etmeye başladı. Bu arada vaazda söylediklerine tasavvufi yorumlar ve şiirler ekleyip Arapça olarak yazıya döktü. Böylece zaman içinde meşhur tefsiri Ruhu’l-Beyan ortaya çıkmış oldu.
    TEFSİRİ:
    Eserin tam adı, Ruhu’l-Beyan fi Tesiri’l-K ur’an’dır. Osmanlı döneminde ve İşari tefsir ekolünde yazılmış önemli tefsirlerden biridir.
    Tefsir yazılmadan önce Bursa Ulu Cami kürsüsünden halka vaaz olarak sunulması sebebiyle mev’iza ağırlıklıdır. Bu açıdan sonraki dönemlerde mev’iza türü için de önemli bir kaynak olmuştur.
    Müellif tefsirini ehli tasavvufun menaıbıyla ve şiirlerle de süslemiştir. Eserde, farsça şiirlere de sık sık rastlanmaktadır.
    Müfessir, okuyup tetkik ettiği rivayet tefsirlerinden de istifade etmiş ve onlardan tercihlerde bulunmuştur.
    O, sünnet kavramı içinde meşayihin görüş ve davranışlarını da dahil eder.

    MUHAMMED ABDUH (h.1265-1315/m.1849-1905)
    Muhammed Abduh b. Hasan Hayrullah et-Turkmani el-Mısri 1265/1849’da Mısır’ın Buhayre ‘ye bağlı Mahalletunnasr köyünde doğdu. Köyünde okuma yazma öğrenip iki senede hafızlığını bitirdikten sonra 1862’de okuması için Tanta’ya gönderildi. Burada medrese eğitimine başladı. Ancak buradaki eğitim kendisini tatmin etmediği için köyüne döndü.
    TEFSİRİ:
    Tefsirin asıl adı, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim’dir. Eseri, hocasının el-Ezher’deki derslerinde aldığı notlarla kaleme alan Muhammed Reşid Rıda’dır. Kendisi tefsirde hocasından daima “imam” diye söz eder. Abduh 1899 yılında başladığı tefsir derslerine 1905 senesinde ölünceye kadar devam etti. Hocası Nisa süresinin 126. ayetini tefsir ettikten sonra vefat ettiği için kalan kısmı M. Reşid Rıda onun metodu üzer,ne kendisi tamamlamaya çalışmış fakat onun ömrü de eseri bitirmeye yetmemiş ve Yusuf süresinin 52. ayetinde kalmıştır.
    Abduh’un bu çalışmasından başka Amme cüzü tefsiri ile geniş bir Asr süresi tefsiri de vardır. Abduh, tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtir.

    YanıtlaSil
  97. MUHAMMED İZZET DERVEZE (h.1305-1404/ m.1888-1984)
    Ebu Zuheyr Muhammed İzzet b. Abdulhadi b. Derviş b. İbrahim b. Hasan Derveze 21 Haziran 1888’de Filistin’in Nabbus şehrinde doğdu. İlk ve orta öğretimini aynı şehirde yaptı.
    Derveze, Arap milliyetçiliği hareketleinde aktif olarak rol alarak Osmanlı idaresindeki Arap vilayetlerinde adem-i merkeziyetçi idareler kurulması isteyen çeşitli parti ve derneklerinden kurulmasına öncülük etti. 1933te İngilizler aleyhine Yafa şehrinde düzenlenen gösterilere başından yaralandı. Derveze, içinde bulunduğu şartlar itibariyle lise hayatından sonra dini sahada yüksek öğrenim görme imkanını elde edememiş fakat gençliğinden itibaren kendi çaba ve gayretiyle eğitim ve öğretimini bol bol okuyarak telafi etmiştir. Tefsir, hadis fıkıh, kelam, dil, edebiyat, şiir, tarih, sosyoloji, felsefe alanında pek çok eser okumuştur. O, bu arada Kur’an’la da yakından ilgilenmişve bu konuda pek çok eser ve tefsir okumuştur.
    TEFSİRİ: Tefsirin adı, et-Tefsir’ul-Hadis’tir. Derveze bu eserini telif ederken 247 farklı eserden istifade etmiştir. Tefsirin en önemli özelliği, sürelerin nüzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır. Ayetleri sırayla ele alıp tefsir etme yerine, aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak işlemektedir. Bu bazen bir ayet bazen birkaç ayet bazen de daha fazla olabilmektedir. İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmıştır. Neshi ise prensip olarak kabul etmektedir.
    SEYYİD KUTUP (h.1906-1967)
    1906 yılında Mısır’ın Asyut kasabasında, dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1946’da yayımladığı Konum Dersleri isimli makalesini yayımldı. Bu makalesi ile onun bir dönüşüm içine girip İslami düşünce hareketine katıldığı kabul edilir.
    TEFSİRİ:
    Fi-Zılali’l Kur’an isimli tefsiri, 20. yüzyılda yazılan ictimai-edebi tefsirlerin en çok ilgi toplayan örneklerinden birisidir. Yazarın tefsiri yazmaktan gayesi, Kur’an’ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan, hayat, toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    Müfessir her sürenin girişinde o sürenin iniş maksadı, adı, ayet sayısı Mekki ve Medeni oluşu hakkında bilgiler verir. Ayetleri teker ele almak yerine konu bütünlüğünü nazarı itibar alarak gruplar halinde ele alıp işler.
    Esas itibariyle bir edebiyatçı olan Seyyid Kutup sahip olduğu edebiyat bilgisini çok iyi değerlendirmiş ve Kur’an’ın ifede özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur
    EMİNE TİFTİKÇİ HAZIRLIKLI 1 B 10070244

    YanıtlaSil
  98. İBN AŞUR(1879-1973)
    Muhammed et-Tahir b. Muhammed b. Muhammed et-Tahir et-Tunisi, Tunus’ta 1879’da doğmuştur. İlköğrenimini tamamladıktan sonra 1892’de bie orta ve yüksek öğrenim kurumu lan Zeytune Camii’ne girdi. Zekası ve üstün kabiliyeti sebebi ile kendisine burada özel bir program uydulandı.
    İbn Aşur, 1905’te üniversitenin eğitim ve öğretiminden sorumlu heyette hükümet temsilciliği ile görevlendirildi.
    Uzun hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikri mücadelelerini aralıksız sürdüren İbn Aşur 1973’te Tunus’ta vefat etti.
    TEFSİRİ:
    Tefsirinin adı, et-Tahrir ve’t-Tenvir’dir. Tunus’ta 1978-84 yılları arasında 30 cilt halinde yayımlanmıştır.
    Ayetleri Kur’an’daki normal sarasına göre alıp tefsir etmiştir. Ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuş, gerektiğinde Hz. Peygamberin tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden istifade etmiştir
    EMİNE TİFTİKÇİ HAZIRLIKLI 1 B 10070244

    YanıtlaSil
  99. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(Ö. 1137)
    Halife olarak bursaya gönderildi.
    Ulu camide vaaz vermeye başladı.
    Fatihadan itibaren kuranı tefsir etmeye başladı. Vaazda söylediklerine tasavvufi yorumlar ve şiirler ekleyip arapça olarak yazıya döktü. Böylece tefsiri ruhul-beyan ortaya çıktı.
    Tefsirde hem rivayet hem de dirayet metodu kullanılmış.
    MUHAMMED ABDUH(Ö. 1315)
    Tefsirinin adı tefsirul-kuranil-hakimdir.
    Eserini tefsir derslerinde aldığı notlarla kaleme almıştır. Hocası vefat edince kaldığı yerden devam etmiştir. Fakat müfessir Yusuf suresi 52. Ayette kalmıştır.
    Abduh’un bu çalışmasından başka amme cüzü tefsiri ile geniş bir asr suresi tefsiri de vardır.
    Taklide şiddetle karşı olup hür bir akıl taraftarıdır.
    Hür akılcılığı ile sahih hadisleri bile tevil ve inkar yoluna gidebilmiştir.
    Ayetleri günümüze getirip günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır.
    MUHAMMED İZZET DERVEZE(Ö. 1404)
    Tefsirinin adı et-tefsirul-hadistir.
    Sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiştir.
    Ayetlerin tefsirinde siyer bilgilerini önemli bir veri olarak kullanmıştır.
    Kuranın kuranla anlaşılmasına önem vermiştir.
    Kurana bir bütün olarak bakmıştır.
    SEYYİD KUTUB(Ö. 1967)
    Tefsirinin adı fi-zılalil-kurandır.
    20. Yyda yazılan içtimai-edebi tefsirlerin ençok ilgi gören örneklerinden birisidir.
    Gaye, kuranın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal insan, insanlık modeli oluşturmaktır.
    Her surenin girişinde o surenin iniş maksadı, adı, ayet sayısı, mekki veya medeni oluşu hakkında bilgi verir.
    Ayetleri teker teker ele almamış, konu bütünlüğüne gitmiştir.
    Dirayet tefsiridir.
    İBNU AŞUR(Ö. 1973)
    Tefsirinin adı et-tahrir vet-tenvirdir.
    130 sayfalık mukaddimesi vardır.
    Ayetleri kurandaki normal sırasına göre ele alınmıştır.
    Eser hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşmesinden meydana gelmiş önemli bir tefsirdir.
    REYYAN TAŞKAYA 1B 10070229

    YanıtlaSil
  100. İSMAİL HAKKI BURSEVİ (m.1653-1725)
    İsmail Hakkı Bursevi Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydos ta doğdu.Küçük yaşta Kur'an okumayı ogrenen İsmail Hakkı,Osman Fazlı Efendinin Halifesi Ahmed Efendiden Arapça,Sarf,Nahiv dersleri aldı ve hatla mesgul oldu.Daha sonra cesıtlı seyhatlar yaparak Fıkıh,Kelamgibi cesıtlı ılımlerde dersler aldı.İsmail Hakkı seyhindden manevi terbiyenin yanı sıra zahiri ilimlerle ilgili dersler de aldı .İsmail Hakkı tefsiri Osmanlı dönemınde ve İsari tefsir ekolunde onemlı tefsırlerden biridir.Tefsirde hem rivayet hem dırayet metodunu birlikte kullanmış ve onları tasavvufı yorumuyla zengınlestırmıstır.Ayterler yine öncelikle aytelerle ve hadislerle açıklanmış ve yer yer grammer tahlıllerıne de girmiştir.Tefsirinde Farsça siirlere de rastlanmaktadır.Aynı zamanda tefsirinde İslam ın itikat esaslarıyla ters düşen tesbitleride bulunmaktadır.
    MUHAMMED ABDUH(H.1265-1315)
    Muhammed Abduh Mısır ın Mahalletunnasr köyünde dğdu.Köyunde okuma yazma öğrenip iki senede hafızlığını bitirdikten sonra 1862 de ilim için Tanta ya gitti ve burada medrese eğitimine başladı.Daha sonra Mısır a giderek cesıtlı hocalardan Riyaziye,Felsefe,Kelam dersleri aldı.Abduhun tefsirindeki gayesei insanların dünya ve ahiret mutlulugunu sağlayacak dogru bır yasayış programı sunmaktı.Bu sebeple klasik müfessirleri Kur andakı sarf ve nahiv vb ve fıkhi ihtilaflarla uğraşmakla itham eder.Abduh taklide karşı olup hür bir akıl taraftarıdır ve bu hür akılıyla sahih hadisleri bile te'vil ve inkar yoluna gidebilmiştir.Tefsirinde israilliyata yer vermemiş yer verenleri tenkit etmiştir.Kur'an da yer alan müphemler hakkında fikir yürütmenin yanlış ve boşuna bir gayret olduğunu belirtmiştir.
    MUHAMMED IZZET DERVEZE(h.1305-1404)
    Derveze Filistin in Nablus şehrinde doğdu.Hayatının belli dönemlerine kadar birçok siyasi olaya karıştı ve tutuklandı.Bu surede Kur'anı hıfzetti ve bazı eserleri yazdı.Kuranı nuzul sırasına göre tefsir etmeyi planladı.Tefsir,Hadis,Fıkıh,Kelam,Tarih,Sosyoloji gibi alanlarda pek çok eser okumuştur.Tefsirinin en önemli özelliği surelerın nüzul sırasına göre tefsir edilmiş olmasıdır.Derveze ayetleri sırayla ele alıp tefsir etme yerine, aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak işlemektedir.Ayetlerin tefisirnde siyer bilgileri onemlı bır yer tutmuştur.Kuranın yıne Kuran la anlaşılmasına önem vermiştir.Tefsirini sade bir uslupla yazmıstır.Nahıv ve Kelamla ilgili konulara değinmemişstir.İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmıştır.Neshi ise prensip olarak kabul etmiştir. MERVE KESİMAL 10070165

    YanıtlaSil
  101. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    •Bulgaristan’da doğmuş ve Bursa’da vefat etmiştir.
    •Küçük yaşta Kur’an okumayı öğrenmiş Ahmet Efendi’den Arapça dersleri almıştır.On yaşlarındayken Edirne’ye gitmiş ve orada yedi yıl kalarak fıkıh, kelam gibi dersler almıştır.Bu dersler yanında bir de hatla meşgul olmuştur. Daha sonra İstanbul’a giderek Osman Fazlı Efendi’den dersler almış ve Hattat Hafız Osman’dan hat dersi alarak bu sanatını geliştirmiştir.
    •Çeşitli yerlarde çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Bursa’ya yerleşti ve Ulucamii’de vaazlar vermeye başladı. Bu vaazlar sırasında Fatiha’dan başlayarak Kur’an’ı tefsir etti ve böylece tefsir kitabı ortaya çıkmış oldu.
    Meşhur tefsiri Ruhu’l-Beyan dır. 20 yılda tamamlamıştır.
    İşari tefsir ekolünde yazılmıştır.
    Tefsirde hem rivayet hem de dirayet metodu kullanılmış ve mev’iza ağırlıklıdır
    Tasavvufi yorumlarla zenginleştirilmiştir.
     Ayetler önce ayet ve hadislerle açıklanmış, manayı açmak için gramer ve belagat bilgilerine başvurulmuştur.
    Tefsir menakıb ve şirlerle de süslenmiştir.
    İçinde İslam itikat esaslarına ters düşen tespitler de mevcuttur. (örnek: Nübüvvet sona ermiş olmayıp ümmet içindeki veliler aracılığı ile devam etmektedir) bu görüş tasavvufi bir görüştür.
    Bursevinin düşünce hayatında tasavvufi görüş daha ağır basar.

    MUHAMMED ABDUH
    •Mısır’ın Buhayre’ye bağlı köyünde doğdu.
    •Babası aslen Türkmen, annesinin ise soyu Hz. Ömer’e dayandırılır.
    •Babasının desteği ile okuma yazma öğrenmiş ve hafızlık yapmıştır.
    •Daha sonra Tanta’ya gitmiştir ve eğitimine burada devam etmiştir.
    •Mısır Ezher’de okumuş ve çeşitli üniversitelerde ders vermiştir.
    •Önemli görevlerde bulundu. Mısır müftülüğü yapmış ve ıslah çalışmalarını sürdürdü.
    Tefsirinin amacı insanların dünya ve ahret mutluluğudur. Bu yüzden klasik müfessirlerin tefsirlerde sarf, nahiv ve belagatten yararlanmalarını tenkit etmiştir. Başka tefsirlerden yararlanmamış, tefsir yaparken sadece Kur’an metnini önünde bulundurmuş ve kendi anladığını anlatmaya çalışmıştır.
    Tefsirinde ayet ve sureler arasındaki ilişkiye önem vermiştir. İsrailiyattan kaçınmış ve israiliyyata yer verenleri eleştirmiştir.Ayetleri günümüz olaylarıyla ilişkilendirmeye çalışmıştır.
    12 ciltlik olan meşhur eseri “ Tefsirul-Menar” ismi ile meşhurdur.
    Tefsirde teknik bilgiden ziyade doğru bir itikad ile sağlam yaşayış programının olması gerektiğini düşünür.Tefsirde israiliyyata yer vermemiş verenleri tenkit etmiştir.
    Bazı görüşlerinden dolayıda eleştirilmiştir.
    MUHAMMED İZZET DERVEZE
    •Filistin’in Nablus şehrinde doğdu.
    •Memur olarak çeşitli görevlerde bulunmuştur.
    •Bazı siyasi olaylara karışması sebebiyle Fransız askeri mahkemesince tutuklandı ve tutukluluk süresinde Kur’an’ı ezberledi ve bazı eserlerini yazdı.
    •Siyasi faaliyetlerde bulunmuştur.
    •Hayatının ilk döneminde siyastle uğraşmış ikinci çeyreğinde ise ilim ile meşgul olmuştur.
    Tefsirini ve diğer bazı eserlerini yazdı.Tefsirinin en önemli özelliği nüzul sırasına göre tefsir edilmiş olmasıdır.
    Maddi sebeplerden dolayı okuyamamış ancak gençliğinde kendi çabalarıyla tefsir, hadis, fıkıh, kelam,dil,edebiyat, şiir, tarih, sosyoloji, felsefe alanlarında pek çok eserler okumuştur.
    Sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiş ancak ayetleri sırasıyla ele almak yerine aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak tefsir etmiştir. Tefsirinde siyer bilgisinden yararlanmıştır. Kur’an’ı bir bütün olarak ele almıştır. Sade bir üslupla ve kolay anlaşılır şekilde yazmıştır.

    ZEYNEP KERTİŞ 10070163 1/B

    YanıtlaSil
  102. SEYYİD KUTUP
    •Mısır’ın Aysut kasabasında doğdu. Küçük yaşlarda Kur’an’ı hıfzetti. Kahire de orta, lise ve üniversite eğitimini el-Ezher’de tamamladı ve mezun olduktan sonra el-Ezher’e öğretim görevlisi olarak tayin edildi.
    •Amerika’da doktorasını yaparak Mısır’a döndü ve bu arada birçok faaliyete katıldı, makale ve eserler yayınladı.Siyasi alanda Müslüman kardeşler grubuna destek verdiği için yargılanmıştır.
    •Irak devlet başkanının araya girmesiyle hapisten çıkarılmıştır. Ancak siyasi görüşleri sebebiyle tekrar tutuklandı ve idam edildi.
    Döneminin en büyük müffessiri ve düşünürüdür.
    Yeni dünya düzenini veya insanlardaki dejenerasyonu eleştirmiştir.İnsanları islama davet etmiş ve sosyal medyada yayınladığı eserlerini kitaplara dönüştürmüştür.
    Eseri olan Fi-Zılali’l Kuranı hapiste tamamlamıştır ve 20. yy. İctimai ve Edebi tefsirlerin en çok benimsenenidir.
    Müteşabih ayetleri tevil etmekten kaçınmıştır.
    Tefsirini ideal insan, hayat ve toplum oluşturmak amacıyla yazmış ve Kur’an’ın bu konuyla ilgili emir ve yasaklarının hikmetini göstermeye çalışmıştır.
    Surelerin girişinde sureyle ilgili kısa bilgi vermiş ve bazen içeriğini özetlemiştir.
    Ayetleri konuya göre gruplandırmış öyle tefsir etmiştir.
    Tefsirinde hadisten pek yararlanmamıştır.
    Dirayetle tefsir yapmıştır.
    Kur’an’ı Kur’an’la tefsire başvurmuştur.
    İBNU AŞUR
    •Tunus’ta doğdu.
    •İlköğrenimini tamamladıktan sonra Zeytune Camii’ne girdi ve üstün zekasından dolayı burada özel bir eğitim alarak pek çok hocadan dersler aldı.
    •Üniversitede hocalık yaptı, pek çok öğrenci yetiştirdi.
    •Çeşitli görevlerde bulunmuştur.
    •İbnu Aşur, çalışmalarını Kur’an ve Sünnet’in anlaşılması ve Müslümanların meselelerinin çözümü için sürdürmüş ve arkasında birçok eser bırakmıştır.
    Tefsiri”et-Tahrir ve’t-Tenvir dir ve 30 cilttir.
    Ayetleri Kur’an’daki sırasına göre tefsir etmiştir.
    Ayeti ayetle tefsir etmiş bazen Peygamber tefsiri ve alimlerin görüşlerine başvurmuştur.
    Tefsirinde belagat konularına ve gramer inceliklerine girmiştir. Bu bakımdan önemli katkıları olmuştur.
    Kur’an’ın ilk muhataplarına hitap atiğini ama aynı zamanda evrensel olduğunu ve o çağın kültür ve geleneklerini aşarak bizleri de muhatap aldığını söylemiştir.
    Şeri hükümlerin hikmet ve gayelerine ayrı bir önem verir.
    ZEYNEP KERTİŞ 10070163 1/B

    YanıtlaSil
  103. İbn Aşur(ö.1973)
    1879'da Tunus'da doğmuştur.Aşur ailesine mensup olması hasebiyle İbn Aşur lakabını almıştır.İlk öğrenimini tamamladıktan sonra 1892'de bir orta ve yüksenöğrenim kurumu Zeytune Camii'ne girdi.Pek çok hocadan dersler aldı.Üniversitede daha çok Arap Dili ve Edebiyatı,Fıkıh usulü,Hukuk felsefesi Hadis ve Tefsir dersleri okuttu.İbn Aşur üniversitedeki görevi ve akademik faaliyetleri yanında 1913'ten itibaren on yıl Maliki kadılığı görevini yürüttü.Tunus Baş Müftüsü oldu.1932'de ilk Maliki şeyhulislamı oldu.Aynı zamanda Zeytune Üniversitesi Rektörlüğüne de atandı.Tefsirinin adı,et-Tahrir ve't-Tenvir'dir.Tunus'ta 1978-1984 a-yılları arasında 30 cilt olarak basılmıştır.Ayetleri Kur'andaki normal sırasına göre alıp tefsir etmiştir.Ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuş,gerektiğinde Hz.Peygamber'in tefsirine ve selefin görüşlerine de yer vermiştir.Müellif ayetlerde ince belagat konularına.lügavi ve gramer inceliklerine girmiş bu bakımdan önemli katkıları olmuştur.Şer'i hükümlerin hikmet ve gayelerine ayrı bir önem vermiştir.Kur'an'ın ilk muhataplarının o devirde yaşayanlar olduğunu kabul etmekle birlikte onun her asra hitab ettiğini dolayısıyla onun ilk muhataplarının kültür ve anlayış seviyelerini aşan bilgiler verdiğini kabul eder.Bu konuda İmam Şatıbi'yi eleştirir.Eser,hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir eserdir./M.Yusuf Mahitapoğlu-Hazırlıklı İlahiyat 1-B 10070192

    YanıtlaSil
  104. SEYYİD KUTUB(1906-1967)
    Seyyid Kutub Mısır ın Asyut kasabasında doğdu.İlk öğrenimini köydeki medresede alan Kutub küçük yaslarda Kuran ı ezberledi.Hayatı boyunca bir çok kez tutuklandı ve en son 26 Ağutos 1966 da idam edildi.Onun tefsiri ictimai-edebi tefsirlerin en çok ilgi gorenörneklerinden birisidir.Tefsirinin gayesi Kur'an ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insanlık modeli oluşturmaktır.Aynı zmanda tefsiri Kur'anın günümüze yasananlarla irtibatlı bir şekilde anlama ve yorumlama konusunda onemlı tebstler icermektedir.Her surenın girişinde o surenın iniş maksadı,adı,ayet sayısı,Mekki ve Medeni oluşu hakkında bilgi verir.Bazende kıa bir özetle surenın muhtevası hakkında bilgi verir.Kutup,ayetleri teker teker ele almak yerine gruplar halınde işler.Gerek sureler ve gerek ayetler arasındakı tenasübe yeri geldikçe temas eder.Kur'an ın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymus ve gramer ve tahlıllerine çok az yer vermiştir.Tefsirinde Kur'an ın Kur'anla tefsirine sık sık rastlanır ve hadisle tefsirine çok az yer vermiştir.Müteşabih ayetleri açıklamaktan kaçınır.Neshi kabul etmiştir.
    İBNU AŞUR(1879-1973)
    İbnu Aşur Tunus ta doğmuştur.İlk öğrenimini tamamladıktan sonra Zeytuniye Camiine girdi.Zekası ve üstün kabiliyetisebebiyle burada özel bir programa tabii tutuldu.Pek çok hocadan dersler aldı.Mücadeleci şahsiyetiyle ve düşünceleriyle dikkat çekmiş ülkesinin bağımsızlışı ve kalkınması için bir ömür çalışmıs arkasında Tefsir,Hadis,Fıkıh,Arap Dil ve Edebiyatına dair pek çok eser bırakmıştır.Tefsirinde genişçe bir mukaddimeye yer verir.Ayetleri Kur'an dakı normal sırasına göre alıp tefsir etmiştir.Ayetlerin tefisirinde yine ayetlere başvurmus,gerektiğinde H.Peygamberin tefsirinden ve seleften gelen görüşlere de yer vermiştir.Tefsirine Arap Dil ve Belağat bilgisindeki mahareti yansımış ve tefsirinde ayetlerin tefsirinde ince belagat konularına ve gramer inceliklerine girmiştir.Onun tefsiri hem klasik hem de çağdaş anlayışların birlesiminden meydana gelmiş bir tefsirdir. MERVE KESİMAL 10070165

    YanıtlaSil
  105. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    Küçük yaşta Kur’an okumayı öğrenen İsmail Hakkı Arapça, Sarf, Nahiv dersleri aldı ve hatla meşgul oldu.
    Tefsirinin adı Rühu’l-beyan fi Tefsiri’l-Kur’an’dır.
    Tefsirde hem rivayet hem de dirayet metodu birlikte kullanılmış ve müellifin tasavvufi yorumlarıyla zenginleştirilmiştir. Ayetler öncelikle ayetlerle ve hadislerle açıklanmıştır. Manayı açmak için gramer ve kelime tahlillerine de girmiş, gerektiğinde belegatla ilgili bilgilerede başvurmuştur.
    Müellif tefsirini ehli tasavvufun menakıbıyla ve şiirlerle süslemiştir.
    Bursevi vahiy ve ilham doğrudan doğruya Allah’tan alınması bakımından aynı olmakla birlikte edebe riayet amacıyla vahyin peygamberlere ilhamın ise velilere mahsus olduğu söylenir. Velilerin ilham yoluyla aldıkları bilgiyi inkar etmek insanı cehenneme götüren davranışlardan birisin oluşturur.


    MUHAMMED ABDUH
    Tefsirinin adı Tefsiri’l-Kur’anil Hakim dir. Tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmaktır. Bu sebeple klasik müfessirleri Kur’an’da ki hidayet ve irşadı ihmal edip sarf, nahiv, belağat ve fıkhi ihtilaflarla uğraşmakla itham eder.
    Taklide şiddetle karşı olup hür bir akıl taraftarıdır. Bu açıdan tefsir derslerinde Kur’an metnini esas almış ve dersini vermeden önce tefsirlerin tesirinde kalmamak için bilhassa onlara bakmadığnı söylemiş ve metinden kendi anladıklarını anlatmaya çalışmıştır
    Hür akılcılığı ile sahih hadsileri bile te’vil ve inkar yoluna gidebilmiştir.
    Ayetleri nazil olduğu dönemle sınırlandırmayıp günümüze de getirip günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır.
    Ayet ve sureler arasında münasebete özel bir önem verir.


    MUHAMMED İZZET DERVEZE
    Tefsirinin adı Et-tefsirülhadis’tir. 247 farklı eserden istifade etmiştir.
    En önemli özelliği surelerin nüzul sıralarına tefsir edilmiş olmasıdır. Ayetleri sırayla ele alıp tefsir etme yerine aynı konu ile ilgili olanları gruplandırarak işlemektedir. Bu bazen bir ayet bazen birkaç ayet olabilmektedir. Ayetlerin tefsirinde siyer bilgilerini önemli bir veri olarak kullanmıştır.
    Kur’an’ın yine Kur’an’la anlaşılmasına önem vermiştir. Kur’an’a bir bütün olarak bakmış ve onun ana ilke ve prensiplerini tesbit etmeye çalışmıştır.
    Eserini sade bir üslüpla ve kolay anlaşılır bir şekilde yazmıştır.
    Nahiv ve kelamla ilgili derin konulara girmemiştir.
    İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmıştır.



    MÜBERRA TAŞKAN 1-B 10070228

    YanıtlaSil
  106. SEYYİD KUTUP
    Fi-zilalil Kur’an isimli tefsiri 20. y.y. da yazılan içtimai-edebi tefsirleri en çok ilgi toplayan örneklerinden birisidir.
    Tefsiri yazmaktaki gayesi Kur’an’ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal insan hayat, toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır. Tefsiri Kur’an’ı günümüzde yaşananlarla irtibatlı bir şekilde anlama ve yorumlama konusunda önemli tesbitleri ihtiva etmektedir.
    Müfessir her surenin girişinde o surenin iniş maksadı, adı, ayet sayısı, Mekki ve Medeni oluşu hakkında bilgiler verir. Varsa bu konuda ki ihtilafları belirtir.
    Ayetleri teker teker ele almak yerine konu bütünlüğünü nazarı itibara alarak gruplar halinde ele alıp işler. Gerek sureler ve gerek ayetler arasında tenasüp ve irtibata yeri geldikçe temas eder.
    Eser de Kur’an’ın Kur’an’la tefsirine sık sık başvurulur. Hadisle tefsirine çok az yer verilmiştir.
    Başta belli başlı klasik tefsirler olmak üzere çağdaşı müfessirlerin ve diğer yerli yabancı pek çok yazarın eserlerinden de bolca faydalanmıştır.

    İBNU AŞUR
    Tefsirinin adı et-Tahrir ve’t-Tenvir’dir.
    Eserinin 130 sayfalık mukaddimesinde çeşitli tefsir meseleleri üzerinde durmuştur.
    Ayetleri Kur’an’da ki normal sırasına göre alıp tefsir etmiştir. Ayetlerin tefsirinde yine ayetlere başvurmuş gerektiğinde peygamberin tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden istifade etmiştir.
    Ölçülü bir ilmi tefsir taraftarı olan yazar Kur’an’ın ilk muhataplarının o devirde yaşayanlar olduğunu kabul etmekle birlikte onun her asra hitap ettiğini dolayısıyla onun ilk muhataplarının kültür ve anlayış seviyelerini aşan bilgiler verdiğini kabul eder.
    Eser hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir tefsirdir.

    MÜBERRA TAŞKAN 1-B 10070228

    YanıtlaSil
  107. MUHAMMED ABDUH(H.1265-1315)
    NESLİ KESİN OLMAMAKLA BİRLİKTE HZ ÖMER E DAYANIR.
    EVLADININ EGİTİMİNE ÖNEM VEREN BİR BABAB VAR ABDUH ÖNCE OKUMA TARAFTARI DEGİL AMA SONRA ŞEYH DERVİŞ HIZIR İLE GÖRÜŞMESİ HAYATININ DEÖNÜM NOKTASI OLMUŞTUR.
    BİRÇOK ALANDA KENDİ GAYRETLERİ İLE DERS ALMIŞTIR GELİŞTİRMİŞTİR.
    1899 DE MISIR MÜFTÜLÜĞÜNE TAYİN EDİLMİŞTİR.
    BİRÇOK DERGİDE MAKALELER YAZMIŞTIR.
    TEFSİRİ
    TEFSİRUL KUR AN İL HAKİM(TEFSİRUL MENAİ)
    ABDUH TEFSİRİN GAYESİNİN KURU VE TEKNİK BİLGİLER VERMEK YERİNE İNSANLARIN DÜNYA VE AHİRET MUTLULUGUNU SAGLAYACAK DOGRU BİR İTİKAT VE SAGLAM BİR YAŞAYIŞ PROGRAMI SUNMAK OLDUGUNU BELİRTİT.
    KLASİK MÜFESSİRLERİ KUR AN DAKİ HİDAYET VE İRŞADI İHMAL EDİP SARF NAHİV BELAGAT VE FIKHİ İHTİLAFLARLA UGRAŞMAKLA İTHAM EDER.
    ABDUH TAKLİDE ŞİDDETTLE KARŞI OLUP HÜR BİR AKIL TARAFTARIDIR.
    TEFSİR DERSLERİNDE TEFSİRLERİN TESİRİRNDE KALMAMAK İÇİN ONLARA BAKMADAN KENDİ ANLADIKLARINI ANLATMAYA ÇALIŞMIŞTIR.
    ABDUH HÜR AKILCILIĞI İLE SAHİH HADİSLERİ BİLE TE VİL VE İNKAR YOLUNA GİDEBİLMİŞ.(PEYGAMBER E YAPILAN BÜYÜ HADİSESİ)
    AYETLERİ NAZİL OLDUGU DÖNEMLE SINIRLAMAYIP GÜNÜMÜZE KADAR GETİRİP GÜNÜMÜZ OLAYLARI İLE DE İRTİBAT KURMA TARAFTARIDIR.
    TEFSİRİNDE AYAET VE SURELER ARASINDA MÜNASEBETE ÖZEL BİR ÖNEM VERİRİ BAZEN BU İLGİDEN DİKKAT ÇELİCİ NETİCELERE ULAŞIR.
    MÜPHEM BIRAKILAN AYETLERLE UGRAŞMANIN YANLIŞ OLDUGUNU SAVUNUR AMA BAZEN KENDİSİ AYNI HATAYA DÜŞER.,
    MODERN İLİMLERİN KUR AN DA Kİ TEMELLERİNİ ARAŞTIRMA EGİLİMİNDEDİR .
    MUHAMMED İZZET DERVEZE(H1305-1404)
    HAYATI
    MADDİ İMKANSIZLIKTAN DOLAYI 18 YAŞINDA MEMURLUGA BAŞLADI.,
    GENÇLİĞİNDEN İTİBAREN KENDİ GAYRETLERİ İLE EGİTİM VE ÖGRETİMİNİ BOL BOL OKUYARAK TELAFİ ETMİŞTİR.
    TEFSİRİ
    ET TEFSİRUL HADİS
    SURELERİ NUZUL SIRALARINA GÖRE TEFSİR ETMİŞTİR.
    AYNI KONU İLE İLGİLİ AYETLERİ GRUPLANDIRARAK İŞLEMEKTEDİR.
    AYETLERİN TEFSİRİNDE SİYER BİLGİLERİNİ ÖNEMLİ BİR VERİ OLARAK KULLANMIŞTIR.
    KUR AN İLKELERİNİ AMAÇ(ÜSUS)VE ARAÇLAR(VESAİL)OLARAK SINIFLANDIRMIŞTIR.
    KUR AN A BİR BÜTÜN OLARAK BAKMIŞ VE ONUN ANA İLKE VE PRENSİPLERİNİ TESPİT ETMEYE ÇALIŞMIŞTIR.

    ESERİNİ SADE KOLAY ANLAŞILIR BİR USLÜPLA YAZMIŞTIR.
    NEHİV KELAM İLE İLGİLİ KONULARA GİRMEMİŞTİR.
    İLMİ TEFSİRE ŞİDDETLE KARŞI ÇIKMIŞTIR.
    NESHİ İSE PRENSİP OLARAK KABUL ETMEKTEDİR.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. YASEMİN DEMİR 10070156 1 B HOCAM BU YORUM BENİM YAZMAYI UNUTMUŞUM SELAM VE DUA İLE..

      Sil
  108. YASEMİN DEMİR 10070156 1 B
    SEYYİD KUTUP(1906-1967)
    HAYATI
    DİNDAR BİR AİLENİN ÇOCUGU OLARAK DÜNYAYA GELMİŞTİT.KÜÇÜK YAŞTA KUR ANI EZBERLEMİŞTİR.
    1951 DE MISIR DA İHVANI MUSLİMİN TEŞKİLATININ BİR FİKİR ELAMANI OLARAK ÇALIŞMIŞTIR.
    SEYYİD KUTUP 29 AGUSTOS 1966 DA İDAM EDİLMİŞTİR.
    TEFSİRİ
    Fİ ZİLALİ KUR AN
    20.YY DA YAZILAN İÇTİMAİ EDEBİ TEFSİRLERİN EN ÇOK İLGİ TOPLAYAN ÖRNEKLERİNDEN BİRİSİDİR.
    BU TEFSİRİ YAZMAK GAYESİ:KUR AN IN KENDİSİNDEN YOLA ÇIKARAK YENİ VE İDEAL BİR İNSAN HAYAT TOPLUM VE İNSANLIK MODELİ OLUŞTURMAKTIR.
    MÜFESSİİR HER SURENIN GİRİŞİNDE O SURENİN İNİŞ MAKSADI ADI AYET SAYISI MEKKİ MEDENİ OLUŞU HAKKINDA BİLĞİLER VERİRİ.
    AYETLERİ GRUPLAR HALİNDE ALIP İŞLER.
    SURELER VE AYETLER ARASINDA TENASÜP VE İRTİBATA YERİ GELDİKÇE TEMAS EDER.
    SAHİP OLDUGU EDEBİYAT BİLGİSİNİ ÇOK İYİ DEGERLENDİRMİŞ VE KUR AN IN İFADE ÖZELLİKLERİNİ DİRAYETLE ORTAYA KOYMUŞTUR.GRAMER TAHLİLLERİNE VE TERMİLOJİK AÇIKLAMALARA ÇOK AZ YER VERMİŞTİR.
    ESERDE KUR AN IN KUR ANLA TEFSİRİNE SIK SIK BAŞVURULUR.HADİSLE TEFSİRİNE İSE ÇOK AZ YER VERMİŞTİR.
    KISSA VE TARİHİ OLAYLARI ZAMAN ÜSTÜ VE SÜREKLİLİK İFADE EDEN GENEL HÜKÜMLER OLARAK ELE ALIR.
    FIKHİ VE KELAMİ KONULARDA MEZHEPLER ARASINDAKİ İHTİLAFLARA ÇOK AZ YER VERİR VE BU KONULARDA FAZLA AYRINTIYA GİRMEZ.
    KUR AN IN FERT VE AİLE VE TOPLUM HAYATI İLE İLGİLİ EMİR VE YASAKLARININ HİKMETLERİNİ VE SIRLARINI GÖZLER ÖNÜNE SERMEYE ÇALISIR.
    SOSYAL MESELELERE GENİŞ YER VERMİŞTİR.
    MÜTEŞABİH AYETLERİ,ÖZELLİKLE ALLAH IN ZAT VE SIFATLARI İLE İLGİLİ OLANLARI TE VİL ETMEKTEN KAÇINIR.
    NESHİ İNİŞ SÜRECİNİN TABİİ BİR OLGUSU OLARAK GÖRÜR.
    İLMİ TEFSİRE KARŞI OLAMMAKLA BİRLİKTE MODERN İLMİN VERİLERİNDEN YER YER FAYDALANMIŞTIR.
    TASAVVUFİ GELENEĞİ ELEŞTİRMİŞTİR.
    İBN U AŞUR(1879-1973)
    HAYATI
    YETİŞMESİNDE 2 DEDESİNİN DE BÜYÜK PAYI VARDIR.
    ZEKASI VE ÜSTÜN KABİLİYETİ SEBEBİ İLE KENDİSİNE ÖZEL DERS UYGULANMIŞTIR.
    ZAMANIN ÖNDE GELEN ALİMLERİNDEN DERSLER ALMIŞTIR.
    1932 DE MALİKİ ŞEYHÜL İSLAMI OLMUSTUR.
    UZUN HAYATI BOYUNCA İLMİ ÇALIŞMALARINA VE FİKRİ
    MÜCADELELERİNİ ARALIKSIZ SÜRDÜRMÜŞTÜR.
    TEFSİRİ
    ET TAHRİR VE T TENVİR MUKADDİMESİNDE TEFSİR MESELELERİ ÜZERİNDE DURMUŞTUR.
    AYETLERİ KUR AN DAKİ NORMAL SIRASINA GÖRE TEFSİR ETMİŞTİR.
    AYETLERİN TEFSİRİNDE YİNE AYETE BAŞVURMUŞTUR GEREKTİĞİNDE HADİSE VE BAZI RİVAYETLERE DE BAŞVURMUŞTUR.
    AYET TEFSİRİNDE İNCE BALAGAT KONULLARINA LÜĞAVİ VE GRAMER İNCELİKLERİNE DE GİRMİŞ BU BAKIMDA ÖNEMLİ KATKILARI OLMUŞTUR.
    ŞER İ HÜKÜMLERİN HİKMET VE GAYELERİNE AYRI BİR ÖNEM VERMİŞTİR.
    ÖLÇÜLÜ BİR İLMİ TEFSİR TARAFTARIDIR.
    KUR AN IN İLK MUHATTAPLARININ SAHABELER OLDUGUNU AMA ONUN HER ASRA HİTAP ETTİĞİNİ DOLAYISIYLA SAHABENİN KÜLTÜR VE ANLAYIŞ SEVİYELERİNİ AŞAN BİLGİLER VERDİĞİNİ KABUL EDER.(ŞATİBİYİ DE ELEŞTİRİR.)
    ESER HEM KLASİK HEMDE ÇAĞDAŞ ANLAYIŞLARIN BİRLEŞİMİNDEN MEYDANA GELMİŞ ÖNEMLİ BİR TEFSİRDİR.

    YanıtlaSil
  109. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    İsmail hakkı, 1060 ta bugün Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydosta doğmuştur. 7 yaşında iken annesi vefat etmiş, kendisiyle büyük annesi ilgilenmiştir. İsmi İsmail lakabı ise hakkı dır. Bursa da 30 seneden fazla ikamet edip burada vefat etmiştir. Küçük yaşta Kur-an okumayı öğrenen İsmail hakkı Osman fazlı efendinin halifesi Ahmet efendiden Arapça, sarf, nahiv dersleri aldı ve hat la meşgül oldu. 1675 te şeyhi tarafından Halife olarak Üsküp e gönderildi. Orada vaaz ve nasihatte bulundu. Birçok yere tayin edildi. Daha sonra İsmail hakkı bursaya halife tayin edildikten sonra zaman zaman istanbula şeyhini ziyaret etmeye gitti. 1725 te 72 yaşında iken vefat etti.
    Tefsiri: Eserin adı Rühu’l-Beyan fi Tefsiril-Kur-an dır. Kısaca Ruhu’l-Beyan diye anılır. Osmanlı döneminde ve işari tefsir ekolunde yazılmış önemli tefsirlerden biridir. Tefsir yazılmadan önce bursa ulu cami kürsüsünden halka vaaz olarak sunulması sebebiyle Mev’iza ağırlıklıdır. Tefsirinde hem rivayet hemde dirayet metodu birlikte kullanılmış ve mu’elifin tasavvufi yorumları ile zenginleştirilmiştir. Tefsirini ehli tasavvufun menakıbıyla ve şiirlerle de süslemiştir. İslamın tefsirinde itikat esasları ile ters düşen tespitleri de bulunmaktadır.

    MUHAMMED ABDUH
    Muhammed abduh b. Hasan Hayrullah et-turkani el-mısri 1849 da mısırın buhayre ye bağlı mahalletün nasır köyünde doğdu. Aslen Türkmen olan bir baba ve kesin olmamakla beraber Hz.ömerin Neslinden gelen bir annenin çocuğudur. Çiftçilikle uğraşan babası ısrarla onun okunmasını istiyordu. 2 yılda hafızlığını bitirip 1862 de tantaya gönderildi. Medrese eğitiminden sonra kendisini tatmin etmediği için köyüne döndü. Okumak istemediğini söyleyip 1865 te evlendi. Sonra babasının isteğiyle tekrar tantaya gönderildi. Daha sonra bir zatın teşvikiyle eğitimini kahirede devam etmek üzere oraya gitti. El-ezher üniversitesinde eğitim görmeye başladı.Mantık ve matematik gibi ezherde bulunmayan ilimleri öğrenmeye başlayıp kendisini geliştirmeye başladı. Okulu bitirdikten sonra hoca oldu. Daha sonrada müftülük görevini yaptı. 11 temmuz 1905 te vefat etti.
    Tefsiri: Asıl adı Tefsiru’l –Kur-an’il Hakim dir. Tefsiru’l mennar ismi ile meşhur olmuştur. Eseri hocasının el-ezherde ki tefsir derslerinde aldığı notlarla kaleme alan Muhammed reşit rızadır. Eser 12 cilttir. Bu çalışmasından başka amme cüz’ü tevsiri ile geniş bir asr süresi tefsiri de vardır. Tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtir. Taklide şiddetle karşı olup hür bir akıl taraftarıdır. Ayetlerin nazil olduğu dönemle sınırlandırmayıp günümüzede getirip günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır. Ayet ve süreler arasında münasabete özel bir önem verir. Tefsirinde israiliyata yer vermemiş, yer verenler tenkit edilmiştir.



    ERHAN KELEŞ/10070161 1/B

    YanıtlaSil
  110. SEYYİD KUTUB
    1906 Yılında mısırın asyut kasabasında, dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk öğretimini köydeki medresede alan kutub, küçük yaşlarada Kur-an’ı ezberledi. 1920 de kahireye giderek orta ve lise tahsilini el-ezherde bitirdikten sonra kahire üniversitesinin darul ulum fakultesine girdi. 1933 yılında mezun olduğu fakülte ye aynı yıl arap dili ve edebiyatı öğretim görevlisi olarak tayin edildi. 1941 de sosyoloji doktorası yapmak üzere maarif vekaleti tarafından amerikaya gönderildi. 1945 te mısıra geri döndü. 1946 da yayımladığı konum dersleri isimli makalesini yayımladı. 1951 de mısıra dönen kutub, edebiyattan tamamen sıyrılarak ihvanu Müslim teşkilatının bir fikir elemanı olarak çalışmaya koyuldu. 1954 te cemal abdulnasıra düzenlenen suikast girişimi nedeniyle kendisi tutuklanıp hapse atılarak 15 yıl ceza verilmiştir. Eserini burada tamamlamıştır. 10 yıl yattıktan sonra ırak devlet başkanı abdulselamın abdunnasıra ricasıyla affedildi ve çıktı.
    Tefsiri: Fi-zilaliL Kur-an isimli tefsiri 20.y.y da yazılan içtimai ve edebi tefsirlerin en çok ilgi toplayan örneklerinden biridir. Eserin gayesi; Kur-an’ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan, hayat, toplum ve insanlık modelini oluşturmaktadır. Ayetleri teker teker ele almak yerine konu bütünlüğü nazarı itibara alarak gruplarda halinde ele alıp işler. Eserde Kur-an’ın Kur-an la tefsirine sık sık yer verilmiştir. Fıkhı ve kelami konularda mezhepler arasındaki ihtilaflara çok az yer verir. Bu konularda fazla ayrıntıya girmez. Muteşabih ayetleri özellikle Allah’ın zat ve sıfatlarıyla ilgili olanları te’vil etmekten kaçınır.

    İBNU AŞUR
    Muhammed et-tahir b. Muhammed b. Muhammed et-tahir et-tunisi tunusta 1879 da doğmuştur. Fas asıllı olup daha önce gidip yerleştikleri en dülüste göç ederek tekrar eski memleketine daha sonrada bir kolu tunusa yerleşen aşur ailesine mesup olduğundan dedeleri gibi ibni aşur lakabıyla anılmıştır. İlköğretimini tamamladıktan sonra 1892 de bir orta ve yüksek öğrenim kurumu olan zeytüne camiine girdi. 1899 da mezun oldu. 4 yıl geçtikten sonra 1903 te mezun olduğu zeytüne üniversitesine 2. derece öğretim üyesi olarak atandı. Üniversitede daha çok Arap dili ve edebiyatı, fıkıh usulü, hukuk felsefesi, hadis ve tefsir dersleri okuttu. 1905 te üniversitenin eğitim ve öğretiminden sorumlu heyette hükümet temsilciliğiyle görevlendirildi. Bunların yanında 1913 ten itibaren 10 yıl maliki kadılığı görevini yürüttü. 1973 te tunusta vefat etti.
    Tefsir: Tefsirinin adı Et-tahrir ve’t-tenvir dir. Tunusta 1978 ve 1984 yılları arasında 30 cilt halinde yayımlamıştır. Eserinin 130 sayfalık mukaddimesinde çeşitli tevsir meseleleri üzerinde durulmuştur. Ayetleri Kur-an daki Normal sırasına göre alıp tevsir etmiştir. Arap dil ve belağat bilgisindeki mahareti tevsirinede yansımış ve ayetleri tevsirinde ince belağat konularına, lugavi ve gramer inceliklerinede girmiş ve bu bakımdan önemli katkıları bulunmuştur….
    ERHAN KELEŞ/10070161 1/B

    YanıtlaSil
  111. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(h.1060-1137)
    Otuz seneden fazla Bursa'da ikamet ettiği ve orada vefat ettiği için Bursevi denmiştir
    Tasavvufi bir ortamda yetişmiştir
    küçük yaşta Kur'an okumayı öğrenmiştir
    Arapça,sarf,nahiv dersleri almış ve hat sanatıyla meşgul olmuştur. Daha sonra ise fıkıh ve kelam dersleri almıştır.
    Şeyhi Osman Fazlı Efendi'den zahiri ilim dersleri de almıştır
    Camilerde vaazlarda bulunmuş,dersler vermiştir
    Ulucami de vaizlik yapmıştır.Vaazlarından sonra kısa bir süre Kur'an tefsiri yapmıştır.
    Vaazda söylediklerine arapça tasavvufi yorumlar ve şiirler ekleyerek yazıya dökmüştür.
    Tefsiri RUHU'L BEYAN bu şekilde oluşmuştur
    Osmanlı döneminde işari tefsir ekolünde yazılmış önemli tefsirlerdendir
    Hem rivayet hem de dirayet metodunu kullanmıştır
    Ayeti ayetle sonra hadislerle açıklamıştır
    Eserinde farsça şiirlerede rastlanır
    İslam itikad esaslarına ters düşentespitlere de yer vermiştr.

    MUHAMMED ABDUH(h.1265-1315)
    Hz. ömer neslinden gelen bşr anne ve okumasını ısrarla isteyen bir babanın çocuğudur.
    İki senedeköyünde hafızlık yapmış
    Şeyh Derviş Hızırla karşılaşması hayatı içn döüm noktası olmuştur
    Ezher dde öğrenim görmeye başladı
    Riyaziye,felsefe, kelam dersleri aldı
    Hocalık hakimlik müftülük gibi görevlerde bulunmuştur
    Tefsirinin adı Tefsirü l Kur'an il Hakim dir.Tefsiril Menar ismiyle de bilinir.
    Muhammed Reşid Rıza nın kaleme aldığı Abduh un derste anlattığı notlardır
    Hocası vefat edince kendisi aynı metodla yazmay devam etmiş fakat ömrü yetmemiş ve eser Yusuf suresinde kalmıştır
    Abduh tefsirin gayesine dikkat çeker ve bu gayenin insanları iki dünya da da mutluluğa eriştimesi gerektiğini söyler
    Bu nedenle klasik tefsircileri gereksiz bilgileri tefsirlere soktukları gerekçesiyle eleştirir
    Taklide karşı hür bir aklı savunmuştur
    Abduh bu hür aklı ile sahih hadisleri bile inkar yoluna gidebilmiştir
    Ayetleri nazil olan döneme sınırlandırmaya karşı çıkar
    Ayetler arasındaki uyuma özel bir önem verir israiliyat yer vermez verenleri eleştirir,Kuran da müphem yerlerde akıl yürütmenin boşuna olduğunu söyler
    Abduh tefsir de tartışılan ve hakkında farklı görüşler olan bir alimdir

    MUHAMMED İZZET DERVEZE(h.1305-1404)
    Filistin 'de dünyaya geldi
    İlim tahsiline maddi sebeblerden ötürü devam edemedi.
    Çeşitli memuriyetlerde bulunmuştur daha sonra İttihad ve Terakki cemiyetine üye olmuştur
    Arap milliyetçi hareket içinde aktif rol almış bu sebeple tutuklanmış bu sürede kendisi Kur'an ı ezberlemiş ve eser yazmıştır
    İlmi alanda pekçok eser okumuş ve kendini öyle yetiştirmiştir ve pek çok eser kaleme almıştır
    Tefsirinin adı Tefsir'ül Hadis tir.Tefsirin en önemli özelliği surelerin nuzul sırasına göre tefsir edilmiş olmasıdır
    Ayetleri konuyla gruplandırarak işlemektedir
    Ayetlerin tefsirinde siyer bilgilerine dayanır
    Kur'an ilkelerini amaçlar ve araçlar olarak sınıflandırır
    Kur'an bütün olarak bakmışanailkerini tespite uğraşmıştır
    İlmi tefsire şiddetle karşı çıkmıştır
    Neshi ise prensip olarak kabul etmektedir
    Muhammed Abduh ile devam eden ekolden ve akla ağırlık veren metoddan etkilemiştir.

    YanıtlaSil
  112. SEYYİD KUTUB(1906-1967)
    Dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
    Küçük yaşta medrese eğitimi aldı ve Kur'an ı hıfzetti
    Liseyi el-Ezher de okuduktan sonra Darul Ulum fakültesine gitti
    Konum dersleri adlı makalesinde toplum ıslahı için müslümanların çalışmasının Kur'an ın bir emri olduğunu belirterek islami düşünce içine girdiğini göstermiştirİ
    İslam da Sosyal Adalet adlı eserinde asıl adaletin İslam bünyesinde bulunduğunu,edebiyatın da İslam dan kaynaklanması gerektiğini vurgulamıştır
    Mısır da İhvan u Müslümin teşkilatında bulunmuştur.Bundan dolayı tutuklanmış 10 yıl hapis cezasında tefsir eserini tamamlamıştır
    Sonra" yoldaki işaretler" adlı eserini tekrar tutuklandı.29 ağustos 1966 da idam edilmiştir.
    Tefsirinin adı Fi-Zilali'l-Kur'an dır. 20. yy. başlarında içtimai-edebi alanda en çok ilgi gören eserlerden biridir.
    Gayesi Kur'an a dayanarak ideal müslüman bireyler ve toplum oluşturmaktır
    Tefsir günümüzde yaşananlara yöneliktir.
    Kutub her surenin girişinde iniş maksadı,adı,ayet sayısı, Mekki ve Medeni oluşu hakkında bilgi verir
    Varsa çeşitli ihtilafları belirtir
    Ayetleri konu bütünlüğüne göre ele alır
    Sure ve ayetlerdeki alakaya dikkat eder
    Edebiyat bilgisini yaptğı dirayet yorumuyla ortaya koymuştur
    Eserinde Kuran ile Kur'an tefsirine yer vermiştir
    İçinde bulunduğu ve aldığı eğitimden dolayı hadislere pek başvurmamıştır
    İslam inanç dünyasında özellikle yevhid esası üzerinde durmuş itikadi ayrılıklara fazla yer vermemiştir .Sosyal meselelere önem verir.

    İBN AŞUR(1879-1973)
    Yetişmesinde iki dedesinin de rolü büyüktür
    Zekası ve üstün kabiliyetiyle kısa sürede çok yol kateddi ve birçok alimden ders ve icazet aldı
    Üniversitede ders verdi arap dili,hadis ve tefsir dersleriyle oğlu başta gelmek üzere birçok alim yetiştirdi
    Maliki kadılığı ve müftülük yaptı daha sonra şeyhülislam oldu.
    Tunus ta vefat etti
    Mücadeleci bir kişiliğe sahip olmasıyla Kur'an ve Sünnet algısı için , müslümanların kalkınması için çaba sarfetmiş, ardınsa 40 a yakın eser bırakmıştır
    Tefsirinin adı et-Tahrir vet-Tenvir' dir.
    Mukaddimesinde çeşitli tefsir meselelerine yer vermiştir
    Ayetleri Kur'an daki sırasına göre tefsir etmiştir
    Ayeti ayetle daha sonra hadis, selef alim görüşleriyle tefsir etmiştir
    Arab dili konusundaki bilgisi de eserine yansımıştır
    Şer'i hüküm gayelerine ayrı bir önem atfeder
    Kur'an ın ilk muhatabları o devirde yaşayanlar olduğunu kabul etmekle birlikte Kur'an mesajının her asra hitab ettiğini belirtir .
    Aynur KOÇOĞLU 10070178-B

    YanıtlaSil
  113. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    1060 ‘TA Bulgaristan Aydos’ta doğmuştur.Annesi ni yedi yaşındayken kaybetmiş.Babası istanbulda ikamet ettiği sıralarda tasavvufi çevrelerle birlikte olmuş.Müfessirimizde bundan nasibini almıştır. Arapça sarf, nahiv, fıkıh, kelam dersleri almış. 1672 de babasını tasavvuf arkadaşlarından Osman Fazlı nın tekkesine girmiştir. Burada İsmail Hakkı maddi ve manevi dersler almıştır. Hat a ilgi duymuş Hafız Osman dan dersler alarak sanatını geliştirmiştir. Şeyhi onu halife olarak atamıştır. O zengin birikimi sayesinde görevinin yanında dileyenlere çeşitli ilimlerden dersler de vermiştir. 1676 yılında hocasını kızıyla evlenmiştir. Üsküp, Köprülü, Usturumca ve Bursa da görevler yapmıştır. Ruhul Beyan adlı tefsiri Bursa da tasvvuf ve şiirlerle tefsir yaparak verdiği vaazlardan oluşmuş yirmi yılda tamamlanmıştır. Bu süre zarfında başka eserler de vermiştir. İsmail Hakkı her şeyiyle hocasını güvenini kazandığından olsa gerektir ki hocası vefatına yakın onu yerine şeyh tayin etmiştir. Kahire İstanbul ve Mısır da bulunmuş. . Burada halk kendisinden faydalanmıştır. Tekirdağ da vaazlar vermiş. Şam da üç yıl kalmış ve üç eser vermiştir. Üsküdar da ikamet ettiği sırada otuz kadar eser yazmıştır. En sonunda Bursa da ikamet etmiş burada bir cami inşa ettirip ilmi çalışmalarına devam etmiştir. Tefsirini tam adı Ruhul Beyan fi Tefsiril Kuran dır. Osmanlı döneminin tasavvufi bir tefsiridir. Tefsir hem hem rivayet hem dirayet metoduyla yazılmıştır. İtikad esaslarıyla ters düşen noktalara değinmiş 1725 te vefat etmiş yaptırdığı caminin kıble tarafına defnedilmiştir.

    Muhammed Abduh
    1849 yılında Mısır da doğmuştur. Babası Türkmen annesi ise Hz Ömer soyundan olduğu düşünülmektedir. Çiftçi babası oğlunu köyünde okuma yazma ve hafızlığını tamamladıktan sonra ilerlemesi için Tanta ya göndermiştir. Burada tatmin olamayıp köyüne dönen Muhammed Abduh 1865 te evlenmiştir. Şeyh Derviş Hızır iilim hayatında süreklilik arz etmesinde dönüm noktası olmuştu. Kahire de Ezher de öğrenim gördü. Mantık ve Matematik derslerini kendi çabasıyla öğrenmiştir. İlme doymayan Abduh Rıyaziye Kelam Felsefe derslerine Cemalettin Ergani adlı hocasından öğrenmiştir. Sosyal ve siyasal konularda da bilgi sahibidir. Kendisini geliştiren Abduh Ezher e öğretmen olarak tayin edilmiştir. Tarih ve Arap Dili dersleri vermiş. Döneminde İngiliz sömürge yönetimine karşı izlediği tutumdan dolayı üç yıl Beyrut a sürülmüştür. İlmi doymayan alimimiz her nereye gitmişse ilmine konuştıurmuş dergiler çıkarmış. Siyer ve Tefsir dersleri okutmuş, kitaplar yazmıştır. Paris, Kahire, Beyrut ve İsviçre de bulunmuştur. Müderrislik, hakimlik, meclislerde üyelik ve müftülük yapmıştır. 11 Temmuz 1905 te İskenderiye de vefat emiştir.
    MUHAMMED İZZET DERVEZE
    1888 yılında Filistin de doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada yapmış. Suriye posta telgraf idaresinin değişik kademelerinde çalışmış. Çeşitli devlet kademelerinde memurluk, müdürlük, müfettişlik yapmıştır. Filistin de oturması İngilizler e karşı başlayan Filistin ayaklanmasında rol oynadığı gerekçesiyle yasaklanmıştır. Osmanlı Devletindeki fikir hareketleriyle ilgilenmiştir. İttihak ve Terakki Cemiyetine üye olmuştur. Dönemindeki siyasi karışıklılklar içerisinde 1939 Fransız askeri mahkemesince tutuklanmıştır. Bu süreyi Hafızlık yapmak ve eser yazmakla değerlendirmiştir.bir kere daha hapis hayatı yaşamış bunda da El Kuranul Mecid eserini yazmıştır. 1948 yılından itibaren siyasi işleri bırakarak ilmi çalışmalara yoğunlamış. Dini ve edebi anlamda pek çok kitaplar okuyarak 12 ciltlik tefsiri ve başka kitapları yazmış. Öğrenim durumu olarak ise ancak eksikliklerini okyarak kendi kendine kapatmıştır. Tefsir Hadis Fıkıh Kelam Dil Edebiyat Şiir Tarih Sosyoloji Felsefe alanında kitaplar okumuş 1984 yılında Şam da vefat etmiştir.
    HALİME SARITÜRK İLAHİYAT 1B 10070212

    YanıtlaSil
  114. SEYYİD KUTUB (1906 1967)
    1906 yılında Mısır ın Asyut kasabasında dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda Kuran ı ezberlemiş. 1920 de Kahire ye giderek orta ve lise tahsilini El Ezher de bitirdikten sonra Kahire üniversitesinin Darul Ulum Fakültesine girdi. 1948 in sonlarında El Adaletül İctimaiyye Fil İslam eserine yayımladı. Kutublu kitabında insanlığın arzu ettiği gerçek sosyal adaletin İslam da olduğunu ve hakiki adaletin Kuran ın gölgesinden başka hiçbir yerde olmadığını açıkça anlatarak hayatın her alanında olduğu gibi edebiyatın dahi İslami ölçülerden kaynaklanması gerektiğni vurguladı Fi Zilalil Kuran adlı tefsiri 20. Yy da İctimai Edebi tefsirlerin en çok ilgi toplayan örneklerindendir. Amacı Kuran ın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan hayat ve toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    İBNİ AŞUR(1879 -1973)
    Tunus ta 1879 da doğmuştur. Fas asıllıdır. Yetişmesinde iki dedesinin de payı vardır. İlk öğrenimini tamamladıktan sonra bir orta yüksek öğrenim kurumu olan Zeytune Camii ne girdi. Zamanın önde gelen alimlerinden dersler aldı ve icazetler aldı. 1932 de ilk Maliki Şeyhül İslam oldu. Uzun hayatı boyunca ilmi çalışmaları ve fikri mücadelelerini aralıksız sürdüren İbn Aşur 1973 te Tunus ta vefat etmiştir. Mücadeleci bir şahsiyete sahip olup ilmi ehliyeti yanında düşünceleriyle de dikkat çekmiş. Çalışmalarını Kuran ve sünneti anlaşılması ve Müslümanların çeşitli meselelerinin çözümü ve ülkesinin bağımsızlığı ve kalkınması için bir ömür boyunca sürdürmüş ve arkasından Tefsir Hadis Fıkıh usulü Arap Dil ve Edebiyat ına dair telif şerh haşiye türünde kırka yakın eser bırakmıştır. Tefsirinin adı Et-Tahrir ve Tenvirdir. Ayetleri Kuran daki sırasına göre tefsir etmiştir. Peygamberin tefsirinden ve selefin görüşlerinden istifade etmiştir.
    HALİME SARITÜRK İLAHİYAT 1B 10070212

    YanıtlaSil
  115. GÜLŞAH KALEÖZÜ / 10070137
    İsmail Hakkı Bursevi (1137/1725)
    1653 yılında Bulgaristan Aydos’ta doğmuştur. Hakkı lakabıdır, Bursa’da uzun süre kaldığı için de Bursevi denmiştir.Babası İstanbul’dayken Celveti şeyhi Osman Fazlı Efendi’ye intisab etmiş ve İsmail Hakkı Bursevi’yi de küçük yaşlarda ona götürüp elini öptürmüştür.Müfessir Arapça, nahiv, sarf gibi ilimlerle meşgul olmuştur. Daha sonra gittiği Edirne’de fıkıh, kelam ve hat dersleri almıştır. Kendisi de babası gibi Osman Fazlı Efendi’ye intisab etmiştir. Ve şeyhi tarafından halife olarak Üsküp’e gönderilmiştir. 1685’te de Bursa’ya halife olarak gitmiştir.Tefsiri Bursa Ulu Camii’de halka vaaz olarak sunulduğu için tefsiri meviza ağırlıklıdır. İsmail Hakkı, I. ve II. Avusturya seferine katılmış, askerlere de vaaz ve nasihatte bulunmuş.İki kere hacca gitmiş ve İbn’ul Arabi’yi ziyaret maksadıyla da Şam’a gitmiştir.Ruhu’l Beyan isimli tefsiri işari tefsir ekolünde yazılmıştır. Hem rivayet hem dirayet metodunu kullanmakla birlikte tasavvufi yorumlarla da tefsirini zenginleştirmiştir.Eserinde menkıbeler, şiirler vardır, özellikle de Farsça şiirler. Tenkid edilmiş bazı görüşleri vardır: Allah’ın rüyada görülmesinin mümkün olduğu, nübüvvetin sona ermeyip veli kullarla devam ettiği, sünnet kavramı içine şeyhlerin görüşlerini de katması gibi..1725’te Bursa’da vefat etmiş ve kendi yaptırdığı caminin kıble tarafına gömülmüştür.
    SEYYİD KUTUB(1906-1967)

    1906 yılında Mısır'da doğan alimimiz küçük yaşta hafız olma şerefine ermiştir.Daha sonra Kahire Üniversitesinde eğitim görmüştür.Makalelerinde ve eserlerinde onun siyasi ve dünya görüşüne rastlarız.Mesela Konum Dersleri isimli makalesinde toplumun ıslahının gerekliliğini savunur.Amerikada da bulunan müfessirimiz Amerikan yaşam tarzını ve ırkçılığı eleştirmiştir.Edebi yönünden sıyrılarak ihvan-ı müslim teşkilatında dini-siyasi çalışmalarda bulunmuştur.Bu süreçte tutuklanan Seyyid Kutub hapise girmiş ve Fi-Zilali'l-Kur'an'ı burada tamamlamıştır.Bi ara serbest bırakıldıktan sonra tekrar hapse giren Seyyid Kutub 29 Ağustos 1966'da idam edilmiştir.Müfessir edebi yönünü tefsirinde ortaya çok güzel bir şekilde koymuştur.Hapis sürecinde eserinin yarısını kaleme aldığı için hadislerden pek yararlanamamıştır.Amerikada da yaşamış olması sebebiyle Batı'nın Felsefe anlayışını kavramış ve Şer-i ilimlerle birleştirip günümüz insanını etkileyebilmiştir.

    YanıtlaSil
  116. ibn Âşur
    Tunus’ta doğdu. Aslen Fas’lı olup, Âşur lakabıyla anıldı. Tahir b. Âşur’e göre tefsir ilmi İslam fetihlerinin ardından islama girenlerin çokluğu dolayısıyla bilginleri Kur’an tefsirine yönelmeleri sebebiyle olmuştur. Tahir bin Aşûr’a göre Kur’an tefsirini donuklaştıran sebepler; nakil tutkunluğu, dil ve belagat konusundaki zaaf, Kur’an’dan uzak olduğunu sandıkları ilimlerdeki zaaf ve âyetle ilişkisi ikincil meselelere değinmedir.

    Seyyit Kutup
    1906 yılında Mısır'ın Asyut kasabasısında, dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Orta ve lise tahsilini el-Ezher de bitirdi. Tefsirde sosyal meselere önem vermiştir. Tefsirinin adı fi Zilali’l Kuran’dır.

    Muhammed İzzet Derveze
    1888 yılında Filistin de doğdu. . Tefsirinin ismi ‘et-Tefsiru’l-Hadis’tir. Sureleri nüzul sırasına göre tefsir etmiştir. Ayetleri açıklamak için siyer bilgisi onun için önemli bir kaynak olmuştur

    Muhammed Abduh
    1849 yılında Mısır da doğmuştur. Tefsirinin ismi ‘Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim’dir. ‘Tefsiru’l Menar’ ismi ile bilinmektedir. Muhammed Abduh oldukça akılcı bir alimdir bu tefsirine de yansımıştır. . İsrailiyatı reddetmiştir. Nuzül sırasına göre değil, Kuran tertibine göre tefsir etmiştir.
    İsmail Hakkı Bursevi
    1060 yılında Aydos’ta doğmuştur.Eserinin adı Ruhu’l Beyan’dır. Bursa Ulu Camii’de halka vaaz şeklinde sunmuştur. Meviza türünün en güzel örneklerinden birisidir. O tefsirde , gramer ve kelime tahlillerine yer vermiştir.

    Talip SERT 1-B 10070217

    YanıtlaSil
  117. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  118. GÜLŞAH KALEÖZÜ / 10070137
    MUHAMMED İZZET DERVEZE

    1888'de Filistin'de doğdu. İlk ve orta öğretimini burada yaptı.Eğitimini maddi yetersizliklerden dolayı devam ettiremeyince memuriyet hayatına atıldı.Osmanlıdaki fikir hareketlerinden de etkilendi ve İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu.Arap milliyetçiliğinde aktif rol aldı.Direniş faaliyetlerine devamından dolayı takibe alındı ve tutuklandı.Tutuklu olduğu süre zarfında hafız oldu ve eserlerini kaleme aldı.Tahsil hayatı parlak olmamasına rağmen eserlerini kendi çabalarıyla oluşturdu.
    *1984'te Şam'da vefat etti.
    *Tefsirinin adı et-Tefsiru'l-Hadis'tir.En önemli özelliği sureleri nüzul sırasıyla tefsir etmiştir.Ayetleri sırasıyla tefsir etmek yerine aynı konuyla ilgili farklı ayetleri birlikte ele almıştır.Kur'an'ın Kur'anla anlaşılması gerektiğini düşünmüştür.Siyer bilgilerinden yararlanmıştır. Eserini sade bir üslupla yazmıştır.Nahiv ve Kelamla ilgili derin mevzulara girmemiştir.İlmi tefsire karşı çıkmıştır.
    İBN AŞUR
    1879’da Tunus’ta doğmuştur. Zeytune Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve çok zeki olduğu için kendisine özel program uygulanmış. Daha sonra burada öğretim üyesi olmuş.Arap Dili, Fıkıh Usulü, Hukuk Felsefesi, Hadis ve Tefsir dersleri okutmuştur. Ayrıca medresede de hocalık yapmıştır.Maliki kadılığı yapmış ve ilk Maliki Şeyhülislamı olmuştur.Tefsirinin adı et-Tahrir ve’t-Tenvir’dir. Geniş bir mukaddimesi vardır .Ayetleri ayetlerle tefsir etmiş Hz. Peygamber’in(s.a.v) görüşlerine de yer vermiştir.İlmi bir tefsirdir. Dil, belagat ve gramer inceliklerine de değinmiştir. Hem klasik hem de çağdaş anlayış vardır. 1973’te Tunus’ta vefat etmiştir.

    YanıtlaSil
  119. GÜLŞAH KALEÖZÜ / 10070137
    Muhammed Abduh (1315/1905)
    Cemaleddin Afgani’nin en ünlü talebelerinden biridir. Mısır’da dini düşüncenin canlandırılmasında önemli rol oynamıştır. Aklı ön planda tutan bir görünüm sergilemiştir. 1294/1877 yılı Ezher Üniversitesinden alimlik belgesi aldı. O, şuursuzlukla mücadele etti ve Mısır’da her şeyden önce ahlaki eğitim ve fikrî hazırlık yapılması düşüncesindeydi. O, işgalcilere karşı idi ancak işgalcileri atmak için de dini düşüncede bir ıslah hareketine girmenin lüzumuna inanıyordu. Muhammed Abduh, bir kısım modernist düşünceleri ile tenkit edilmekte ve bu tenkitlerin bir kısmı gerçekten yerinde olsa da genel anlamda geri kalmış olan Müslümanların tekrar terakkisi için çaba sarfetmiştir.

    YanıtlaSil
  120. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    İsmail Hakkı, 1060/1652’de bugün an sınırları içinde bulunan doğmuştur.
    Küçük yaşta Kur’an okumayı öğrenen İsmail Hakkı, Osman Fazlı Efendi ‘nin Halifesi Ahmed Efendi’den Arapça, sarf,nahiv dersleri aldı ve hatla meşgul oldu.
    1672 yılında Osman Fazlı efendi’nin Fatih Atpazarı’ndaki tekkesine gelen İsmail Hakkı,küçükken elini öptüğü Osman Fazlı Efendiye burada intisab etti.İsmail Hakkı şeyhinden manevi terbiye nin yanı sıra zahiri ilimlerle ilgili dersler de aldı.
    Dergah dışında İstanbul’un ileri gelen diğer hocalarından da istifade etmeye çalışarak çeşitli ilimlerle ilgili dersler aldı.
    Meşhur hattat Hafız Osman ‘dan da dersler alarak sanatını iyice geliştirdi.


    Ulu Cami’de vaaz vermeye başladı.Kısa bir süre sonra bu vaazlarında Fatiha’dan itibaren Kuran’ı tefsir etmeye başladı.
    MUHAMMED ABDUH
    Abduh Mısır’ın Buhayre’ye bağlı mahalletunnasr köyünde doğdu.
    Aslen Türkmen olan bir anne babanın çocuğudur.
    El-Ezher Üniversitesinde öğrenim görmeye başladı.
    Ayrıca El-Ezher’de okutulmayan Mantık ve Matematik gibi dersleri veren hocalar aradı.Aradığını bulamayınca bu ilimleri kitaplardan kendisi öğrenmeye başladı.
    Abduh,tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünyada ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak gerekir.
    Abduh,taklide şiddetle karşı duyan hür bir akıl taraftarıdır.
    MUHAMMED İZZET DERVEZE
    Nablus şehrinde doğdu.
    Derveze bu resmi görevlerinin yanı sıra 1906’dan itibaren Osmanlı Devletindeki fikir hereketleri ile de yakından ilgilendi.
    Posta ve telgraf idaresinde çalışırken İttihatçıların gizli neşriyatını takip ederek onların etkisinde kaldı.
    2.Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu.
    Tefsirinin en önemli özelliği surelerinin nüzül sırasına tefsir edilmiş olmasıdır
    RABİA KOÇAK 10070177 İLAHİYAT 1 B

    YanıtlaSil
  121. SEYYİD KUTUB
    Mısır’ın asyut kasabasında dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
    Ezher Üniversitesinde orta ve ilkokul tahsilini tamamaladı.
    İhvan-ı müslimin teşkilatının bir fikir elemanı olarak çalışmaya koyuldu.
    Tefsirinde yazılan içtimai-edebi tefsirlerin içinde enfazla ilgi toplayan tefsirdir.
    Eserinde Kuranla Kuran tefsirine sık sık başvurulur.Hadisle tefsirine ise çok az yer verilmiştir.
    Fıkhı ve kelami konularda mezhepler arasındaki ihtilaflara çok az yer verir bu konularda fazla ayrıntıya girmez.
    İBNİ AŞUR
    Fas asıllı olup Aşur ailesine mensuptur.
    Zekası sebebiyle kendisine özel bir kabiliyeti vardır.
    Uzun hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikri mücadelelerini aralıksız sürdüren İbni Aşur Tunus’ta vefat etti.
    Yaklaşık 130 sayfalık mukaddimesindeki çeşitli tefsir meseleleri üzerinde durmuştur.
    Şer’i hükümlerin hikmet ve gayelerine ayrı bir önem veren yazar,bu konuda müstakil bir eser de vermiştir.
    Hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir tefsirdir.

    RABİA KOÇAK İLAHİYAT B 10070177

    YanıtlaSil
  122. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(1725)
    Bulgaristan’da doğmuştur.Küçük yaşta Arapça,sarf,nahiv aldı ve hatla meşgul olmuştur.Tekke ve medrese eğitimi de almıştır.Ve bunların yanı sıra hat dersleri almıştır.Şeyhi tarafından halife olarak Üsküp’e gönderilmiştir.Daha sonra Bursa’ya yerleşmiştir.Ruhu’l-Beyan adlı tefsirini burada yazmıştır.Tefsirini İşari tefsir ekolünde yazmıştır. Tefsiri vaaz ağırlıklıdır ve İsmail Hakkı Bursevi kendisi iyi bir mutasavvuf olduğu için de tefsirinde tasavvuftan da esintilerde vardır.Tefsirde rivayet ve dirayeti birlikte kullanmıştır.Ayeti ayetle,hadisle açıklamış,gerktiğinde gramere girmiştir.Eserini tasavvufi menakıb ve şiirle süslemiştir.*Rivayet tefsirlerinden faydalanmış,aralarında tercihler yapmıştır. Tefsirinde islamın itikadına ters düşen görüşleride vardır:
    -Vahyin peygambere,ilhamın velilere has olduğu,
    -Velilerin ilhamla aldığı bilgileri inkarın insanı cehenneme götürdüğü,
    -Tevhidin üç kademe olduğu,
    -Peygamberin bu dünyada Allah’ı kalp gözüyle gördüğü,
    -Nübüvvetin sona ermediği ve ümmetteki veliler aracılığıyla devam ettiğini,
    -Allah’ a ve peygamberin yanında velilere da inanılması gerektiğini söylediği gibi.
    MUHAMMED ABDUH
    * 1265/1315 - 1849/1905 yılları arasında yaşamış.
    * Babası okutmak istemiş ama ilim aşkı Şeyh Derviş Hızır'la görüşmesinden sonra oluşmuş.
    * el-Ezher Üniversite'sinde öğrenim görmüştür.
    * Ezher ve Beyrut'ta hocalık yapmıştır.
    * İngiliz sömürge yönetimine karşı faaliyette bulunmuştur.
    * Paris'e gitmiş ve Urvetü'l Vuska dergisini çıkartmış.
    * Öğrencisi Reşid Rıza ile birlikte el-Menar dergisini yayınlamıştır.
    * Tefsirine Ezher'deki derslerinde başlamış öğrencisi Reşid Rıza'nın notlarıyla oluşmuş vefatına kadar Nisa Suresi 126.Ayetine kadar gelinmiştir.
    * Tefsir, Reşid Rıza'nın aynı metod üzerine kendisi tamamlamaya çalışmış fakat onun da ömrü yetmemiş ve eser Yusuf Suresi 52.Ayetinde kalmıştır.
    * Tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanlara dünya ve ahiret mutluluğu sağlayacak doğru bir itikad ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtir.Bu sebeple klasik müfessirleri tenkit etmiştir.
    * Hür akılcılığı sebebiyle sahih hadisleri bile te'vil ve inkar yoluna gidebilmiştir.
    * Ayetlerle günümüz olayları arasında irtibat kurma taraftarıdır.
    * Sureler arası münasebete özel bir önem verir.
    * İsrailiyata yer vermemiş, verenleri tenkit etmiştir.
    Sümeyye KARAGÖZ 10070145

    YanıtlaSil
  123. MUHAMMED İZZET DERVEZE(h.1305-1404/m.1888-1984)
    *Filistinin Nablus şehrinde doğdu.İlk ve orta öğrenimini aynı şehirde yaptı.
    *Maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitim öğretimine devam edemeyince on sekiz yaşında memuriyet hayatına başladı.
    *Suriye posta telgraf idaresinin değişik kademelerinde memur,müdür ve müfettiş olarak görev yaptı.
    *II. Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu.
    *1939 da Fransız askeri mahkemesince tutuklandı bu süre zarfında Kuranı Kerimi hıfzetti.
    *İngilizlerin baskında kalınca Türkiye ye kaçtı.
    *Türkiye de kaçak olduğundan tutuklandı burada el-Kuanül-Mecid isimli eserini yazdı.
    *Siyasi faaliyetlere son vererek kendini ilme adadı.
    *Tefsirinin adı et-Tefsirul-Hadis’tir.
    *Tefsirinin en önemli özelliği surelerin nüzul sırasına göre tefsie edilmiş olmasıdır.
    *Aynı konuyla ilgili olan ayetleri gruplandırarak işler.
    *Ayetlerin tefsirinde siyer bilgilerini önemli bir veri olarak kullanmıştır.
    *Kuranın yine Kuranla anlaşılmasına önem vermiştir.
    *Kuran ilkelerini amaçlar ve araçlar olarak sınıflandırmıştır.
    *Eserini sade anlaşılır bir uslupla yazmıştır.
    *İlmi tefsire şiddetle karşı çıkkmış,neshi kabul etmiştir.
    SEYYİD KUTUP
    Öğrenimine Kahire de devam etmiş mezun olduğu fakülteye aynı yıl arap dili ve edebiyatı öğretim görevlisi olmuştur. Yayınladığı bir makale ile İslami düşünce hareketine katılmıştır. Bundan sonra edebiyattan uzaklaşıp insanları yazılarıyla islama davet etti. Birkaç kez tutuklanmasından sonra 1966 da idam edildi.
    *Tefsirini yazmadaki amacı Kuranın kendisinden yola çıkarak yeni ve ideal bir insan hayat toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır. Kutup her surenin girişinde o surenin iniş maksadı adı ayet sayısı mekki ve medeni oluşu konusunda bilgi verir. Ayetleri teker teker değil konu bütünlüğü ile grup halinde ele alır. Edebiyatından faydalanarak Kuranın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.

    İBNU AŞUR(1879-1973)
    Muhammed et-Tahir et Tunisi,Tunus'ta 1879'da doğmuştur.Lakaplarını aldığı 2 dedesinin onun yetişmesinde çok emeği vardırp.Zekası ve üstün kabiliyeti onu daha küçük yaşlarda farklılaştırmıştır.Girdiği okullarda özel programlara tabi tutulmuştur.Genç yaşta akademik hayata atılmış ve bu süreçte de yine ilim talep etmeye devam etmiştir.Sadece tefsirle yetinmemiş kendisini pek çok alanda yetiştirmiştir.Arap dili,fıkıh Usulü,Hukuk Felsefesi,Hadis gibi alanlarda dersler verdi.Öğretmenlik vasfının yanı sıra devlet kadrolarında da yer almıştır.Tüm bu görevleri sırasında ıslahatçı bir tutum sergilemiştir.Maliki Mezhebine mensup olan İbn Aşur bu mezhebin Şehülislamı olmuştur ve bir ilke imza atmıştır.Müslümanlar için ve memleketi Tunus için bir ömür boyunca çalışmalarını sürdürmüş ve bu çok sevdiği memlketinde 1973'te vefat etmiştir.et-Tahrir ve't Tenvir adlı tefsirinde onun zengin ilim birikimlerini görmek mümkündür.Gerek dil gerek fıkıh olsun tefsirinde bu ilimlerden yararlanmamız mümkündür.Zaten Şehülislamlık yapmış bir alimin şer-i hükümleri gözardı etmesi düşünülemez.

    Sümeyye KARAGÖZ 10070145

    YanıtlaSil
  124. BURSEVİ
    Hayatı
    Yedi yaşında annesini yitirerek öksüz kalan İsmail Hakkı'nın babası Mustafa Efendi İstanbul Aksaray'da sakin iken büyük yangında evi yanıp kül olunca Aydos'a yerleşmiştir. Bursa'da vefat etmiştir. Kabri Bursa'da Tuz Pazarı civarındaki dergahında olup ziyarete açıktır.
    Kişiliği
    Alim, mutasavvıf, şair, hafız, bestekâr ve hattat olup tefsirci ve Mevlana'nın Mesnevi'sinin en büyük şarihidir.
    Yazdığı eserlerinin sayısı 136 kadardır. İslâmî ilimlerde derin bilgiye sahip bulunması ve çok sayıda eser vermiş olmasına rağmen tasavvuf sahasında şöhret bulmuş Halvetiye tarikatı şeyhlerinden olan Bursevî, Ruhu'l-Beyan adlı ünlü Arapça Kur'an tefsirinin yazarıdır. Tefsirin Arapça orijinalinden Türkçeye aktarılması ile basımı Erkam Yayınları tarafından yapılmaktadır.
    Tüm Eserleri ve Özellikleri
    • Ruhu'l-Beyan adlı Arapça Kur'an tefsiri

    MUHAMMED ABDUH
    Muhammed Abduh 1849’da Aşağı Mısır’ın bir köyünde dünyaya geldi. Bir hafız tarafından eğitildi. 13 yaşına geldiğinde Mısır’ın ikinci büyük eğitim yeri olan Ahmedi Camiinin Kuran Kursunda Medrese eğitimine başladı. Kısa bir süre sonra okulu terk ederek evlendi. 1866’da Kahire’de bulunan El-Ezher’ e kayıt oldu. Burada mantık, felsefe ve gizemcilik öğrenimi gördü.
    Afgani ve Muhammed Abduh
    1872’de Cemaleddin Afgani ile tanışarak Afgani’ nin tilmizi oldu. Risalat al Tavhid ve Tefsir al Manar adlı eserinde açıkladığı görüşleri Afgani etkisi ile yaklaştığı İbn Teymiyye görüşlerinin etkilerini taşıdı. Afgani’nin etkisi altında gazetecilik, siyaset ve mistik ruhaniyetçilikle ilgilendi. Abduh, Afgani’ den Mısır’ın ve diğer İslam ülkelerinin sorunlarını ve batıdaki bilimsel ve teknolojik ilerlemenin nedenlerini öğrenmeye çalıştı.
    1877’de, El-Ezher’den aldığı derece ile ulema sınıfına dahil oldu ve aynı medresede mantık, teoloji ve etik öğretimine başladı. 1878’de Darül Ulum Medresesi ne Tarih profesörü olarak ve Hidiv Dil Okulu'na Arapça öğretmek üzere olarak atandı. Devletin resmi yayın organı Vaka-i Mısriyye’ ye editör ve şef olarak atandı. Kendisini Mısır toplumunu bütün açılardan yeniden biçimlendirmeye adadı. Eğitimin bu hedefi başarmada en iyi yol olduğunu bilmekte idi. Rüşvet, batıl inanç ve zenginliğin lüks yaşamını eleştirdi
    Düşünceleri ve etkiledikleri
    Muhammed Reşit Rıza, Abduh’un en yakın tilmizlerinden birisi oldu ve nitekim vefatından sonra Abduh’un en önemli eseri kabul edilen Tefsir El Manar, 12 cilt halinde Reşit Rıza tarafından 1927 yılında bastırıldı. Abduh, İslam dünyasında kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve çok eşli evliliklere karşı çıkması ile de bilindi. Müslümanların banka faizi almalarında bir sakınca olmadığını belirttiği fetvası ilgileri çeken fetvalardan birisidir. İrade, akıl ve ahlak konularında açıkladığı görüşleri Mutezile görüşlerine yakın bulunur.
    Muhammed Abduh, modernizm ile İslam’ı bağdaştırmaya gayret gösterdi. Abduh, kendisinden sonra Mısır’da yetişen ve görüşleri diğer Arap ülkelerine de yayılan selefi yorumcuların etkilendiği kişilerden biri olarak kabul edildi.[1]
    SÜMEYYE KORKMAZ İLAHİYAT 1 B 10070174

    YanıtlaSil
  125. SEYYİD KUTUP
    Profesör Seyyid Kutub , (d. 1906, Mısır – ö. 29 Ağustos 1967). Mısırlı yazar, müfessir ve düşünce adamıdır. Hayatı
    1906 yılında Mısır'ın Asyut kasabasısında, dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Orta ve lise tahsilini el-Ezher de bitirdi. Kahire Üniversitesi'nin Darul Ulum fakültesine girdi. 1933 yılında mezun oldugu fakülteye aynı yıl öğretim görevlisi olarak tayin oldu. 1939 ve sonrasında İslami düşünceye yöneldi. 1946'da Konum Dersleri isimli makalesini yayımladı. Çoğuna göre bu makalesi onun İslami düşünceye girişini temsil eder. Makalesinde toplumun ıslahının ve Müslümanların bu yönde çalışmasının Kur'an'ın emri olduğunu savunuyor,
    Kitaplarında, genellikle geleneksel İslam'a karşı, sahih bir çizgiyi savundu. Tasavvufta var olan hurafeleri eleştirdi. Mısır'a döndüğünde, kamu hizmetinden ayrılıp Müslüman Kardeşler teşkilatına katılmıştır. Teşkilatın gazete ve dergilerinden devamlı olarak düşüncelerini aktarmaya çalışırken, teşkilatın genel düşüncesiyle kendi fikirleri arasındaki bazı farklılıklar ortaya çıksa da, Müslüman Kardeşler ile olan ilşkisi devam etti.
    Türkçeye Çevrilen Eserleri
    • Fi-Zilalil Kuran (tefsir)(10 Cild),
    • Yoldaki İşaretler,

    SÜMEYYE KORKMAZ İLA 1 B

    YanıtlaSil
  126. (H.1060-1137/ İSMAİL HAKKI BURSEVİ M.1653-1725)
    •Bulgaristan sınırları içinde bulunan aydos ta doğmuştur.
    •Bursa ulu camii de vaaz vermeye başlamış meşhur tefsiri de bu vaazlardan ortaya çıkmıştır.
    TEFSİRİ
    •Eserin tam adı Ruhu’l Beyan fi Tefsiri’l Kuran
    •Tefsirinde rivayet ve dirayet metodu birlikte kullanılmıştır.
    •Ayetler öncelikle ayetlerle ve hadislerle açıklanmıştır.
    •Gerektiğinde belagatla ilgili bilgilere de başvurmuştur.
    •Eserde farsça şiirlere de sık sık rastlanmaktadır.
    MUHAMMET ABDUH(H.1265-1315/M.1849-1905)
    •Mısırın mahalletunnasr köyünde doğdu.
    •Eğitim hayatı biraz sıkıntılı devam etmiş daha sonra içine ilim aşkı düşmüştür.
    •Başta el Ezher olmak üzere mısırda ki eğitim ve yargı kurumlarının yeniden yapılandırılması için faaliyetlerde bulunmuştur.
    TEFSİRİ
    •Tam adı Tefsiru’l-Kurani’l –Hakim dir.12 ciltten oluşur.
    •Gayesi insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış modeli sunmaktır.
    •Taklide karşı olup özgünlüğü savunur.
    •Bu açıdan tefsir derslerinde Kuran metnini esas almış ve metinden kendi anladıklarını anlatmıştır.
    •Ayetleri nazil olduğu dönemle sınırlandırmayıp günümüz olayları ile de irtibat kurma taraftarıdır.tefsirin de israiliyyata yer vermemiştir.

    YanıtlaSil
  127. MUHAMMET İZZET DERVEZE(H.1305-1404/M.1888-1984)
    •Filişstin in Nablus şehrinde doğdu.
    •İlk ve orta öğrenimini aynı şehirde yapıp maddi imkansızlık nedeniyle öğrenimine devam edememiştir.
    •İş hayatına atılmış siyasetten dolayı tutuklanmış ancak kendini geliştirmiştir.
    •Hayatının ilk döneminde arapğ milliuyetçiliğinin oluşmasında ve Filistin direniş hareketinin şekillenmesinde önemi rol oynamış ikinci dönem de ise ilmi çalışmalara ağırlık vererek pek çok eser kaleme almıştır.
    TEFSİRİ
    •Tefsirin adı et-Tefsiru’l-Hadis tir.
    •Tefsirin en önemli özelliği surelerin nuzul sıralarına göre tefsir edilmiş olmasıdır.
    •Tefsirinde siyer bilgilerini önemli bir veri olarak kullanmıştır.
    •Neshi ise prensip olarak kabul etmiştir.
    SEYYİT KUTUP
    •Mısırın Asyut kasabasında doğmuştur.
    •İlk öğrenimini köy medresesinde alıp ilerleyen yaşlarda Kahire’ye giderek orta ve lise tahsilini el Ezher de bitirdikten sonra Kahire üniversitesinin Daru’l Ulum fakültesine girdi.
    •Mezun olduğu fakülteye aynı yıl Arap dil ve edebiyatı öğretim görevlisi olarak tayin edildi.
    •Amerika da doktorasını yapıp döndükten bir süre sonra toplumu bilinçlendirmeye dayalı birçok yazılar yazmıştır.
    •Siyasi nedenlerden dolayı iki defa tutuklanmış 29 ağustos 1966 da idam edilmiştir.
    TEFSİRİ
    •Eserin adı fi-Zilali’l Kuran
    •Yazarın gayesi Kuran dan yola çıkarak yeni ve ideal bir insan, hayat, toplum ve insanlık modeli oluşturmaktır.
    •Yazar bu eserle Kuran ın fert, aile ve toplum hayatıyla ilgili emir ve yasaklarının hikmetlerini gözler önüne sermeye çalışır.
    •Her surenin girişinde o surenin iniş maksadı, adı, ayet sayısı, mekki veya medeni oluşu hakkında bilgiler verir.
    •Ayetler konu bütünlüğünü içinde ele alınmıştır.
    •Yazar hem şer’i ilimleri hem de batının felsefe ve anlayışını bildiğinden tefsirinde günümüz insanını etkileyecek önemli tespitler yapmıştır.
    İBNU AŞUR(1879-1973)
    •Tunus ta doğmuştur.
    •Zekâsı ve üstün kabiliyeti sebebiyle eğitim hayatında kendisine özel program uygulanmıştır.
    •Uzun hayatı boyunca ilmi çalışmalarını ve fikri mücadelelerini aralıksız sürdürmüş birçok talebe yetiştirirken kendisini de geliştirmiştir.
    TEFSİRİ
    •Eserin adı et-Tahrir ve’t –Tenvir dir.
    •Tunus ta 30 cilt olarak yayınlanmıştır.
    •Uzun bir mukaddimeyle tefsir meseleleri üzerinde durmuştur.
    •Ayetleri Kuran’daki normal sırasına göre tefsir etmiştir.
    •Ayetleri yine ayetlerle tefsir etmiş gerektiğinde Hz peygamberin tefsirinden ve seleften gelen görüşlerden de istifade etmiştir.
    •Eser hem klasik hem de çağdaş anlayışların birleşiminden meydana gelmiş önemli bir tefsirdir.

    YanıtlaSil
  128. İSMAİL HAKKI BURSEVİ(H.1060-1137/M.1653-1725)
    •Bulgaristan da bulunan Aydos ta doğmuştur.
    •Lakabı hakkı dır.
    •Küçük yaşta Kuran okumayı öğrenmiş, Osman Fazlı Efendini Halifesi Ahmet Efendiden Arapça, sarf, nahiv dersleri aldı ve hatla meşgul oldu.
    •Fıkıh kelam gibi ilimlerle ilgili dersler aldı
    •1672 yılında küçük yaşta elini öptüğü Osman Fazlı Efendi ye intisap etti.
    •Şeyhinden manevi terbiyenin yanı sıra zahiri ilimlerle ilgili dersler de aldı.
    •Üsküp köprülü ve usturumca da hizmet etti.
    •1685 te Bursa ya halife olarak gönderildi.
    •Kısa süre sonra Fatiha’dan başlayarak Kuran ı tefsir etti.
    •Tefsir 20 yılda tamamlandı.
    • İki defa hacca gitti sonra Üsküdar a en son da Bursa ya gitti ve 72 yaşında orada vefat etti.
    TEFSİRİ
    •Eseri adı Ruhu’l Beyan fi Tefsiri’ Kuran dır.
    •Yazılmadan önce Bursa ulu camiden hakle vaaz olarak sunulmuştur.
    •Hem rivayet hem dirayet metodu kullanılmış tasavvufi yorumlarla zenginleştirilmiştir.
    •Ayetler önce ayetlerle ve hadislerle açıklanmış manayı açmak için gramer ve kelime tahlillerine girilmiştir. Yazar tefsirini şiirlerle süslemiştir.
    •Müfessir tetkik ettiği eserlerden de istifade etmiştir.
    MUHAMMET ABDUH(H.1265-1315/M.1849-1905)
    •Mısır’ın muhalletunnasr köyünde doğmuştur.
    •Köyünde okuma yazma öğrenip hafızlığını bitirdikten sonra okumak için Tanta’ya gitmiştir. Daha sonra okumak istemediğini belirtip evlenmiş. Ancak Şeyh Derviş Hızır ile görüştükten sonra içine ilim aşkı düşmüş ve el Ezher üniversitesinde okumaya gitmiştir.
    •Efgani’den Riyaziye, felsefe, kelam dersleri almıştır. Mezun olduğu Ezher’e hoca olarak tayin edilmiş bazı ilmi seyahatlerde bulunmuş Mısır’da müftülük yapmıştır.
    •11 temmuz 1905 te İskenderiye de vefat etmiştir.
    TEFSİRİ
    •Eserin adı Tefsiru’l Kurani’l Hakim dir.
    •Kitap olarak yayınlanmadan önce el-Menar dergisinde bölümler halinde yayınlanmıştır.
    •12 cilttir. Ve yazarın bu tefsirden başka amme cüzü tefsiri ile geniş bir asır suresi tefsiri de vardır.
    •Tefsirin gayesi kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtir.
    •Taklide şiddetle karşı olup hür akıl taraftarıdır.
    •Ayetleri nazil olduğu dönemle sınırlandırmayıp günümüz olayları ile irtibat kurma taraftarıdır.
    •Ayet ve sureler arasında münasebete özel bir önem verir.
    •Tefsirinde israiliyyata yer vermemiştir.

    YanıtlaSil
  129. İBN-İ KUTEYBE

    Kufede doğdu. İlk dersini babasından almıştır. Daha sonra seçkin alimlerdende ders almıştır.İlim tahsili için horasan basra ve Mekke ye giymiştir.Hayatının büyük bir bölümü bağdatta geçimiş ve orada vefat etmiştir.Ehili sünnet-Mutezile mücadelesinde hocası cahızın karşısında yer alarak mutezileye cevaplar vermiştir.Hadis tefsir gibi ilimlerle uğraşmış . Asıl derinleşmesini ise DİL EDEBİYAT ve ŞİİR alnında yapmıştır.Kuranı kendi görüşlerine göre yorumlayanların görüşlerini filolojik delillerle çürütmüştür.Tefsiri Tevilü müşkilül kuran ve Garibül kuran birbirini tamamlayan eserdir.

    YanıtlaSil
  130. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    Bulgaristanda doğmuştu r. Küçük yaşta arapça sarf nahiv dersleri aldı. Ruhul beyen adlı tefsir yazdı. Tefsirini işari tefsir ekolünde yazmıştır. Tefsiri vaaz ağırlıklıdır .Tefsirde dirayetle rivayet bir arada kullanılmıştır .Ayeti ayetle hadisle açıklamış gerektiğinde gıramere girmiştir. Eserini tasavvufi menkıbe ve şiirle süslemiştir. Vahyin peygamberlere ilhamın ise velilere ait özellik olduğunu dile getirmiştir. Tevhidin üç kademe olduğunu söyler. Peygamberlerin bu dünyada kalp gözü ile Allahı gördüklerini söyler .Allaha ve peygamberlerin yanında velilere de inanmak gerektiğini söyler. Nübüvvetin sona ermediğini ve ümmetteki veliler aracılığı ile devam ettiğini söyler.
    CENGİZ KARAAĞAÇ 10070140 ŞUBE/B


    MUHAMMET ABDUH
    Mısırın bir köyünde doğdu. Köyde okuma yazma öğrendi. İki yılda hafızlığını tamamladı. Ezher üniversitesinde eğitim gördü.Cemalettin efğaniden felsefe kela dersleri aldı.Ezherde hocalık yaptı.İngilizlere muhalefeti sebebi ile beyruta sürüldü.Eğaninin daveti üzerine parise gitti.Tefsirinin ismi tefsirul menar dır.Hocasının tefsiri tamamlamadan ölmesi üzerine kendisi tefsiri tamamlamaya çalışmış ancak kendisininde tefsiri tamamlamaya ömrü yetmemiştir.Tefsirinin gayesi insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlaya bilmektir.Kılasik müfessirleri kuranın hidayetini ihmal edip sarf nahiv gibi konularla uğraşmakla itham eder.Ayetlerle sureler arasındaki münasebete önem verir.İsrailiyyata yer vermemiş verenleri tenkit etmiştir.Ayetlerle günümüz olayları arasında irtibat kurmadan yanadır.
    CENGİZ KARAAĞAÇ / 10070140 şube /B

    YanıtlaSil
  131. SEYYİT KUTUP
    Mısırda doğdu küçük yaşında kuranı ezberledi.Ezherden mezun oldu.Sosyoloji doktorosu için Amerikaya gönderildi.Amerika yaşam tarzında gördüğü ırkçılığı eleştirdi.Mısıda 1954 de darbe şüphesi ile tutuklandı.İdam cezasına çarptırıldı ve idam edildi.İctimai edebi tefsirler ençok ilgi çeken tefsirlerdir.Gayesi kurandan yola çıkarak yeni bir insan toplum modeli ortaya çıkarmak.Kuranın ifade özelliklerini dirayetle ortaya koymuştur.Kuranı kuranla tefsir etmiş hadise az başvurmuştur.Mezheplerdeki ihtilafa az yer verir..Tevhit esasının tesbiti ve kökleştirilmesi üzerinde durur.Müteşabih ayetleri tevil etmekten kaçınır.
    CENGİZ KARAAĞAÇ / 10070140/ ŞUBE/B

    İBN AŞUR

    Tunusta doğmuştur.Üniversitede hadis arap dili ve belagati fıkıh usulü dersleri görmüştür.Maliki kadılığı yaptı müftülükte yaptı. TESİR HADİS FIKIH gibi kırka yakın eseri vardır.İlk maliki şeyhül islamıdır.Tefsiri ettahrirvettenvir dir.Mukaddimesinde tefsirlerle ilgili konular vardır.Ölçülü bir ilmi tefsircidir. Arapçayı iyi bildiğinden dolayı tefsrinde ayrıntılara fazla girmiştir.Kuranın her asra hitap ettiğini kabul eder.Kılasik ve çağdaş anlayışın birleşiminden oluşan önemli bir eserdir.
    CENGİZ KARAAĞAÇ / 10070140 /ŞUBE/B

    YanıtlaSil
  132. İSMAİL HAKKI BURSEVİ
    Osmanlı dönenüminde ve işari tefsir ekolünde önemli tefsirlerden biridir.Tefsir yazılmadan önce Bursa Ulu Camii kürsüsünde halka vaaz olarak sunulması sebebiyle mev'iza ağırlıklıdır. tesfirde hem dirayet hem de rivayet metodu birlikte kullanılmış ve müellifin tasavvufi yorumlarıyla zenginleştirilmiştir. müellif, tefsirinde ehl-i tasavvufun menakıbıyla ve şiirlerle de süslemiştir. eserde Farsça şiirlere de sık sık rastlanmaktadır. müferssir okuyup tetkik ettiği rivayet tefsirinden de istifade etmiş ve onlardan tercihlerde bulunmuştur. NESİBE SARIGÜL İLAHİYAT 1-B 10070209

    YanıtlaSil
  133. MUHAMMED ABDUH
    Tefsirin asıl adı Tefsiru’l-Kur’ani’l-Hakim’dir. Fakat Tefsiru’l-Menar ismi ile meşhur olmuştur. Eseri, hocasının el-Ezher’deki tefsir derslerinde aldığı notlarla kaleme alan Muhammed Reşid Rıza’dır.
    Abduh, tefsirin gayesinin kuru ve teknik bilgiler vermek yerine insanların dünya ve ahret mutluluğunu sağlayacak doğru bir itikat ve sağlam bir yaşayış programı sunmak olduğunu belirtir. Abduh ayetleri nazil olduğu dönemle sınırlandırmayıp günümüz olayları ile irtibat kurma taraftarıdır. Tefsirinde ayet ve sureler arasında münasebete özel önem verir, bazen bu ilgiden dikkat çekici neticelere ulaşır. Tefsirinde israiliyyata yer vermemiş, yer verenler tenkit edilmiştir.
    NESİBE SARIGÜL İLAHİYAT 1-B10070209

    YanıtlaSil
  134. MUHAMMED İZZET DERVEZE
    Tefsirinin adı et-Tefsiru’l-Hadis’tir.Ayetleri sırasıyla ele alıp tefsir etme yerine aynı konuyla ilgili olanları gruplandırarak işlemektedir.Bu bazen bir ayet bazen birkaç ayet bazen de daha fazla olabilmektedir.Ayetlerin tefsirinde siyer bilgilerini önamli bir veri olarak kullanmıştır. Kur’an’ın yine Kur’an’la anlaşılmasına önem vermiştir.Kur’an ilkelerini amaçlar ve araçlar olarak sınıflandırmıştır.Kur’an’a bir bütün olarak bakmış ve onun ana ilke ve prensiplerini tespit etmeye çalışmıştır.Eserini sade bir üslupla ve kolay anlaşılır bir şekilde yazmıştır.
    NESİBE SARIGÜL İLAHİYAT 1-B 10070209

    YanıtlaSil